02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c 10 ŞUBAT 2012 CUMA EGE 3 Dileyen İzmir’i yıkabilir! Doğal ve tarihi alanlara dokunulmazsa, kentsel dönüşüm önemli bir işlev görebilir ASUMAN ABACIOĞLU İzmir’in bazı bölgeleri için kentsel dönüşüm projeleri ortaya atılıyor. Amaç, çarpık yapılaşmanın ortadan kaldırılarak kente yeni ve sağlıklı alanlar kazandırılması. Böyle söylenince kulağa çok doğru geliyor. Ama ben hep bu projelerin ortaya atılmasındaki asıl nedenin yeni yapılaşma alanları açmak, lafı dolandırmadan söylemek gerekirse yeni rant alanları yaratmak olduğunu düşünüyorum. Bilindiği gibi İzmir, güçlü ve kamu haklarına duyarlı meslek odalarının çabaları nedeniyle herkesin her istediğini yapabildiği, her boş alanı kolayca yapılaşmaya açabildiği bir kent değil. Eski belediye başkanlarından Yüksel Çakmur bile, tek başına bütün rant düşkünlerini canından bezdirmeye yetiyor. Bu yüzden İzmir’de yeni yapılaşma alanları yaratmak için eskileri yıkmak gerekiyor. Ancak altında yatan bu neden yüzünden kentsel dönüşümü tümüyle reddetmek gerçekçi değil. Çünkü aslına bakarsanız şu haliyle sadece bir bölümünü değil İzmir’in tamamını yıkıp yeniden yapsanız yeridir. Amaç rant olsa da kentsel dönüşüm için ortaya atılan projelerde söz edilen yeşil alanlar, sosyal ve sportif tesisler, piknik alanları, seyir terasları, su oyunları, kanallarda kano gezintileri insanın aklını çeliyor. İzmir’in bazı bölgeleri, gerçekten de “hiç var olmasa daha iyi olurdu’’ dedirtecek kadar kötü yapılaşmış durumda. Çatısı olmayan çirkin, tek tip ve birbirine yakın apartmanlar, dar sokaklar, çukurlarla dolu bozuk yollar, boz renklerin hakim olduğu, ağaçsız, çimensiz beton mahalleler. Uzaktan deniz görünmese İzmir’de olduğunuzu anlayamazsınız. Neredeyse İzmir’in tamamını tarif ediyorum değil mi? dırıp kaldırmayacağı düşünülmeden yapılan yüksek apartmanlar yüzünden ne araba ne de yayalarca geçilebilir durumdadır. Sokaklar gün ışığından nasibini alamazken apartmanlar loş, havasız ve mahremiyetten yoksundur. Kentsel dönüşümün gündemde olduğu Yeşildere ise bambaşka bir çarpık kentleşme görüntüsü yaratmaktadır. Dericilerin uzaklaştırılmasıyla birlikte kokunun kaybolması sayesinde bir nebze olsun iyileşmiş görünse de yine de insanın içini acıtan bir yoksulluğun gözle görülür, elle tutulur bir yansıması olmaya devam eder. İnsan burada, varoşlarda değil İzmir’in göbeğinde, az buz değil epeyce derin bir yoksulluğa tanıklık edebilir; bunun için yanından hızla geçmek bile yeterlidir. Şimdi burası için öngörülen kentsel dönüşüm, ola ki burayı tıpkı tarif edildiği gibi Eskişehir’dekine benzer kanallarda yüzen kanolar misali değiştirecek, güzelleştirecektir. Merak ettiğim nokta, burada yaşayan insanlara ne olacağıdır; acaba kentsel dönüşüm yoksulluğu da giderebilecek midir? Kentsel dönüşüm İzmir’de çarpık yapılaşmayı, görüntü kirliliğini düzeltecek; çirkin mahalleler yıkılacak; yeşil alanlar bırakılacak ve çevresine yüksek apartmanlar inşa edilecek. Eğri binalar, deprem yönetmeliğine uygun yapılmayanlar öncelikle yıkılacaklar. Dar sokaklar herhalde genişletilecek ve orada yaşayanlar nefes alabilecek alanlara sahip olabilecekler. Nereden baksanız, ortaya çıkacak yeni kentleşmenin eskisinden daha güzel ve insanca görünmesi olasılığı yüksek. Bu yüzden bence İzmir’i isteyen istediği kadar yıkıp yeniden yapabilir; yeter ki şu anda doğal ve tarihi açıdan değer taşıyan, elimizde kalmış son alanlar rahat bırakılsın. BİR NEBZE... EŞREFPAŞA SİGARA BIRAKTIRIYOR E ÇİRKİN... Kulağa hoş gelen kentsel dönüşüm projelerinin altında rant alanları yaratma düşüncesinin yattığı bir gerçek. Ancak 'keşke hiç olmasaydı' denilen yapılaşma da bütün çirkinliğiyle karşımızda duruyor. Ne yazık ki kıyı şeridinin dışında ‘’Burası İzmir’’ diyebileceğiniz bir yer zor bulursunuz. İzmir’e özgü ne mimari ne de tarihi doku kalmış durumda. Böyle bakıldığında Karşıyaka’da Alaybey ve Tersane bölgesinde kentsel dönüşüm uygulanması, hiç itiraz edilmeyecek bir öneri. Bence daha geniş bir alana yaygınlaştırılabilir. Karşıyaka’nın denizden içeriye doğru olan tüm sokakları, yüksek apartmanların gökyüzünü görmenize izin vermeyecek kadar birbirine yakın olması nedeniyle insan doğasına aykırı; yaşayanların mutsuz edecek kadar kötü bir yapılaşma örneği oluşturuyor. Karşıyaka’nın sahili ve sahile yakın birkaç sokağı dışında güzel denebilecek hiçbir tarafı kalmamıştır. İçerilere doğru gittiğinizde daracık kaldırımların tezgahlar, ilan tabelaları ve arabaların işgali altında olması nedeniyle yürünecek yer yoktur; dar sokaklar araç ve yaya trafiğini kal şrefpaşa Hastanesi’nin Karşıyaka Öğretmen Melahat Özçelik Hizmet Birimi’nde 6 ay önce açtığı sigara polikliniğine gelen 102 kişiden 55’i sigarayı bıraktı. Sigarayı bırakanların pastalı kutlamasına Dr. Türkegül Kocaoğlu da katıldı. Kocaoğlu “Ücretsiz polikliniğe, sigarayı bırakmak isteyen, aralarında lise öğrencisi bile olan her yaştan vatandaşlarımız başvuruyor. Artık herkes biliyor ki, kalp ve damar, kanser ve cilt hastalıklarının en önemli tetikleyicilerinden birisi. Hastalarımızın bu illetten kurtulmak için gösterdikleri azmi takdir ediyorum. Eşrefpaşa Hastanesi ekibini de bu başarıları nedeniyle yürekten kutluyorum” dedi. Tedavi için polikliniğe başvuranların yüzde 60’ı kadın. Sigara bırakmayı kısa sürede başaranlar ise daha çok 40 yaş üstündeki bağımlılar. Yetenekler İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Üniversitesi bünyesinde YÖK tarafından onaylanarak yaşama geçirilen Çocuk Eğitimi Uygulama Araştırma Merkezi’nde ilk ve orta öğretim öğrencileri, yeteneklerine göre eğitim alacak. EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, merkezin, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki öğrencilerin ilgi duydukları bilimsel alanlarla ilgili güvenilir ve güncel bilgiyi, o alanın bilim insanlarından almalarını amaçladığını söyledi. Dünyada örnekleri olan, Türkiye’de ise sadece 5 üniversitede uygulanan “Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi” modelinin Ege Üniversitesi’nde de yaşama geçirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, “İlköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki öğrencilerin herhangi bir alanda mevcut eğitim programı dahilinde ya da dışında ilgi duydukları bilimsel alanlarla ilgili güvenilir ve güncel bilgiyi, o alanın bilim insanlarından almalarını sağlamak istiyoruz. Merkezde yürütülecek etkinlikler yoluyla çocukları meraklı olmaya ve eleştirel düşünmeye sevk etmek ve okulda şekillenecek Y ılmaz, “Merkezde yürütülecek etkinliklerde çocukları eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerinin gelişmesine katkıda bulunmak istiyoruz” dedi. RUHSATLAR GÜNCELLENİYOR!... ayraklı esnafının ruhsatları yenileniyor. Eskiden Karşıyaka ve Bornova'dan alınmış ruhsatlar, Bayraklı Belediyesi bünyesine alınıyor. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, çalışmanın Karşıyaka’dan 1085, Bornova’dan 1145 olmak üzere, toplam 2230 esnafı kapsayacağını söyledi. Karabağ, “Ücretsiz güncelleşme çalışmalarımız tüm ruhsatlar değişene kadar devam edecek. Esnaflarımız gelsin ruhsatlarını değiştirelim” dedi. B problem çözme becerilerinin gelişmesine katkıda bulunmaya çalışacağız” dedi. Prof. Dr. Yılmaz “Astronomi ve uzay, ZoolojiBiyoloji, Su Ürünleri, Antik Çağlar(Arkeoloji), Nükleer Fizik, Görsel Sanatlar, Yaratıcılık, Gezi Kolları gibi alanlarda uygulama yapılacak. Uygulamalar daha ziyade sömestr ve yaz aylarında gerçekleşecek. Ayrıca istekli ilköğretim okulları ve liselerde çalışma yapılabilecek” diye konuştu. ‘İkinci el’ yardım HİCRAN ÖZDAMAR Van’daki depremzedeler için toplanan yardımların ikinci el olduğu için bu kente gönderilmediği ancak İzmir’deki okullarda gereksinim sahibi öğrencilere dağıtıldığı belirtildi. Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Abdullah Tunalı, “Kullanılmış kıyafetlerden öte başka bir yardım yöntemi geliştirilebilir. 'Elimizde kaldı, yer işgal ediyor’ anlayışıyla yapılan bir yardımdır” dedi. SGK’ye dikkat çağrısı KAZIM ÖĞÜN BURHANİYE16. Dönem Balıkesir Milletvekili Engin Tanrıverdi’nin eşi Nihal Tanrıverdi’ye Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından, yeşil karttan yararlanması için gelir testi yaptırma çağrısı geldi. SGK tarafından Nihal Tanrıverdi’ye gönderilen yazıda “Herhangi bir sosyal güvencenizin olmadığı tespit edilmiştir. Gelir testi işlemi için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurmanız gerek” denildi. Bunun düşündürücü olduğunu söyleyen Engin Tanrıverdi, “6 bin 600 lira emekli maaşı alıyorum. Devlet bu kadar yanılmamalı. Gerçek ihtiyaç sahiplerinin durumunu merak ediyorum” diye konuştu. 22. KEZ DÜZENLENECEK Van'daki depremzedelere gönderilemeyen ikinci el eşyaların, İzmir'deki yoksul öğrencilere dağıtıldığı belirtildi. Yetkililerinin iddiaları reddettiğini söyleyen Tunalı, “Ancak dolu gelen yardım kolilerinin boşaltıldığını gözlerimizle gördük” diye konuştu. Konak Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Elvani Yıldırım ise yurttaşların yaptığı yardımların okullara da yönlendirildiğini, “Burada bir istismar durumu söz konusu değil” dedi. Konak İlçe Milli Eğitim Müdürü Cihabir Çulhaoğlu, kolilerde kullanılmış eşyaların bulunması nedeniyle dağıtımdan vazgeçtiklerini bildirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri de, Van için toplanan 14 tır dolusu yardımdan kalanları valilik il afet ve acil durum müdürlüğüne verdiklerini söyledi. Emek ve barış için... ALİAĞA (Cumhuriyet) Aliağa Belediyesi tarafından düzenlenen Emek ve Barış Şenlikleri'nin bu yıl 31 Ağustos2 Eylül tarihleri arasında yapılacağı bildirildi. Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, geçen yıl terör sonucu çok sayıda şehit verilmesi nedeniyle şenlikleri gerçekleştiremediklerini anımsatarak, “Bu yıl şenliklerin 22.sini düzenleyeceğiz. Türkiye’nin tek emek ve barış şenliğini, yine coşkuyla, Türkiye sorunlarının da konuşulduğu demokratik bir platform şeklinde yapacağız” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle