Katalog

DANTEL YEN DEN ŞLENECEK İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Alsancak'ta İzmir'in en dar sokaklarından Dantel Sokak, yenilenerek kullanıma sokulacak. El emeği, göz nuru ürünlerini satan çok sayıda kadına ev sahipliği yapan Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ndeki Dantel Sokak, yapılacak düzenlemenin ardından eski günlerine kavuşacak. İlk aşamada, giriş bölümünden başlanarak, doğal taşlarla zemin kaplaması yapılacak. Aydınlatma elemanları yenilenecek. Sabahları sahil yolunda trafik çilesi çekmek yerine bir de deniz yolculuğunu deneyin KARŞIYAKA BELED YES Dilenci vapurunda seyahat ASUMAN ABACIOĞLU Sıcakların bastırdığı şu sıralar İzmir’in trafiğinden bunaldıysanız, hele bir de işe gitmek için o bitmek tükenmek bilmeyen Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nı boydan boya geçmek zorundaysanız, bir gün bir farklılık yapın ve körfezin Üçkuyular’dan kalkan dilenci vapuruna binin. Aslında adı bu değil, ben ona böyle diyorum. Sadece denemek için bile olsa bir kez bu vapura binin. Her sabah Üçkuyular’dan sadece üç vapur seferi düzenleniyor; önce Göztepe’ye uğruyor, daha sonra Konak’a varıyor, ardından Pasaport’a ve en sonunda Alsancak’a ulaşıyor. Tam bir şehir turu yani. Ancak sandığınız kadar uzun sürmüyor; sadece 45 dakikada Alsancak’a ulaşıyorsunuz ve yaşadığınız keyif gerçekten de bu süreye değiyor. Karşıyakalılar için köklü bir alışkanlık yaratmış olan vapur sefasından söz etmek belki gereksiz ancak genel olarak hala denizden uzak duran İzmirliler’e denizin güzelliğini hatırlatmak isterim. Öncelikle Üçkuyular’dan başlayan ve kıyıdan kıyıdan ilerleyen vapur yolculuğu sırasında İzmir’i şöyle tam karşıdan seyretme olanağı bulunuyor; geniş açıdan baktığınız kentin betonlaşmış silüeti arasında tek tük eski güzel yapıları seçebiliyorsunuz. Her zaman önünden geçtiğiniz ama fark etmediğiniz güzellikleri görüyorsunuz. arkadakinin terli sırtı sizin sırtınıza yapışır; dirseği böğrünüze batar. Yukarıdaki tutamaklara tutunan yanınızdaki adamın koltukaltını seyretmek zorunda kalırsınız; sadece seyretmekle kalmaz burnunuzun dibinde kokusunu duyarsınız. Yol bir türlü bitmez; bittiği zaman da birbirine geçmiş ve yumak olmuş kalabalığın içinden sıyrılıp çıkış kapısına ulaşmak ayrı bir meseledir. Kan ter içinde otobüsten indiğinizde sabah işe gitmek için giyinip kuşanıp yaptığınız onca hazırlıktan eser kalmaz. Özel aracınızın olması da pek fazla şey değiştirmez. Dur kalk trafiğin yanı sıra birileri sizi aracıyla arkadan sıkıştırır, çaprazlama sollar, önünüze geçmek için her türlü saçmalığı yapar. Bir bakmışsınız kaza olmuştur, yol tıkalıdır; trafik lambaları tam hızlanırsınız kırmızıya döner. Sinirleriniz alt üst olur; arabanızı park edecek yer bulmak başka bir stres kaynağıdır. Bir sürü benzin harcar, otopark parası öder ve asabınız bozuk bir halde daha işe gitmeden yorulursunuz. Gelin siz biraz erkence kalkın ve Üçkuyular iskelesine kadar yürüyün; hafif bir spor olur açık havada. Sonra huzurlu bir deniz yolculuğu yapın; işe gitmeden önce stres atın. Sabahları 7.40, 8.00 ve 8.20’de üç sefer var. Siz gelirseniz belki sefer sayısı artar; o zaman daha çok gelirsiniz ve inanın hepimiz için çok iyi olur. Balkonun birincisi... İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Karşıyaka Belediyesi tarafından düzenlenen “en güzel balkon ve bahçe yarışması” sonuçlandı. Ödül töreninde konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, “Karşıyakalılar bahçelerine daha çok önem gösteriyor balkonlarına çiçek dikiyor. Karşıyaka’yı modern, uygar bir kent yapacağız. Bunu sizlerle başaracağız. Katkı koyanlara emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi. Yarışmada ev bahçesi dalında Tanja Olgun birinci, Yasemin Süer ikinci, Gülin Çolak da üçüncü oldu. Bu dalda jüri özel ödülüne Necmiye Saydam değer görüldü. Balkon dalında birinci Bülent Akaya, ikinci Annie Beşik, üçüncü de Ülkü Toker olurken, jüri özel ödülünü Perihan Sarıgöl aldı. Apartman bahçesi dalında da birinci Mustafa Yanaroğlu oldu. İkinciliğe Bedrettin Demircioğlu, üçüncülüğe Şerif Saygun'un değer görüldüğü bu dalda, jüri özel ödülü Özkan Şentürk'e verildi. Sonra gözünüz sahil bulvarında on metre gidip on dakika bekleyen araç trafiğine takılıyor ve kendi kendinize “Bu insanlar deli midir nedir; şu bomboş vapur dururken kendilerine eziyeti reva görüyorlar’’ diyorsunuz ve gözlerinizi başka yere çeviriyorsunuz. İster göz alabildiğine masmavi uzanan denize ve vapurun yardığı sulara bakın isterseniz neşeli gençleri seyredin. Martılar bu yolculuğunuzda çığlıklar atarak size eşlik ediyorlar. Demli çay veya taze sıkılmış portakal suyu içerek kahvaltı yapan insanların huzurlu sakinliği size de geçiyor. Bu 45 dakika boyunca kitap okuyabilir, kulaklıklarınızı takıp müzik dinleyebilir, laptopunuzu dizlerinizin üzerine koyarak güne hazırlanabilirsiniz. Körfezin esintisi hafifçe ürpertebilir; hazırlıklı olun. Rüzgar saçlarınızı uçuştururken gözlerinizi kapatıp hayallere de dalabilirsiniz. Hiçbir şey yapmak istemiyorsanız bomboş denize bakıp kendinizi dinginliğin kollarına bırakabilirsiniz. Stres yok, telaş yok; merak etmeyin, bu vapur yolculuğunu yaparken bir şey kaçırmıyorsunuz. SICAK... Eğer vapura gitmek zor geliyorsa, kendinizi kalabalık hınca hınç dolu, sıcak bir otobüste düşünün. Güç bela otobüse binersiniz ve oturacak değil ayakta duracak ve tutunacak yer zor bulursunuz. Kliması çalıştırılmayan otobüste nefes almak neredeyse imkansızdır; herkesle birlikte buram buram terlersiniz. Trafik sıkışıktır, araç zar zor ilerler; biraz hızlanır ve herhangi bir nedenden dolayı birden frene basılır; arkaya doğru savrulursunuz. Birileri ayağınıza basar, düşmemek için size yapışır. Çift sıra sıkış tepiş koridorda ayakta dururken C M Y B C MY B