02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C 2 0 A Ğ U S T O S 2 0 1 0 C U M A / Y I L : OZAN YAYMAN Referandum öncesi çevrecilerde, “evethayır” konusundaki görüş ayrılıkları ortaya çıktı. Bazı çevreciler doğayı korumaya yönelik açılacak davaların olumsuz etkileneceği gerekçesiyle “hayır” diyor. Evet oyu vermenin, “AKP'nin koltuk değneği” olmakla eş anlamlı olduğunu savunanlar da var. Anayasaya “evet” oyu vereceğini açıklayan çevreciler ise, söz konusu düzenlemelerin çevre ve doğa adına olumsuz etki yaratmayacağını savunuyor. EGE 6 / S A Y I : 3 2 4 dar hükümet var, onunla mücadele etmeliyiz anlayışı yetmez. Biz diyoruz ki, önemli olan kafaların değişmesidir” yorumunu yapıyor. Bazılarının ‘ormanın bütününü’ göremediklerini belirten Özkan, Danıştay’ın etkisiz bırakılacağına dikkat çekiyor Çevreciler nereye bakıyor? A nayasa değişikliği için yapılacak referandum öncesi, çevreciler ayrıştı. “Hayır” oyu vereceğini açıklayanlar, “evet” diyeceklerin “AKP’nin koltuk değneği” olacağını savunuyor. “Evetçiler” ise değişecek anayasanın doğaya olumsuz bir etkisinin olmayacağını öne sürüyor. Özkan, çevre ve doğa davalarında kendilerine en çok TMMOB, DİSK gibi kitle örgütlerinin desteğini gördüklerini de anımsatarak, bu örgütlerin referandumdaki yaklaşımlarının hayırdan yana olduğuna dikkat çekiyor. Özay, anayasaya evet oyu çıkması durumunda, çevre davalarında Danıştay yolunun kapanacağı görüşünün yanlış olduğunu da savunarak, “Hakimler değişecek, dindar kılıklı hakimler gelecek diye endişeye kapılanlara seslenmek istiyorum: Onlar gelirse bizlerin eli armut mu toplayacak? Her türlü mücadelemizi yine yapacağız. Osman Can gibi hakimler çoğalırsa, onlara, hukukun ne olduğunu anlatırız. Asıl önemli olan 13 Eylül günü de ayakta kalabilmektir. Hukuku her zeminde savunabilmektir” diye konuşuyor. Özay, kamuoyundaki “Çevreciler başını kuma gömüyor” değerlendirmelerinin haksız bir yaklaşım olduğunu da öne sürerek, “Biz devletle, devletin yurttaşın önüne geçtiği haliyle uğraşıyoruz. Bizim işimiz hükümetlerle değil. AKP gider bir başka hükümet gelir ama sistem değişmeli. AKP yargı kararlarından rahatsız. Peki Ecevit, Baykal, Özal, Demirel rahatsız değil miydi? O bakımdan din YANLIŞ TARTIŞMA Çok farklı alanlardaki çevre davalarında savunmanlık yapan İzmir Barosu’na kayıtlı avukatlardan Arif Ali Cangı da, yerindelik denetiminin yanlış amaçla tartışıldığını söylüyor. Anayasa değişikliği değerlendirmelerinin hukuksal zemin üzerinde yapılması gerektiğini belirten Cangı, yerindelik denetimiyle ilgili, “AKP bu konuda yanılıyor. Yerindelik denetimi olgusunu anayasaya koymaları da hukukilik olgusunu aşmalarına yetmez” diye konuşuyor. Cangı, çevrecilerin başlarını kuma gömme tartışmasıyla ilgili de, “Anayasa değişikliğine baştan hayır deme kararı verenler, bu tartışmanın dışında olmalıdır. Ben de yurttaş olarak, yaşanan süreçte bazı kaygılara kapılıyorum. Ama en çok da ekolojistlerin tuzağa düşmesine dayanamıyorum. Kaygılarla söylenen sözler, verilen örnekler doğayı sömürmek için hazır bekleyenlere çok önemli argümanlar sağlayacak diye korkuyorum” yorumunu yapıyor. ORMANIN BÜTÜNÜ Çok uzun yıllardan bu yana çevre mücadelesi veren ve doğanın korunması yönünde açılan davalara taraf olan İzmir Barosu avukatlarından Noyan Özkan, dünyanın her yerinde temel insan haklarını savunan grupların, saydam, demokratik ve katılımcı bir yöntemi benimsediklerini söyleyerek, “Bazı çevreci arkadaşlarımız ağaçlarla uğraşmaktan, ormanın bütününü göremiyorlar. Anayasaya evet oyu vereceklerini söylüyorlar ama rant ekonomisine, liberal dünyaya ve Türkİslam Sentezi'ne uygun hakimlere karşı hukuku na sıl savunacaklarını açıklayamıyorlar” diyor. Özkan, AKP hükümetinin yerindelik denetimini anayasa değişiklik paketine ekleyerek, Danıştay'ın tüm dişlerini sökmek istediğine dikkat çekiyor. Başbakan'ın meydanlarda kitlesine Danıştay'ı yuhalattığını anımsatan Özkan, “Tüm bu gelişmeler karşısında, anayasaya evet oyu vereceğini açıklayan bazı çevrecilere de, Başbakan'ın bulunduğu meydana giderek, Danıştay'ı yuhalamak kalıyor” diye konuşuyor. Özkan, AKP'nin, rant ekonomisine uygun bir yargı sistemi yaratma uğraşına karşın, kendilerine “yaşam savunucusu” diyen bazı kesimlerin bu durumu göremediğini vurgulayarak, “Yeşiller çoban ve sürü psikolojisiyle hareket etmezler. Çevrecilerin öncelikle buna itiraz etmesi, oylamayı baştan reddetmesi gerekiyor. Bu mekanizmayı hazırlayan hükümete hayır demeleri gerekiyor” yorumunu yapıyor. ‘ARMUT MU TOPLAYACAĞIZ?’ İzmir Barosu avukatlarından ve kamoyunun Bergama'da işletilmek istenen siyanürlü altın madenine karşı mücadelesiyle tanıdığı Senih Özay ise, anayasaya girmesi gündemde olan yerindelik denetimi olgusu üzerinden hayır kampanyası yürütülmesinin, anlamsız olduğuna inanıyor. Özay, “Bizim idari yargılama sistemimizde, yargının, yerindelik denetimi yapamayacağı açık biçimde yer alıyordu. Ama biz hukuki gerekçelerle kazanımlar elde ettik. Şimdi, hayır oyu verilebilmesi için ‘yerindelik yapılamayacak’ demek doğru bir yaklaşım değildir” diyor. TERMİK SANTRAL DİSK’TEN HAKİŞ’E GEÇİŞ Aliağa’da ikinci dava ŞAHAP AVCI ALİAĞA Aliağa’da kurulması planlanan ithal kömüre dayalı termik santrallere karşı çevreciler, yürütmenin durdurulması istemiyle yargıya başvuruyor. Daha önce ENKA’nın kurmak istediği santrale karşı dava açan çevreciler, şimdi de İzmir Demirçelik A.Ş’ye verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu raporunun iptali ve yürütmesinin durdurulmasını istediler. Bakırçay Çevre Platformu (BAÇEP) ve Foça Çevre Platformu (FOÇEP) üyeleri, İzmir İdare Mahkemesi’ne iletilmek üzere Aliağa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava dilekçelerini verdiler. Davacıların Avukatı Hasan Namak, Aliağa’da varolan sanayi yatırımlarının olağanüstü bir çevre kirliliği yarattığına dikkat çekerek, “Deniz kirliliği ve diğer kirlilikler üst üste binmiş durumdadır” dedi. İzmir’den OLEYİS istifaları EMRE DÖKER İZMİR OLEYİS’in 11. olağan genel kurulunda alınan DİSK’ten ayrılarak HAKİŞ’e geçme kararının ardından, İzmir Büyükşehir Belediyesi Grand Plaza AŞ’de çalışanlar sendikadan istifa etmeye başladı. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Azad Fazla, çalışanların, hükümetin bu oyununu kabul etmedikleri için istifa ettiklerini söyledi. Edinilen bilgiye göre, Grand Plaza AŞ’de çalışan 351 kişiden 210’u, OLEYİS’in HAKİŞ'e bağlanmasının ardından istifa etti. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Azad Fazla, bu iş kolunda Turizmİş Sendikası’nı kurmak için çalışmalara başladıklarını bildirdi. Hükümetin referandum süresinde İzmir’de sorun olduğunu yansıtmak amacıyla sendikalara karıştığını ve provakasyon yaptığını belirten Fazla, “Bizim üyelerimiz ilericidir. Üyelerimizin HAK İŞ’te olmaları uygun değil. Sendika değiştirme kararı, üyelerin tercihi değil. Çok uygun olmayan koşullarda genel kurul yaptılar. 200’ün altında delegeyle genel kurul kararı aldılar. Bu durum yasaya aykırı. Referandum öncesinde İzmir’de çatlak varmış görüntüsü yaratmaya çalışıyorlar. Bu işçilerin hepsi anayasa değişikliğine ‘hayır’ diyorlar. En yakın zamanda Turizm İş Sendikası’nı kuracağız. Tüm üyelerimiz de bu sendikaya geçecekler” diye konuştu. Oleyis Ege Bölge Temsilcisi Hasan Ercan ise, belediye yönetiminin üyelere baskı yaptığını savladı. BAHÇELERE ‘GÜZELLİK’ RAPORU!.. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Karşıyaka Belediyesi, inşaat aşamasında konutlara bahçe düzenlemesi zorunluluğu getirdi. Karşıyaka Belediyesi ile Peyzaj Mimarları İzmir Şubesi arasında imzalanan protokol gereği, inşaat ruhsatı alınırken belediye, istenen belgeler arasında bahçe düzenlemesini de koşul olarak sunacak. Kent estetiğinin sadece belediyelerin yaptığı düzenlemeler olmadığını belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak “ Karşıyaka’yı daha güzel, daha modern görmek istiyorsak ona sahip çıkmamız gerekir. Kenti sahiplenmek sadece kamu kurumlarından hizmet beklemekle olmaz, kentte yaşayanların da katkıları gereklidir. Belediye olarak çevre düzenlemeleri, ağaç fidanlarının dikimleri, yeni parklar, her yıl kent merkezlerinin çiçeklerle donatılması gibi pek çok hizmeti üretiyoruz. Ancak vatandaşlarımızın da kendi bahçelerine, balkonlarına sahip çıkmalarını, yaşadıkları alanları güzelleştirmelerini istiyoruz” dedi. Protokol gereği inşaat ruhsatı aşamasında apartman bahçe alanı 200 metrekareden büyükse, inşaatı yapacak olandan bahçe düzenlemesini içeren proje de istenecek. 200 metrekareden küçük ise proje yerine bahçe düzenlemesi yapılacak. Bahçe düzenlemesi yapmayana oturma raporu verilmeyecek. LOZAN MEYDANI MANİSA’DA 7 BİN POLİÇE SAHİBİNİN ZARAR GÖRDÜĞÜ ANLAŞILDI Tramvay havuzu yıkacak İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Fahrettin AltayHalkapınar arasında hayata geçireceği 13 kilometre uzunluğundaki tramvay hattının güzergahı belli oldu. Üçkuyular Vergi Dairesi'nin önünden başlayacak hat, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı üzerinden, Gazi Bulvarı ve Cumhuriyet Meydanı' nı geçerek Halkapınar Metro İstasyonu'na ulaşacak. Hattın Lozan Meydanı'ndan geçmesi nedeniyle, meydanının ortasındaki, 1930'lu yıllarda yapılan havuz da yıkılacak. Zemin etütleri tamamlanan ve fizibilitesi yapılan hat, 2 yıl içinde hizmete açılacak. Üreticiyi afet vurdu!.. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Manisa Bölge Koordinatörü Fahri Yıldırım, kentte geçen mart ayında meydana gelen don olayından, 7 bin 387 poliçe sahibinin zarar gördüğünün belirlendiğini bildirdi. Yıldırım, don olayından zarar gören tarım sigortası poliçesine sahip bağ ve erik bahçeleri ile farklı tarihlerde Saruhanlı, Salihli, Sarıgöl ve Alaşehir ilçelerinde görülen dolu yağışının yine sigortalı tarım arazilerinde yol açtığı hasarın belirlenmesi için 60 uzman ile sahada çalışma yapıldığını söyledi. Hasar tespit çalışmalarının ağustos ayının ikinci haftası itibariyle tamamlandığını açıklayan Yıldırım, il genelinde 4 bin 881 poliçede ''don'', 2 bin 387 poliçede de 'dolu' hasarı olmak üzere toplam 7 bin 268 poliçede hasar tespit edildiğini Bu arada Çanakkale'nin Bayramiç Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan da, bu yıl yağmurların kiraza zarar vermesiyle, üreticilerin tüysüz şeftaliye adeta ''can simidi'' gibi sarıldığını söyledi. Pehlivan, “Aşırı yağışlardan dolayı kiraz çatladı ve verim kaybı yaşandı. Şeftali ile o açığı kapatmaya çalışıyoruz'' dedi. EGE’den SERDAR KIZIK Soruşturma Kıskacı!.. AKP’nin CHP’li yerel yönetimlere karşı tutumu Didim Belediye Başkanı’nın görevden alınmasıyla bir kez daha gündeme geldi. CHP’li yerel yönetimler soruşturmalarla kıskaca alınıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden başlayarak en ufak ilçeye uzanan soruşturmalar, yerel yönetim hizmetlerini etkileyecek boyuta ulaştı. ¦ Devamı SAYFA 2’de C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle