02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

5MART2010CUMA CumhuriyetEGE D EN i z ci 5 Emeğe Saygı ÜNAL BENLİALPER Denizcilik sektörümüzün, 21 'inci yüzyılın çağdaş, bilimsel teknolojisi ile donatılarak bütün birimlerinde sosyal güvenlik kavramı ile birlikte anılması, çevreye ve doğaya saygılı toplumsal içerikli politikalar izlemesi, onun uluslararası hedeflere ulaşmasını kolaylaştıracaktır. Fiziki ve teknik alt yapıları iyileştirilerek modernize edilecek olan mevcut tesislerin iş gücü kapasiteleri ile birlikte üretimdeki verimlilikleri de artacaktır. Kalkınma staratejilerinde izlenecek politikalarda ortak kararlar alınmasına özen gösterilmesi, sektörün dışarıya karşı daha güçlü ve istikrarlı olmasını sağlayacaktır. Bilim veteknoloji alanında ithalatçı konumdan kurtulup özgürce yaratıcı olabileceğimiz ulusal arge çalışmalarına hız kazandırmak, denizcilik sektörümüzü canlandıracaktır. Denizciliğimizin bütün iş alanlarında kabul edilen endüstri koluna dönüşebilmesinin lokomotif ilkelerinden bir tanesi bilgi ve emeğin ileri çağdaş teknoloji ile sosyal çerçevede harmanlanmasıdır. Bu süreç içinde izlenecek sektörel politikalardaki ulusal içeriğin çeşitliliği de etkin rol oynayacaktır. Yaratıcı ve girişimci ruhun, sektörde geniş katılımla desteklenmesi ve yeni projelerin üretilmesinin teşvik edilmesi denizciliğimizin refleksini artıracaktır. Bilimsel yorumların ve yarattığımız teknolojilerin dışiç baskılara kurban gitmemesi için kararlı tutumumuzdan ödün vermeyerek ısrarlı tavrımızı cesaretle sürdürmeliyiz. Denizcilik sektörümüzde yenilikçi akımlar sürekli desteklenmeli ve sorunların çözümünde konunun sosyal boyutlan da dikkate alınmalıdır. Gelecek kaygılarından arınmış, bireysel çıkarlardan uzaklaşarak sosyal ve insancıl değerlere önem veren, doğayı ve işçisini koruyup seven, emeğe ve bilgiye saygı duyup onu sömürmeyen, denizciliğin evrensel vizyonuna sahip çıkarak amatör denizciliği destekleyen, izleyeceği ulusal politikalarla dış baskılara artık dur diyecek ve deniz sevgisinin toplumdayaygınlaşması için gereken bütün çabayı gösterecek güce sahip ulusal denizcilik misyonumuzu yaratmamız artık kaçınılmaz bir gerçektir. Geleceğin denizciliğini yaratacak olan teknolojilerde kilit görevler üstlenecek bilimsel kurumların yeni buluşlarına erişebilme yeteneğimizi, konuya duyulan sektörel ilgimiz ve özgürce karar verebilme gücümüz belirleyecektir. Şili depremi, İzmir'i gökdelenler kentine dönüştürmek isteyenlere gerçeği gösterdi Iznıir'e Latin uyarısı ASUMAN ABACIOGLU Şili'de 8.8 şiddetinde meydana gelen deprem, Türkiye'nin büyük bölümünün deprem kuşağmda yeraldığı gerçeğini yeniden gündeme getirdi. Özellikle de İzmir'in başta kıyı bölgeleri olmak üzere önemli bir bölümü deprem riski altmda bulunuyor. Unutkan bir toplum olduğumuz için bu gerçeğin sık sık hatırlatılması gerekiyor. İzmir'i bir gökdelenler kentine dönüştürmek isteyen kesimlerin bir türlü görmek istemedikleri bir gerçek bu. Deprem haritalarında bütün kıyı kesimi kırmızı renkle boyanarak, yumuşak zemin nedeniyle en ciddi risk altmda gösterilen İzmir'de tehlikenin boyutlan halkm gözünden kaçınlmak isteniyor. Şili depreminden sonra televizyon programmda konuşan uzmana, bu şiddette bir depremin İstanbul ya da İzmir'de meydana gelmesiyle oluşacak hasarm ne olacağı soruluyor. Uzmanm yanıtı çok çarpıcı; "Taş taş üstünde kalmaz". Bütün konuşmalarda vurgulanan nokta, eski yapılar bir yana yeni binalarm da depreme dayanıklılık açısmdan yeterince ciddi bir şekilde denetlenmediği yönünde. İzmir'de hemen her gün yerel gazetelerin bir çoğunun bıkıp usanmadan tekrarladıkları konu, kentin gelişimini, ilerlemesini sağlayacak yatırımlann bir türlü tamamlanmadığıdır. Sözünü ettikleri yatırımlar ise, Basmane'deki Dünya Ticaret Merkezi'nin yapılamaması, İnciraltı'nm imara açılmaması, Çeşme'de büyük gibi" olacağmı belirtiyordu. İdare mahkemesinin durdurduğu bu projeye Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi de olumsuz rapor vermiş ve bölgedeki zemin sıvılaşması nedeniyle bırakın gökdelenleri, sadece tek veya ikiüç katlık yapılara izin verilebileceğini bildirmişti. İşte ileriyi görerek bilimsel dayanağı olan görüşlerle yapılaşmaya karşı çıkanlar, toplum ve çevre sağlığmı koruma amacı güdenler, böyle büyük riskleri göz ardı edenler tarafından suçlanıyorlar ve eleştiriliyorlardı. Gökdelenler, alış veriş merkezleri, yatakları bir paket sigara parasma yabancılara satılan büyük lüks oteller ve sadece yatırım amacıyla alınıp yılm sekiz dokuz ayı boş kalan konutlar yapmak gelişme oluyor ama diğer yandan kimse Tariş'in kapatılan fabrikalanndan söz etmiyor; işten çıkarılan ve ortada bırakılan yüzlerce çalışandan gazete sayfalannda bir satır bile bulunmuyor. Niye kimse bir zamanlar kamunun malı olan ve sonra yok pahasma satılan ya da kapatılan fabrikalarm üretimlerine devam etmesi için yatırımcılara çağnda bulunmuyor? Siz muhallebi gibi zeminlere gökdelen dikmeyi bırakm da üretim yapacak, işsizliği azaltacak fabrikalardan haber verin. İzmir'den kaçan yatırımcılar arasmda bu tür yatırım yapacakları pek görmüyoruz. Varsm İzmir'e gökdelenler, ticaret merkezleri yapılmasm; zaten ürettiğiniz bir şey yoksa neyin ticaretini yapacaksmız? İzmir'de bu kadar gökdelen, otoban ve alış veriş merkezi çok bile. otellerin yapımma izin veren imar kararlarmm durdurulması ve son olarak da AlsancakTuran arasmda gökdelenlerden oluşan bir projenin uygulamaya sokulamamasıdır. Bu zihniyette olanlar, nedense kentin gelişimini sağlayacak tek unsurun, İzmir'i gökdelenler ve otoyollarla donatmak olduğuna inanırlar. Bu nedenle de hukuksal mücadele yoluyla bu projelerin durdurulmasma çok büyük öfke duyarlar. Biz de her gün, "Şu firma da İzmir'den kaçıyor; bu firma da yatırımlarmı İzmir'den başka yerlere kaydınyor'' diye haberler okuruz. Ama kaçan yatınmlara bakarsanız, ya konut projeleridir, ya gökdelen ya da alış veriş merkezleri. Tam da bu haberler gazetelerin birinci sayfalannı kaplamışken, deprem uzmanları vejeologlardan öyle uyarılar geldi ki, "İzmir'in gelişmesini" engelleyenlere karşı isyan bayrağı açanlarm sesleri bir süreliğine de olsa kesildi. DEÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Deprem Yönetimi Başkanı Prof.Dr. Atilla Uluğ, AlsancakTuran arasmdaki 550 hektarlık alana gökdelenler yapılmasmı öngören projenin gerçekleşmemesi gerektiğini söyledi. Prof. Uluğ, bu bölgedeki zemini "muhallebi gibi'' diye tanımlıyordu ve ne kadar kazık çakılarak yapılırsa yapılsm bu kazıklarm "muhallebinin içine batınlmış kürdanlar [email protected] Karşıyaka Belediyesi Nergiz Kadın Danışma Merkezi Açılışına Davetlisiniz. pazar Kurtuluş Savaşı'nda ve Cumhuriyetimizin kurulmasında Ulu Önder Mustafa KemalAtatürk'e büyükgiiç veren, Aydınlık Türkiye'ninyapı taşı ve mimarı olan kadınlanmızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsıın. mart saat 11:00 Nergiz mahallesi muhtarlığı yanı Ercan TATI Buca Belediye Başkanı m Q C M B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle