22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c ARALIK CUMA EGE İNSANA ASUMAN DAİR ABACIOĞLU asuabacioglu@yahoo.com Daha Kötüsü Ne Olabilir? Bazı olaylar, gazetecilere fazla söz söyleme gereği bırakmaz; olayın kendisi ve habere konu olan kişilerin sözleri öylesine çarpıcı ve hazindir ki, bunun üstüne ekleyecek pek bir şey bulamazsınız. Cinayete kurban gideceğini önceden görmüş olan Gülşah öğretmenin yaşadıkları, öldükten sonra ortaya çıkan vasiyeti ve daha sonra onun ardından söylenenler böyleydi işte. Ama unutulmasın diye gündeme getirilmesi, toplumun ve bu toplumu yönetenlerin kafalarına tekrar tekrar kakılması gereken bir olaydı bu. Konya’da kendisini tehdit ve taciz eden bir adam tarafından öldürülen Gülşah Aktürk’ün babası Haşim Aktürk, “Kızımın ölümü Vali Yardımcısı Coşkun’a ders olsun” demiş; sonra da eklemiş, “Biz yandık, o yanmasın” . Yani neresinden bakarsanız bakın, sanki bir kara komedi filminin saçma sapan senaryosundan derlenmiş gibi görünen cümlelerle karşılaşıyorsunuz. Ancak bütün bu olan bitenler senaryo değil Türkiye’nin gerçeği. Hep aynı şey oluyor; ölen kadınlar, Van Vali Yardımcısı Zafer Coşkun’un dediği gibi “iyi insanlar seçmedikleri için” kabahatli oluyorlar; ya da bir emniyet müdürünün dediği gibi “Gecenin ya da sabahın o saatinde dışarıda oldukları için”; listeyi uzatırsak “erkeklerle gezdikleri için”, “açık saçık giyindikleri için”, kısaca toplumda ve iktidarda geçerli olan “değerlere uygun davranmadıkları” için. Kadınlar kendi ölümlerinden dolayı suçlanıyorlar. Sanki kadınlar kavunun dibini koklayarak seçer gibi seçiyorlar erkekleri eş ya da sevgili olarak bu ülkede; kadınlar evlenecekleri erkekleri seçme konusunda çok özgürler; ya da genç kızlar reddettikleri erkekler tarafından öldürülmüyorlar sanki. Zaten “en kötü ihtimalle’’ sadece öldürülüyorlar. Öyleyse bu kadar telaş niye? “Ölüm zaten bir hak’’ ve eğer kadın isen bundan da kaçış yok. En iyisi tehdit edilen kadınlar yanlarında biber gazıyla dolaşsınlar; kendilerine kurşun sıkan silahlı erkeklerin gözlerine biber gazı sıkarlar; ölmeden önce. Baba Haşim Aktürk, Van Vali Yardımcısı Coşkun’un kendisini makamına kabul edip dinlemesini büyük bir incelik olarak nitelendiriyor. “Kızınızda da kabahat var’’ demesi ağırına gitmiş ama makama kabul edilmesi belli ki kendisini çok etkilemiş. Türkiye’de insanların hiç alışık olmadığı bir incelik bir yetkili tarafından makama kabul edilmek; evlatlarının ölüm acısını bile bir ölçüde hafifletiyor. İnsanların büyük çoğunluğu bu kadar önemsiz hissediyorlar kendilerini yani. Gülşah Aktürk, bugüne kadar tanık olduğu kadın cinayetlerinin oluşumuna ve öğretmenlik yaptığı Van’da yetkililerin kendisine yönelik tutumuna bakarak ölmeden önce sanki ölümünün hesabını sormuş Van 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne verdiği davaya katılma dilekçesinde. Gülşah öğretmen, başına gelecekleri önceden görmüş; nasıl görmesin? Kadına yönelik yetkililerin tutumu bütün açıklığı ile tüm kadın cinayetlerinde ortaya çıkmadı mı? Bu yüzden kadın cinayetleri son on yılda katlanarak artmadı mı? Gülşah öğretmen, yaklaşan ölümünü gördü; tehdit eden kişi hakkındaki suç duyuruları Türkiye’de ağır işleyen adalet sisteminin uzun ve karanlık koridorlarında sallanacak ve ne güvenlik ne de hukuk teşkilatı kendisini ölümden kurtaracaktı. Bunu biliyordu; kendisini öldürecek kişinin tutuklanmasını istedi ama onu yönlendirdikleri Van Vali Yardımcısı, ölümden kaçış olmadığını söylüyordu. Gülşah öğretmen, karşılaştığı tutumu şu sözlerle kayda geçirdi: “Durumu anlattık, hayatımın tehlikede olduğunu söyledik. O da bana en kötü ihtimalle öleceğimi, ölümün hak olduğunu, kaçış olmadığını, hiç olmadı istifa edebileceğimi, yanımda biber gazı ile gezmem gerektiği gibi hiç de duyarlı olmayan, bizi daha da demoralize eden tavsiyelerde bulundu. Hatta böyle abuk sabuk insanlarla arkadaş olan kızlarımızda hata diyerek kısmen beni suçladı ve bizi gönderdi.’’ Gülşah öğretmen, öldüğü yerden sesleniyor ve kendisini kurtarmak için kılını kıpırdatmayanlardan hesap soruyor. Ne yazık ki bu ülkede kadınlar çok kolay öldürülüyorlar; hem ölüyor hem de suçlanıyorlar. Gülşah öğretmen bunu kayda geçirdi; onun sesini herkes duysun ve unutmasın. Bu da topluma ders olsun. LOSCARTELES İLGİDEN HOŞNUT! İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir, EXPO 2020 adaylık sürecinde önceki gün Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Sekreteri Vicente Gonzalez Loscarteles'i ağırladı. Loscarteles, EXPO 2020 Yönlendirme ve Yürütme Kurulu üyeleriyle birlikte akşam yemeği yedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ev sahipliğinde Asansör Restoran’da verilen yemekte konuşan Loscarteles, “Bazılarınızı yedi yıldır tanıyorum. Bazılarınızla da yeni tanıştım. Projeleri başarılı bir şekilde gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Böyle güzel, tarihi bir atmosferde bizi bir araya getiren Başkan Kocaoğlu’na teşekkür ediyorum. 7 yıl sonra da hep beraber bir araya gelip EXPO 2020’nin açılışını birlikte kutlamayı diliyorum” diye konuştu. EXPO Yönlendirme Kurulu Üyesi Yılmaz Temizocak ise Loscarteles’in ilk kez tam 7 yıl önce, 12 Aralık 2005 yılında İzmir’e geldiğini anımsattı. İzmir Valisi Cahit Kıraç, yemek sonunda BIE Genel Sekreteri’ne Bergama’da dokunmuş 150 yıllık halı armağan etti. CHP İzmir Milletvekili Güler, iktidar üyelerinin Gaziemir için araştırma yaptırmadığını söyledi AKP’liler kurşunu engelledi! Güler, TBMM Çevre Komisyonu’nun Gaziemir’deki eski kurşun fabrikasını incelememek için ‘Ankara dışında inceleme yapılamayacağı’ bahanesini ileri sürdüğünü belirtti. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, Gaziemir'deki eski kurşun fabrikası alanında gömülü radyoaktif atıkla ilgili TBMM Çevre Komisyonu'nu harekete geçirme çabalarının, AKP'li üyeler tarafından engellendiğini söyledi. Güler, CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü'nün, TBMM Çevre Komisyonu Başkanlığı’na 5 Aralık'ta verdiği dilekçeye 11 Aralık'ta ret yanıtı verildiğini anımsattı. Güler, “Konunun ne kadar önemli olduğu ortada, iddialar vahim. TBMM Çevre Komisyonu’ndaki CHP’li milletvekili arkadaşlarımız komisyon düzeyinde araştırma yapılmasını yazılı bir dilekçe ile komisyon başkalığına sunmuştur. Ne yazık ki verilen yanıt içler acısı. Komisyondan gelen yanıt şu şekilde: ‘TBMM İç Tüzüğü’nün 35. Maddesine yer alan komisyonlar, TBMM başkanlığında kendilerine ayrılan salonlarda toplanırlar, kendilerine havale edilen işler dışında kalan işlerle uğraşamazlar.’ Yani komisyonun Ankara dışında inceleme yapması TBMM Başkanlığı tarafından uygun görülmemektedir” dedi. VAHİM İDDİALAR Şemikler sözü tutuluyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Şemikler'de yaşayan yurttaşlara verdiği yaya altgeçit sözünü tuttuğunu bildirdi. 1.7 milyon liraya mal olacak altgeçidin yapım ihalesinin sonuçlandığı bildirildi. Kocaoğlu geçen nisanda bölgedeki yurttaşlarla biraraya gelmiş ve yol sorununa çözüm konusunda fikir alışverişinde bulunmuştu. Esnaf, muhtar, dernek temsilcileri gibi her kesimden vatandaşın katıldığı toplantının ardından Şemikler’e “yaya alt geçidi” yapılması konusunda görüş birliğine varılmıştı. DOĞALGAZ İSYANI! İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde kurulu Ataer Enerji AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Kadri Şeker, yapılan zamların ardından doğalgazla elektrik üretmenin olanaksız duruma gelmeye başladığını söyledi. Ülkemizde elektriğin yüzde 50'sinin doğalgazla üretildiğini, kurak dönemlerde bu oranın yüzde 60'ı bulduğunu belirten Şeker, “Doğalgaza yüzde 50 zam gelmesine karşın elektrik fiyatları yüzde 18 artmıştır. Buna daha ne kadar dayanılabilir hesaplamak çok zor” dedi. Bir çocuk daha okusun diye 21.YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel: 0212 274 15 02 0212 213 74 02 Fax: 0212 275 52 44 www.yekuv.org • yekuv@yekuv.org Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi : 00158007287986476 C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle