10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c 9 MAYIS 2011 PAZARTES EGE PAT KA HALUK IŞIK [email protected] 3 CHP zmir adayı Türeli, istihdam yaratan büyüme hedeflediklerini belirtti ‘Zengin edecek akrabamız yok’ H CRAN ÖZDAMAR CHP İzmir 2. Bölge 4. sıra milletvekili adayı Rahmi Aşkın Türeli, CHP iktidarıyla birlikte istihdam yaratan bir ekonomik büyüme oluşturulacağını söyledi. CHP'nin insan odaklı ekonomik program oluşturduğunu, çalışanların haklarının verileceği, özel sektör yatırımlarının destekleneceğini kaydeden Türeli, “Hedefimiz 2023 ekonomisini oluşturmak. Kısa vadeli değil halkımızın refahını sağlayacak planlı programlı bir ekonomik büyümeye sağlayacağız” dedi. Türeli, AKP iktidarı döneminde Türkiye'nin ekonomisinin büyümesiyle övünüldüğünü ancak bunun istihdam yaratmayan, 34 yılda bir krizle yok olan “tükenmiş ekonomi modeli” olduğunu anlattı. Türeli, “AKP iktidarına baktığımızda 2003 2007 yılları arasında istihdam yaratma gücü yüzde 15'lerde kaldı. Oysaki 1988'lerden 2000'lere dek bu oran yüzde 30'lardıydı. CHP iktidarında istihdam yaratan bir ekonomik büyüme oluşturulacak. Yoksulluğun istismar edildiği bir program değil, halkımız üreten ve ürettiğinin karşılığının alındığı bir ekonomi olacak. CHP iktidarında yolsuzluk olmayacak. Bizim zengin edecek akrabamız yok” diye konuştu. Yurttaşların, CHP'nin oluşturduğu “aile sigortası”na ve tarım kesiminin ÖTV'siz ve KDV oranı düşük tutularak 1 lira 50 kuruştan verilecek mazot konusunda büyük destek gördüklerini kaydeden Türeli, 'çılgın projelere' ayrılacak kaynaklardan tasarruf edilerek, bu projelerin hayata geçeceğini söyledi. Ziraat Bankası'nın yeniden “çiftçi ihtisas bankasına” dönüştürüleceğini kaydeden Türeli, çiftçilerin üreterek kazandığı dönemlerin geri getirileceğini belirtti. Özel sektörün alt yapı eksikliklerinin karşılanarak destekleneceğini, ithalat yerine üretimin özendirileceğini de bildiren Türeli, devlet adına çalışanların da 'sözleşmelilikten' kurtarılacağını, taşerona son verileceğini ve sendikal haklarının sağlanacağını vurguladı. İzmir'in de hak ettiği payı almadığına dikkat çeken Türeli, “İzmir, tarım, sanayi, yüksek teknoloji, ticaret olmak üzere büyük bir potansiyeli var. Ancak ne İstanbul'la ne de Ankara'yla karayolu bağlantısı yok. İzmir, hak ettiği payı alarak, Türkiye'nin yine en önemli ihracat merkezi olacak” diye konuştu. Herostratus’u Tanımak O da kim demeyin. O, bu soru sorulmasın, sonsuza dek unutulmasın, adı hep yaşasın diye, MÖ 356 yılının 21 Temmuzunda ve Efes’te olmadık bir iş yaptı. Artemis, dönemin çok tanrılı inanç sisteminin önemli adlarından biridir. Efesliler tanrıça için öyle bir tapınak yaptı ki, dünyanın yedi harikasından biri sayılıyordu. Herostratus derler bir adam, Artemis Tapınağını yaktı ve yaptığı işin gururunu Efes göklerine haykırdı. Yargılandı ve cezalandırıldı. Adının ilk hecesinin (hero), İngilizcede “kahraman” anlamına gelmesi bir rastlantı mıdır, bilmiyorum. Herostratus bugün, psikolojik bir sapmanın adında ve “tarihin ilk teröristi” tanımında yaşıyor. Bu anlamda, muradına erdiği söylenebilir. İnsanoğlunun tanınma, unutulmama, anılma isteği, anlaşılır bir beklentidir. Bunu kimi üreterek, kimisi yakarak yıkarak gerçekleştireceğini düşünür. Yaşam ilk bölümdeki unutulmazlar sayesinde güzelleşirken; ikinci gruba girenler sayesinde, kahredici acı ve yıkımlarla boğuşmak zorunda kalır. Dünya ve insanlık, yıkıcı ve kıyıcı insansızlara karşı; bilimde, sanatta, düşüncede üretilenler ve onları üreten “insanlık kahramanları” sayesinde direnir. Efes’te yaşananların üstünden binlerce yıl geçti. Unutulmazlığı kötülükte arayanlar, insanlığın ürettiklerine, inandığı değerlere, korumaya çalıştığı onurlara saldırmaktan vazgeçmediler. Dedik ya, dünya tarihi işte böyle böyle yazıldı ve bugün ona yeni sayfalar ekleniyor. Bugün “Herostratus Torunları”, değişik kisve ve maskelerle aramızda dolaşmaktadır. Gazeteci, sanatçı, biliminsanı, siyasetçi, eğitimci... Hepsinin önüne “sözde” ya da “sözüm ona” belirlemesi koymamız, gerçek ve üretici “insanlara” karşı ödevimiz ve saygı duruşumuz gereğidir. Lütfen aklınıza gelecek öteki kisveleri maskeleri anarken, bu belirlemeleri unutmayalım. Unutmayalım ki, sapla saman birbirine karışmasın. “Herostratus Torunları”, popüler olmaya, ortalığın şirini kesilmeye, ne önemli olduklarını göstermeye dönüştürmüş durumdalar, dedelerinin ideallerini. Böylece kalıcı, unutulmaz ve vazgeçilmez olacaklarını sanıyorlar. Bunun için ellerinden geleni yapıyorlar ve yapacaklarının garantisini kanıtlıyorlar. Ama bunun için, Herostratus’un tırnağı bile olamıyorlar. İhbardan iftiraya, bel altına inmekten taammüden onur cinayeti işlemeye, her türlü yöntemi uygularken, ne bileyim Herostratus’un tapınaktan göklere savurduğu sözcükler kadar, iki tümce kuramıyorlar. Köşe yazarı oluyorlar örneğin. Berbat Türkçeleriyle, ilkokuldan mezun olmayı hak etmedikleri halde, bir ömrü var eden kimliklere, duruşlara, üretimlere saldırmaya yeltenebiliyorlar. Biz onların dedelerini, yıllar önce Grigory Gorin’in yazdığı “Bir Efes Masalı” adlı oyununda anlatmıştık. Dramaturgluğunu yaptığım oyun, Bülent Arın tarafından yönetilmiş ve İzmir Devlet Tiyatrosu'nun unutulmazları arasına girmişti. Yeniden sahnelenmesinin tam zamanıdır. Sanat görevini yaptı ve yapacaktır da, yaşamın gerçeğinde aramızdaki Herostratus’ları ne yapacağız? Pervasızca saldırdıkları ve adına onur dediğimiz tapınaklarımızı, yakılmaktan yıkılmaktan nasıl koruyacağız? Çok kolay. Önce tanıyacağız, sonra hukuka emanet edeceğiz onları. Sonra? Sonra adlarını hiç anmayacağız. Nasılsa nefis bir tanımları var artık; “Herostratus Torunları”. Yaşadığımız bu kederlerin bir bedeli vardır ve önümüzdeki süreçte, Efeslinin torunlarının nasıl ödeyeceklerine tanık olacağız. “Ciddiye alınmaya değmezler, boş verin” diyenlere gelince; neler yapabildiklerini, bilmem şimdi yeterince görüp, “Başardım!” tamtamlarını işitiyor musunuz? Hukukun varoluş nedenidir, onurumuzu böylelerine karşı korur. Rahmi Aşkın Türeli, yoksulluğun istismar edildiği bir program değil, üretenin karşılığını aldığı bir ekonomik program izleyeceklerini vurguladı. Kapılar çalınıyor!.. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) “Çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmayacağız” sloganıyla çalışan CHP İzmir milletvekili adaylarından Kazım Umdular, Narlıdere programı çerçevesinde ilçedeki semt pazarında yurttaşlarla bir araya geldi. Pazarcı esnafının sorunlarını dinleyen Umdular, Hipermarket Yasası'nın ve Hal Yasası'nın üreticinin, tüketicinin, pazarcının ve esnafın yararına çıkarılacağını söyledi. Kredi ve teşviklerin gücü olana, yandaşa değil, ihtiyacı olana ve yurttaşa verileceğini dile getiren Umdular, “Hedefimiz, tarımıyla, sanayisiyle üreten bir Türkiye yaratmak” dedi. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle