02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c EK M PAZARTES EGE PATİKA HALUK IŞIK [email protected] GÖKOVAMARMARİS Demir’den yol sorusu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, GökovaMarmaris duble yolu çalışmaları kapsamında kesilen ağaçları Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar'a sordu. 29 kilometrelik yolun, 26.3 kilometresinin duble yol haline getirilmesi için çalışmaların 2004 yılında başlatıldığını ve projenin hala tamamlanmadığını anımsatan Demir, “Yol halen tek şerit olarak kullanılmaktadır. Yolun 7.8 kilometrelik bölümünde, 3 olan şerit sayısının 4’e çıkartılabilmesi için kimi yerlerde 50100 yıllık toplam 8 bin adet çam, çınar ve sığla ağacının kesildiği iddiaları vardır. Geçen ocak ve şubat aylarında bölgede aşırı yağış ve ağaç kesimleri nedeniyle heyelanlar meydana gelmiş, yolun Karadere ile Belbaşı mevkileri arasındaki 3 kilometrelik bölümün çeşitli kısımlarında kayaların düşmesine neden olmuştur. KaradereMarmaris arasındaki 4 kilometrelik kısımda çatlamalar ve yarıklar oluşmuştur” dedi. Yol çalışmasında hangi türde ve kaç adet ağaç kesildiğinin açıklanmasını isteyen Prof. Dr. Demir, Bayraktar'a şu soruları yöneltti: “Kesilen ağaçların akıbeti ne olmuştur? Bu ağaçları hangi firma veya kimler teslim almıştır ve nereye taşınmıştır? Kesilen ağaçların ekonomik değeri ne kadardır? Uluslararası sözleşmelerle de koruma altında bulunan sığla ve çınar ağaçlarının kesilmesi iddiaları ile ilgili olarak, uluslararası mahkemelere başvurulması durumunda, kesimi yapan şirketi ve Türkiye’yi mahkumiyet ve tazminat kararlarıyla baş başa bırakabileceğini öngörüyor musunuz? Oynak zemine yapılan bu duvarların kaydığı, bölgede heyelan riskinin yüksek olduğu, yolun halen açılmayarak tek şerit olarak kullanılması ve yoldaki keskin virajlar yüzünden kazaların arttığı şikayetleri vardır. Bu sorunların giderilmesi ve yol inşaatının tamamlanması için Bakanlığınız bünyesinde ne gibi tedbirlerin alınması planlanmıştır? Çevreye zarar verilmeden tünel ve viyadüklerle yolun kısaltılabilme imkanı olduğu halde, hangi nedenlerden dolayı ÇetibelBeldibi arasına bir tünel yapılmamıştır? Viyadük sistemi için bölgenin zemin etüdü yapılmış mıdır? Yapıldı ise, mevcut proje inşaatı rapora göre mi yapılmıştır? GökovaMarmaris yol çalışmasının maliyeti ile ilgili iddialar doğru mudur? Değil ise, yol çalışmasının maliyeti ne kadardır? Yolun yeniden ağaçlandırılmasıyla ilgili projeleriniz var mıdır? Varsa nelerdir?” Hasmane değil Basmane! Bu kent için, simge semtimiz bu seferlik Basmane’dir. Bu kent bizim sevgilimizdir. Yaşamın kiri pası vardır mutlaka üstümüzde. Yürek acıttığımız da olmuştur kuşkusuz, ama kırılmadık yeri kalmamış hatırımız, incinmişliğimiz de bizim gerçeğimizdir. Acıttıklarımız bağışlasın, biz de bağışlayalım gitsin kabalıkları, yargısız infazları ve hatır fukaralıklarını. Az sonra bir sela okunabilir, çanlar vurulmaya başlayabilir, bir haham hüzünle gözlerini yumarken, bir Dede insandan yana bir duaya durabilir. Gittiler, gidiyorlar, gideceğiz. Geçtiğimiz iki üç ay içinde, kutsal mekanların “son saltanat” yerlerinden, kaç insanımızı uğurladık, düşünelim. Değmiyor bir kerelik yaşanacak şu güzelim dünyayı, sayemizde daha fazla üzmeye. Biz hepsini bağışladık, bu yazı “bir temize çekme” sayılsın isteriz. Çünkü bu kente, hasmane saçmalıklar, hak yemeler değil, sözgelimi Basmane’de biz olmalar yakışır. Beyanımız olsun, kentimiz tanığımız olsun. Göreceğiz, bakacağız, yaşayacağız. Duyarlığımıza “icabet” edeceklere hoş geldin, yapamayacaklara “hayırlı yolculuklar”! Daha ne diyelim? Bizi böyle coşturan, tam adıyla “Basmane ve Çevresi, Tarih, Kültür, Sanat ve Arkeoloji Günleri”dir. 1530 Ekim arasında düzenlenen, geçen yıla kadar hasbelkader sözümüzleişimizle yer aldığımız, bu yıl “izleyici” olarak da katılmanın mutluluğunu yaşadığımız, çölde vaha misali keyiflerdir. Kuşkusuz, bu keyiflerin zihinsel ve eylemsel kaptanı, sevgili dostum “Kent Gözlemcisi” Orhan Beşikçi’dir. Peki ne iş yapar, nedir “Kent Gözlemcisi” olmak? Hüseyin Erciyas’ın “kentyasam.com” internet gazetesindeki, “Beşikçi Yazıları”nı okuyun, sorunun yanıtını bulacaksınız. Tek kişinin değil elbette bu güzelliği yaratılması. Peki isten en yoğunlukta bir paylaşımın sonucu mu? İşte o, hepimize dair bir sorun. Basmane Günleri’ne dönelim. Ne zaman “Basmane Günleri” gelse, aklıma sözgelimi İstanbul gelir. Küçük bir sokak için düzenlenen bir etkinlikte bile, yerel yönetimlerinkitle örgütlerininkurumların eksiksiz işbirliğini nasıl başardıkları, “medya”nın küçücük bir etkinliği günlerce nasıl yazdığı, yalnızca o sokağı değil, bütün İstanbul’un afişlerle, pankartlarla nasıl donatıldığı aklıma düşer. Zor değildir kuşkusuz. Aidiyet duygusu, getirisinin kent için taşıdığı anlam, sinerjenerjiempatisempati, yani bir kenti birlikte yaşama bilinci, rol çalma değil kenti “başrol”de görmeinin ortak mutluluğu… İşte yalnızca bunlar mıdır, bizim o haberleri okurken, Sevgilim İzmir’e dair düşündüren, kıskandıran, gıpta ettiren gerçek? Geçelim, bizde bu inat, kentte bu “haydi, ben hazırım” duygusu oldukça, elbette bizim Basmane Günlerimiz de aynı sonuca ulaşacaktır. Yetmez, her biri mücevher tüm semtlerimiz için, harika bir örnek olacaktır. Basmane Garı Müdürlüğünden Altınordu’muzun yöneticilerine, semt esnafından Büyükşehir Belediyesine, çok hoş bir işbirliğinin sonucudur bu şenlik. Semtin ve kentin belleğine, ruhuna, sorunlarına dair düşünce üreten, “işe” dönüştüren ve söyleşilerde paylaşan çok değerli İzmirlilerin yakaladığı bir duruştur. Program dergisini okuyun, inceleyin, katılım için takviminizi ayarlayın. Birini söylesek ötekine borçlu kalacağımız o çok değerli sanatçılar, biliminsanları bir yana; örneğin 10. Sayfasında Basmane ve yöresinde “gezilecek yerler” listesini gördüğünüzde, nasıl bir kentte yaşadığımızı, bir daha görün. Farkında olun, farkına vardırın. Önce çocuklarınız ve gençleriniz elbette. O zaman, İzmir neden “İzmir”dir ve İzmir’i sevmek aslında nedir, yeniden anlayacaksınız, anlayacağız. Basmane Günleri bitince, şöyle derli toplu bir değerlendirme de yapacağız. Şimdi, Basmane’yi yaşama zamanıdır. Bu kent şenliktir. Yaşayalım, yaşatalım... BALÇOVA’DA ÜCRETSİZ EĞİTİM ramlarla bilemedikleri konuları rahatlıkla öğrenecek. Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, iki yıldır uyguladıkları Semt Öğrenci Çalışma Evi’nin yeni öğretmen kadrosuyla bu yıl daha yüksek başarılar hedeflediğini vurguladı. Çetin Emeç Mahallesi’nde belediyeye ait 350 metrekare alanda kurulu olan Çalışma Evi’nde; 4 sınıf, 1 kütüphane, 5 bilgisayarlı internet odası, mutfak ve tuvalet bulunuyor. Türkçe, Matematik, Fen Bilgisi, Tarih ve Coğrafya derslerinin verildiği Semt Öğrenci Çalışma Evi’nde maddi durumu dershaneye gitmeye uygun olmayan 6, 7, 8 sınıflardan toplam 120 öğrenci eğitim alıyor. Okul dışındaki zamanda Çalışma Evi’ne gelecek olan öğrenciler, burada hem okul müfredatı ile aynı zamanda işlenecek derslere girebilecek hem de ders dışı saatlerde çalışma odalarında öğretmenlerden birebir ders alabilecek.İlk etapta Çetin Emeç Mahallesi’ndeki 80. Yıl Orhangazi İlköğretim Okulu'ndaki öğrencilere hizmet verecek olan Çalışma Evi’nde, üniversiteyi bitirdikten sonra atanamayan öğretmenlerle çalışmaya başladıklarını vurgulayan Çalkaya, “Biz yıllardır eğitimin anayasal bir hak olduğunu vurguluyoruz. Bu ülkede sadece parası olanlar iyi eğitim almamalı. Devlet tüm çocuklara eşit ve kaliteli eğitim vermelidir. Biz bu gidişe bir nebze de olsun dur demek için eğitime yatırım yapıyoruz. Amacımız Balçova’daki tüm çocukların eşit eğitim imkanlarına sahip olması. Burada çocuklarımız özel ders alacak, kütüphaneyi kullanacak, internetten ödevlerini yapacak ve daha başarılı olacaklar” dedi. alçova Belediyesi, eğitime yaptığı katkıların yanı sıra, Semt Etüt Merkezleri'yle de çoB cuklara dershane hizmeti veriyor. Balçovalı çocuklar okul saatleri dışında gidecekleri Semt Öğrenci Çalışma Evi’nde, öğretmenler gözetiminde derslerini çalışacak, özel prog GİRİŞİM KAMPÜSÜ... İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği'nin (LİYAKAT), Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi işbirliğiyle sürdürdüğü “Girişim Kampüsü Projesi” sürüyor. Türkiye genelinden birçok sanayici ve akademisyeni gençlerle buluşturan proje sayesinde, yeni fikirler ortaya çıkıyor. Gençler, üç haftadır yoğun bir tempoda gerçekleşen proje kapsamında, sabah Özyeğin Üniversitesi Girişim Fabrikası Koordinatörü İzmirli İhsan Elgin’le biraraya gelirken, öğleden sonra da teknoloji devleri İntel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, Vatan Computer Genel Müdürü Hasan Vatan, Microsoft Tüketici Kanal Genel Müdürü Mustafa Çağan’ın konferansına katılma olanağı buldu. HAVYANLARI BİLİNÇLİ SEVECEKLER İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Karşıyaka Belediyesi düzenlediği seminerlerle hayvanseverleri bilinçlendirmeye devam ediyor. Veteriner müdürlüğü tarafından organize edilen seminerlere katılanlara yapılan sınavlarda yeterlilik göstermeleri durumunda Yerel Hayvan Koruma Görevlisi belgesi veriliyor. Son seminerde belge almaya hak kazanan 11 kişiyle birlikte Karşıyaka’da Yerel Hayvan Koruma Görevli sayısı 185’e ulaştı. Orman ve Su İşleri İl Müdürlüğü, İzmir Veteriner Hekimleri Odası işbirlikleriyle gerçekleştirilen seminerlerin altıncısı belediye hizmet binasında gerçekleştirildi. Seminere katılan 18 kişiden 11’i seminer sonunda yapılan sınavda başarı göstererek belge almaya hak kazandı. Seminerde, hayvanseverlere sokak hayvanlarında rastlanan hastalıklar, bunlarla mücadele yolları, kedi ve köpeklerin aşılanması, beslenmede dikkat edilmesi gerekenler, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, hayvan davranışları gibi konular anlatıldı. Katılımcılar, Karşıyaka Belediyesi Ve teriner İşleri Müdürlüğü’nün çalışmaları, kısırlaştırma ve aşılama programları ile hizmetleri hakkında da bilgilendirildi. İzmir, İstanbul, Ankara’daki satış noktalarımızda ve Türkiye’nin her yerinden havale ile siparişlerinizde % 30 indirim kitap.cumhuriyeti.com.tr C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle