18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 K 0 N UK CumhuriyetEGE Herhangi Bir Yerli Olmak... AYPOĞAN YAVAŞLI Kaç yıl oldu anımsamıyorum: Celal Bayar Üniversitesi'nin çağnlısı olarak birkaç yazar/şair arkadaşla birlikte Manisa'da bir söyleşiye katılmıştık. Konuşma sırası bana geldiğinde Manisa doğumlu genç bir şairden, V. Bahadır Bayrıl'dan ezbere birkaç dize mırıldandım: "Bak, İlhan Berk geçiyor çarşıların/serin aydınlığı içinden, haylaz bir şiirin / usulca ayın altında geçmesi gibi..." Bu üç dize, şairin, doğduğu kenti anlatan Mıknatıs Şehir adlı şiirine aitti. Koca salonu dolduran gençlerden bunu tahmin eden olmadı. Bu kez gene Manisa doğumlu şair İlhan Berk'in Kül adlı kitabından birkaç dize söyledim: "Sen ki İlhan Berk, yaşadın iyi kötü / gezdin Avrupa'yı, ihtiyar çölü / Yürüdün aşkların üstüne / aldın dersini" Sonra kimlerin mi adını andım? Tabii Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Nedim Gürsel'in, Yusuf Atılgan'ın ve AfşarTimuçin'in... Lafı nereye getireceğim? Şuraya: Dedim ki, "Manisalı olmak demek, yalnızcaTarzan'ı, buranın futbol kulübünü ve bazılarına zaman zaman piknikyapmayı anımsatan Spil dağını bilmek demek değildir. Manisalı olmak demek, adlarını az önce andığım yazarları, şairleri, kültür ve sanat erlerini de bilmek, tanımak demektir." Bu sözleri yalnız Manisalı olmakla ilgili olarak değil, heryerle ilgili olarak söyleyebiliriz sanıyorum. Almanya'da Türkçe ve Türk kültürü öğretmeni olarak çalıştığım zamanların birinde, orada uzun yıllardıryaşayan, Türkçe ile bağını koparmamak için sürekli okuyup yazan bir dostum söylemişti: "Bizimkiler, buralardaki yaşantılarıyla ilgili olarak sürekli arabalarından, birikimlerinden, yaptıkları maddi yatırımlardan söz ederler. Sen hiç gidip izledikleri filmlerden, tiyatrolardan, gezdikleri resim sergilerinden, müzelerden söz edenlere rastladın mı?" Bu doğrulardan hareket ederek sözü yaşadığımız kentlere de getirebiliriz sanıyorum. Geçen yıllarda İzmir'de Konak Belediyesi, kıyı semt ve mahallelerde oturan özellikle kadın hemşerilerimizi otobüslerle kentin farklı yerlerine taşımış ve onlarda bir İzmirlilik bilinci yaratmak için harekete geçmişti. Bu ve bunun gibi çalışmaların karşılığını hemen almayı düşünmek safdillik olur; ancak herkes de bilir ki, biryörede yaşayan insanların o yöreyi sevmesinde temel etkenlerden biri de, katılımcı bir anlayışla sağlanan emek birlikteliğidir. Birey, kentle ilgili sorunların çözümünde ne kadar söz alabilirse o kadar oralı olur; İzmir'deyse İzmirli, Muğla'daysa Muğlalı, Manisa'daysa Manisalı, Aydın'daysa Aydınlıdır artık. Yöre insanına eğitim ve sağlıkla ilgili temel hizmetlerin yanı sıra kültür ve sanat zenginlikleri de götürüldüğünde, deneysel kimi gözlem ve araştırmalar da göstermiştir ki, o yörenin insanları daha demokrat, özgürlüklerine daha düşkün ve yaşam tercihlerinde daha çağdaş olmaktadırlar. Bir süre önce, İzmir'in bir ilçesinde Kültür ve Sanat Müdürlüğü yapan bir arkadaşım, "İnsanların su akmadığında, çöpleri toplanmadığında ya da sokakları temizlenmediğinde sesleri çıkıyor, fakat ben şimdiye değin kimsenin müdürlüğümüze gelip kültür ve sanat etkinliği talep ettiğini anımsamıyorum" demişti. Kuşkusuz, görünen durum kabaca budur. Fakat gene de ben, insanlarımızın düzeyli sanat ve kültür etkinlikleriyle tanıştıktan sonra onları tekrar isteyeceğinden eminim. Yunus'u, Pir Sultan'ı, Karacaoğlan'ı, Nâzım'ı, Fazıl Say'ı, İdil biret'i, Suna Kan'ı çıkaran bu halk değil mi? Öyleyse, kendimizi herhangi bir yere ait olarak gösterirken orada bizden önce yaşamış olan kültür ve sanat insanlarını da tanımalıyız, derim ben. Çünkü orayı değerli kılan, onların emekleri ve yapıtlarıdır. 12MART2010CUMA Sındır, çevre ve gürültü sorunlannı gidermede kararlı olduklannı söyledi ' Kirlettîrmey eceğiz' EMRE DÖKER Bomova 3 farklı kirlilik kaynağıyla mücadele ediyor. Taş ocaklan ve çimento fabrikalarmm yarattığı çevre kirliliğinin güncelliğini koruduğu ilçeye, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafmdan çöp aynştırma tesisi kurulması da amaçlanıyor. Aynca gece kulüplerinin gürültü kirliliği de sorun oluştururken, Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Smdır, bu sıkmtılann bütünlüklü projelerle giderilebileceğini vurguluyor. Smdır, yıllardır İzmir'in ve Bornova'nm en büyük sorunlarından biri olan taş ocaklan konusunda, bölgede iki fırmanm çalışmalannı hala sürdürdüğünü söyledi. Ada Madencilik firmasınm 100 bin metreküp olan üretim kapasitesini 450 bine çıkarmak için girişimlere başladığmı, Dere Madencilik'le ilgili de kendilerine çeşitli duyumlar geldiğini belirten Smdır, "Şu an mevcut olan tozlar araçlann da bölgeden geçmesiyle şehre iniyor. Toz partiküllerinin canlı yaşamma önemli zararlar verdiği bir gerçek. Şehrin dibinde madencilik faaliyetini doğru bulmuyorum. Yer altı zenginliklerimiz yerüstü kirliliklerimiz olmamalıdır" dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Gökdere Köyü'yle Kaynaklar arasmda kalan Tas ocaklan ve çimento fabrikalarının yaratA tığı kirlilikten k " * V w yakınan Sındır, y i h H 'Kentin dibinde m 1 madencilik faaliyetini doğru bulmuyorum. Yer altı zenginliklerimiz, yerüstü kirlilikleriI miz olmamalıdır'dedi. ı orman arazisinde yapmak istediği çöp aynştırma tesisi için de Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun beklenmesi gerektiğini dile getiren Smdır, bilim adamlarmm bölge üzerinde vereceği karan inceleyeceğini, ancak şu anda genel kanınm tesisin ekolojik değerlere uymadığı üzerinde yoğunlaştığmı söyledi. Smdır, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin önünü kapatma amacmda olmadığmı da vurgulayarak, "Buradaki aynştıma tesisi olacak. Şu anda ön rapor var. Konuyu Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu inceliyor. ÇED hazırlanmamış. Raporun çıkması bekleyeceğiz. Çöplerin aynştınlması ve yeniden değer lendirilmesi doğanm yaranna ancak tüm İzmir'in çöp kamyonlarmm bu bölgeye gelmesini de göz ardı edemeyiz" diye konuştu. Küçükpark bölgesinde gece kulüplerinin oluşturduğu gürültü kirliliğiyle ilgili de esnafla toplantı yaptığmı ve herkesin huzurlu bir ortamda yaşama hakkı olduğunu belirttiğini söyleyen Smdır, esnafm kendini düzeltmesini bekleyeceklerini vurgulayarak, "Bekleyip göreceğiz. Eğer kendilerini düzeltmezlerse gece 12.00'de müziği kestireceğiz, ya da 02.00'de kapanırken, 01.00'de kapanmasma karar vereceğiz. Karşıyaka'da Konak'ta ne uygulanıyorsa biz de onu uygulayabiliriz" yorumunu yaptı. Tüm yurtta olduğu gibi ilçede de en büyük sorunun işsizlik olduğunu dile getiren Smdır, Milli Eğitim Bakanlığı'nm yapması gereken okullara yardımı bile belediyelerin üzerine yıkıldığmı kaydetti. Smdır şunlan söyledi: "Gelirlerimiz, emlak vergilerimiz, İller Bankası paylanmız düştü. Bir de bizden okullara yardım etmemiz bekleniyor. Bütün okullar benden boya badana çevre temizliği, güvenlik istiyor. Hiçbir ek ödenek yok. Hükümet tüm belediyelere bu tip sorumluluklar yüklüyor. Bu, milli eğitimin yapması gereken bir durum." Hekimler hasım oldu HİCRAN ÖZDAMAR İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Suat Kaptaner, AKP hükümütenin uygulamaya koyduğu sağlık politikalarıyla, hekimlerin hasım olarak görüldüğünü söyledi. 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlamaya hazırlandıklarmı, bu günün hekimlerin gericiliğe, emperyalist baskı ve işgale karşı bağımsızlığm simgesi olduğunu kaydeden Kaptaner, "Pazar günü tıp bayrammı kutlayacağız. 183 yıl önce 4 Mart 1827'de Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi'ninkurucusu olduğu Tıphane ve Cerrahhanei Amire İstanbul Şehzadebaşı'ndaki Tulumbacı Konağı'nda modern tıp eğitimine başlıyor. Tıp Bayramı olarak bilinen ve kutlanan tarih budur. Ancak daha sonraki tarihsel süreçte ve özellikle günümüzde yaşananlar, 14 Mart'm tıbbiyelilerin hürriyet ve eşitlik kavramlarma olan inançlarmı dile getirmektedir" dedi. Tıbbiyelilerin 14 Mart 1919'da İstanbul'un işgaline karşı büyük mitingler düzenlediğini aktaran Kaptaner, hekimlerin tıbbiyeli ruhu içinde ilerici, çağdaş, yurtsever ve devrimci bilinçle hareket ettiğini söyledi. Siyasi iktidarlarm sağlık alamnda IMF ve Dünya Bankası'nm istemleri doğrultusunda uygulamalara yöneldiğini kaydeden Kaptaner, "Özellikle cumhuriyet devrimlerinin değerleriyle sorunu olan son dönem siyasi iktidar, tıbbiyelileri adeta hasım gibi görüyor" diye konuştu. ( y ARÇELIJC BLOMBERG SONY, IMOKIA, SAMSUNG, GRUNDJG IMERKEI BEYAZ EŞYA1 BEYAZ EŞYA 2 HALI 1 HALI2 SARAY, ATLANTIK, ROYAL EV (Ufkl £ S Y A LA R I 373 m 69 • Mustıfa Kemal Caddesi 553 Sokak N<x 5 /AB Bornovâ 339 24 M * Mustafa Kenıal Otddesİ No: 1&/B Bomova 339 57 67 • Mustafa Kemal Caddesi 553 Sokak No: 2/A lornova 339 51 51 • Mustafa Kemal Cadd«sı 553 5okak No: 7/A Sornova 347 97 97 • Mustafa Kemal Cadd«si No: 153 Bomova P Q f Q C M B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle