17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 Ayvalık’ın karşısında bulunan Cunda Adası, buradaki ulusal direnişin bir simgesi olarak Yarbay Ali Çetinkaya’nın anısına Alibey adası olarak bilinir. Ada günümüzde bir köprü ile karaya bağlanmıştır. Osmanlı belgelerinde burası hep Yunda adası olarak görülür. Yund adı, Piri Reis’in ünlü denizcilik kitabında geçer. Ama Piri Reis, tek bir adadan değil, Yund adalarından söz eder. Denizden varırken Yund adalarının Edremit körfezinin “nişanı” olduğunu yazar. Adaların her yerinin “çektiri” denilen yelkenli ve kürekli gemiler için doğal bir liman olduğunu söyler. Buralarda herhangi bir yerleşim yerinden söz etmez. Kaldı ki bu adalar ıssız ve verimsizdir. Ayvalık Rumları, Cunda’ya kokulu ada anlamına gelen “Moshonis” demişlerdir. Cunda, Osmanlı döneminde bir kaza merkezi olarak Midilli mutasarrıflığına bağlıdır. Ama din işleri bakımından da Ayvalık Metropolitliği içinde yer alır. Gümrüğü Ayvalık’tan ayrıdır. Midilli ile arası yaklaşık 10 mildir. Temel ihraç ürünleri zeytinyağı, sabun, şarap ve balıktır. Cunda’nın bir başka özelliği de burasının önemli bir kaçakçılık merkezi olmasıdır. Kaçakçılık çok yaygındı ve önlenemiyordu. Ayvalık’ta zaman zaman çıkan huzursuzluklarda cEGE Kulesi olarak bilinen Cunda’daki kaçakçılığın KO N UK Metropolit Agatonkiyaönemli bir rol oynadığısi’nin binlerce altın lira na şüphe yoktur. ZEKİ ARIKAN harcayarak yaptırdığı biMidilli Mutasarrıfı Nananın satın alınması mık Kemal (18791884), gündeme geldi Böylece kimi sorunların çözümü kaza merkezi düzenli bir için adaya gelmiştir. hükümet binasına kaO,buranın Midilli’ye vuştu. Ben Ayvalık üzebağlı olmasındaki yarine arşivde çalışırken paylığı kavramıştır. Bu bu tür bilgilere ulaştım durum, Midilli’nin iç yöyıllar önce. Despot Kulesi neresiydi? netimine ve gereksinimine uygun deBugün ayakta mıydı? Ayakta ise ne ğildi. Kaldı ki Midilli adasında Yundurumdaydı? Bunu Ayvalık tarihinin da’dan daha büyük köyler olduğu büyük uzmanı Ahmet Yorulmaz’a halde, bu küçük adanın Midilli sansordum. Buraya, “Papazın Köşkü” cağına bağlı bir kaza merkezi olmadenildiğini, Cumhuriyet döneminde sına bir anlam veremiyordu. Bu souzun süre yetiştirme yurdu olarak hizrun sık sık dile getirilmiş ve adanın met verdiğini, şimdi perişan durumda Ayvalık’a bağlanması yolunda yapıolduğunu, yıkılma tehlikesiyle karşı lan bütün girişimler sonuç vermemiş karşıya bulunduğunu söyledi. Verdiği ve durum Midilli’nin elden çıkmasına tarif üzerine binayı kolayca buldum. kadar devam etmiştir. İşin ilginç yanı Biraz da şaşırdım. Çünkü burası meYunda yerlileri, ileri gelenleri de Ayğer birçok kez önünden geçtiğim bivalık’a bağlanmak istemiyorlardı. Bu na değil mi imiş! Oysa ben belgelerde isteklerini hükümete yazdıkları dilekgeçtiği gibi bir kule arıyordum! Binaçelerinde dile getirmişlerdir. da kimse yoktu ve kapı açıktı. BomYunda bir kaza merkeziydi, ama boştu. Kullanılmayacak durumdaydı. doğru dürüst bir hükümet binası yokOdalar kullanılmayan eski kap kacak, tu. Hükümet konağı topu topu dört çör çöple doluydu. O yıllarda (1987 küçük odadan oluşuyordu. Mahke1989) hasbelkader Ege Üniversitemeler kahvelerde görev yapmak zosi’ne bağlı bir araştırma merkezinde runda kalıyorlardı. Hükümet binası görevliydim. Durumu ayrıntılı bir rasorununa çözüm aranırken Despot porla ilgili yerlere bildirdim. Burasının tarihsel önemini belirterek yapılacak bir onarımla binanın ayağa kaldırılabileceğini, bir kültür merkezi olarak hizmet verebileceğini önerdim. Dahası kapısına asılacak bir levhada binanın bir levhada binanın geçmişi ve önemi üzerine bilgi verilmesinin yerinde olacağını dile getirdim. Bu başvurudan uzun süre ses soluk çıkmadı. Ancak 23 Temmuz 2010 Cumhuriyet Ege ekinde çıkan Oya Uğral imzalı bir haber yüreğime su serpti: “Despot Evi için açılan ihaleyi Ayvalıklı iş adamı Güver Ezer kazanmış.” Restorasyonun ardından yapının turizm ve kültürel amaçlı değerlendirileceğini sayın iş adamı açıklamış. Bu, Despot Kulesi’nin günümüz ve gelecek kuşaklarına kazandırılması yolunda ileri atılmış önemli bir adımdır. Ayvalık Belediye Başkanı Sayın Hasan Bülent Türközen de bana binanın ihalesinin yapıldığı müjdesini verdi. Elbette çok sevindim. Alibey adasında böyle önemli, tarihsel bir yapının ayağa kaldırılması, bir kültür merkezine dönüşmesi son derecede önemli ve anlamlıdır. Onarım ne kadar sürecek, nasıl sonuçlanacak? Şimdiden bir şey söylemek güç. Olumlu bir sonuca ulaşması dileğiyle… 17 AĞUSTOS 2010 SALI EGE’den SERDAR KIZIK ¦ Baştarafı 1. Sayfa’da Despot Kulesi... BERGAMA BELEDİYESİ BÜNYESİNDE TOPLULUK KURULDU İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bergama Belediye Konservatuvarı çatısı altında, Bergama’nın 3 bin yıllık tarihi ve kültürünün dans yoluyla anlatılması amacıyla bir dans topluluğu kuruldu. Kareograflığını Bora Kaskan, eğitmenliğini ve genel sanat yönetmenliğini Hasan Türken’in yapacağı topluluk, Kibele’den Asklepion’a, tinsel törenlerden zeybeklere dek ilçenin zengin tarih ve kültürünü, modern sahne teknikleriyle izleyicilere aktaracak. Metropol şehirler dışında ilk kez böyle bir projenin yaşama geçirileceği belirtilirken, 30 kişinin yer aldığı topluluğun çalışmalarını sürdürdüğü vurgulandı. Yakın bir gelecekte ilk gösterilerini sunacak topluluk, yurt içi ve dışında da ilçeyi tanıtmayı hedefliyor. Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, “Dans topluluğumuzun tüm üyeleri, Bergamalı ve amatör kişilerden oluşuyor. Ayrıca kullanılacak dekor, heykel, mask, kostüm ve aksesuarları Bergama’lı Heykeltıraş Hüseyin Besli, müzikleri ise yine Bergama’lı müzisyen Engin Kuduğ tarafından hazırlanacak. Bu açıdan bakacak olursak bu gösteri tüm ayrıntılarıyla tam bir Bergama imecesi olacak. Amacımız yerel potansiyelimizi değerlendirerek ilçemizi daha iyi tanıtabilmek” dedi. Gönenç ayrıca topluluğun ilçeyi ziyaret eden turistlere gösteriler de düzenleyeceğini belirtti. 10. YIL PULU İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı METRO A.Ş’nin 10. kuruluş yıldönümü anısına özel pullar basıldı. Genel Müdür Sönmez Alev, kent içi ulaşımda çağdaş standartların simgesi haline gelen İzmir Metrosu’nun hatıra pullarını ilk olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na sundu. Başkan Aziz Kocaoğlu İzmir Metro A.Ş. çalışan ve yöneticilerine 10 yıldır gösterdikleri üstün başarı nedeniyle teşekkür etti. Genel Müdür Alev, Kocaoğlu’na, 10. yıl anısına hazırlatılan özel anı tabağını da armağan etti. Çetiner'in “Antik Çağlardan Modern İzmir'e” çalışması Tarihi Havagazı’nda Medeniyetler sergide buluşuyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Tarihi Havagazı Fabrikası, bir dizi sergiye ev sahipliği yapıyor. “Arkeo Moda Projesi” kapsamında açılan “Medeniyetler Buluşması” sergisinin 30 Kasım'a dek sürmesi planlanıyor. Çalışmanın izleği, “Antik Çağlardan Modern İzmir’e” olarak belirlenmiş. Hanife Çetiner, sergilenen eserleri İzmir Fuarı’nda bir defileyle tanıtmıştı. Kentin mirasını moda çalışmalarıyla korumaya çalışan sanatçı, yeniliklere imza attığı eserleriyle beğeni topluyor. Ünlü tasarımcı çalışmalarını, podyumdan Tarihi Havagazı Fabrikası’na, İzmir Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla taşıdı. Çetiner, resim öğretmeni ve onlarca tasarım ödülüne sahip bir modacı. “Miss Turkey” güzellerini giydirmesiyle tanınıyor. Çetiner, ilklerin peşini bırakmamaya kararlı; moda müzesini kente kazandırmayı ve amaçlarını pekiştirmeyi hayal ediyor. Çetiner, İzmir’de başlattığı, kent mirasıyla ilgili bilinçlenmeyi Türkiye’nin dört bir yanına yaymayı hedefliyor. “Arkeo Moda” da, Anadolu’nun tarih ve kültür birikimine gerçekçi ve yol gösterici bir ayna tutuyor. Amazonlar hakkındaki söylencelerle, dönemin sanat eserlerinde efsaneleri destekleyen çalışmaların bulunamaması çelişkisini ortaya koymuş, Çetiner. Sergide yer alma nedenleri, Amazon kraliçesi Hippolyta’nın Ephesus ve Smyrna’da yaşadığı iddialarına dayandırılıyor olsa gerek. “İyonyalılar”, İyonya’nın bugünkü İzmir ve Aydın bölgesini kapsaması ve medeniyetin gelişmesine sağladığı katkılar nedeniyle, serginin en önemli ayaklarından biri. İskender’in görkemi ve İzmir ile ilgili bir rüya efsanesi bulunması, “Büyük İskender ve Roma” bölümünü ilgi çekici kılıyor. Anadolu’nun doğuyla batı arasında tam bir köprü olduğu Osmanlı İmparatorluğu dönemi, birçok milletin kültürünü İzmir’e getirdiği zamanı kapsıyor. “Anadolu Selçuklular ve Osmanlılar”, en renkli bölüm olacak gibi duruyor. Antik Çağlardan Modern İzmir’e çalışmasının son perdesi, “Cumhuriyet”, Atatürk’e saygı duruşu niteliğini taşıyor. Önder’in tarih ve kültüre gösterdiği önem ile İzmir’e verdiği değer, bir potada buluşuyor. 13 Temmuz’da sergilenmeye başlayan “Amazonlar ve İyonyalılar” temalı kreasyonun yerini, 14 Ağustos’ta “Büyük İskender ve Roma” başlığı aldı. 15 Eylül’de de Anadolu Selçuklular ve Osmanlılar dönemine ait kıyafetler izleyicilerin karşısında olacak. Son olarak ‘Cumhuriyet’ dönemi 16 Ekim’de sergilenmeye başlayacak. cEGE İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: SERDAR AĞIR İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir [email protected] Tarih dansla tanıtılacak den daha ilginç. Altyapıdan yetişen genç futbolcu yeteneği ve oyunuyla milyon dolarlık transferlerin başka bir yüzünü de gösterdi. Bir zamanlar altyapı şampiyonu Beşiktaş, altyapıdan Metin, Ali, Feyyaz gibi üç yıldızı aynı dönemde yetiştirmişti. 72 milyonluk Türkiye’de nice genç yetenek, yıldız adayı bu yabancı transfer politikası yüzünden engelleniyor. Kulüpler yabancılara milyon dolarları döküyor. Süper Lig’in yeni takımı Bucaspor da altyapıya yönelmeli bence. Bu arada İzmir’e yeni bir stat tartışması da başladı. Bazıları yeni yapılacak stadın İzmir takımlarının başarıdan başarıya koşturacağını savunuyor. Yanlış bir yaklaşım. Salt yeni bir statla futbol kalkınmaz. ??? Bucaspor’un stat konusu da sürüncemede. Devlet bundan önce statları 49 yıllığına spor kulüplerine devretmişti. Bucaspor’a gelince yük belediyenin sırtına vurulmak isteniyor. Belediyenin asli görevi profesyonel bir kulübü desteklemek değildir. Tam tersi yerel yönetim amatör sporların yanında olmalıdır. Gelişmelere bakar mısınız! Bundan önceki dönemde Buca Belediyesi, Buca Arena Stadı’nı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne ait arazi üzerine yaptı. Müdürlük dava açtı ve kazandı. Bugünkü yerel yönetim, yapının kendisine ait olduğunu vurgulayarak itiraz etti. Merkezi ve yerel yönetim temsilcileri sorunu masaya yatırdı. Belediye Başkanı Ercan Tatı daha sonraki gelişmeleri şöyle anlattı: Yaptığımız anlaşmaya göre Gençlik Spor İzmir İl Müdürlüğü, Çevik Bir Meydanı’ndaki Buca Stadı’nı belediyeye tahsis edecekti. Belediye de temyize gitmekten vazgeçecekti. Ancak müdürlük anlaşmayı bozdu (kimin talimatıyla acaba?), on yıllığına kiralama yoluna gideceklerini açıkladı. Yeniden devreye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu girdi. Milli Emlak’la zemine zemin takası gündeme geldi. Belediye Başkanı Ercan Tatı Kaynaklar’da 16 dönümlük araziyi önerdi. Konu belediye meclisi gündeminde. Öte yandan yerel yönetime, meclis üyelerine baskılar sürüyor. Bucasporlu yöneticiler ve taraftarlara bir sorum olacak. Yerel yönetim ve meclis üyeleri yerine neden siyasi iktidardan istemiyorsunuz, onlara baskı yapamıyor musunuz? Doğru adrese yönelmekte yarar var... eposta: [email protected] Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Salı ve Cuma günleri yayınlanır. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle