17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c ARALIK CUMA EGE İNSANA DAİR Sigarada İ HİCRAN ÖZDAMAR Sigaraya gelecek özel tüketim vergisi artışı, tüketici ve esnafı zorlayacak. Zam öncesi piyasada sigara bulunmadığı belirtiliyor. Bakanlar Kurulu yeni bir erteleme kararı almazsa sigarada ÖTV oranı yüzde 65’ten 69’a çıkacak ve sigaraya yüzde 22’yle yüzde 27 oranında zam gelecek. Sigara fiyatlarında 1 ile 2 lira arasında artış olacak. En düşük sigara 4.5 liradan 5 liraya, 5 liralık sigara 6,30 liraya, 5,5 liralık sigara 7 liraya, 7 liralık sigara 8.75 liraya ve 8 liralık sigara da 10 liraya çıkacak. Fiyat artışlarından dolayı yurttaşlar sigarayla olan bağlarını şimdiden yeniden gözden geçirme kararı alırken, tiryakiler ise yeni yıl öncesi sigaraların tezgah altına saklandığını vurguluyor. Bakkallar ise, sermayelerinin belli oranda olduğunu ve üretici firmalarla toptancıların ÖTV’den yararlanmak için piyasaya mal sunmadığını bildiriyor. İzmir Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Emin Bağcı, geçen yıl yapılmayan ÖTV artışının bu yıl Yeni yılda yapılacak vergi artışı öncesi piyasada ürün bulunmuyor ASUMAN ABACIOĞLU [email protected] ‘zam’ stoğu! zmir Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Emin Bağcı, ‘Şu anda sigara üreticileri piyasanın talebi kadar mal vermiyor. Bakkallarımızda tezgah altına atma durumu yok’ dedi. yapılacağını belirterek, “Zam öncesi talep fazla ancak üretici firmalar yıl sonunda üretimlerini kesiyorlar. Şu anda sigara üreticileri piyasanın talebi kadar mal vermiyorlar. Bu durum her yıl sonunda yaşanıyor. Geçen yıl daha sıkıntılı bir süreç yaşadık. Bakkal esnafımızın sermayesi nedir zaten? Sermayesini sigaraya ayıramaz. Aldığı mal bellidir. Dağıtım şirketlerinin haftada bir uğradığı esnafımız var. Bakkallarımız günlük alışveriş yapıyor. Talep bu dönemde fazla oluyor. Ancak bakkallarımızda tezgah altına atma durumu yok” dedi. Damlacık Diye Bir Yer İzmir, tarihi değerlerini büyük oranda yitirmiş bir kenttir; günümüze kadar ulaşabilen bölük pörçük tarihi eser niteliğindeki yapı ve kalıntılar da kentin soluk aldırmayan çirkin ve beton yapılaşma tarzının arasında fark edilmeyecek kadar kıyıda köşede kalmıştır. Ellerinde haritalar, ayrıntılı tanıtım kitapları olan kültürel değerlerle ilgili yabancı turistler arayıp bulabilirler sadece bu eserleri. Turizmden pay almaya çalışan bir kent için fazlasıyla çelişki yaratan böyle bir durum söz konusudur İzmir’de. Bir yandan turizmden sebeplenmeye çalışır gibi yaparken diğer yandan da turizm adına kullanabileceğimiz her türlü doğal ve tarihi güzellikleri ortadan kaldıracak, kıyısından köşesinden tırpanlayacak yatırımları gündeme getirir dururuz. Bunu yapanlar biz değiliz tabii ki; yerel basının ve televizyon kanallarının başköşesinden inmeyen, her fırsatta zıp çıktı gibi fotoğraflarda yer alan, kentin ‘’bilgeleri’’ mi dersiniz, yatırımcıları mı, işadamları mı, duayenleri mi; artık adına her ne derseniz deyin, o kişilerden söz ediyorum. Limana yanaşan dev gemilerden inip de Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde şöyle bir dolaşıp alel acele yeniden gemilerine dönen turistlerin görebilecekleri fazla bir şey yoktur yani. Belki vardır ama ortasına gökdelen bir gecekondu otel dikildiği için oranın, geçmişte Frenk Mahallesi denilen, kentin genellikle ticaretle uğraşan zengin ve kalburüstü Levantenlerinin yaşadığı, sakız tipi evlerin oluşturduğu bir semt olduğu kolay kolay anlaşılmaz. Çünkü o bölgenin bütünlüğü, mahkeme kararlarıyla durdurulan inşaatı, yasalara aykırı şekilde sürdürülerek tamamlanan otel yüzünden bozulmuştur. İzmir’e ‘’tarihi bir görünüm’’ kazandırabilmek için Kemeraltı Çarşısı’nı canlandırma çabaları, çarşıdaki yüzlerce metruk durumdaki tarihi yapıyı ayağa kaldırmadan pek işe yaramaz bence. Bu tarihi çarşıda, önünden yüzlerce kez geçip de farkında olmadığımız kim bilir ne yapılar vardır? Sinagoglar, kiliseler, sebiller, camiler, hanlar; aslına uygun olarak onarılmayı ve ortaya çıkarılmayı bekliyorlar. Çarşıyı canlandırmak, alış verişi teşvik etmek için şu anda gerçekleştirilen kuklacılar, konserler, palyaçolar gibi etkinlikler bir miktar renk ve hareket getirse de çarşıyı gerçek anlamda turizme kazandırabilmek için bir işe yaramaz; bu, ciddi bir yatırım gerektirir. Çünkü bir kentin geçmişini yaşatacak olan unsurlarının başında tarihi yapıları gelmektedir; bir kentin yapılaşma tarzı, oranın yaşam tarzını belirler. Kentin tarihi yapılarını yok edip o kentin beş bin yıllık geçmişinden söz edemezsiniz. Hem turizmin geliştirilmesinden yanaymış gibi görünüp hem de İzmir’in tarihi yapı stoğunu kıyısından köşesinden tırtıklamak, kelimenin tam anlamıyla iki yüzlülük anlamına gelir. Damlacık semti de İzmir’de yaşayanların bile pek tanımadığı, bilmediği tarihi özelliklere sahip bir bölgedir. Özellikle genç nesil Damlacık neresi diye sorsanız cevap veremez. Gazetelerde yer alan haberlere bakılırsa, Konak Tüneli inşaatı nedeniyle, burada aralarında tescilli binaların da bulunduğu bazı yapılar yıkılacak. O bölgede yaşayanlar dışında kimsenin bilmediği sokaklardaki tarihi yapılar, hiç gün yüzüne çıkma şansı bulamadan yok olup gidecekler. İzmir’i İzmir yapan, kişiliğinin, yaşam tarzının, geçmişinin, anılarının bir bölümü daha, ‘’motorlu taşıtların’’ kent içinde sayılarını artıracak ‘’gelişme’’ sayılan bir yatırım uğruna yok olacak. Benim uyarılarım gençler için; arada bir kulaklarına çalınan Damlacık, Tilkilik, İkiçeşmelik, Basmane, Mezarlıkbaşı, Agora, Kadifekale diye bazı yer adlarının nerelere ait olduğunu gidip bir araştırsınlar. İzmir’in kıyıda köşede kalmış, ‘’gelişmeye’’ direnen gizemli sokaklarını, tarihi yapılarını, henüz daha zaman varken gidip bir görsünler; hatta fotoğraflarını çeksinler. Yoksa görüp görecekleri, tanıyıp bilecekleri İzmir, bu çirkin yapılaşmadan ibaret olan İzmir olacak. KISITLI MAL B akkallara kısıtlı mal verildiğini, faturalarla bu durumun kanıtlanabileceğini anlatan Bağcı, zammın kaçak ve bandrolsüz sigaraya olan ilgiyi de artıracağını söyledi. Bağcı, “Bandrolsüz ve kaçak sigarayla piyasada yer alan sigaraların fiyatları arasında büyük fark oluyor. Zaten kayıt altındaki esnafımız kontrol altında tutuluyor. Büyük rantlar dönüyor. Bu dönemde de taklit markaların ve kaçak sigaranın zirve yapacağını görüyoruz” diye konuştu. Pamukkale mecliste A kademik kadro atamalarında usulsüzlük ve kayırmalar yapıldığını ileri süren Cihaner, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in iddialara yanıt vermesini istedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Pamukkale Üniversitesi’nde Rektör Hüseyin Bağcı’nın döneminde akademik kadro atamalarında usulsüzlükler ve kayırmalar yapıldığı iddialarını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi veren Cihaner, Rektör Bağcı’nın göreve başlamasının ardından sorunların gündeme geldiğini belirterek,“Akademik kadro atamalarında usulsüzlükler ve kayırmaların yapıldığı belirtilmektedir. İdari kadro atamalarında da görevde olan personele baskı yapıldığı, zorla istifa ettirildiği, yerlerine rektörlük seçimlerinde kendisini destekleyen kişilerin atandığı bildirilmektedir” dedi. Cihaner, Bakan Dinçer’den, Bağcı’nın göreve gelmesinden sonra kaç akademik ve idari personelin görev yerinin değiştirildiğini, kaç parsonelin de vekaleten görev yaptığını açıklamasını istedi. Cihaner ayrıca, “Üniversitede genel sekreterlik görevinden alınan Arzu Sarıcı idare mahkemesi kararıyla görevine dönmesine rağmen neden görevden tekrar alınmıştır? Üniversitede kadroları başka üniversitelerde olan dekan ya da bölüm başkanları var mıdır? Rektör Hüseyin Bağcı’nın rektör yardımcısı olarak atadığı Prof. Dr. Ali Keskin ile herhangi bir akrabalık ilişkisi var mıdır?” sorularını yöneltti. Elektrikler kesik, su yok! İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, Turgutlu ve Ahmetli’de çok sayıda köyün elektriğinin borç nedeniyle kesildiğini, bunun için köylünün içecek su dahi bulamadığını söyledi. Referandum ve seçim zamanı AKP milletvekillerinin köylere su sağlayan sondajların elektrik borçlarının silineceği sözü verdiğini, ancak bu sözlerin unutulduğunu vurguladı. Ören, “Muhtarlar, elektrikleri kesildiğinde hiçbir AKP milletvekilinin kendilerine yardımcı olmadığını söylemektedirler. Gelen bilgilere göre 16 köyü bulunan Ahmetli’de, Ataköy, Cambazlı, Dereköy, Dibekdere, Kargın, Kendirlik, Kestelli ve Yaraşlı, Turgutlu’nun da Musulcalı ve Çampınar, Musalar Yeniköy, Dağmarmara Karaköy, Hacıisalar, Güney köylerinde elektrik kesilmiştir. Manisa'da 21 köyün elektriğinin kesildiği belirtilmektedir. Doğudaki kaçak elektriğin faturası Manisalılara çıkarılıyor” dedi. Ören, “Muhtarlar köylülerden para toplayarak elektrik borçlarını ödemeye çalışıyor. Ancak köylünün parası olmadığı için muhtarlar da çaresiz kalmıştır. Bu nedenle köylere içme suyu getirmek için kullanılan elektriğin borçları silinmelidir. Bunun için mecliste teklif vereceğim” diye konuştu. İzmir, İstanbul, Ankara’daki satış noktalarımızda ve Türkiye’nin her yerinden havale ile siparişlerinizde % 30 İNDİRİM kitap.cumhuriyeti.com.tr C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle