17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 cEGE 6 TEMMUZ 2010 SALI Teknesi ‘Kısmet’i Rahmi Koç Müzesi’ne bağışlayan Sadun Boro’ya, artık ‘Son Bahar’ adlı katamaran yol arkadaşlığı yapıyor Kısmet’in yerine‘Son Bahar’ yerde yaşanmadığı bir devirdi. Açık denizlerde dolaşan teknelerin sayısı çok azdı. Bugünkü elektronik cihazların hiçbiri yoktu meydanda. Hatta evle 3 BODRUM “Dünyayı dolaşan ilk Türk denizcisene içinde bir kere konuşabilme imkanımız bile si” unvanlı Sadun Boro, emektar dostu “Kısmet” olmamıştı” diyor. ile vedalaştı. 45 yıllık teknesini Rahmi Koç MüzeKısmet’i müzeye bağışlamaya karar verdikten si'ne bağışlayan Boro'nun artık denizdeki yeni yol sonra denizden kopmayı hiç düşünmediği için kenarkadaşı “Son Bahar” adını verdiği katamaranı. disine bir katamaran edinen Boro, teknenin adıSadun Boro, Kısmet'in kendisi için anlamını nı da “Son Bahar” koymuş. “Yüzer köşk” ve verdiği kararı şöyle anlatıyor: diye tanımladığı deniz aracı için; “Tek“45 sene en güzel, en manalı günler, ne demeye de dilim varmıyor ama aylar, yıllar Kısmet’in içinde geçti. bu katamaran, daha doğrusu taOnunla tayfunları, en şiddetli fırtıkunya, yüzer köşk gibi. Duşu, tunaları yaşadık. Yamyamları zivaleti, kaloriferi, buzdolabı dayaret ettik, Pasifik’in mehtabını ha ev gibi. Bu saatten sonra seyrettik. Hepsi Kısmet’in sanasılsa uzun yola gidecek deyesindeydi. Sevdiğimden, ğiliz. Daha rahat şartlarla birtanemden ayrılıyorum. 2030 sene de Son BaElim ayağım tutarken mühar’ımızı kullanırsak geçer zeye kendi elimle koymak gider” diyor. istedim. Çok acı bir duyÇevreci kimliğiyle Ege gu. En doğru karar bu olkıyılarının korunmasına sa gerek.” büyük katkı sağlayan BoKısmet’i uzun yol ro, müze yolcusu Kısamacıyla İstanbul Salamet’in gençlere mesajı cak’ta yaptırdığını anlaolduğunu söylüyor:“Detan Sadun Boro nizden, doğadan kopma“1964’ün 17 Temdığınız sürece insan gibi muz’unda suya inmişti. yaşarsınız. Hayat karınca Üzerindeki her türlü şeyi gibi evden işe, işten eve Tarsus’ta çalıştığım tekskoşturmak değil. Denizin, til fabrikasında kendi elleormanın, doğanın farkına rimle yapmıştım. 22 AğusDünyayı dolaşan ilk Türk vararak yaşayın. Dünyanın tos 1965 yılında eşim Ada denizcisi Boro, en güzel sahillerin en güzel sahilleri bizim ile İstanbul’dan hareket edeTürk kıyılarında olduğunu memleketimizde. Yat turizrek 3 sene süren bir dünya mine bu kadar elverişli koylar vurgulayarak ‘Buralar seyahatimiz oldu. 1977’de kıdünyanın hiçbir yerinde yok. zımız Deniz ile beraber 2,5 yıl daha fazla rezil olmadan Maalesef biz kıymetini bilmiyosüren bir Atlantik seyahatimiz gelin, görün, ruz, her tarafı beton yığınına veya olmuştu. Sonraki yıllarda da Türgezin, sahip çöplüğe çeviriyoruz. Buralar daha kiye’nin tüm kıyılarını karış karış çıkın’ diyor. fazla rezil olmadan gelin, görün, gegezdik. 30 senedir Ege’deyiz. Kısmet, zin, sahip çıkın.” Dünyayı dolaşan 45 sene binlerce insana denizi sevdirdi, ilk Türk denizcisi olanSadun Bodenize çıkmalarına vesile oldu. Şimdi deniz ro, Kısmet’in dünya seyahatisevgisini, açık denizlere yelken açma merakını müni ve anılarını “Pupa zede onu ziyaret edenlere aşılayarak görevine deYelken” isimli ilk kivam edecek” diye konuşuyor. tabında toplamıştı. “Vira Demir” adlı son kiDünya denizlerini dolaştığı yıllarda henüz kitle tabı ise Türkiye kıyıları konusunda ve denizciturizminin başlamadığını kaydeden Boro, “O zaler için rehber niteliği taşıyor. manlar her taraf bakirdi. Kitle turizminin hiçbir NURPERİ DEĞİRMENCİ SOLARİS FARK ETTİRECEK! EMRE DÖKER TÜBİTAK tarafından, temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları konusunda farkındalığı artırmayı amaçlayan, güneş enerjisiyle çalışan ve 70 kilometre hıza çıkabilen araçların yarıştığı Formula G, Pınarbaşı Pisti’nde başladı. Yarışların iddalı ekiplerinden Dokuz Eylül Üniversitesi’nin “Solaris” takımı, kendilerine destek veren 3 sponsorun dışında, “kendi yağlarıyla” kavruluyor. 40 kişilik ekip, hedeflerini birincilik olarak açıklasa da, asıl amaçlarının toplumun temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları konusunda farkındalığını artırmak olduğunu vurguluyor. Solaris Mekanik Grup Lideri İbrahim Orçun Tekeli, aracın büyük kısmını üneş arabalarının yarıştığı Formula G’de mücadele eden DEÜ takımı, amaçlarının yalnızca birincilik değil, temiz ve yenilenebilir enerji konusunda farkındalık yaratmak olduğunu kaydediyor. maddi sorunlara karşın okulda ürettiklerini belirtiyor. Yarışlara “sadece birinci olmak” amacıyla katılmadıklarını da dile getiren Tekeli, “Üç farklı bölümden arkadaşlarımızla birlikte çalışıyoruz. Birçok arkadaşımız kendini geliştirme fırsatı buluyor. Yeni aletler kullanmayı öğreniyor. Hem grup için G hem de uygulamalı eğitim yapmış oluyoruz. Bunun yanında toplumda alternatif enerji kaynaklarının da kullanılması yönünde farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz” diye konuşuyor. Normal yaşamda güneş arabalarının kullanılmasına teknolojinin gelişmesiyle başlanabileceğini vurgulayan Tekeli, “Bu araçların panel verimleri yüksek olanlarının maliyetleri de çok fazla. Teknoloji geliştikçe bunlara daha uygun fiyatlara ulaşmak mümkün olacak. Yakında güneş arabalarını gündelik yaşamda görmeye başlayabiliriz” dedi. Solaris Takımın Halkla İlişkiler Sorumlusu, Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğrencisi Neşe Bozay da, Türkiye’nin ilk güneş arabasını 2005 yılında yine Dokuz Eylül Üniversitesi’nin yaptığını bildirerek, bu mirası devam ettirmek için çalıştıklarını vurguluyor. Tüm okulun kendilerine destek olduğunu da vurgulayan Bozay, “Yarışlar 11 Temmuz'a dek İzmir Yarış Pisti’nde yapılacak. 2 yıldır yarışlar İzmir’de gerçekleştiriliyor. Bu yıl iki araçla yarışacağız” dedi. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle