Katalog

c 4 EGE 30 OCAK 2012 PAZARTESİ İğdeburnu bölgesinde DLH tarafından yapılan ‘kum tutucu mahmuz’ çalışmaların yasal dayanağı olmadığı savunuldu Ören dolguyu tartışıyor Burhaniye Ören İğdeburnu bölgesinde Demiryolları Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü (DLH) tarafından yapılan “kum tutucu mahmuz” çalışmaları bölgede tartışma konusu oldu. DLH'nin uygulamasının yasal dayanağı olmadığını savunanlar, yıllar önce yapılan deniz dolgusunun korunmak istendiğini savunuyor. DLH yetkilileri ise kıyıda deniz tahribatı olduğunu ve bunu önlemek üzere, mevzuata dayanarak, çalışma yürüttüklerini bildiriyor. Burhaniye Belediyesi avukatı Alpsan Öztekin, Altınkamp’ın önündeki alanda, kıyı işgaliyle ilgili idare mahkemelerince verilmiş çok sayıda yargı kararı olduğunu söyleyerek, “Belediyenin, yargı önünde kazanıp da, yıktığı yerler söz konusu. Biz belediye olarak 30 Kasım 2011 günü yıkım işlemini yaptık. Onlar 31 Aralık 2011 gecesi denize müdahale işlemine kalkıştılar” dedi. Öztekin, Kıyı Yasası gereğince belediyelere, kıyıları koruma yetkisi verildiğini söyleyerek, “Bizim korumakla görevli olduğumuz bir alanda yapılan işlemle ilgili izin belgesi olup olmadığını sorduk. Yetkililer bunu gösteremediler. Her hangi bir tutanak da veremiyorlar”dedi. Öztekin, gelişmelerle ilgili olarak, DLH'nin sorumlu bölge müdürlüğündeki yetkili kişilerle iletişim kurduklarını söyleyerek, “Oradan bize ilk olarak DENİZE MÜDAHALE uygulamanın durdurulduğu bildirildi ve işlem durduruldu. Ardından 24 Ocak 2012 tarihinde, denize yapılan müdahale yeniden başladı. Çalışmalarını da, yurttaşların tepkisini çekmemek için gece yapıyorlar” dedi. Burhaniye Belediye Başkanı Fikret Akova da, bölgede DLH tarafından yapılan çalışmaları uygun bulmadıklarını açıkladı. DLH Bursa Bölge Müdür Yardımcısı Vahap Köse ise, Burhaniye’de anılan yerde deniz tahribatı olduğunu, denizin belirtilen bölgede kıyıyı yaklaşık 30 metre aldığını söyleyerek, “Biz orada denizi doldurmuyoruz. Sadece deniz içinde kum tutucu mahmuz yapıyoruz” dedi. Köse, DLH’nin Burhaniye’deki uygulamasının tamamen yetkisi dahilinde olduğunu belirterek, “Bize oradan gelen dilekçeler var. Gelin bu duruma müdahale edin diyorlar. Bunun üzerine bölgeye gittik ve mahmuz çalışmalarına başladık. Karşı çıkanlar DLH’nin yönetmeliklerini bilmiyorlar. DLH olarak, denizin içinde olan bitenden de sorumluyuz” diye konuştu. E İHALE NE BELGE’ DLH’nin Burnaniye’deki söz konusu çalışmalarına tepki gösteren yöre halkından Birsel Lemke, ‘N IYI EROZYONU Konuyla ilgili Burhaniye Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Şefik Birdar tarafından Burhaniye Belediye Başkanlığı'na verilen dilekçede de şöyle denildi: “Ören Mahallesi İğdeburnu Mevkii’nde yıllar önce sahilin doğal yapısını bozacak müdahalelerde bulunularak, denize dikey olarak mahmuz niteliğinde duvarlar yapılmış. Bu duvarlar zaman içinde sahilin doğal yapısını bozarak, Altınkamp’ın kuzey bölgesinde erozyona sebep olmuş ve sahil tamamen yok olmuştur. Son günlerde DLH tarafından yapılan bir çalışmanın bu bölgede yeniden kıyı erozyonunu ciddi biçimde tetikleyeceği ve telafisi imkansız zararlara yol açacağı aşikardır. Sahillerimizde çok olumsuz etki edecek olan bu uygulamanın durdurulması çok büyük yarar sağlayacaktır.” K ÖD EM İŞ OZAN YAYMAN LH yetkilileri kıyıdaki deniz tahribatını önlemeye çalıştıklarını söylerken, bölgedeki yerel dinamikler doğal yapının bozulduğunu ileri sürüyor. D DLH'nin erozyonu önleme gibi bir görevi olmadığını belirterek, “Burada kişiye özel bir rapor hazırlamışlar. Ne ihale var ne de başka bir belge. Bir an önce, apar topar çalışma yapma istemlerinin altında ne yatıyor? Son derece keyfi bir işlem yapıyorlar. Burhaniye Altınkamp önünde kişiye özel bir dolgu alanı korunuyor” dedi. Lemke, gelişmelerle ilgili olarak, Burhaniye Belediye Başkanlığı’na, Burhaniye Kaymakamlığı’na başvuruda bulunduklarını ve yapılan hukuksuzluğun durdurulmasını istediklerini söyleyerek, “Burhaniye’de DLH eliyle suç işleniyor” diye konuştu. İlkkurşun’da harfiyat! Y ıldız Teknik Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Ülkü Altınoluk, İzmir ve Ödemiş'in kurtuluşunda tarihi bir önem taşıyan İlkkurşun tepesinin eteklerine, hafriyat nedeniyle zarar verildiğini kaydederek, bölgenin SİT ilan edilmesini istedi. Ödemiş'te Kuvayı Milliye oluşumu tamamlandıktan sonra halkın ilk direnişi bu tepelerde gerçekleştirdiğini, bunu simgelemek için de bölgeye yapılan anıtın üzerine “1 Haziran 1919 tarihinde düşmana ilk kurşun buradan atıldı” yazıldığını bildiren Altınoluk, şunları söyledi: “Bu coğrafya hem Ödemiş hem de ulusumuz için çok değerlidir. İlk direnişin gerçekleştirildiği bu topraklarda yapılacak tarih ve arkeoloji araştırmaları bize birçok veriyi sağlayabilecektir. İlkkurşun köyü ile birlikte ele alınacak çalışmalar bu bölgenin canlandırılmasına vesile olacaktır. Yüzey araştırmaları ve kazılar sonucunda ortaya çıkabilecek malzeme, siperler, köyde kurulduğu belirtilen sahra hastanesi, cephanelikler gibi verilerle birlikte ele alınacak müze yapısı, bölgenin önemini gün yüzüne çıkaracaktır. İlkkurşun tepeleri tarihi SİT alanı ilan edilmelidir.” C MY B C MY B