Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
c 24 AĞUSTOS 2012 CUMA EGE Kadına yönelik şiddet haberlerinin ayrıntıları, sorunun büyüklüğünü çarpıcı biçimde ortaya koyuyor Şöyle bir bakıp ASUMAN ABACIOĞLU Gazetelerde her gün bir kadına şiddet haberi görüyor ve sıkıntıyla “cık cık’’ yapıp sayfayı çeviriyoruz. Bazılarımız haberin ayrıntılarını bile okumuyor; büyük ihtimalle içeriğinde yazanları tahmin ediyor ya da ettiğini sanıyor. Ama bence okumalıyız; haberin her satırını, her ayrıntısını okumalı ve korkudan yüreğimiz ağzımıza gelmeli. Kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin sayısının her gün artması değil sadece bizi korkutması gereken; asıl içeriğindekiler olmalı. Çünkü o ayrıntılar arasında şiddet uygulayan ve cinayet işleyen erkeklerin gerekçeleri var; öte yandan kadın cinayetlerinin nasıl önlenebilecekken önlenemediği, savcıların ihbarları nasıl ilgisizce başka bir kuruma havale ettikleri, cinayet, şiddet ve tecavüz davalarının nasıl yıllarca sürüncemede kaldıkları, zanlıların nasıl kolayca serbest bırakıldıkları, katillerin nasıl tahrik indirimleriyle az cezalarla cezalandırıldıkları, tecavüz mağdurlarının adalet sisteminde nasıl birkaç kez daha mağdur edildikleri var. O haberlerin ayrıntılarını okumak lazım; böylece belki kadın ya da erkek sizler de güvenli sandığınız çevrenizin nasıl değiştiğini fark eder, “bunlar benim başıma gelmez’’ görüşünü değiştirir, bir imza verir ya da bir mitinge katılır ya da sosyal medyada tepkinizi ortaya koyarsınız. Bu yılın Ağustos ayının ilk yarısında kadına yönelik şiddet ve öldürme olaylarının geçmeyin haberlerin ayrıntılarını okumak lazım; belki o zaman güvenli sandığımız çevremizin nasıl değiştiğini fark edebiliriz...’ sayısı 20’yi buldu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 2012 yılının ilk altı ayında kadınların aile içinde öldürülme oranları arttı. Öldürülen kadınların yüzde 54’ü aile içinde katlediliyor. 2011 yılında 92 kadın öldürülmüştü; 2012’de ise bu rakama ilk altı ayda ulaşıldı. Bianet’in çetelesine göre bu yılın Temmuz ayında erkekler 20 kadın, üç erkek ve iki çocuk öldürdü; 24 kadını yaraladı, 11 kadına tecavüz etti. Erkekler Haziran ayında yedi kadın ve bir kız çocuğunu öldürdü, dokuz kadını yaraladı, sekiz kadına tecavüz etti, 12 kadına cinsel tacizde bulundu. Kadın cinayeti en çok İstanbul’da, erkek şiddeti en fazla Bursa’da, tecavüz olayı ise Antalya’da yaşandı. Yine Bianet’in gazetelerden ve internet sitelerinden derlediği bilgilere göre erkekler bu yılın Mart ayında 12 kadın öldürdü, 24 kadını yaraladı, sekiz kadına tecavüz etti, beş kadını taciz etti. Nisan’da erkekler dokuz kadın ve bir çocuk öldürdü; 17 kadın, iki kız çocuğu ve bir erkeği yaraladı, on kadına tecavüz etti. Şubat’ta öldürülen 24 kadından biri kocası hakkında uzaklaştırma kararı çıkartmıştı. Bir kadın ise katilini dokuz kez dilekçe vererek şikayet etmişti. Temmuz’da kadınları en çok kocaları öldürdü. Dördü kocaları, beşi ayrı yaşadığı, ikisi boşanmak istediği kocaları, üçü sevgilisi, ikisi imam nikahlı kocası, biri eski sevgilisi, biri eski kocası, biri damadı tarafından öldürüldü. Temmuz ayında en çok kullanılan cinayet silahı bıçak oldu. Kadın cinayetlerinde belli başlı gerekçeleri boşanma ve ayrılma isteği ile erkeğin sevgili olma isteğini reddetmek oluşturuyordu. Tecavüz olaylarında ise erkekler en çok kadınların “kendi rızasının olduğu’’, “kadının seks işçisi olduğu’’ veya “evlenmeye zorlamak için iftira attığı’’ gibi gerekçeler ileri ‘O sürdüler. Asıl korkutucu olan ise eğitim, adliye ve hukuk sisteminin bu tür olaylara olan yaklaşımıydı. Polis, şiddet mağduru kadınları kocalarına teslim ederken, savcılar harekete geçmekte yavaş davranıyor, mahkemeler kadın cinayetleri ve kadına şiddet davalarında hafifletici sebepler bulmakta oldukça hevesli oluyorlardı. ! 3 C MY B ÇETELE... KOCALAR... Örneğin mahkeme, 18 yaşından küçük kız çocuğuna tecavüz girişiminde bulunan iki sanığın “gönüllü olarak’’ eylemlerinden vazgeçtikleri gerekçesiyle cezalarını hafifletiyor; bir başka toplu tecavüz olayında 12 yaşındaki kız çocuğunun “kendi rızası’’ olduğunu savunuyor; kadın cinayetinde sanıkların “erkeklerin de törelerden bağımsız davranamayacaklarını’’ öngörüyordu. Bir okul müdürü kız öğrenciyi taciz etme gerekçesi olarak “öğrencinin cafede erkeklerle oturmasını’’ gösteriyordu. Bir emniyet müdürü öldürülen genç kızın gecenin o vaktinde sevgilisinin evinde ne işi olduğunu soruyor, bir üniversite öğretim üyesi “dekolte giyinen kadınların tecavüze uğramalarını normal’’ buluyordu. YÖK Öğrenci Disiplin Yönetmeliği, eskiden okuldan çıkarma cezası verilen “ırza tecavüz etmek’’ suçuna iki yarı yıl uzaklaştırma cezası verilecek şekilde değiştiriliyordu. Kadına şiddet haberlerinin başlıklarına göz atıp geçmemeniz gerektiğini bu veriler çerçevesinde bilmem anlatabiliyor muyum? BAHANELER... CHP İZMİR MİLLETVEKİLİ RAHMİ AŞKIN TÜRELİ: Hükümet beceriksiz İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, “Hükümetin beceriksizliği ülkeye büyük zararlar veriyor” dedi. Bayram süresince Küçük Menderes bölgesindeki ilçeleri dolaşan Türeli, hükümetin toplumu “biz ve ötekiler” diye ayrıştırdığını vurguladı. Kafalarının gerisindeki planlarını uygulamaya çalışan zihniyetin ülkeye ciddi zarar verdiğini söyledi. AKP hükümetinin ülkeyi iyi yönetemediğini, kaynakları kötü kullandığını belirtti. İktidara yakın olanların zevk içinde, oksul yurttaşlarınsa ekmek bulma derdinde olduğunu kaydeden Türeli, “Bu ülkenin hem üretiminin artırılmasına, gelirinin yükseltilmesine, hem de gelirinin daha adaletli bir biçimde paylaştırılmasına, yoksulluğun ortadan kaldırılmasına ihtiyacı var. Dolayısıyla çiftçi, esnaf, memur, emekli herkesin hak ettiğini kazanması temel yaklaşım olmalı. Ama gelin görün ki, iktidara yakın TÜRELİ olanlar devlet kaynaklarından bol keseden yararlanırken diğer yanda insanlarımız hala ekmek bulamıyorsa bu ülkede ciddi problemler var demektir” dedi. Son günlerde yaşanan terör olaylarına da dikkat çeken Türeli, herkesin ülkede huzur içinde, birlik ve beraberlik içinde yaşamak istediğini hatırlatarak hükümeti göreve çağırdı. Türeli, “Habur’da yaşanan çadır tiyatrosu halkımızın hala hafızasında. Oslo’da terör örgütü ile yaptıkları gizli pazarlığı bütün Türkiye biliyor. Bununla birlikte, sanki terörle mücadele ediyorlarmış havası yaratıyorlar” diye konuştu. AHÇE GÜZELB ‘GÖRÜNTÜ’ TEMİZLİĞİ... üzelbahçe’de görüntü kirliliğine neden olan afiş ve pankartlar toplanıyor. Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, çevreyi kirletenlerin, gürültü çıkaranların, kaldırımları işgal edenlerin, duvar ve elektrik direklerine afiş asanların bedelini ödeyeceğini söyledi. İnce, "Bundan böyle belirlenen bölgeler dışında afiş, pankart ve benzeri duyuruların asılması engellenecek, asmak isteyenlere caydırıcı yaptırımlar uygulanacak. Tekrarı halinde suçu işleyenler verilecek cezalara razı olacaklar" dedi. Güzelbahçe’de yaşayanların kentin sakini değil, sahibi olacaklarını dile getiren İnce, “Son günlerde görüyoruz ki, bazı kişi ve kurumlar disiplinsiz davranmakta ısrar ediyor. Kurallara uymayan kent kirliliği yaratmakta ısrar edenler, cezalarına da katlanacak. Vatandaşlarımızdan bu konuda destek bekliyoruz. Duydukları, gördükleri ve yaşadıkları olumsuzlukları bize bildirmeleri durumunda gerekli önlemler alınacak ve yaptırımlar derhal uygulanacak” diye konuştu. Zabıta Müdürlüğü yetkilileri, yurttaşların konuyla ilgili 234 20 20 numaralı telefonu arayabileceğini belirtti. G C MY B