Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
c 13 ŞUBAT 2012 PAZARTESİ EGE Seni Uzaktan Sevmek... Evimizin adresi, HALUK IŞIK işimizin merkezi, aşımızın ocağıdır. halukisik@gmail.com O nedenle, Patikaların öznesi yabancılaşmanın sonuçlarını doğal olarak İzmir’dir. Ama görmek için, uzman olmaya bildiğimiz bir gerçek de, pek de gerek yok. Hala işlenen konuların, ele alınan anımsadıkça içimi acıtıyor o sorunların üç aşağı beş fotoğraf. Obezite eşiğindeki yukarı, bölgemizin ve öğrencilerini teşhir ettiğini ülkemizin hemen her kentinde düşünmeden, yanlarında poz yaşandığıdır. Bize bunu verip, “Okulumuzdan mezun söyleten, sık sık yaptığımız mankenleri çağıracağız, yolculuklar, görülenler ve çocuklarımıza zayıflama dersi tanıklıklardır. verecekler” diyen, diyebilen Örneğin, “kent dönüşüm” “eğitimcileri” düşündüm. projesi olarak ambalajlanıp Kentleşmeyi, kentlileşmeyi dayatılan “tek tip” bina başaramayanlardan, cangılları ve kentin ruhuyla gençlerin pedagojik ve ilgisi olmayan yerleşim psikolojik değerlerine saygı alanları, yağın kumaşta da elbette beklenemezdi. yayılması gibi kentleri işgal Kentlilik, incelikti aynı ediyorsa, kentin adı şu olmuş zamanda. Çocuklarına ve bu olmuş, ne fark eder? gençlerine saygıydı, Kentlerin ruhunu yakalamak sorumluluktu. Hepsinin için, neredeyse avuç içi kadar hesabını, tıpkı bizim kalmış semtler, nasılsa geçmişten örneğin “Kordon’u korunmuş evler, iyi ki bu konserve kutularıyla nasıl kesilmemiş anıt ağaçlar aranır doldurdunuz?” gibi sormamız hale gelmişse, gerçekten ne benzeri, hepimizden fark eder? soracaklardı. Tarih, coğrafya, Hale bakar mısınız, iklim ve her türlü değer, işte “Venedik Evleri” falan böyle böyle uzaklaşıyordu yapıyorlar, sanırsın arşidükün bizden. En acısı, geleceğin otuzuncu göbekten torunları, bizden uzaklaşmasıydı. dedelerinin hatırasını Hava soğuktu, Şubat hırçın, yaşatıyor Ege topraklarında. garaj hasretler gurbetler “Shoes Center Showroom” yüküydü. Torosların ötesine koymuş amca, kırk yıllık gidip gelmiştim. Neresinden kundura dükkanının adını. girmeye kalksan, bu kentin Amca kimdir diye soruyorsun, kapıları yoksul, yoksun ve Aşağısöğütlü’den Himmet keşmekeş halinde açılıyordu. çıkıyor! Toprağından Kent dönüştürme mi diyorlar, tohumuna, kokusundan ya da kent yenileme mi, işte tadına öyle yabancılaşmış ki asıl buralardan başlamalıydı. memleket nimetlerine; iki kilo Yılların ihmalleri içinden domates alacaksın, geçiyordum servis aracıyla. “Organikler öteki tezgahta” İzmir, evimizdi. Elbiseler diyor pazarcı arkadaş. biçilen, üstüne fallar açılan bir Gözünde, öğretilmiş ve sevgili... çökmüş gitmez bir kurnazlık. İzmir bugünlerde adaletin, Öyle ya, tıpkı kentsel vicdanın yol arama çabasıydı dönüşüm gibi, organik de Bitmesi, bittikten sonra günün modası, garabetin çağdaş kent kimliğine sodası. Hiç kimse kusura yakışması istenen işler bakmasın, ikisine de yumağıydı. Bir filin, adını inanmıyorum. İkisi de taşıdığı kentte ilk yaşını avuntudur. Ne kentlerimizin doldurma sevinciydi örneğin. doğalsosyalkültürel Yaşama ve üretme ve birlikte gelişimini, ne yiyeceğimizin bölüşme kentiydi İzmir. içeceğimizin saflığını Yeniden anımsamayı ve koruyamadık. Koruyarak anımsatmayı demlemekten geliştiremedik. Varılan nokta, asla geri durmamalıydı. bunun itirafıdır. İşin uzmanı Peki, ben niye daha sık kimi dostlar, bu işlerin gider olmuştum uzaklara? Her rantından, vurgunundan, gidişte, ondan uzaklaşmama soygunundan dem yol açanlardan bir otobüs vurmaktadır ki, “alt tarafı” bir dolusu götürsem ve geri yazaryönetmen olarak, işin getirmesem... Servis şoförü bu boyutunu anlayıp “Niye güldün bey?” diye anlatmayı, onlara bırakıyoruz. sordu, toparlandım. Emperyalizmden söz açmak İzmir’e döndüm ya, dedim, ise bambaşka konudur. belki ondandır... Ama bu korkunç 3 PATİKA Göze İzmirli başkan Pr of. Dr. Süleyman Ka ynak , Tür k Of talmoloji Der neği’ni yönetiyor HİCRAN ÖZDAMAR Türkiye'de 4 bine yakın göz hastalıkları hekimini aynı çatı altında toplayan Türk Oftalmoloji Derneği Başkanlığı'na seçilen Prof. Dr. Süleyman Kaynak, göz hastalıkları ve cerrahisinde yaşanan gelişmeleri hekimlere aktarmak için çalışacaklarını söyledi. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Kaynak, merkezi İstanbul'da bulunan derneğin başına İzmir'den seçilen ilk üye oldu. Ankara, Bursa, İzmir, Konya, Antalya, Erzurum, Trabzon ve Diyarbakır'da olmak üzere 7 şubesi bulunan derneğin göz hastalıkları hekimlerinin mesleki gelişmelerine destek olduğunu kaydeden Kaynak, hekimlerin haklarını korumak için çalıştıklarını söyledi. 1994 yılından bu yana yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan Kaynak, “Ülkede göz hastalıklarıyla ilgili tek mesleki derneğiz. Göz hastalıklarına ilişkin bilimsel ve eğitimsel etkinlikleri gerçekleştiriyoruz. Bilimsel etkinliklerimizi, dernek bünyesindeki 16 alt ihtisas birimiyle yürütüyoruz. Bütün meslektaşlarımız bu birimlerden bir veya birkaç tanesinde görev gerçekleştirilmesi için de çaba göstereceklerini söyledi. Son dönemlerde Türkiye'de katarakt ameliyatlarının lazerle tedavi edildiğine ilişkin reklamların yapıldığını da belirten Kaynak, yurttaşların bu konuda dikkatli olması gerektiğini bildirdi. Kaynak, “Lazerle yapılan operasyonlarda tam tedavinin olması mümkün değil. İthal edilen bu aletler, çok pahalı. Toplumda yanlış bir algı yaratılıyor. Haksız rekabete bağlı kazanç arttırmaya yönelik girişimler yaşanıyor. Katarakt ameliyatına Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), brüt 442'yle 597 lira ödeme yapıyor. Hasta isterse özel kurumlarda yüzde 30'a varan katkı payı ödeyebiliyor. Yaklaşık bir buçuk trilyonluk cihazın işletmesi pahalı. Böyle bir cihazı alıp ameliyatların maliyetini çıkartmak, SGK'nin ödediği ücretlerle mümkün değil. Arada oluşan fark yurttaştan çıkacak. Bu tıbbın ticarileşmesine yol açacaktır. SGK ise teknoloji karşısında yenik düşüyor. Yeni teknoloji haksız rekabet oluşturuyor. Devlet kurumlarında bu teknolojinden uzak olduğu için de haksız bir rekabet yaşanacak” dedi. LAZERE DİKKAT! Kaynak, göz hastalıkları ve cerrahisinde yaşanan hızlı gelişmeleri hekimlere aktarmak için çalışacaklarını söylüyor. yapıyor. Göz hastalıkları ve cerrahisi ülkemizde özellikle son 2030 yılda çok hızla gelişti. Bu hızlı gelişmeyi, üyelerimize eğitim programlarıyla aktarmaya daha etkin bir şekilde devam etmeye çalışacağız” dedi. Hekimlerin mesleki haklarını savunmak için çalışacaklarını bildiren Kaynak, diğer derneklerle işbirliği yapacaklarını, uluslararası kongrelerin Türkiye'de BEKLENTİ YÜKSEK Sağlık Bakanlığı verilerine göre hasta memnuniyetinin yüzde 70'lerde görüldüğünü, bunun Batılı ülkelerde en yüksek seviyesinin yüzde 30'larda olduğunu kaydeden Kaynak, “Türkiye'de hastalarımızın beklentileri çok yükseltildi. Adli Tıp Kurumu'nda hekimlere yönelik gerçekleşen şiddet olaylarında tamamlanmayı bekleyen dosya sayısı 2004 yılında 600'ken bu rakam 2010 yılında 12 bine yükseldi. Beklentilerinin karşılığını alamayan hasta, karşısındaki hekimi sorumlu olarak olarak görüyor. Bunun karşılığında da şiddet olaylarında artış yaşanıyor” diye konuştu. SPOR KENTİ BORNOVA ornova Belediyespor, bir yandan lisanslı sporcularıyla farklı dallarda mücadelesini sürdürürken bir yandan da amatör sporculara kapılarını açıyor. Bornova'nın kış spor okullarına kayıt yaptıran bin 236 kişi 11 farklı dalda spor yapıyor. Belediyeden verilen bilgiye göre, spor okullarında futbol, basketbol, cimnastik, voleybol, tekvando, hentbol, yüzme, su topu ve aerobikplates kursları veriliyor. Kurslar, Işıkkent Spor Tesisleri, Bornova Şehir Stadyumu, Pınarbaşı Spor Salonu, Bornova Spor Salonu, Pınarbaşı Şube Bi B nası, Çamdibi Kadın Dünyası, Evka3 Kadın Dünyası ve Engelliler Merkezi’nde veriliyor. Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, amatör spora önem verdiklerini belirterek, “Başarılı takımlarımızla birincilikler, madalyalar kazanmak kadar, amatör dallarda açtığımız kurslar sayesinde sporun kitleselleşmesi de önemli. Herkesin spor yapması, herkesin daha sağlıklı olması demektir. Herkesin daha az hastalanması, daha dayanıklı olması demektir. Bu nedenle amatör spora verdiğimiz önem hiç azalmayacak” diye konuştu. Op.Dr. Salih SADIK Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Tam Gün Muayene 0 232 463 27 22 0 232 422 66 55 www.salihsadik.com.tr C MY B C MY B