17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c 18 HAZİRAN 2012 PAZARTESİ EGE PATİKA HALUK IŞIK [email protected] Hakikatin Irmağında Herkes Üryandır... Gece, kelebek etkisidir. Bir yaprak hışırtısının, orman gümbürtüsüne evrilmesidir. Gece, “hakikatin ırmağında herkes üryandır” dizesinin, kimseyi umursamadan çağıldayan çırılçıplak aynasıdır. Dizenin sahibini, Patikanın sonunda selamlayacağız. Bahardan yaza cilveleşerek geçen İzmir’in havası, “delikanlının terli gömleği imbatta kurur” kandırmacasıyla, yine belimin sırtımın tutulmasına yol açtı. 10 Haziran Pazar sabahı, güneşe saatler varken, ağrılar içinde kalktım. Çehov “Bizi çalışmak kurtarır” diyor ya, tarafınızdan bir hafta sonra okunacak Patikaya başladım. 9 Haziran cumartesi, “Balbay Nöbeti” adını verdiğim buluşma için, gün boyu Kıbrıs Şehitlerindeydim. İzmir’in ortasında, yürekler birleşti, binlerce imzaya ve küçük mektuplara dönüştü. Sonra Mustafa Balbay özelinde, “içerdekilerin” özgürlüğüne doğru kanat çırptı. Malumunuzdur, “Balbay’a Özgürlük Girişimi”nin düzenlemesinde, yazarlar, gazeteciler, milletvekilleri, Balbay’ın kitaplarını imzaladık. Şimdi, küçük bir odaya girmenizi, ıssızlık içinde dört dakika gözlerinizi kapatmanızı istesem, en azından ruh sağlığımdan kuşku duyarsınız. Haksız da sayılmazsınız. Yaşadıklarımıza, gördüklerimize, işittiklerimize bakıldığında, nefes almamız bile mucize sayılabilir. Neyse... İşte o 4 dakikanın her birini, 365 günle çarpınız. “Hakikat” işte budur. Vazgeçtim dünya görüşlerimizden, ütopyalarımızdan, bireysel ve toplumsal açmazlarımızdan. “Hakikat”, bir insanın 4 yıldır yaşamdan soyutlanması, çoluğundan çocuğundan mahrum olması, giderek beton kokması ve adaleti beklemesidir. Mustafa’nın spor aşinası bedeninin, yaşama gülerek direnme erdeminin, karınca gibi çalışkan olmasının ve durmadan üretmesinin; “hakikati” yeneceğine ve üstesinden geleceğine inanabilirsiniz. Ben de inanıyorum, diliyorum. Aklıma her düştüğünde, “Diren Balbay, İzmir’in milletvekili olarak, özgürlük kokusuyla aramıza döneceksin” diyorum. Gürül gürül bir yaşam, ülke ve kent onu bekliyor kuşkusuz. Olacak, karamsarlığın alemi yok, umudun ocağını harlı tutmak gerek. Ama ya şimdinin, şu anın “hakikati”? Bir şiirimde; “Sorular cehennemi midir her ülke / Of, nerelere gitmeli?” demiştim. Şiire aldırmayın, “hakikat” bizi emziren, vaz geçemeyeceğimiz, mutlaka cennet kılacağımız ülkemizdir. “Balbay Nöbeti” boyunca, belirli aralıklarla izlenimlerimi yazıp, Mustafa’ya gidecek küçük mektupların arasına attım. Seveceğini umarım. Selam olsun arkadaşıma. Karanlık, yerini aydınlığa bırakmaya hazırlanıyor. Az önce martılar çığlık çığlığa, Mehmetçik Bulvarını geçip, denize doğru uçtular. Anılması ihmal edilmiş kitaplara uzanıyorum. Oğuz Tümbaş “Küşüm Çınlaması”nda “olasıdır, ben inanırım / İzmir’den filizlendiğine aşkın” diyor. Düşleri hep Alleben (Gaziantep) kokulu Tümbaş’ın şiiri, kendi yatağında demlenmiş, bir güzel kitap olmuş. Okuyunuz... Eklenti ve özenti olmayan entelektüel tavır, ödünsüz duruş ve bunları üretimle yaşama eklemek nasıl başarılır? Çevremizi saran, uzmanlıktan çok azmanlığı seçmişlerin kuru gürültüsü içinde, bu soruya yanıt bulmak zor. Siz hele Efdal Sevinçli’yle tanışın, okuyun, işiniz kolaylaşsın. “Karagöz Evleniyor” adlı çalışması, yolunuzu kısaltacaktır. Geleneksel Tiyatromuzun, kültür tarihimize kaynaklık yaptığını, muhafazakarlığa falan da kulak asmadığını göreceksiniz. Karagöze de inanmazsanız, elden ne gelir? Hüseyin Yurttaş ağabeyimin “Sevgiler Kanarken” şiirlerini de çok seveceksiniz. “Kavga yorgunu arkadaşlar adına / söz bize düşüyor adamım.” Şairliği anlaşılmazlığın hikmetinde arayanlara inat, şiirde yaşamın yalınanlaşılır hali budur. “Çapraz ateşlere tutulduğumuz günlerdendir / bu çarpık yürüyüşümüz” derken, Yurttaş’ın, yurttaşlarını nasıl bir bahçe temizliğine çağırdığına tanık olacaksınız. Gelelim başlığımızdaki dizenin sahibine. Muhibbi’dir. Yani, Kanuni Sultan Süleyman! Meral Okay “Muhteşem Yüzyıl”ı, acaba neden yazdı dersiniz? N A Y U UY L E Z Ü GNDIRILACAK! UYA elçuk Belediyesi, bir yıldır karanlığa terk edilen tarihi Ayasuluk Kalesi’ni geleceğe taşıyor. İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, belediyenin kalenin yeniden ayağa kaldırılması için hazırladığı projeyi onayladı. Bir yıldır TEDAŞ tarafından karanlığa terk edilen ve Selçuk’un simgesi olarak bilinen kale, projeyle yaşam bulacak. “Ayasuluk Kalesi Rölöve, Restitüsyon, Restorasyon, Çevre Düzenleme ve Elektrik Aydınlatma Projesi” kapsamında bir çekim merkezi haline getirilerek, yakın çevresi ilçe yaşamına kazandırılacak. Selçuk Belediye Başkanı Vefa Ülgür, “Projeye göre Ayasuluk Kalesi’nin çevre düzenlemesi, aydınlatma ve restorasyon çalışmaları yapılacak. Bölgede seyir terası, geçici kafeterya, yürüyüş yolları, tuvalet, geçici satış birimleri ve etkinlik alanları yer alacak. Uyuyan güzeli uyandıracağız ve bu önemli noktayı 2014 yılında ziyaretçilerimizle buluşturacağız” dedi. S Fidan İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Efes’te 1. derece arkeolojik SİT alanı içinde yer aldığı için tapulu tarlalarına ağaç diken bazı yurttaşların hapis cezasına çarptırılmasına karşın, antik kent girişindeki bazı işletmelerin bakanlık tarafından yapılan değişiklikle inşaat çalışmalarını sürdürmesine tepkiler sürüyor. CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, yaşanan sıkıntıyı TBMM’ye taşıdı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yanıtlaması istemiyle 3 ayrı soru önergesi veren Türeli, müze ve ören yerlerinin neden özelleştirildiğin açıklanmasını istedi. Türeli ayrıca, tarlalarına fidan ektiğinden dolayı yargılanan kaç kişi olduğunu sorarak, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dünyaca ünlü Efes Antik Kenti’nde Kültür ve CHP İzmir Milletvekili Türeli, Selçuk Efes'te yaşanan sorunları Meclis'e taşıdı yerine beton... Turizm Bakanlığı’nın 2011 yılında aldığı kararla 56 müze ve ören yerinin satış noktaları özelleştirilmiştir. Özelleştirmeyle birlikte 1. Derece Arkeolojik SİT alanında yer alan Efes’te, özel bir şirket tarafından yeni bir tesis yapılmak üzere inşaat çalışmaları başlatılmıştır. Vatandaşların da tepkisine yol açan söz konusu inşaat çalışmaları, SİT alanı olduğu gerekçesiyle Selçuk Belediyesi tarafından mühürlenmiştir ve dava konusu olmuştur. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından alınan bir kararla tesisin mühürleri kaldırılmış ve tesis ruhsatlandırılarak hizmete açılmıştır. Antik kentteki uygulama bu durumdayken, Efes Antik Kenti’nin bağlı bulunduğu Selçuk ilçesinde koruma alanında kalan tapulu tarlalarına fidan diktikleri için bazı vatandaşlarımız hapis cezası almıştır, bazılarının ise yargılanmalarına devam edilmektedir.” Temizliğe belediye geliyor alihli Belediyesi sosyal sorumluluk projelerine bir yenisini ekledi. Sosyal Market Evi bünyesinde oluşturulan bir ekip, yardıma muhtaç, hasta, yaşlı ve ihtiyaç sahiplerini belirleyerek, evlerine temizliğe gidiyor. Salihli Belediyesi Sosyal İşler Danışmanı Perihan Örs, “Belediye olarak mağdur olan vatandaşlarımızın daha sağlıklı ve hijyenik koşullarda yaşamlarını sürdürmeleri öncelikli hedefimiz. Bu proje belediyemizin ve dünya görüşümüzün bir yansıması olarak vatandaşlarımıza sunduğumuz bir hizmettir’’dedi. S E fes Antik Kenti girişindeki işletmelere izin veren bakanlığın, kendi arazisini ağaçlandırmak isteyen bölge halkına verilen cezalara seyirci kalması eleştiri konusu oldu. Op.Dr. Salih SADIK Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Tam Gün Muayene 0 232 463 27 22 0 232 422 66 55 www.salihsadik.com.tr İzmir, İstanbul, Ankara’daki satış noktalarımızda ve Türkiye’nin her yerinden havale ile siparişlerinizde kitap.cumhuriyeti.com.tr C MY B C MY B %30 indirim
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle