Katalog

Yönetmelikten üniversiteye... BERGAMA (Cumhuriyet) Bergama Belediyesi, hazırladığı yardım yönetmeliği ile üniversite öğrencilerine eğitim yardımı yapıyor. Yönetmelik kapsamında oluşturulan komisyonun belirlediği 218 öğrenciye, her ay 100 lira ödenecek. Belediyeye yapılan başvurular arasından yardımı alacaklarını belirlediklerini söyleyen Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, “Yardımlarımızı yönetmelik kapsamında oluşturduğumuz komisyonumuz aracılığıyla yapıyoruz. Yönetmeliğin en önemli ayağını ise, üniversitede okuyan gençlerimize yaptığımız eğitim yardımları oluşturuyor. Bergama’da sosyal belediyeciliğin önemli adımlarını hayata geçiriyoruz. Bergama Belediyesi vatandaşlarımızın ve geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin her zaman yanında” dedi. Atatürk'te birleştiler!.. 2 Yurtta 'güven' var 4 İskender bulmacayı çözdü! HİCRAN ÖZDAMAR c EGE KASIM AR AMBA YIL : SAYI : HİCRAN ÖZDAMAR Türkiye’de satışa sunulan ithal yapbozların (puzzle) ürün çeşidinin dar ve kapsamlı olduğunu fark eden iki genç girişimci, doğum, evlilik gibi özel günleri kapsayan ürünler yaparak, pazar paylarını her geçen gün büyütüyor. Girişimciler, 15 ülkeye yapboz ihraç ediyor. KOGEB’ten aldıkları destekle 2004 yılında kendi işlerini kuran Can ve Canan İskender kardeşler, “İskenders Puzzle” adını verdikleri şirketleriyle ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere 15’ten fazla ülkeye puzzle ihraç ediyor. 9 aylık bir eğitimin ardından KOSGEB’ten aldıkları 4 bin lira hibe, 36 bin lira geri ödemeli kredi desteği ve babalarının katkılarıyla şirketlerini kurduklarını kaydeden Can İskender, katıldıkları hediyelik eşya fuarın da müşterilerin yönlendirmesiyle kişi özel puzzlelar geliştirdiklerini söyledi. Kişiye özel, promosyon, boş üretilen ve üzerine baskı yapılan ürünler geliştirdiklerini bildiren İskender, “Farklı ürünler sunuyoruz, masaüstünde durabilen farklı puzzle'lar yapıyoruz. Duvarda oynanabilecek mıknatıslı puzzlelar üretiyoruz. Alışveriş merkezlerine 2 metreye 4 metre, 4 bin5 bin parçalık puzzlelar yapıyoruz. Tişörte ya da şapkaya baskı yaptığınız gibi puzzle yapıyoruz. Yani biz boş puzzle'ı veriyoruz, müşteriler istediklerini üzerine fotoğrafçıda bastırıyorlar” diye konuştu. Hasat döneminde vurgun yiyen pamukçu, dünya piyasalarının altında işlem gören ürün nedeniyle başka alanlara yöneliyor Pamukçuyu yine küstürdüler Üreticiler maliyetinin altında satış yaparken, bazı bölgelerde farklı ürünlere yönelim dikkat çekiyor Yağmurlar nedeniyle hasat döneminde vurgun yiyen pamuk üreticileri, fiyatlar konusunda da umutsuzluk yaşıyor. Üreticiler, dünya piyasalarından 80 kuruş aşağıda işlem gören pamuk nedeniyle alternatif ürünlere yöneliyor. Tekstil sektörünün pamuk üreticilerini desteklemediğini vurgulayan üreticiler, “tekstil sektörü kendi ayağına kurşun sıkıyor” uyarısında bulunuyor. Söke Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kemal Kocabaş, bölgede pamuk hasadının tamamlanmak üzere olduğunu belirtti. Kocabaş, “En büyük sıkıntımız pamuk fiyatlarında yaşadığımız düşüşler. Maliyetimizin altında satışlar yapıyoruz. Kütlü pamukta fiyatlar bir buçuk liraya dek geriledi. Oysaki üretim maliyetimiz 1 lira 70 kuruş dolayında. Mahlıç pamuk 3 lira 70 kuruşken dünya piyasalarında bu rakam 4 lira 40 kuruşa dek yükseliyor. Üretimden kar etmiyoruz” dedi. BUĞDAYA KAÇIŞ Üreticilerin borç ödeme zamanının geldiğini kaydeden Kocabaş, Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan çiftçi borçlarının ertelenmesini istediklerini dile getirdi. Üründen kaçışla birlikte birçok üreticinin buğday ekimine başladığını söyledi. Tekstilcilerin dünya piyasalarından daha düşük alım yaptığını, bunun sebebi olarak da Avrupa'daki krizi gösterdiklerini anlatan Kocabaş, “Maliyetlerimiz çok yüksek. Ucuza mal üretimi yapamıyoruz. Tekstil sektörünün istediği fiyatlardan satış yapmamız, yakın bir zamanda üretimden tamamen vazgeçmemize neden olacaktır” diye konuştu. Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz de, hasadın yüzde 80 oranında tamamlandığını söyledi. Kocabaş, “Yağmurlar nedeniyle ürün kaybı yüzde 20'ye ulaştı. İplik piyasasının hareketli olmamasından dolayı da fiyatlar etkileniyor. Arz talep dengesinde negatif bir durum söz konusu” dedi. ASFALTLAMA Biz gideriz ormana İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi, ova yollarından sonra orman köylerinin yollarını da asfaltlamaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geçen haftalarda Aliağa’nın Bozköy, Çaltılıdere, Çıtak, Şehit Kemal ve Güzelhisar orman köylerini ziyaret ederek ihtiyaçları yerinde tespit etmişti. Köy muhtarlarının Kocaoğlu’na ilettiği eksikleri gidermek için harekete geçen toptan çözüm ekipleri, Bozköy’de 20 günde 6 bin 500 metrekare kaplamayı tamamladı. Şehit Kemal köyündeki 20 bin metrekarelik kaplama için zemin hazırlığını da tamamlayan ekipler, önümüzdeki günlerde asfalt çalışmasına başlayacak. SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ EBSO Jeotermal kendine bakıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Jeotermal AŞ'nin, BalçovaNarlıdere jeotermal sahasında 27 bin konut eşdeğeri abone sayısını, gelecek yıl 32 bine çıkarmayı hedeflediği bildirildi. İzmir Jeotermal AŞ Genel Müdürü Sinan Arslan, BalçovaNarlıdere sahasının Türkiye'deki toplam ısıtma projelerinin yaklaşık yüzde 34'ünü oluşturduğunu anlattı. Aslan, “Kâr etme amacı olmayan, ama mevcut haliyle bunu sürdüren bir işletmeyiz. Yani işletmenin kendisini sürdürülebilirliği var. Bir konutu 100 metrekare olarak alırsak İzmir'de 27 bin konutun jeotermalle ısıtıldığını söyleyebiliriz. Bunun 16 bini bireysel abone. Diğerleri kamu kurum ve kuruluşları, hastaneler, üniversiteler, oteller. Yatırımlara devam edeceğiz. Önümüzdeki yıl 4 bin 400 konutu daha 5 milyon lira civarında harcama yaparak jeotermalle ısıtacağız. Bir sene sonra yaklaşık 32 bin konut eşdeğerine ulaşacağız” dedi. Seferihisar'daki saha araştırma çalışmalarını da büyük oranda tamamladıklarını belirten Arslan, “Yatırım aşamasındayız. Ama turizm alanı, askeri alan ve doğal arkeolojik SİT alanı gibi arazi kullanımına yönelik ciddi engeller söz konusu, bunları da aşmak üzereyiz. Turizm projesinde ilgili bakanlıkla paralel çalışıyoruz. Çünkü imar yetkisi, planlama onlara ait. Onlar planlayacak, biz turizm tesislerine enerji veya su vereceğiz. Turizm yatırımına son derece hazırız” diye konuştu. Arslan, seracılık için de Hazine arazisi tahsisi istediklerini vurgulayarak, “Burada ciddi bir alanı seracılığa açacağız. Dolayısıyla o sahada istihdam da yaratacağız. Seracılıkta, her dönüm sera bir kişi istihdam ediyor. Bu oldukça önemli'' diye konuştu. Sanayicinin işsizlik endişesi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, ekim ayı enflasyon verilerinin 2011 enflasyon hedefinin tutturulmasının mümkün görünmediğini anımsatarak, “Umarız, artan enflasyonun beraberinde getireceği zincirleme etki işsizliği tetiklemez” dedi. Yorgancılar, ÖTV artışının enflasyon üzerindeki etkisinin çok belirgin hale geldiğini, doğalgaz ve elektrik zamlarının da enflasyonu körükleyen önemli bir etken olduğunu vurguladı. Yorgancılar, “Türkiye ekonomisi gerek içsel gerekse dışsal dinamikler açısından oldukça zor bir döneme girmiştir. Bunların nümüzdeki aylarda işsizliği tetiklememesini ümit ediyoruz” diye konuştu. İ O EGE’den stihdam, araba ve çorba... Komşuda hükümet deviren kriz, bu yakayı yine teğet geçiyormuş gibi bir izlenim veriyor. Çünkü “sıcak para” içeride daha da ısınıyor, daha çok kazandırıyor. Küçük bir tedirginlikte kaçıp gidecek olmaları kimsenin umurunda değil, çünkü onlar kaynayan kazandaki çorbadan kepçesini doldurmaya bakıyor. Ancak bazıları “çorba parası” için “tabela” olarak çalışıyorsa, ortada bir eksiklik var gibi görünüyor. (HAKAN DİRİK) SERDAR KIZIK [email protected] I Devamı SAYFA 2’de C MY B C MY B rhan Gencebay'ın “Batsın bu dünya” temennisini tam olarak yerine getirmese de, bu kez “komşu”nun neden olduğu ekonomik kriz, bir kez daha kapitalizmin defolarını gözler önüne serdi. Çünkü artık “azınlığın” elinde tuttuğu ve zaten “kıt” olan kaynaklar, zenginliği paylaştırmıyordu. Tam tersine üretim artsa da yoksullar, daha da yoksullaşıyordu. Ya da yoksulların arasında “kısmi zenginler” türüyordu ki, türlerinin en tehlikelileri... Cinayeti Balıkçı Gördü! On binlerce yıl doğal yapısıyla dokunulmadan kalan olağanüstü güzellikleri yağmalayan anlayış, benim gözümde cinayet işlemiştir. Bir çeşit "doğa katilidir" kimlikleri.