17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c 4 EGE 6 OCAK 2012 CUMA Üretici temsilcileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı alımlarla ayakta kaldıklarını vurguluyor Kooperatifçiliğe destek sorgulanıyor HİCRAN ÖZDAMAR İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyonun ardından savcılık, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve üst düzey bürokratlara, tarımsal kalkınma kooperatiflerini desteklemek amacıyla yapılan toplu ürün alımları da soruldu. Kooperatif temsilcileri ise, belediyenin hukuksuz bir işleme imza atmadığını belirterek, “Belediyenin bu tavrı tüm Türkiye’ye örnek oldu. Uygulama, sorgulanmak yerine desteklenmelidir” dediler. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentteki tarımsal üretim kooperatiflerinden süt, çiçek, mandaline gibi ürünler alarak, bölgedeki çiftçilerin kalkınmasına örnek oluyor. Hatta bu uygulama ülke genelinde ilgi çekti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de, geçen yıl Bayındır Çiçek Kooperatifi’nden toplum alım için harekete geçti. Hükümet de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “okul sütü”projesini ülke geneline yaymak için çalışma başlattı. Kooperatif temsilcileri de, büyükşehir belediyesinin 4734 sayılı Kamu İhale Yasası'nın 3. maddesinin a bendi ve 22. maddesi gereği doğrudan temin yoluyla kendilerinden ürün aldığını, böylece hem çiftçilerin desteklendiği hem yurttaşların sağlıklı ürünlere kavuştuğunu söyledi. Tire Süt Müstahsilleri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük, ‘Çiftçiler şirket işçisi oldu’ METE KIZIK Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası programlarının ödünsüz biçimde uygulandığı son 10 yılda, tarım ve hayvancılığın tasfiyesinin sonuçları hızla ortaya çıkıyor. Sürecin yıkıcı sosyoekonomik boyutlarının görünür hale gelmesiyle, tarımın ülke çıkarları ve çiftçiden yana olmasını isteyen kesimler seslerini daha fazla duyurmaya çalışıyor. Tarımsal alanın neoliberal dönüşümünde kırılma noktasını, 1999 yılında IMF’ye verilen niyet mektubu ve ardından 2000’li yıllarda devreye sokulan Tarım Reformu Uygulama Projesi oluşturuyor. Bu süreci değerlendiren Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya, “Geçen yıl tarımsal katma değerin gayrisafi yurtiçi hasılat (GSYH) içindeki payı yüzde 11,9’dan, yüzde 9,8’e düştü. Tarımın istihdamdaki payı sürekli azalarak yüzde 34,9’dan, yüzde 24,6’ya geriledi” dedi. Büyükşehirin Tire Süt Kooperatifi aracılığıyla yürüttüğü ‘okul sütü’ projesi hükümete örnek olmuştu. ÇİÇEKTEN SÜTE... büyükşehir belediyesinin okul sütü projesi kapsamında kendilerinden 4 yıldır alım yaptığını belirterek, “Üreticinin ürününü direk olarak alan büyükşehir belediyesinin uygulaması Türkiye’ye örnek oldu. Üreticiden direk aldığı için de doğrudan alım yapabiliyor. Bizler, yapılan anlaşmalarının kuruş kuruş hesabını verebiliriz. Bunun altında ne amaçlar taşıyorlar bizi bağlamıyor. Burada işler, yasaya uygun çerçevede işlemektedir. Bu alımlar sayesinde hem çocuklarımız süt içiyor hem de üreticimiz destekleniyor. Alımlarla birlikte süt fiyatlarında da sıçrama oldu. 4 – 5 kuruş artış yaşandı. Kaldı ki bu proje daha sonra hükümet tarafından da benimsendi. Aziz Kocaoğlu’nun arkasındayız. Takdir edilmesi gereken uygulamalar yapılmaktadır” dedi. Seferihisar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Besim Sakızcıoğlu, kooperatiflerinin 2010 yılında yeniden açıldığına değinerek, “Büyükşehir belediyesi sosyal bir proje olarak, bölgemizden mandalina aldı ve okullara dağıttı. 2010 yılında üretim fazlamız da vardı. ÜRETİM FAZLASI İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin büyük desteğini gördük. Ürünlerimizi 60 kuruştan verdik. En uygun ve ucuz mandalina fiyatını verdik. Bize gelen müfettişler neden Grand Plaza üzerinden alım yapıldığını sordu. Bizdeki ve belediyedeki faturalarda aynıdır” diye konuştu. Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ersoy Sümerkan da, alımların yasa maddelerine göre yapıldığını, kooperatiflerinin yaklaşık 30 belediyeye çiçek verdiğini söyledi. Sümerkan,“Ürünlerimizi hakkıyla satmış oluyoruz” dedi. Toplam tarım alanları dramatik şekilde azalırken, meyve ve sebze için ayrılan alanların az da olsa genişlediğini belirten Özkaya, “Bitkisel ürünlerin çoğunda üretim azalırken, tütün ve pamuk olmak üzere endüstriyel ürünlerin; nohut, kuru fasulye ve mercimek gibi kuru baklagillerin; patates ve kuru soğan gibi yumru bitkilerin üretimleri geriledi. HES'lerle suyun ticaretleştirilmesi ve özeleştirmesi sonucunda, çiftçinin pahalı ve kısıtlı su kullanmasına yol açılacak sürece de girildi. Mısır ve pirinçte de anlamlı artışlar sağlandı. Bu dönemde nüfus 3 milyondan fazla artarken buğday üretimi yerinde saydı, arpa üretimi geriledi” diye konuştu. Küçük ve orta üreticiliğin egemen olduğu tarımdan, hızla şirketlerin tarımı sürecine girildiğine dikkat çeken Özkaya, şunları söyledi: “Çiftçiler şirketlerin işçisi haline dönüşmeye başladı. Meyve, sebze, çiçekçilik alanındaki üretim artışı bunun sonucu. Ege ve Akdeniz bölgelerinde konserve ve dondurulmuş gıda sanayii için sebze ve meyve üretiminde sözleşmeli tarım uygulaması yaygın. Uluslararası iş bölümü gelişmiş ülkelerin sermayeteknoloji yoğun hububatsanayi bitkileri üretiminde, az gelişmişlerin ise meyvesebze gibi emek yoğun üretimde uzmanlaşmasını hızlandırıyor. Dönem içerisinde tarımsal desteklemeler GSYH’nin binde 56’sı seviyesinde tutulmuş; borç faizlerine ise tarımın 10 katından fazla ödeme yapılmıştır. ” Öte yandan bugün Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde yapılacak tam günlük Tarım ve Hayvancılık çalıştayında sorunlar ve çözüm arayışları irdelenecek. ALAN KALMADI BALIK KOOPERATİFLERİ İSYANDA Balıkçılar iflasın eşiğinde İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanvekili Hasan Eser, iflasın eşiğine gelmelerine karşın sorunlarının iktidar tarafından çözülmediğini vurguladı.Balıkçı barınaklarının, Su Ürünleri Kanunu ve Balıkçı Barınakları Yönetmeliği'ne uygun olarak ilgili bakanlıkların olumlu görüşüyle Maliye Bakanlığı tarafından su ürünleri kooperatiflerine kiralandığını anlatan Eser, kendilerinin bu kira bedellerinin yanı sıra, barınaktan elde ettiği yıllık gayri safi hasılanın yüzde 10’unu her yıl hazineye yatırmakla yükümlü olduklarını bildirdi. “Bir koyundan iki post çıkarırcasına hem kira ve hem de yüzde 10 katkı payı alınması haksızlıktır” diyen Eser, eski CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin’in bu sıkıntıyla ilgili TBMM'ye verdiği soru önergesinin dikkate alınmadığını kaydetti. Önergenin aradan 3 yıl geçmesine karşın hâlâ görüşülmeyi beklediğini anımsatan Eser, şunları söyledi: “Artık kooperatiflerimizin dayanacak gücü kalmamıştır. Bu nedenle de bundan kısa bir süre önce süreci hızlandırmak adına AKP'li İzmir milletvekillerimizden birine derdimizi anlattık. ‘Biz CHP’nin meclise taşıdığı önergelere sıcak bakmıyoruz’ dedi. Üzüldük, çünkü mesele AKP, CHP meselesi değil, bu ülkenin en önemli gelir kaynaklarından biri olan balıkçılık camiasının meselesidir.” Balıkçıların sorunlarının çözümü için verilen önergelere, iktidar milletvekillerinin duyarsız kaldığı vurgulanıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle