Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
c 31 AĞUSTOS 2012 CUMA EGE 3 Erkeklerin ellerinden kurtulanlara göre kadınlar, ani bir kızgınlıkla değil, planlı biçimde katlediliyor Taammüden cinayete karşı!.. ASUMAN ABACIOĞLU Erkekler tarafından öldürülme girişiminden sağ kurtulan kadınlar ile öldürülmüş olan kadınların tanıdıkları tarafından anlatılan öyküler incelendiğinde, cinayete giden sürecin oldukça uzun ve mücadeleyle geçtiği ortaya çıkıyor. Erkekler genellikle kadınları birdenbire, ani bir kızgınlıkla öldürmüyorlar yani. Dikkatle planlanarak işlenen ‘’taammüden cinayet’’ bunlar. Öncesinde, kadınların dayanma gücünün sınandığı uzun bir şiddet dönemi var. Kadınlar bu şiddete karşı çıkıp kendi hayatlarını kurma cesareti bulduklarında çok zorlu bir sürece adım atıyorlar. Evliliklerinde öylesine bir şiddete maruz kalıyorlar ki, bu şiddetin derecesi ayrılma kararının getireceği her türlü zorluğu göze aldırabiliyor. Bu zorluklar içinde çocukları ve kendileri için geçim kavgasına girişmek, ayrılmak istemeyen kocaların uyguladığı taciz ve ölüm tehditlerinin yanında devede kulak kalıyor. Bu şiddetin başlamasından ölüme kadar giden süreç, yasal otoritelerin uzaktan baktığı, ilgilenmediği hatta erkeklerin tarafını tuttuğu uzun ve zorlu bir dönemi içeriyor. Ölüm, son fotoğraf karelerinde bizim önümüze yansıdığında, aslında hiç de sanıldığı kadar çabuk gelmiş olmuyor. lüm çoğu zaman bıçakla gelir. Çarçabuk olmaz. Kadınlar kendi ölümlerini yavaş çekim seyrederler... ceklerini tahmin edemezlerdi. Babaları ve kocaları dahil kimse bilemezdi bir gün kendi hayatlarının kontrolünü ellerine almak isteyeceklerini. Bu derece şiddet görmeselerdi belki hiç bilemeyeceklerdi. Şiddetin derecesi çok önemli; çoğu kadın katlanabileceği eşiği aştığı zaman ancak ölümü göze alabiliyor. Ölüm korkusuyla şiddetten uzak huzurlu bir yaşam umudu birlikte yan yana gidiyor. Her birinin öyküsü birbirine benziyor; koca şiddetiyle başlayıp kaçma ve kovalamaca ile devam ediyor. O şehirden bu şehre çocuklarıyla birlikte kaçmaya, saklanmaya çalışan kadınlar bir yandan da geçim derdiyle baş etmeye çalışıyorlar. Koca, geri dönmeye ikna etmeye çalışır; tehditler savurur. Kadın can güvenliğinin olmadığını belirten dilekçeler yazar savcılıklara; korunma talep eder. Savcılık, ellerindeki dilekçeyi kaymakamlığa göndermesini ister; oradan karakola gönderilir. Karakolda bir şey olursa 155’i arayın derler. Şiddete uğrayan, ölüm tehditleri alan kadınlar hep böyle savsaklanır; oradan oraya gönderilir. Bu işler aylar sürer; kadınlar aylarca cehennem azabı yaşar; kocalar nasılsa bir şekilde onları bulur; yollarını keser; görüşelim konuşalım diye iknaya çalışır ve kadınlar yine kaçar. Ölüm çoğu zaman bıçakla gelir; ölüm bile çarçabuk olmaz; kadının acıyı hissetmesini, ölümünü saniye saniye izlemesini sağlayacak kadar uzun sürer. Kadınlar kendi ölümlerini yavaş çekim seyrederler. Ö E NARLIDER Sİ BELEDİYE HAYRANLIK... Kadınlar, bu süreçte ölümle yüz yüze gelene kadar çok yalnız kalıyorlar; insan kadınların bu derece yalnız olup da nasıl bu kadar güçlü ve mücadeleci olabildiklerine şaşıp kalıyor. Bu küçücük bedenli, zayıf kadınların ölüme giden yolda çocuklarının ellerini bırakmadan hayata tutunmaya çalışmaları hayranlık uyandırıyor. Böyle güçlü olabileceklerini kendileri de bilmiyorlardı muhtemelen. Baba evlerinden çıkmaları gerektiği için evlendiler; evlenmek önlerine konulan tek çareydi. Hayatlarının hiçbir döneminde kendi ayakları üzerinde durabilecekleri öğretilmemişti onlara. Yaşamlarının çizgisi daha doğdukları zaman çizilmişti. Bu kadar mücadeleci ve savaşkan olabile SON KARE Biz o son kareyi görünceye kadar geçen süre aslında aylar belki yıllar alır. Kadınlar çoğunlukla bu süreci yalnız başlarına yaşarlar; nasıl bir kararlılık ve cesaretse bu, hayata tutunmaya direnirler; bunu çocukları için yaparlar. Bütün bu zorlu süreçte yapabildiklerini hiç düşünemedikleri şeyler öğrenirler; kadınlara bu ülkede daha doğdukları andan itibaren belletilen ‘’öğrenilmiş çaresizliği’’ aşabileceklerini öğrenirler. Aslında her birinin öyküsü bir isyan ve özgürlük mücadelesidir; şiddete boyun eğip de mücadeleyi göze alamayan kadınlar için bir derstir. Şöyle derler ölümden dönüp de yaşamayı başarabildiklerinde; “İnsan kaderini kendi değiştirebiliyormuş, bunu öğrendim”. İşin özü bu kadar basittir işte. Konteynerler kalkıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Narlıdere Belediyesi, Mithatpaşa ve Güngören Caddesi’ndeki kötü koku ve görsel kirliliğin önüne geçmek için, buralardaki çöp konteynerlerini 11 Eylül’den itibaren kaldıracak. Belediye, projenin yurttaşar tarafından sağlıklı bir şekilde uygulanması için ücretsiz çöp poşeti dağıtacak.11 Eylül itibari ile Mithatpaşa ve Güngören Caddesi üzerinde çöpler her gün saat 20.00’de toplanılmaya başlanılacak ve çöp toplama işlemi 24.00’a kadar sürecek. Projeyle ilgili yurttaşları bilgilendirdirme çalışmaları yürüttüklerini belirten Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, “Vatandaşlara ve esnafa 1 ay yetecek kadar çöp torbası dağıttık. İlk başlarda sıkıntı yaşanabilir fakat temiz bir çevre ve Narlıdere için çok başarılı bir proje olacağına inanıyorum ve Narlıdereli vatandaşlarımızın anlayış ve desteğini bekliyorum, İzmir’e örnek olacak bir proje” dedi. C MY B C MY B