10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T U R U 2 0 11 KOVA B S KLET GÖ ÇAĞRISI ARININ ORTAK MESLEK ODAL Yollar hepimizin... MUĞLA (Cumhuriyet) Gökova Bisiklet Turu 2011, “'Yollar Hepimizin, Paylaşalım” sloganıyla önceki gün Muğla'da başladı. Muğla Bisiklet Derneği tarafından düzenlenen tura, yerli ve yabancı 150 sporcu katılıyor. Start öncesi Konakaltı İskender Alper Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Muğla Valisi Fatih Şahin, yerli ve yabancı bisiklet tutkunlarının turda doğayla iç içe kültürel bir gezi yapacağını belirterek, “Dünyada bisikletçilerin arzu ettiği ve beklediği hususların tamamı bölgemizde mevcut. Biz çok zengin bir tarih ve coğrafya'ya sahibiz” dedi. Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün de kentin “bisiklet dostu” bir şehir olduğunu belirterek, “Belediye olarak kentimizde bisiklet kullanımının artırılmasını sağlamak için bisiklet yolları yaptık. Bu kapsamda Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne proje hazırlattık. Kentimizde farkındalık yaratmak için bisiklet yollarını ayırdık. Muğla butik bir kent. Tarihi bir dokumuz var ve bunların büyük bir kısmı da koruma altında. Kentimizi kimlikli, kişilikli bir kent olarak geleceğe taşımak istiyoruz” dedi.Toplantıda ayrıca Avrupa Bisiklet Federasyonu Başkan Yardımcısı ve Euro Velo çalışma grubu üyesi Frans Van Schoot ile bisiklet gezgini, yazar Eric Schuijt sunum yaptı. Muğla Bisiklet Derneği Başkanı Bülent Savran da, “Tura Ankara, İzmir, İstanbul, Çanakkale, Antalya, Karadeniz Ereğlisi, Edirne, Muğla ile Belarus, Hollanda, İngiltere ve Almanya'dan aralarında çeşitli meslek gruplarından insanların bulunduğu 150 kişi katıldı. 5 gün sürecek tur kapsamında MuğlaUlaAkyaka, AkyakaÖren, ÖrenBodrum, BodrumDatçaÇubucak, ÇubucakİçmelerMarmaris güzergahlarında sporcular toplam 263 kilometre pedal çevirecekler” diye konuştu. Program, 22 Mayıs'ta Marmaris'te tamamlanacak. ASUMAN ABACIOĞLU ‘Geleceği Sevgimiz karşılıksız mı?.. planlayın’ su giderek yaşlanan İzmir’i gölgede bırakacak düzeyde; üzeri minik yaya köprüleriyle donatılmış Porsuk’tan uzaklaşsanız bile bu hareketlilik devam ediyor. Sağlı sollu cafelerin sıralandığı sokaklarda hem açık havada oturmak üzere masaların konmasına uygun hem de yayaların geçişine olanak sağlayan tahta yürüme bantları var; masaların yaya geçişine engel olmasına izin verilmiyor. Kaldırımlarda yürünecek yer bulunmayan İzmir’e örnek olsun. Ağzına kadar dolu barlar, restoranlar ve cafelerin yer aldığı bu sokaklarda onca insan kalabalığına karşın, arabalar da geçecek yer buluyor kendilerine. Bozkırın ortasında Avrupai bir kent görünümünde Eskişehir. Sokaklarında gecenin geç saatlerinde bile yalnız başlarına dolaşan genç kızlar, İzmir’deki hemcinslerini kıskandıracak kadar özgürler. Gençlerin çarpıcı giyimleri biz İzmirlileri bile kendilerine dönüp baktırıyor. Karışan, görüşen laf eden ve ters bakan yok burada. Dünyanın en gelişmiş ve güzel kampüsüne sahip Anadolu Üniversitesi, Eskişehir’in yeni görünümünün ilk tohumlarının atıldığı yer olmalı. Efsanevi Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in izlediği yol da böyle zaten. Kentin orasında burasında uçsuz bucaksız parklar, ortalarında geniş göletler, denizi olmayan Eskişehir’i “suyla’’ buluşturuyor. Eskilerden kalmış kötü görünümlü apartmanlar bir yana planlı bir yapılaşma göze çarpıyor. Trafik kaosunun yaşanmadığı, gürültü, korna sesi, egsoz gazının bunaltmadığı bir kent merkezi İzmirliler için başka bir şaşkınlık kaynağı. Geç saatlere kadar çalışan troleybüsler kentin her yönüne ulaşımı sağlayacak şekilde sessizce geçiyorlar yanınızdan. Duyduğumuza göre Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Porsuk nehrinin tüm kollarını, toplu ulaşım için kullanmak amacıyla temizletiyormuş. İzmir’de koca körfezi deniz ulaşımı için yeterince kullanmayan belediye yetkililerine duyurulur. Biz de kentimizi çok seviyoruz ama Eskişehir’i gördükten sonra bu sevgi karşılıksız mı kalıyor acaba diye düşünüyor insan. İzmirliler, Türkiye’de İzmir’den başka hangi kentte yaşamak isterdi diye sorarsanız eğer, Eskişehir diye cevap verirdim. Serde İzmirlilik olduğundan, bu kent bizim için hala yaşamaya değer en güzel yerler arasında birinci sırada geliyor. Sadece güzellik kesinlikle bir ölçü olmasa gerek; Aşık Veysel’in “Güzelliğin on para etmez, bu bendeki aşk olmasa’’ dizelerine benzer şekilde İzmir’in güzelliği biraz da onu sevenlerin bu kenti gönül gözüyle görmesinden ileri geliyor. Ancak Eskişehir, Türkiye sınırları içinde en yaşanılabilir ikinci kent olarak seçilmeyi kesinlikle hak ediyor; birinci sıraya İzmir’i koysam da kalbim Eskişehir’de kalıyor. Her ne kadar sıkı gönül bağlarıyla bağlanmış olsak da, Eskişehir’deki dinamizmi, canlılığı, berraklığı görünce, içinde yaşadığımız kentin silikliği ve solgunluğu acı bir gerçek olarak yüzümüze çarpıyor. Eskişehir, Anadolu’nun ortasında yeniden yaratılan yemyeşil bir vaha gibi insanın içini ferahlatıyor. İzmir’in eskimişliği, boz rengine yol açan yeşil yoksunluğu, Eskişehir’i gördükten sonra daha da belirginleşiyor. Bir kentin güzelliği, insanlarını bu kadar mı mutlu edebilir? Burada yaşayan insanlar, kentleriyle gurur duyuyorlar; her iltifatı mutlu ve içten bir gülücükle kabul ediyorlar. Öylesine masum ve doğal bir tavırla sahipleniyorlar ki kentlerini, onu sevgiyle koruyup kolluyorlar. İzmirliler nereye gitseler denizi ararlar; bu yüzden mesela Ankara’da ne yöne gideceklerini bilemezler. Eskişehir’de kentin her yanına dal budak sarmış olan Porsuk nehrinin kıyılarında yoğunlaşan hayat, İzmirliler için neredeyse denizi aratmıyor. Nehirde bir gondol turu, suya yakınlaştırıyor insanı. Hele bir de şenliğe rast gelinirse; belediyenin temizlik görevlilerinden oluşan orkestrasının Porsuk nehri üzerinde kurulan yüzer platformda, vurmalı çalgı yerine ters çevrilmiş çöp kovalarıyla verdikleri konser İzmirliler için bile hayranlık ve heyecan uyandıran bir deneyim. Eskişehir’in gençliği, hareketliliği, parlaklığı, nüfu OLCAY AKDEN Z MİLAS Milas’taki meslek odaları, kentin 1/5 bin ölçekli nazım imar planının hazırlanarak, tarım alanlarıyla kültürel dokunun korunmasını istediler. Milas Belediyesi tarafından gündeme getirilen imar planı revizyonu konusunda, ilçedeki meslek odaları temsilcileri de düşüncelerini paylaştı. Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Enver Tuna, Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, Milas Esnaf ve Sanatkarlar Odası Celal Devrim, Milas Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Nurol Paskal, Milas Gıda Maddesi Yapanlar ve Satanlar Odası Başkanı Mustafa Sezgin, Milas Bakkal ve Bayiler Odası Başkanı Tayip Kömür, imar planı revizyonundan önce, gelecek 50 yılı kapsayan bir bakış açısıyla, 1/5 binlik nazım planın hazırlanması gerektiğini savundular. Kısa vadeli ve dar kapsamlı imar planı revizyonlarıyla günü kurtarmanın mümkün olabileceğini, ancak kentin geleceğinin de düşünülmesi gerektiğini belirten oda temsilcileri, yaptıkları açıklamada şu görüşlere yer verdiler: “Milas’ın deprem kuşağında olması dikkate alınarak, parse parsel bir deprem haritası çıkartılmalıdır. Tarım alanları kesinlikle yapılaşmaya açılmadan korunmalıdır. Milas'ın kültürel dokusu korunmalıdır. Ayrıca Milas Salı Pazarı'nın da otantik yapısının bozulmaması sağlanmalıdır. Kent içindeki süpermarketler, kargo şirketleri ve lojistik kapsamdaki işyerleri, Milas dışına çıkarılmalıdır. Bankalar da çevre yolu üzerindeki bir merkezde toplanmalıdır. Milas’ın aşırı yaz sıcakları dikkate alınarak, çatılarının teras olarak düzenlenebilmesine ve buraların apartmanların ortak yaşam alanları halinde kullanılmasına olanak tanınmalıdır.” GELECEĞ DÜŞÜN... 27 B N TL’S H BE Fikrin mi var? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bornova Belediyesi ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), iş kurmak için bir fikri olanlara hem eğitim veriyor hem de 27 bin lirası hibe olmak üzere toplam 97 bin liralık para desteği sağlıyor. Bu programa katılmak isteyenlerin en geç 23 Mayıs tarihine kadar Bornova Belediyesi’ne başvurmaları gerekiyor Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ile ile KOSGEB İzmir Güney Hizmetleri Merkezi Müdürü Mustafa Çanakçı arasında gerekli protokol imzalandı. Sındır, “Vatandaşlarımızın en büyük sorunlarının başında geçimini sağlayacak bir iş bulma konusu geliyor. Biz de belediye olarak bu sorunun çözümüne katkı sağlamak için projeler üretiyoruz. Daha önce organik oyuncak projesi ile onlarca ev kadınının aile bütçesine katkı sağlamasına yardımcı olmuştuk. Şimdi de KOSGEB ile birlikte girişimcilik eğitimlerine başlıyoruz. Bornovamızda ciddi bir iş ve istihdam alanı var. Bu programla kendi işini kurmak isteyenlere hem eğitim hem de ciddi bir ekonomik destek veriliyor. Ben bu eğitimlere girişimci olmak isteyen herkesi çağırıyorum” dedi. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle