11 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 ŞUBAT 2011 SALI c baskınında görev isimli iki ünlü almıştır. torpido Atatürk'ün naaşını kruvazörünün 19 Kasım 1938'de sonları da kim DE N ZC İstanbul'dan bilir nasıl oldu? İzmit'e taşıma Ama hiç ÜNAL BENLİALPER görevini olmazsa üstlenmiştir. bunlardan bir Hizmet dışı tanesini gelecek bırakıldıktan sonra nesillerin 1969 yılında görebilmesi için zamanın mevcut saklıyabilir ve hükümeti müze haline tarafından getirebilirdik. Ne MKE'ye satılarak yazıktır ki, parçalanmıştır. Mecidiye Daha sonra da jilet yapılmak krovazörünü de korumasını üzere İtalyan'lara satılmıştır. beceremedik. Böylece denizcilik tarihimizin Savaş gemilerimizin onurlu önemli bir tanığını da kendi geçmişine ihanet, hiçbir engel ellerimizle boğmanın utancını ve de vijdan tanımadan bütün hiç sıkılmadan yaşamışızdır. hızıyla devam ediyor. Kurtuluş Savaşı yıllarında Almanya'da 1911 yılında zaferden zafere koşarak denize indirilen Yavuz büyük başarılara sahip olan muharebe zırhlısı, o yıllarda Nusrat mayın gemimiz de bir Akdeniz'in en güçlü savaş şahsa satılarak uzun yıllar gemisiydi. Osmanlı Akdeniz'de yük taşımıştır. Donanması'na 1914 yılında Alabora olup batmış ve 9 yıl katılarak o meşhur Sivastopol boyunca denizin dibinde kaderine terkedilmiştir. Daha sonra bir avuç gönüllü tarafından çıkartılıp Tarsus'ta müze olarak sergilenmiştir. Osmanlı Donanması'nın gözde savaş gemilerinden olan Muaveneti Milliye, İngiliz'lerin yenilmez dedikleri en büyük savaş gemisi olan Goliath'ı gece karanlığında yanına kadar sokularak batırmayı başarmıştır. Türk halkının o yıllardaki birikimleriyle alınan Muaveneti Milliye savaş gemisinin de sonu sanki programlanmış gibi yine hurdalık olmuştur. İktidarlar, şanlı tarihimizin o çok önemli değerlerini, zafer hatıralarını, bir daha yerine kesinlikle konamayacak olan sessiz tanıklarını hurdalıklarda hiç acımadan parçalatırken, binlerce şehidimizin kemikleri de toprak altında inim inim sızlıyordu. 3 Hem Osmanlı Donanması'nda hem de cumhuriyet dönemi deniz kuvvetlerinde uzun yıllar önemli görevler yaparak büyük başarılara imza atmış savaş gemilerimizin sonları, ne yazıktır ki şöhretleri gibi olmamıştır. Türk halkının takdirini ve sevgisini kazanan bu gemilerin hazin sonları, bizim için çok onur kırıcı olduğu kadar, tarihi değerlere gösterilen vefasızlığın örneği olmuştur. Birinci Dünya Savaşı'nda Rus Donanması'nın Karadeniz'de kısa bir süre bile olsa ilerlemesini engelleyen Hamidiye kruvazörü yakın tarihimize ışık tutması açısından çok rahatlıkla müzeye dönüştürülebilirdi. Ama o da Bandırma Vapuru'nda olduğu gibi hurdaya ayrılarak bir köşede parçalanmıştır. Osmanlı Donanması'na ait "Peyki Şevket" ve "Berki Satvet" SPOR GÜNDEM NÜVİT TOKDEMİR Kötümser Tablo!.. Her ne varsa şu İzmir takımlarında, bir türlü toparlanıp seri yakalayamıyor, değişken sonuçlarla süren gidişi değiştiremiyorlar... Bakıyorsunuz Süper Lig'de Bucaspor, düşme potasında en önemli karşıtlarından biri, lig sonuncusu Kasımpaşa'yı farklı yeniyor; Ne var ki bir hafta sonra gittiği Ankara deplasmanında hem Süper Lig'de hem de Ziraat Türkiye Kupası'nda Gençlerbirliği'ne yenilmekten kurtulamıyor... Taraftar ve yönetimin, "Kupayı önemsemediler, ligde kazanmalıydılar" düşüncesi de böylelikle düş olmaktan öteye gitmiyor... Buca'nın üstündeki takımlarla olan puan aralığına baktığımızda çok büyük farklar yok. Ancak, sarılacivertlilerin en azından deplasmandan da puan getirmesi gerektiği artık açıkça görülüyor... Uzun soluklu dediğimiz lig maratonunda haftalar bir bir eriyip giderken, Süper Lig'de ilk deneyimini yaşayan Bucaspor'un bu sıkıntıdan kurtulmasını bekliyor herkes İzmir'de... Elbette bu noktadan sonra bazı evreler zorlukla aşılacak ama teknik direktör Samet Aybaba ile birlikte, futbolcuların da bu takımın düşmeyeceğine kendilerini inandırmaları gerekiyor... Kötü gidişle birlikte, sarılacivertlilerin hakem isyanına da kulak veriyoruz. Son haftalarda hemen tüm takımların, üç büyükler de dahil olmak üzere hakem camiasına ne denli yüklendikleri ortada. Sorunun çözümü ise Türkiye Futbol Federasyonu ile Merkez Hakem Komitesi'nin alacağı kararlarda yatıyor. Yani, Türkiye'de bir hakem sorunu yaşandığından hareketle, konuyu masaya yatırmak ve çözümü bulmak onların işi... Bucaspor, saha içinde yaşadıklarını unutup ileriye bakmak zorundadır. Yoksa yolun sonu yakındır!.. Bank Asya 1. Ligi'nde İzmir takımlarının bu sezon istenilen hedefe yaklaşamadıklarını geçtiğimiz haftaki yazımızda da anlatmaya çalışmıştık... Karşıyaka son Rizespor ve Akhisar galibiyetleriyle ilk altı yolunda olumlu adımlar attı. Ancak, yeşilkırmızılıların oynadığı futbol hala tatmin edici görülmüyor ve eleştiriliyor... KafSinKaf'ın, yeni teknik direktörü Turgut Uçar ile yakaladığı bu çıkışı sürdürebilmesi için belli bir oyun temposu da yakalaması zorunluluğu ortada demektir... Şimdilik işler yolunda gidiyor diyebiliriz. Üst sıralardaki takımların da performanslarını dikkate almakta yarar. Bank Asya'da İzmir dışındaki takımların ligin ikinci yarısına çok iyi transferler yaparak başladıklarını da unutmamalı!.. Anlaşılacağı üzere, Bank Asya'da ikinci yarı daha zorlu geçecek ve takımların güç dengeleri değişti... Bu ligde daha çok dikkat etmesi ve kendisine bir an önce çeki düzen vermesi gereken takım ise Altay... Siyahbeyazlıların son olarak Diyarbakırspor'a da puan vermesi, tribünleri çileden çıkardı. Maçın son bölümlerinde taraftarın, "Yönetim istifa" sloganları stat dışına kadar taştı... Ekonomik açıdan da zor günler geçiren siyahbeyazlıların bu zorlu süreçten nasıl çıkacakları merakla bekleniyor... Dün İzmir'de eski başkan ve yöneticilerle görüşmeye başlayan Yüksek Divan Kurulu Başkanı Henry Benazus'un nasıl bir tabloyla ortaya çıkacağını bekliyor Altay camiası... Bir silkiniş, en azından moral motivasyonu artıracak, oyunculara özgüven kazandıracak birlik havası bile yarar getirebilir aslında... Ahmet Taşpınar başkanlığındaki yönetimin önümüzdeki günler için bir strateji belirlemesi gereği de gün gibi ortada... 2.Lig'de liderlik koltuğuna oturduğunda "Bank Asya'ya geliyorum" mesajı veren Göztepe'nin İskenderun deplasmanında aldığı yenilgi de İzmir açısından kötümser tablonun tuzu biberi oldu... Kötü sonuç yetmiyormuş gibi sahalarımızda görmek istemediğimiz olayların yaşanması da can sıkıcı... Göztepe'nin, içerde zorlanarak kazanması, dışardan puansız dönmesi şampiyonluk yolunda tökezlemesine neden olur... Koordinatör Ali Gültiken ve teknik direktör Özcan Kızıltan başbaşa verip, gerekli önlemleri alacaklardır umarız... Tarihe İhanet [email protected] Sanayici çalışanını arıyor! İ şverene yönelik yapılan anket çalışmasında İzmir'de özellikle makineci, mobilya döşemecisi ve CNC tezgah operatörü gereksinim duyulduğu ortaya çıktı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Beceri’10Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi” ile, 10 yıl sonra İşKur’un görevini sanayi ve ticaret odalarının üstlenebileceğini savundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, TOBB ve TOBB ETÜ tarafından ortaklaşa yürütülen UMEM Beceri'10 Projesi’ne ilişkin bilgi veren Yorgancılar, projenin Türkiye'deki mesleksizlik sorununu çözebilecek büyüklükte olduğunu söyledi. Proje kapsamında işverene yönelik anketlerle ihtiyaç duyulan elemanların belirlendiğini, MEB tarafından belirlenen okullarda eğitim verileceğini, fabrikada uygulamalı eğitim sonrası istihdam olanağının yaratılmaya çalışılacağını kaydeden Yorgancılar, İzmir'deki anketler sonucu işverenin toplam bin 173 stajyer talep ettiğini vurguladı. Karabağlar Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ile Bornova Mimar Sinan Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nin yanında Çiğli 75. Yıl ve Kemalpaşa Mopak Meslek Lisesi'nin de sisteme dahil edildiğini kaydeden Yorgancılar, talebe göre yeni okulların devreye alınabileceğini bildirdi. Yorgancılar, projeye özellikle sanayicinin ilgisini çekmek istediklerini, İzmir'de bin 175'in çok üzerinde nitelikli iş gücü ihtiyacı bulunduğunu bildiklerini, sistemle ilgili bilgilere “www.umem.org.tr” adresinden ulaşılabildiğini söyledi. İzmir'de özellikle makineci, mobilya döşemecisi ve CNC tezgah operatörü ihtiyacının ortaya çıktığına dikkati çeken Yorgancılar, şu bilgileri verdi: “Gelen bu talepler doğrultusunda kurslar açılacak. 6 aylık eğitim olacak. 3 aylık eğitim okullarda, 3 aylık eğitim de fabrikada olacak. Kurs süresince kursiyere günlük 15 lira verilecek ve genel sağlık sigortası yapılacak. Tüm kurs mezunlarının 30 aya kadar, kadınlar ve 1829 yaş arasındaki erkeklerin ise 24 ay boyunca sigorta primindeki işveren payı ödenmeyecek. Bu hem sanayiciye hem çalışana teşvik. Gençlere iş imkanı sağlamanın da en önemli kaynağı. Projeyle 81 ilde 121 meslek lisesine 106 milyon liralık makine ve teçhizat yatırımı yapılacak. Açılması planlanan 9 bin 858 kurs sonucunda 197 bin 160 işsiz eğitimden geçecek. Kursiyerlerin yüzde 90'ı staj yapacak ve orada istihdam edilmesi için çalışma yapılacak. İzmir'de anket yapılan işverenlerin yüzde 32,5'i stajyer talep etti. Bu oranı yüzde 70'lerde çıkarmak durumundayız. Proje oturursa 10 yıl sonra İŞKUR'un görevini odalar üstlenir.” Yorgancılar, ilk eğitimlerin şubat ayının ikinci haftasında başlamasının planlandığını da kaydetti. [email protected] C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle