09 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c 23 MAYIS 2011 PAZARTES EGE PAT KA HALUK IŞIK [email protected] 3 CHP Muğla 1. sıra milletvekili Çandar, kendisine yönelik eleştirileri yanıtladı: ‘Bu kadar dansöze bir çalgıcı lazım’ ÖZCAN ÖZGÜR / NURPER DEĞ RMENC Çandar, kendisine AKP'liler bu tarafından yapılan “çalgıcı” benzetmesine, “Mecliste bulunan kadar dansöze bir çalgıcı lazım. O da benim” diye karşılık verdi. MUĞLA/BODRUMCHP Muğla 1. sıra milletvekili adayı, Türk Halk Müziği Sanatçısı Tolga Çandar, kendisine AKP'liler tarafından yapılan “çalgıcı” benzetmesine, “Mecliste bulunan bu kadar dansöze bir çalgıcı lazım. O da benim” diye karşılık verdi. CHP Muğla milletvekili adayları Çandar, Prof. Dr. Nurettin Demir, Dr. Ali Arslan, Ömer Süha Algan, Mustafa Öztürk ve Emrah Doğu, Köyceğiz’in Beyobası Toparlar beldesindeki tanıtım toplantısına katıldı. CHP'liler, toplantılarda AKP'nin uygulamalarını eleştirirken, Arslan, Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermenin vatana ihanet olduğunu öne sürdü. Kamyon kasası üzerine hazırlanan platformda sahne alarak, saz çalıp türkü de söyleyen Tolga Çandar, kendisine “çalgıcı” benzetmesi yapan AKP'liler, “Mecliste bulunan bu kadar dansöze 1 çalgıcı lazım. O da benim” diye yanıt verdi. Ardından, şunları söyledi: “Adam dediğin, siyasetçi dediğin, erkek dediğin kıvırtmayacak. Bizim ruhumuz efe. Biz Kuvayi Milliye döneminde de emperyalizme karşı savaş vermiş efelerin torunlarıyız. Efe dediğin adamın gıçı başı oynamaz. Bir tarafın oynuyorsa onu ben bilemem, onun adı başka.” Öte yandan Çandar, Bodrum Esnaf ve Sanayici İş Adamları Derneği (BESİAD) tarafından düzenlenen toplantıda, adaylığı kesinleştikten sonra 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in telefonla kendisini arayarak kutladığını belirterek, “Sayın Demirel, 'Bizim oğlan mutlaka oradaki herkesle görüş. Hiç kimseyle kırgın olma, gönül koyma' dedi. Sayın Demirel’in önerilerine uyacağım” dedi. Bodrum’da da, yapılması planlanan golf sahalarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Çandar, “Golf için seçilen bölgenin yer altı suları ve ekolojik nedenlerle doğru olmadığını düşündük. Biz CHP olarak bu projenin seçiminin doğru olmadığını düşünüyoruz. CHP’li meclis üyeleri buna evet demiş olabilirler, partilerinden farklı bir görüş içerisinde olabilirler. Bu parti içi görüşmeyi gerektirir. Ben parti içine karışmam. Bunun hesabı kongrede görülür. Ben golfe karşıyım. Bizim tavrımız nettir. Önceki belediyenin yani CHP belediyesinin tavrının doğru olduğunu düşünüyoruz. Sonuna kadarda bu tavrı sürdüreceğiz” dedi. Tolga’nın Anımsattıkları “Muğla’yı çalgıcıya mı emanet edeceksiniz?” demişler. Tolga’ya. Sanatın usta emekçisi Tolga Çandar’ın üstünden Muğla’ya, Muğlalılara. Bir milletvekili adayına söylenmiş bunlar. Sazına türküsüne dair bunları söyleyebilenler, bilmem onun sazından sözünden yaşama eklenenlere dair ne bilirler, ne söyleyebilirler? Sormuşlar mıdır, bu ülkeye, bu dünyaya ve insanlara dair ne söylüyorsun ve hangi düşleri görüyorsun diye? Sözüm ona “çalgıcı” küçümsemesine sığınanlar, algı tıkanıklığından dolayı ne söyleyebilir ki, Tolga’nın söylediklerini merak etsinler? Politika, Antik Yunan’daki anlam ve tanımıyla, böyle bir şey olmalı. Siyasal tercihler bir yana, ama bu anlamdaki politika düzeyinin giderek yerlerde sürünüyor olmasından, ülkem adına üzülmek ne söz, dehşete kapılıyorum. Ne de olsa, artık “normaldir” bu coğrafyada, saçmalıkları, tuhaflıkları “Tiyatro oynuyorlar” diyerek özetlemek. “Artislik yapma” demek, racondur sözüm ona. Ömründe okuyup yazmayanlar ve hiçbir fikri olmayanlar, haydi güzel ve anlaşılması emek isteyen iki söz söyleyin, ağzınızı kapatırlar “Bırak edebiyatı” diye. İçinde fır fır dolaştıkları düzeni eleştirmek için, “Orta Oyunudur bu” benzetmesine sığınırlar ki, sorsan “Yeni Dünya nedir?” diye, sana küreselleşmenin abukluklarını, kapmaya çalıştıkları vazifeleri erdem olarak anlatmaya koyulurlar. Sanatı ve sanatçıyı küçük görmek, kolay değildir. Öyle ya, sığ ve duyarsız olmak da, hatırı sayılır bir çaba gerektirir. “Kızını boş bırakma, ya davulcuya, ya zurnacıya kaçar” sözü, işte böyleleri tarafından uydurulup, ağızlara pelesenk yapılmıştır. Davulu ya da zurnayı versen bir notalık sesi, iki tartımlık vuruşu beceremez, ama sanat ve sanatçıya karşı ağzından hakaret, elinden saldırganlık eksik olmaz. Neylersiniz, sanattan anladığı tezyinattır ki, o da bilmem kaç beygirlik arabasının arka penceresindeki yün karpuz diliminden, vicdan azabı apartmanın dışını kaplattığı hamam fayansından öteye geçmez. Sanatçıdan anladığı ise, üç lafı bir araya getiremeyen kahvaltılıklardan ve kartondan yapılma magazin güllerinden ibarettir. Eh öyle olunca, Tolga’nın “Mecliste Sebahat Akkiraz Hanım ile Türkiye’nin bir kültür sanat politikasının oluşmasına katkıda bulunmamız gerekiyor. Türkiye’de son yıllarda hiçbir iktidarın döneminde kültür sanat politikasının oluşmasına gayret gösterilmemiş” demesi de, böyleleri için bir uzaylının bozlak okumasından farklı bir şey değildir. Körü körüne militanı, adayı ya da seçmeni olduğu partinin programında ya da seçim bildirgesinde, kültür ve sanata dair ne olduğunu bilmeyen, merak etmeyen, sorgulamayanlardan, başka nasıl bir tavır bekleyebilirsiniz? Biz, Tolga Çandar gibi sanatçı kimlikli milletvekillerini bu yüzden seçecek ve gereğini yapıp yapmadıklarını, sonuna dek ve bıktırırcasına izleyeceğiz, soracağız. Ama isterseniz, oyumuzu isteyen parti ve adayların, kültür ve sanata dair ne söylediklerini, bir iki Patika tartışalım. Tolga’yı, bağlamasının ve türkülerinin ne anlama geldiğini açıklamak zorunda bırakmışlar. “Onlar bizim muhalefet aracımız, kimliğimiz o bizim, iletişim aracıdır” dedirtmişler. Derken tepesi atıvermiş sonunda; “O kadar dansöze bir çalgıcı lazım!” Böylesi laflar işitip sırt üstü düşmemek için, iyi bilmek gerekir; sanat ve sanatçı, biraz da bunun içindir. Şaşırıp kalacağınıza, yoldaş olmayı deneyin. Ömrünüz çöllerde tükenmesin. Kapı komşusu oldu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, yaklaşan genel seçimler öncesi siyasi partilerin yurttaşları etkilemek için farklı yöntemler denediğini, ancak kendisinin yaz kış demeden 7 yıldır ilçenin sokaklarını arşınladığını söyledi. Yurttaşların, jeotermalden otopark sorununa, yolların çukurlarından sokak lambalarının yanmayışına, mezarlık sorunundan okulların bakım ve onarımına dek her türlü istek ve şikayetini, doğrudan kendisine iletme olanağı bulduğunu vurgulayan Çalkaya,“Ben seçilmeden önce kenti içki masalarında ve sırça köşklerde oturarak yönetmeyeceğime söz vermiştim. Türkiye çok önemli bir virajda. Ben vatandaşımın sorununu yerinde dinledikten sonra onlardan müsaade alarak ülke sorunlarını da konuşuyorum. Vatandaşlara geçim sıkıntılarının nedenlerini, uygulanan yanlış ekonomik politikaları anlatıyorum” dedi. ‘Üniter yapı için DSP’ AYDIN (Cumhuriyet) DSP Genel Başkan Yardımcısı Önder Aksakal, seçim çalışmaları kapsamında Aydın’ın ilçe ve beldelerinde yurttaşlarla bir araya geldi. Güzelçamlı beldesinde konuşan Aksakal, “Eğer Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasal yapısının laik, demokratik, sosyal hukuk devleti yapısının ve üniter yapısının değiştirilmesini, dönüştürülmesini istemiyorsanız DSP’yi mutlaka TBMM'ye taşımalısınız” dedi. ÇELENK VE ÖZEL GÜN BAĞIŞLARINIZ İÇİN ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞ [email protected] 0 212 252 44 33 KALBİNİZİ KORUYUN Tel: (212) 212 07 07 http://www.tkv.org.tr C M Y B C MY B TÜRK KALP VAKFI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle