Katalog

4 EGE c 25 TEMMUZ 2012 ÇARŞAMBA Aliağa’daki mahalle ve köy muhtarları Petkim’in bölgeye kurmak istediği termik santral nedeniyle karşı karşıya geldi Muhtarlarda termik bölünme! ŞAHAP AVCI ALİAĞA SOCAR Enerji Grubu tarafından Petkim Yarımadası’na kurulması planlanan petrokokla çalışacak termik santralle ilgili tartışmalar sürüyor. Şirketin muhtarlara yönelik geçen ay Almanya'ya düzenlediği gezi ve ardından yapılan açıklamalar, muhtarları böldü. Aliağa Muhtarlar Derneği’nin geziden sonraki açıklamasına katılmadıklarını belirten bir grup muhtar, “Bu açıklama, birilerinin isteği üzerine yapıldı” dedi. Termik santralle ilgili ÇED halkın bilgilendirilmesi toplantısı, halkın tepkisi üzerine yapılamamıştı. Bunun üzerine şirket 20 köy ve mahalle muhtarını, santralin çevre için tehlikeli olmadığını anlatmak amacıyla Almanya'ya götürdü. İnceleme gezisinden dönen Aliağa Muhtarlar Derneği Başkanı ve Hacıömerli Muhtarı Ali Dündar’ın yaptığı basın açıklaması ise tepki çekti. STEK ÜZERİNE Bazı köy ve mahalle muhtarları ile bir basın toplantısı gerçekleştiren Siteler Mahallesi Muhtarı Sedat Okşar, Dündar’ın açıklamayı daha önce kendileriyle paylaşmadığını söyledi. Okşar, Aliağa Kent Konseyi Başkanı Yakup Öztürk’ün termik santralle ilgili hiç bir görüşünü muhtarlarla paylaşmamasına karşın basın bülteninde adına yer verildiğini bildirerek, “Muhtarlar Derneği Başkanı Ali Dündar ve Kent Konseyi Başkanı Yakup Öztürk’ün görüşlerine katılmıyoruz. Açıklama, birilerinin isteği üzerine yapılmış bir açıklamadır. Sayın Öztürk, Aliağa Kent Konseyi Başkanı olarak bugüne kadar muhtarları toplantıya çağırıp bir bilgi mi vermiş, Almanya’ya gelip o tesisleri görmüş müdür ki Muhtarlar Derneği'nin basın açıklamasında görüş belirtiyor? Söz konusu açıklama Muhtarlar Derneği'nin, Aliağalı muhtarların görüşü değildir” dedi. Yapılan açıklamadan yola çıkarak bazı sorular sorma gereği duyduklarını belirten Okşar, şunları söyledi: “Bizler Almanya'dayken, Almanya Başbakanı Merkel, 2050 yılına kadar tüm fosil yakıtlı santrallerden vazgeçileceği, yerine güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerjili santraller kurulacağını açıklamıştır. 360 günün 350 günü yağışlı, güneşin az olduğu bir ülkede bunların çalışması yapılırken bu arkadaşlarımızın hala termik santrallere onay ve destek vermesi anlaşılabilir değildir. Bu arkadaşlarımız yaptığı açıklamalarda tarım alanlarının genişliği ve yeşilliğinden santrallere yakın yerleşim alanları olduğundan bir çok termik santralin bir arada olduğundan bahsetmişlerdir. Biz de soruyoruz. Tarım alanlarında hiç domates, biber, salatalık gibi mahsule rastlanmış mı! Yoksa tarım alanlarında biogazlı santrallerde yakıt olarak kullanılan mısır, arpa, buğday, pancar gibi mahsuller mi ekiliydi? Acaba bunların ürünleri Alman halkı tarafından tüketiliyor mu? Yoksa bizim gibi üçüncü dünya ülkelerine mi satılıyor? Arkadaşlarımız yerleşim yerlerinin santrallere yakın olduğundan bahsetmişler. Yine soruyoruz, bu santrallerin yanında Aliağa gibi büyük yerleşim yeri görmüşler mi? Yoksa yerleşim alanı olarak gösterilen yerler 10 bin kişinin çalıştığı bir kompleksin konuşlandırıldığı alanlar mıdır?” Kendilerinin konunun uzmanı olmadıklarını belirten Okşar, “Bizler gözlemlerimizi anlatmak için gittik. Gördüklerimizin sonucunda ve Aliağa halkına olan sorumluluğumuzdan dolayı bizler termik santrallerin kurulmasına karşıyız ve de karşı olacağız” diye konuştu. Aliağa Muhtarlar Derneği Başkanı Hacıömerli Muhtarı Ali Dündar, 20 köy ve mahalle muhtarı ile birlikte gittikleri Almanya gezisinin ardından yaptığı basın açıklamasında, “Termik santrallerin pek de çevreye zarar verdiğini gözlemedik” demişti. P etkim Yarımadası’na kurulması planlanan petrokokla çalışacak termik santralle ilgili tartışmalar sürüyor. İ lmanya'ya ikna gezisine götürülen muhtarların bir bölümü 'Santralın zararı yok' derken, Aliağa Muhtarlar Derneği'nin bu yöndeki açıklamasına karşı çıkanlar 'Aliağa halkına olan sorumluluğumuzdan dolayı termik santrallerin kurulmasına karşıyız' görüşünü bildirdi. A SORUMLULUK GEÇMİŞE Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren Tabiat Tarihi Müzesi her yıl ortalama 20 bin ziyaretçisini geçmişle buluşturuyor. Müze, doğa tarihi ve doğa araştırmacılarının yanı sıra gençlerin ve yetişkinlerin eğitiminde de önemli bir rol oynuyor. Türkiye’nin ilk akademik müzesinde fosil bilim, kayaç ve mineraller, kuşlar, genel zooloji, evrim ve karşılaştırmalı DOĞAL YOLCULUK anatomi galerileri bulunuyor. Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tanju Kaya, her yaştan öğrencinin ve tarihe ilgisi olan her kesimden insanın bu müzeyi ziyaret edebileceğini söyledi. Kaya “Müzemiz hafta içi her gün açık. Kişisel gezilerde randevuya gerek yok, ancak toplu okul gezilerinde kararlaştırılan program dahilinde randevu veriliyor” dedi. C MY B C MY B