Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EGE c KASIM AR AMBA Tarihi yapıların giderek yok oluşu, hem bölgede yaşayanlar, hem de yetkililer tarafından seyrediliyor. Tüm olumsuzluklara karşın yaşamın ritmi Basmane sokaklarında tüm hızıyla atıyor. Basmane ihtişamını arıyor HAKAN DİRİK Kentlerin cinsiyetleri olur mu bilmem, ama nedense İzmir bana “dişi” bir kent gibi gelir. Öyleyse Basmane, kıymet bilmeyen ellerde hırpalansa da, yıpranmış giysilerin içinde bile hâlâ alımlı olmayı başaran bir “kadın” olmalı. O “görmüş geçirmiş kadın” şimdilerde eski ihtişamını arıyor... Orta yaşı geride bırakanlar, onu en güzel hâlleriyle anımsıyor. Çekiciliğinden dem vuruyor, zamanındaki güzelliğine ah çekiyor. Onun yeniden çekim merkezi olabilmesi için söylemler geliştiriliyor. Bunların “havada” kalmaması için de çaba harcanıyor. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Basmane Günleri, buna iyi bir örnek. Basmane Günleri'yle yeniden anımsanan bölgeyi “kitabını yazacak kadar” iyi tanıyan Orhan Beşikçi ile adımladık. Hemen her köşede bir tarihi değerin sizi selamladığı bölgede, bu yapıların “muhtaç” hallerini birlikte gözlemledik. İlk durak, bölgenin çehresini değiştirmeye aday bir proje olan, ancak makyajdan öteye gidemeyen “oteller sokağı”nın girişi. Pek ortalığa dökülmeyen bir bilgiyi paylaşıyor Beşikçi: “Oteller Sokağı olarak bilinen eski adıyla 'Dibek' yeni adıyla 1296 Sokak'ta inşa edilmiş yüksek duvarlarla çevrili, cumbalı, pencereleri kafesli, avlulu, havuzlu, kuyulu, evlerde İzmir’ in tanınmış aileleri yaşadı. Sokağın girişinde Uşaki Sadık Bey tarafından yaptırılan eski İzmir evinde, Gazi Mustafa Kemal’in eşi Latife Hanım'ın doğduğu nedense pek bilinmez. 19. yüzyılın ortalarında inşa edilen dönemin mimari özelliklerini yansıtan, ilginç öyküsüyle 'Latife Hanım Müzesi' olabilecek binanın fiziki durumu içimizi acıtıyor. Şimdi üçüncü sınıf otel olarak kullanılan bu tarihi binanın pencerelerinde, konaklayanların iç çamaşırlarını görmek mümkün.” Basmane'de “kurtarılan” birkaç yapı dışında, hemen her binada amaç dışı kullanım yoğun. Beşikçi, sokak sokak bilgilerini veriyor: “Oteller sokağının solundaki 1297 Sokak, Şeyh Bedrettin Türbesi'ne, İzmirli bestekâr Rakım Elkutlu, 196768 yıllarında Altınordu Spor Kulübü'nü Türkiye basketbol şampiyonu yapan 2,14 metre boyuyla Balkanların en uzun boylu basketbolcusu Hüseyin Alp’in yaşadığı evlere, Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde adı geçen Fettah Camisi'ne, şimdi otopark olarak kullanılan Kömürcü Han’a geçiş verir. 1299 Sokak'ta Konak Belediyesi'nce onarılıp semt evi olarak kullanılan Nebahat Tabak Evi, 945 Sokak'ın köşesindeki binanın dış cephesi, tavan süslemeleri, sokakta özgünlüğünü korumaya çalışan yapıların başında gelmektedir.” Beşikçi'nin söyledikleri, hem Basmane'nin tarihini, hem de bu tarihe yapılanları anlatıyor: “Bilinçsizce yapılan onarımlardan özgünlüğü bozulmuş, dış cephesi günümüz seramikleriyle kaplı, kitabesi asitli suyla yıkanmış Evliyazade Camisi'nin bitişiğinde katlı otoparkın bulunduğu yerde çok odalı İzmir köşkü, 1933 yılında 'Tilkilik Orta Okulu' adıyla açılmıştı. Köşkten kalma bu boş arsa, 2009 yılında Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy tarafından kazıldı. Kazıdan, Roma, Helenistik ve erken Bizans dönemine ait pek çok obje bulundu. Şimdi çöplük görüntüsünde olan bu arsanın yanına sokağın mimarisiyle uyumsuz otopark yapılması, sokakta, yangın sonrası enkaza dönüşen vakıf binasının aradan bunca yıl geçmesine rağmen kaderine terk edilip onarılmaması, geçen yıl aynı sokakta bulunan iki binanın yıkılıp yerinin otoparka hazırlanması, ödüllü sokağın yok oluşuna zemin hazırlıyor. Oteller Sokağı'nda iş yerlerinin bodrum katında bulunan antik dönemden kalma, Strabon’un işaret ettiği Cimnazyumun izlerini işaretleyen galeriler de ne yazık ki iyi korunamıyor.” Bölgenin tarihi değerlerle dolu olduğunu, ancak bunların nedense İzmir kültür envanterinde yer almadığını kaydediyor Beşikçi: “MÖ. yıllara tarihlenen, kervan köprüsü, Agora sırtlarında bulunan yer altı su kanalları,1935 yılında İzmir Belediyesi'nce gaziler adına dikilen anıt, 1934 yılında Cumhuriyet Halk Fıkrası Mirali Ocağı tarafından 1021 sokağa inşa edilen ve tarihçeleri bir hayli eskilere giden sırtını duvara dayamış eski sokak çeşmeleri, adını bir semte vermiş, neoletik dönemden kalma tepecik höyüğü, cami avlularında ve girişlerinde yardımlaşma kültürünün nadide örneği sadaka taşları ve benzeri kültür varlıklarının üç cilt halinde çıkan İzmir kültür envanterinde yer almaması kültür varlıklarımızın geleceği açısından endişe yaratmaktadır.” Basmane'yi adımlamaya devam ediyoruz Beşikçi'yle birlikte. Her sokakta tarihin bir yansıması çıkıyor karşımıza: “956 Sokak’ta İplikçi Dede Türbesi haziresinde yaklaşık 300 yıl öncesine ait mezarlar var. Defineciler, Emir Sultan Haziresi, Kapanizade Evi ve hamam kalıntısından sonra burayı da delik deşik ettiler. Sahipsiz olduğu için bölgede bulunan kültür miraslarımız saldırı altında. Tarihi, mimari, arkeolojik değerlere ev sahipliği yapan Basmane’de bunca tahribata rağmen yaklaşık iki bin dört yüz yıldan beri yaşam kesintisiz devam ediyor. Yasalar, yönetmelikler, uluslararası anlaşmalara rağmen yapıldığı dönemin mimari özelliklerini yansıtan kültür varlıklarının korunmasında istenilen başarı henüz sağlanamadı. Amaç dışı kullanımlar nedeniyle göçmüş, yangın geçirmiş, virane olmuş kültür varlıkların sayısı her gün artmakta, izinsiz ve uzman olmayanların yaptığı müdahalelerle tarihsel kimliğinden koparılmaktadır.” Turun sonunda anlaşılıyor ki, Basmane akapunktur yöntemlerle değil, bütünsel olarak ele alınmalı. En azından, eskiyi korumak adına yapılan mimari dokunuşların, içinde bulunulan çevre ve sosyal yaşayış tarzı göz ardı edilmeden gerçekleştirilmesine dikkat edilmesinde yarar var. Tabi tüm bunlar için önce “niyet” gerekiyor. Eski zamanların çekim merkezinde, kimi tarihi yapılar amaç dışı kullanılıyor, kimi de çökeceği günü bekliyor ENVANTERDE YOK B asmane'nin 'kitabını yazan' Orhan Beşikçi, 'Amaç dışı kullanımlar nedeniyle göçmüş, yangın geçirmiş, virane olmuş kültür varlıklarının sayısı her gün artıyor' diyor. M ustafa Kemal Atatürk'ün eşi Latife Hanım'ın doğduğu ev, müzeye dönüştürülmek yerine bakımsızlığın pençesinde kıvranıyor. OTOPARK SALGINI... asmane'nin sokaklarında hemen her boşluk otoparka dönüşüyor. Bunlar arasında yıkılma süreci “seyredilen” yapıların arsaları da var. Şifa bulmak için bölgeyi seçenlerin arabalarını koyduğu otoparkın da giderek genişlediği gözlerden kaçmıyor. TARİHİN YANSIMASI B C MY B