11 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 EGE ‘İzmir’de 7 şiddetinde bir depremin yaratacağı felaketin boyutları ne olacak?’ c 28 EKİM 2011 CUMA İskambil kağıdı... ASUMAN ABACIOĞLU Kimliksiz binalar üretiyoruz diye üzülüyorduk ama şimdi karşılaştığımız deprem felaketinde bu üzüntü anlamını yitirdi; çünkü bırakın kimliği, 21. yüzyılda sağlam bina bile üretemediğimiz bir kez daha bütün dehşetiyle ortaya çıktı. Binalarımız, iskambil kağıdından yapılmış gibi çöküverdiler insanların üzerine. 1999 depreminden sonra çıkarılan yapı denetimi ile ilgili yasaların uygulamasının henüz ülkenin bir bölümüne ulaşmadığını anladık Van depremi vesilesiyle. Yapı denetimi yapan şirket sayısının Türkiye genelinde 900 olduğunu, bunların 300’ünün yolsuzluk nedeniyle kapatıldığını öğrendik televizyonlardaki yayınlardan. Her depremin ardından bir şeyler öğreniyoruz; ama bir türlü sağlam binalar üretmeyi öğrenemiyoruz. Önce sağlam bina yapmayı bile beceremezken nasıl bir adım ötesine geçebilir ve kimliği olan yapılar üretebiliriz? Yapı Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol, depremden birkaç gün önce gerçekleştirilen Konut Konferansı’nda “Avrupa’nın en yüksek binasını yapıyoruz diye övünüyoruz ama Avrupa yüksek bina yapmıyor’’ diyordu. Bu tek bir cümle bile ne kadar çok anlam ifade ediyor. Yüksek binalar üretmenin gelişme olduğu masalını anlatırken sormazlar mı insana biz daha akıllı ve gelişmiş bir ülke olduğumuz için mi Avrupa’nın en yüksek binalarını üretiyoruz? O zaman niye her depremde çok katlı apartmanlar kumdan kuleler gibi adamlarının çalışmaları sonucunda bir raporla ortaya kondu. Bir kere daha hatırlatalım; viyadükler ve otoyollar en çok zarar görecek yapılar arasında bulunuyor. Ya 7 şiddetinde bir depremin yaratacağı felaketin boyutları ne olacak? Sorunun yanıtını bulabilmek için hayal gücünü fazla zorlamak gerekmiyor. İzmir’in zemini bir deprem uzmanının deyimiyle “muhallebi gibi.’’ Bu zemine kazıklar çakılarak inşa edilen binalar ise “muhallebinin içine batırılmış kürdanlar’’ şeklinde tanımlanıyor. İzmir’e yatırım yağıyor diye çok sevinilen ve alkışlanan projelerden biri olan Konak Tüneli de işte bu muhallebinin üzerinde yapılacak ve biz gelecekte bir zaman diliminde çaresizce bu tünelin içinden geçmeye mecbur kalacağız; şiddetli bir deprem sırasında orada olmamayı umut ederek. Birileri geçenlerde İnciraltı’ndaki tarım alanlarında marul, domates üretmenin büyük bir kayıp olacağını dile getiriyordu. Bu alanda yapılacak binalar kuşkusuz bir çok kişiye büyük rant sağlayacak. Ancak sağlam binalar üretilmeyen bir ülkede İnciraltı gibi gevşek zemini olan yerlerde bırakın marul yetiştirilmeye devam edilsin. Bu görüşe sinirleniyor musunuz? O zaman Van’da enkazın altından dışarıya korku dolu gözlerle bakarken, omzunun üzerinde cansız bir el duran Yunus’un hayattayken çekilen tek fotoğrafına bakın. insanlarımızın üzerine yıkılıveriyor? Birinci derece deprem bölgesi olan ülkemizde en büyük ve “gelişmiş!’’ kentlerdeki yapıların yarısından fazlasının kaçak olarak inşa edildiği söyleniyor. Bunun ötesinde daha da vahimi, biz yapı denetim yasası çıktıktan sonra yapılan binaların sağlam olduğunu zannediyorduk; bunun da büyük bir yanılsama olduğu ortada. Van’da yıkılan binaların bir çoğunun yasa çıktıktan sonra yapıldığı belirtiliyor. Şimdi bu gerçekler ışığında İzmir’de meslek odalarının karşı çıkışlarına karşın adım adım gökdelenler kenti olmaya doğru gidişin olası tehlikelerini yeniden gündeme getirmek gerekiyor. İzmir’in, 6.5 şiddetinde bir deprem olması durumunda karşı karşıya kalacağı yıkımın boyutları, bilim Havada ‘oyun’ başladı! ethiye'nin Ölüdeniz Beldesi'nde bu yıl 12.'si düzenlenen Ölüdeniz Hava Oyunları Festivali, 45 ülkeden 450'si yabancı toplam 700 sporcunun katılımıyla başladı. Belcekız Plajı'nda açılışı yapılan festivale, Muğla Valisi Fatih Şahin, Fethiye Kaymakamı Mehmet Ali Karatekeli, Ölüdeniz Belediye Başkanı CHP'li Keramettin Yılmaz, Fethiye Cumhuriyet Başsavcısı Ergün Tokgöz, Muğla El Sanatları şirketi Fethiye Koordinatörü İbrahim Akoğlu, daire amirleri, müdürler, turistler ve sporcular katıldı. Fethiye Belediye Bandosu'nun marşlarıyla başlayan festivalde konuşan Vali Fatih Şahin, festivale valilik ve sivil toplum örgütlerinin destek verdiğini söyledi. Festivalin spor turizminin gelişmesine katkı sağlayacağına vurgu yapan Şahin, “Biz, özellikle turizmde çeşitliliği artırarak, tatil süresini uzatmak istiyoruz. artırmayı amaçlı YANILSAMA... F yoruz. İlkbahar ve sonbaharda Muğla'da turizmi yaymak istiyoruz. Bunun önemli başlıklarından biri spor turizmi olduğu için bu anlamda hava oyunları festivalinin yapılıyor olması, burada büyük bir hareketlik oluşturdu” dedi. Açılış konuşmalarının ardından yabancı ve Türk sporcuların nefes kesen akrobatik uçuşları gerçekleştirildi. Yamaç paraşütleriyle serbest uçuş yapan sporcular, heyecan dolu gösteriler sundu. Havada kendilerini boşluğa bırakan sporcular, izleyicilerden yoğun alkış aldı.Festival kapsamında Türk Hava Kurumu'na (THK) ait mikrolight, paramotor ve balon uçuşları gerçekleştirilecek. Getirilen balonla 30 metre yüksekliğe çıkacak yurttaşlar, Ölüdeniz'i balonla yukarıdan izleme fırsatı bulacak. Program kapsamında dünyanın en önde gelen sporcuları, yamaç paraşütü akrobasi şovları, serbest yamaç paraşütü uçuşları yapılacak. Festival, 30 Ekim'de sona erecek. (ÖZCAN ÖZGÜR) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle