Katalog

c ADA’DA ARITMA HAMLES KUŞADASI (Cumhuriyet) Kuşadası Belediye Başkanı Esat Altungün, arıtma tesisi için ilk kazmanın yıl sonuna kadar vurulacağını açıkladı. İlçenin turizmde eski iddialı konumuna gelmesi için çalışmaları sürdürdüklerini belirten Altungün, bu kapsamda arıtma tesisi yapımını 2 milyon 740 bin Avro bedelle ihaleye çıkardıklarını bildirdi. Altungün, “Kuşadası’nın en önemli ihtiyacı olan arıtma tesisi 20 yıldır bir türlü yapılamıyordu. Seçim öncesi verdiğimiz en önemli sözlerden biri de arıtma tesisi yapımıyla ilgiliydi. Bir sözümüzü daha tutmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu yıl içerisinde arıtma tesisimizin yapımı için ilk kazma vurulacak ve temeli atılacak. Kuşadası Körfezi'nin tamamı mavi bayrak standartlarına kavuşacak” dedi. EGE N SAN CUMA ‘Kutular Kumbaraya Kırlangıçlar Yola’ projesi çercevesinde 150 noktaya konulacak kumbaralarda alüminyum kutular toplanacak. Açın otellerin önünü ASUMAN ABACIOĞLU Turizm için yapmayacağımız şey yok. Hatta o kadar çok istiyoruz ki daha fazla turist gelmesini, para bırakmasalar da olur yani. Yatak kapasitemiz artsın, yeni yeni büyük beş yıldızlı oteller yapılsın; en güzel koylarımız kocaman beton binalarla dolsun ki böylece Avrupa’dan düşük gelirli bir sürü turist gelebilsin; ucuz ucuz yararlansınlar buralardan. Tatil yapabilsinler yazık. Bizim için de çok iyi oluyor; gençlerimiz iş bulabiliyorlar bu tesislerde. Günde 18 saat çalışıyorlar ve asgari ücretten maaşlar alabiliyorlar. Ülkemiz kalkınıyor bu sayede. Diğer yandan bu turistik tesisler pek arıtmalarını çalıştırmıyorlar; karları azalıyormuş. Ancak böyle para kazanabiliyorlar zavallılar; çünkü turistler pek para bırakmıyorlar biliyorsunuz; Avrupa’nın en yoksulları geliyor bize. Koylarımız, lacivert, turkuvaz rengi denizlerimiz biraz kirleniyor bu yüzden ama olsun. Önemli olan gelişme; turizmin ayağına pranga vurulmasın. Yeter ki turistler gelsinler, daha çok gelsinler. Ne kadar otel, o kadar gelişme yani. Çeşme için de aynı isteklerle doluyuz. Daha çok yatak, daha çok otel yapılsın; boş alan kalmasın; turizm bizim için çok önemli. Turistler gelsinler ve bir sigara paketi fiyatına “her şey dahil” tatil yapsınlar. Biz bu koyları başka ne yapacağız? Her birine birer otel kondurmak lazım. Zaten her yer dolmuş ama arada kalmış birkaç koy, birkaç yeşil alan var; o ağaçları da keselim gitsin. Yok doğal SİT, yok tarihi arkeolojik SİT, nereden çıkarıyorlar bunları? Üç beş tane çalılığı, kayalığı hemen SİT ilan ediveriyorlar. Ankara’dan toplamışlar getirmişler ODTÜ’den falan; ne bilirler onlar buraları? Her yeri SİT ilan ediyorlar, engel çıkarıyorlar memleketin ! ‘Ah şu istemezükçüler yok mu?.. Her türlü gelişmeye engel oluyorlar. Oysa bütün koylar otel dolsa ne güzel olur’ deniz güneş; konforlu tesisler; ucuz bir tatil; köle gibi çalışan yerli halk. Hepsi de bizde var maşallah. Her şey var ama helva yapamıyoruz bir türlü; çünkü tesislerimiz yeterli değil. Daha çok otel yapmamız lazım. Gerçi gelen turistler ucuzcu oldukları için pek alış veriş etmiyorlar, ceplerinde akrep var sanki. Ama ne yapalım ki “betonarme turizmi’’ de sadece parasız turistler seviyor. Geçen gün Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bir grup turist gördüm; hepsi birlikte toplanmışlar bir yere bakıyorlar. Bunlar böyle nereye bakıyorlar diye merak ettim; meğer eski bir Sakız tipi Rum evinin balkonunun fotoğrafını çekmeye çalışıyorlarmış. Allah sizi napmasın dedim içimden; bula bula bu eski yıkık dökük evi mi buldunuz ilgilenmek için. Halbuki biraz ileride ne güzel gökdelen tipi bir otel var; yepyeni. Ne zorluklarla ne mücadeleyle yapıldı bu otel. Durup durup mühürlediler gelişme karşıtları. Ne yapacaklar bu eski şeyleri bilmem ki? Kocaman kocaman gemiler yanaşıyor İzmir limanına, bir bakıyorsunuz hoop hepsi ya Bergama’ya gitmişler, ya da Efes’e. Şehirde kimse kalmıyor nedense; ne anlıyorlarsa o taş parçalarından? Sonra da binip gidiyorlar gemilerine; o kadar otel yapıyoruz ama kalmıyorlar bir türlü. Büyükşehir Belediyesi, Agora’yla uğraşacağına hazır gecekonduları yıkmışken oraya bir otel yaptırmalıydı bence; gelişimimizin sembolü olarak. Hatta Kadifekale’de burçların ortasına da bir tesis iyi gider. Şöyle kenti yukarıdan, deniz manzarası ayaklarının altında seyrederdi turistler. Söyleseniz yine karşı çıkarlar. Şu Çeşme’yi bir türlü imara açamadılar. Ne kadar çok üzülüyorum bir bilseniz. Bir sürü boş koy, bir sürü boş yeşil alan var; heba olup gidiyorlar. Çok üzücü çoook. Kırlangıçlar yola... OĞUZ YILDIZ Kuruluşundan bu yana kentin kültür ve sanat yaşamına katkı koyan, daha aydınlık yarınlar için binlerce gence karşılıksız burs veren Ege Çağdaş Eğitim Vakfı’nda (EÇEV) kollar bu kez çevre için sıvandı. Özel bir şirket tarafından Türkiye dahil 7 ülkede başlatılan “Yerel Kutu Toplama Kampanyası”nda alüminyum içecek kutularını ‘en iyi toplayan’ kazanacak. Çek Cumhuriyeti, Fransa, İspanya, İtalya, Rusya ve İrlanda’nın da araları bulunduğu kampanyada ülkemizi EÇEV temsil edecek. Yarışmada kutuları toplamak için en iyi kampanyayı düzenleyen ve en çok atık toplayan azımsanmayacak bir para ödülü de kazanacak. Kampanya kapsamında önümüzdeki günlerde İzmir ve Manisa’nın belirli noktalarına 150 atık kumbarası yerleştirilecek. Bu arada 30 Haziran’da son bulacak kampanya sürecinde toplanan kutuların satışından elde edilen gelir EÇEV’e bağışlanacak. EÇEV’in kampanyadan “zaferle” ayrılmasıyla elde edilen gelir yine eğitime aktarılacak. EÇEV elde edeceği bu gelirle çocukların eğitimlerine ücretsiz destek vermek için, ‘Kırlangıç Gezici Eğitim Merkezi’ni yaşama geçirecek. Birincisini duyarlı yurttaşların belirleyeceği kampanya, özellikle çevre konusunda sesini yükseltmekten korkmamış İzmirli için yeni bir sınav olacak... gelişmesine, turizmin ayağına pranga vuruyorlar. Gelişme karşıtı bunlar; istemezükçü. Her şeye karşılar, her türlü gelişime engel oluyorlar. 'İstemezükçü’lerin hepsi de İzmir’de toplanmış sanki. Turizmin ilk geliştiği zamanlarda, 1980’li yıllarda ne güzel SİT mit dinlemezlerdi; turistik tesis yapılırken altında antik kent var diye kimse engel olamamıştı; kaç tane böyle tesis tarihi şehirleri dümdüz ederek kuruldu da bu sayede ülkemizde turizm gelişebildi. Ne yapalım yani, nereye kazma vursanız altından antik şehir çıkıyor bu ülkede. Biz tarihi kayaları, sütunları ne yapalım, bize otel lazım otel! Kocaman tesisler sıralanmış sahil boyunca; insan imreniyor. Bizim Ege bu açıdan geride kaldı tabii; mesela Kazdağları’na bir büyük otel yapamadılar. Hepsi küçük küçük; şöyle kitleler halinde turistler görmek istiyorsun her tarafta; olmuyor... Turistler ne istiyor? Ucuz yatak, yeme içme bu fiyatın içinde olsun; deniz kirlense de havuzlar var nasılsa; dalıp çıkarlar içine. Bütün gün kumun üstünde güneşlenirler. Otellerinden dışarıya adımlarını bile atmazlar. Antik şehirleri falan ne yapsınlar? Onların istedikleri kum, TUR STLER NE STBelek’i gibi yapamadılar. YOR. Çeşme’yi Antalya’nın C M Y B C MY B