22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 HAZİRAN 2012 CUMA CHP’de Kocaoğlu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, istemediği adayı açıklamasıyla kongre bir yanıyla Kocaoğlu'na yönelik referanduma dönüşüyor EGE c 3 referandumu! HAKAN DİRİK Pazar günü yapılacak CHP İzmir İl Kongresi öncesinde adayların arkasındaki isimlerin netleşmesiyle tablo da şekilleniyor. Yaklaşık 17 ay önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından il başkanlığına atanan Tacettin Bayır, bu kez koltuğa seçilerek oturmaya çalışıyor. Özellikle Menderes bölgesinden açık destek alan Bayır için son günlerde “adaylıktan çekilecek” iddiaları ortaya atıldı. Bayır, bunların kendisini zayıflatmak için bilinçli olarak ortaya atıldığını dile getirerek “Çekilmem söz konusu değil” diyor. Üstelik genel merkezin kendisine yönelik desteğini delegelerin algılamakta zorlanmayacağını söylüyor. Parti Meclisi Üyesi Levent Eyipişiren, adaylığını açıklarken arkasında yer alan belediye başkanları onu destekleyen yapıyı da açıklıyor. Karşıyaka, Bornova, Karabağlar, Çiğli, Menderes, Buca, Çeşme belediye başkanları Eyipişiren'le aynı karede fotoğraf verdi. Konak, Karabağlar, Çiğli, Karşıyaka, Bergama, Çeşme, Torbalı ilçe başkanları da açıklamada yer aldı. Bu da Eyipişiren'in geçmiş dönemde Deniz Baykal ve Önder Sav'la birlikte siyaset yapan isimlerin ‘Levent Eyipişiren olmasın da kim il başkanı olursa olsun' çıkışıyla Kocaoğlu, yarışta kendini ortaya koymuş oldu. Kocaoğlu, daha önce Bornova kongresinde açık seçik taraf olmuş, seçimi aldıktan sonra da 'Kim adam, kim şalgam gösterdik’ demişti. adayı izlenimi yarattı. Destekçi belediye başkanlarının İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile zaman zaman karşı karşıya gelen isimler olması da dikkat çekti. Ali Engin adaylığını açıklarken ise yanında Bornova, Bayraklı, Narlıdere, Güzelbahçe, Buca, Menderes ve Menemen ilçe başkanları vardı. Milletvekili Alaattin Yüksel'in Engin'i desteklediği biliniyor. Adaylık açıklamasında büyükşehir belediye meclis üyelerinin de büyük çoğunlukla yer alması, Kocaoğlu'nun tavrının ne yönde olacağını da açıklıyor. Nitekim Kocaoğlu, önceki gün, belediye başkanlarının İzmir'in liderliğine soyunduğunu ileri sürerek hangi tarafta yer aldığını “Tacettin Bayır’ın da Ali Engin’in de başımın üstünde yeri var. Ancak Levent Eyipişiren için aynı şeyi söyleyemiyorum” sözleriyle ilan etti. Kocaoğlu, neden taraf olduğunu şu sözlerle açıkladı: “Belediye başkanları çok yoğun bir şekilde taraf olmasaydı bizim karışmamıza gerek kalmayacaktı. Örgüt kendi özgür iradesiyle BAYIR ENGİN EYİPİŞİREN AYNI KAREDE yolunu çizecekti. Belediye başkanları, İzmir’i dizayn etmek, İzmir’in liderliğine soyunmak ve İzmir’de biz söz keseriz gibi bir durum içine girdiler. Biz de ucundan köşesinden il kongresine müdahil olmak zorunda kaldık. İzmir’i politik çıkarlarla hareket edenlere dizayn ettirmem. CHP bir değişim süreci yaşıyor. Ben bu süreçte CHP’nin İzmir’de eğer müdahale etmezsek önünün tıkanacağını, değişimde daha yavaş ve daha zor yol alacağını gördüğüm için müdahale ediyorum.” Kocaoğlu'nun açıklamalarından sonra Eyipişiren “Kongreye 1 oy geride başlayacağım. Kongreden sonra gider ağabeyimin gönlünü alırım” dedi. Eyipişiren'i destekleyen belediye başkanları ise “Kimseyi tehdit etmesin, asli görevini yapsın” görüşünü dile getirdi. Kocaoğlu, başkanları hedef alan söylemiyle kongrenin doğrudan tarafı oldu. Yarış da, salt il başkanlığı mücadelesi olmaktan çıkıp bir grup ilçe belediye başkanı ile büyükşehir belediye başkanının güçlerini sınamasına dönüştü. Böylelikle, pazar günü CHP'li delegeler, yalnızca il başkanı, yönetim ve disiplin kurulu ile kurultay delegelerini seçmeyecek, bir anlamda Kocaoğlu'na ilişkin “güven oylaması” da yapacak. Kadınlara ulaşma kursu... ASUMAN ABACIOĞLU Kadınlar üzerinden siyaset yapmak, bu iktidarın en iyi kullandığı yöntemlerden birisi. Herkes kabul ediyor ki, AKP hükümetini iktidara getiren en önemli nedenlerden birisi kadınlara yönelik başarılı politik çalışmalarıdır. Muhalefet partilerinin anlayamadıkları ya da anlasalar bile beceremedikleri için sonuç alamadıkları olay bu; kadınlara ulaşamıyorlar. Bunun için kadın adayların seçim öncesi birkaç gecekonduyu ziyaret etmesi, yer minderlerinde oturup çay içmesi ve birkaç çocuğun başını okşaması yeterli değil. Daha uzun soluklu, daha samimi bir çaba ve daha fazla emek gerekiyor. Yani kısaca bir kerelik ev ziyaretleri ile olacak iş değil. UMA OKUMASI Kadınların toplandıkları yerlere bakmak gerekiyor. Mesela, kadınlar kent merkezlerindeki semtlerden tutun da en dışa açık, gelişmiş köylerin mahallelerine kadar her cuma günü “cuma okuması’’na gidiyorlar. Yıllardır yapıldığını duyduğum bu okuma günleri her hafta başka bir kişinin evinde düzenleniyor. Her seferinde Kuran’dan bir bölümün okunduğu böylesi toplantılarda daha çok dini konuşmaların yapıldığını varsayalım; ama kadınlar bir araya geldiklerinde her şeyden konuşurlar. ‘’Cuma okuması’’ diye bildiğim ve önceleri tek tük kulağıma çalınan bu toplantıların giderek daha geniş bir kitleye yaygınlaştığını fark etmemek mümkün değil. Kadınlar artık tüm programlarını buna göre belirliyorlar; Cuma günleri ‘’okuma’’ bir yana, diğer her şey bir yana. Dini içerikli bu toplantılardan başka kadınlar nerelerde bir araya geliyorlar dersiniz? Dikiş nakış, seramik, mozaik gibi el işi becerileri kazandırma kurslarında. Bu kursların bir bölümü Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı Halk Eğitim Merkezleri tarafından, bir bölümü de belediyeler tarafından düzenleniyor. Kadınlar, haftada bazen iki bazen üçdört gün bu kurslarda bir araya geliyorlar. Her hafta en az 15 kadın iki tam gününü bu kurslardan birinde, bir yandan birlikte üreterek, bir yandan da konuşarak, dertleşerek, paylaşarak, görüş alış verişinde bulunarak geçiriyor. Hiç kimse bu kadar çok sayıda kadını zorla bu kadar düzenli ve disiplinli bir şekilde bir araya getiremez. Ev işleri, çocuklarla ilgilenmek ve belki evin ekonomisine katkıda bulunmak gibi çok yönlü sorumlulukların altında bunalan kadınların sosyalleşebildikleri, yeni bir şeyler öğrenebildikleri ve beceri kazanabildikleri yerler bu kurslar. Sosyal demokrat partiler bu kursların ne kadar önemli olduğunun farkında mıdır acaba? OSYALLEŞMEK... Çok farklı kesimlerden kadınların haftanın iki hatta bazen daha fazla gününü birlikte geçirmeleri, aralarında kaynaşma, yakınlaşma ve güven oluşumunu sağlıyor. Bazen sadece sosyalleşmek, diğerleriyle bir arada olmak, üretmek ve beceri geliştirme amacının önüne bile geçebiliyor. Kadınlar buralarda yaptıkları sohbetlerde birbirlerinden etkilenebiliyor, yeni şeyler öğrenebiliyor ve farklı bakış açıları kazanabiliyorlar. Tam bir eğitim merkezi görevini görüyor yani. Bu nedenle sosyal demokrat belediyelerin önünde çok büyük bir görev bulunuyor; kadınların sosyalleşme gereksinimini giderecek olanaklar yaratırken bir yandan da ekonomik açıdan onlara üretkenlik sağlayacak yeni beceriler kazandırmak. Bu amaçla yaz kış demeden bu tür kursların açılması ve devamlılıklarının sağlanması gerekiyor. Belediyeler bu tür kursların açılabileceği mekanların bulunmasında, gerekli araç ve gereçle donatılmasında, kurs verecek eğiticilerin görevlendirilmesinde her türlü olanağı kullanmak durumundalar. Kadınlar evlerinin her türlü işini yapıp, çocuklarının ders, okul, müsamere gibi etkinliklerini organize edip bir yandan da kursa gidebilmek için zaman ve fırsat yaratma mucizesini başarabiliyorsa, belediyelerin de sorumluluktan kaçınmak için bahane üretme lüksleri bulunmuyor. İçinde bulunduğumuz zaman bunu gerektiriyor. GÜVEN OYLAMASI S BAŞIMIN ÜSTÜNDE!.. C UZUN YILLARDAN SONRA SELÇUK YAŞAR’IN ‘BELİRLEDİĞİ’ İSİM KULÜP BAŞKANI OLAMADI KSK’de Büyükoral dönemi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Karşıyaka Spor Kulübü'nün yeni başkanı Cihan Büyükoral oldu. Önceki gün gerçekleştirilen seçimlerde Büyükoral 182 oy alırken, Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Yaşar'ın da desteklediği Azat Yeşil 147 oyda kaldı. Karşıyaka Spor Kulübü'nün yeni başkanı Büyükoral, açıklanan 24 milyon liralık taslak bütçeye uyacaklarını belirterek, futbol takımını playoff'a kalacak duruma getireceklerini, altyapıya da önem vereceklerini belirtti. Yaşar’ın desteğini alan Azat Yeşil 147 oyda kalırken, Büyükoral 182 oyla başkan seçildi. Kulübün 100. yılında başkanlık koltuğuna oturan Cihan Büyükoral, “İnşaat mühendisiyim. Hesabı da iyi yaparım. Ayağımı yorgana göre uzatırım. Gelir ve gider tablosunda sıkıntı var. Yeni gelecek yönetim borç ödeme takvimi yapmalıdır. Taslak bütçe benim için iyi... Azaltmam ama arttırırım. Bu kulübü playoff'a gelecek duruma getireceğime söz veriyorum” dedi. Seçimlerin ardından kulüp yönetimi şu isimlerden oluştu: “Seyhan Evlioğlu, Veli Aksoy, Mutlu Altuğ, Ali Erten, Esen Özbek, Şekip İriboz, Ahmet Özkan, Umut Demir, Ali Arpacıoğlu, Güçlü Aydoğdu, İlhami Tanrıverdi, Mehmet Yıldırım, Tuncay Bozkurt, Şevket Uluç Serim, Volkan Sintaç, Uluğ Atasoy, Selami Gönülkırmaz, Mehmet Karal, Bahadır Mete, Sadi Tolga Kantarcı, Hüsnü Boztepe, İbrahim Yıldız, Ahmet Ertem, Murat Polat, Bülent Gürkan, Hakan Düzdemir, Togan Toprak.” Op.Dr. Salih SADIK Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Tam Gün Muayene C MY B C MY B 0 232 463 27 22 0 232 422 66 55 www.salihsadik.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle