26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 KASIM 2010 SALI c D E Nİ Z Cİ karargahı, Kordon boyunda kiralanan büyük bir binada kurulmuştur. Bu tarihten sonra körfezdeki denizcilik çalışmaları da hız kazanmıştır. İzmirli ve Egeli denizciler Kurtuluş Savaşı sırasında üstlendikleri bütün görevleri hiçbir ayrım yapmaksızın canları pahasına yerine getirmişlerdir. Bu toprakların, emperyalist düşman birliklerinin işgalinden kurtulmasında, kırık dökük, çok yaşlı teknelerle, eski, yorgun takalarla, küçücük yelkenlilerle limanlardan limana durmadan cephane ve silah taşıyan denizcilerimizin çok önemli katkıları olmuştur. Bu yüzden sahillerimiz, limanlarımız Türk ulusunun malıdır ve hep öyle kalacaktır. Onları yabancılara yok pahasına satmak, şehitlerimizin kemiklerini sızlatacağı gibi, Türk ulusunun da onurunu zedeleyecektir. Kurtuluş Savaşı yıllarında cephelerde savaşan askeri birliklerimize denizden gelen bu önemli destek, savaşın kazanılmasında belirleyici güç olmuştur. 3 Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda, Anadolu'daki cephelerde gerekli olan silah ve cephanenin nakli, Yunalıların çok sıkı kontrollerine ve baskınlarına karşın, denizlerimizdeki askeri ve sivil denizcilerimizin büyük fedakarlıklarıyla korkusuzca yapılmıştır. Yunanlılar, Ege ve Akdeniz'deki teknelerimizi batırmak veya ele geçirmek için bütün olanaklarını sonuna kadar kullanmışlardır. Türk denizcileri de bu nedenle daha güçlü olabilmek ve ordularımıza lojistik destek sağlayabilmek için örgütlenme çalışmalarına hız vermişti. Bu yapılanma doğrultusunda, denizyolu ile düşmandan bilgi toplamak, düşman çetelerini yakalamak ve Antalya'dan Kuşadası'na kadar uzanan oldukça uzun bir sahil şeridini gözetlemek amacıyla ilk defa "Bahri İzci Grubu" adı altında gizli bir deniz örgütü 16 Mart 1921 tarihinde kurulmuştur. Bu denizci grubu, Fethiye ile Güllük'ün kuzeybatısındaki Akbük Limanı arasında düşman güçlerine karşı SPOR GÜNDEMİ NÜVİT TOKDEMİR ÜNAL BENLİALPER Bahri İzci Grubu Fethiye'deki bataryalarımızla Yunan gemileri arasında çatışmalar olmuş, ama düşman gemileri her defasında geri çekilmek zorunda kalmıştır. Ne Ege'de ne de Akdeniz'de hiçbir Türk nakliyat gemisi düşmana yakalanmamıştır. İzmir'in 9 Eylül 1922'de düşman işgalinden kurtuluşunun ardından, Batı Cephesi Komutanlığı, "Fethiye Bahriye İhtiyat Grubu"nun İzmir'de daha yararlı olacağını düşünerek naklini buraya almıştır. Böylelikle İzmir'de ilk defa Deniz Komutanlığı'nın temelleri de atılmış oluyordu. 20 Kasım 1922 tarihinde Lozan görüşmelerinin kesilmesi söz konusu olunca, İzmir Bahriye Komutanlığı çok önemli bir görev üstlenmiştir. Olası bir düşman saldırısına karşı 7 Şubat 1923 tarihinde İzmir Körfezi'ni mayınlarla kapatmıştır. İzmir Deniz Komutanlığı olağanüstü başarılar göstermiştir. Askeri deniz personelimiz Sakarya, Bodrum, Fethiye, Doğan, Şahin ve İzmir adını taşıyan, artık hurdaya ayrılma zamanı gelmiş yelkenli teknelerle görevlerinin önemi gereğince günlerce denizde kalıyorlardı. Açlığa ve susuzluğa rağmen düşmanla ilgili bilgileri toplayıp gereken yerlere ulaştırıyorlardı. Özellikle Fethiye isimli tekne, bölgesinden ayrıldıktan sonra 240 deniz mili seyir yapmıştır. Hiç merkezine uğramadan kendi olanaklarıyla denizlerde 6 ay dolaşmış ve düşman güçleri hakkında çok önemli bilgileri toplayarak görevini kusursuz yerine getirmiştir. Bu gelişmelerden tedirgin olan Yunan Donanması'na ait savaş gemileri, Ege ve Akdeniz'de sevkiyat yapan teknelerimizi batırmak ve ele geçirmek için devriyelerini daha da arttırmışlardı. Yine böyle bir keşif sırasında Ege’de Bayram!.. Nasıl bayram olmasın ki?.. Manisaspor, Galatasaray'ı Ali Sami Yen'de 20 yenip üç puan almışsa... Karşıyaka, Diyarbakır deplasmanından yengiyle dönüp 2'de 2 yapmışsa... Altay, Giresunspor'u soluk soluğa geçen bir maçta 90+6'da aşabilmişse... Denizlispor, Samsun deplasmanından puan çıkarıp liderlik keyfini sürdürüyorsa... Ve Göztepe, Sarıyer'i aşıp ligde ikinci sıraya yerleşmişse... Altınordu da maçsız bir haftayı puanla kapatıp üçüncülüğü ele geçirdiğinde, keyifli bir hafta sonu yaşıyor İzmir ve Ege'liler... Yetmiyor, bayram sevincini ikiye katlıyorlar... Haftalardır yaşanan sıkıntılı ortamı dağıtmanın da rahatlığı var üstelik!.. Taraftar gülüyor; Yönetici ve teknik adamlar, futbolcular mutlu... Anlayacağınız bayrama güleç bir yüz ve huzur ortamında girmenin keyfi bir başka oluyor... Şimdi, bu sevinci geleceğe taşımak var... Tüm İzmir ve Ege takımları için geçerli bu koşul. Çalışmak, hem de çok çalışmak... Altay ve Karşıyaka ilk altıya girmek istiyorlarsa, bütünleşip saha içi organizasyonlarını geliştirmeli; Mücadele gücünü ikiye katlamalılar... Teknik adamlar yeni stratejilerin yaratıcısı olup, bir istikrar sağlamalılar; Yönetimler sıkıntılardan yakınacak yerde, sorun çözücü kimliklerini ortaya koymalılar... Ve bu oluşumda kendilerine en büyük görev düşen taraftarlar, tribündeki destekleyici olmayı sürdürmeliler. Çünkü, takımların bu desteğe gereksinimleri var... Futbolcu küfür değil, destek bekliyor. Yakaladığı olumlu havayı istikrarlı sonuçlar dizinine çevirmek istiyor. Verin desteği, görün bakalım neler olacak!.. "Gerçekten olacak mı?" diye sorguluyor gibisiniz... Bu kuşku yerindedir... Çünkü, İzmir takımları sezon başından bugüne beklenen havayı yakalayamadılar; İstenilen futbolu oynayamadılar; Beklenen sonuçları alamadılar; Sorunlar üstüne sorunlar ekleyip bugünkü istikrarsızlığın yaratıcısı oldular... Ne var ki bugün bayram... Üstelik aynı haftaya denk düşmüş başarılı sonuçlar ortadayken, bu bayram coşkusunu bozmamak gerek... Sevinçlerine, coşkularına katılmalı, paylaşmalı herkes... Buca'nın sıkıntılarını aştığı günleri de görmek istiyor İzmir... Evet bugün bayram ve iyi dilekler bayramı “bayram” yapan takımlar için... Hepinize iyi bayramlar!.. [email protected] Menderes’in verimli arazileri için ‘tarıma müsait değildir’ raporu verilmesi köylüyü isyan ettirdi Salatalık deposunda taş ocağı! EMRE DÖKER İzmir’in “salatalık deposu” olarak tanımlanan arazilerinin bulunduğu Menderes’te, verimli tarım alanlarının ortasına taş ocağı izni verildi. Taş ocağı ruhsatında bölge için “tarıma müsait değildir” notu dikkat çekiyor. Menderes’in Karakuyu, Çileme ve Çakaltepe köylerinin sakinleri, tarım arazilerinin bulunduğu ECLİS TAKİBİ Yarımbahçe Tepesi ve çevresine İzmir İl Genel Meclisi CHP taş ocağı ruhsatı verilmesini karşı, Grup Başkanvekili Hüseyin İl Genel Meclisi Mumcuoğlu da, “En üyeleriyle birlikte eylem değerli tarım yaptı. Henüz üretimin arazilerinin ortasına taş başlamadığı taş ocağının ocağı ruhsatı verilmiş. aş ocağı kurulacağı alanda Maden Yasası’na göre ruhsatı verilen toplanan yurttaşlar, izni Enerji Bakanlığı, bölgeye giderek ruhsat verilmesine isyan işletme ruhsatını İl Özel üreticiye destek etti. İdaresi veriyor. Biz İl veren meclis Yaklaşık 2 bin 500 Genel Meclisi olarak üyeleri, bu kararla devre dışı metrekare alanda faaliyet göstermesi tarımın katledilmek bırakıldığımızı beklenen taş ocağının belirterek bize de yetki istendiğini 30 bin dönümlük tarım verilmesi konusunda vurguladı. arazisini olumsuz temenni kararı aldık. etkileyeceğini belirten Bu temenni kararı ilgili meclis üyelerinden Yasin Sağlam, bakanlıklara gönderildi. Bu “Taş ocağı Karakuyu, Çileme ve konunun takipçisi olacağız” dedi. Çakaltepe köylerinin kesişme Eyleme katılan meclis noktasında kalıyor. Verimli tarım üyelerinden Onur Koçanalı da, arazileri büyük zarar görecek. Bu “ÇED konusunda parayı veren alana ruhsat verilirken ’tarıma düdüğü çalıyor. Ayrıca taş müsait değil’ ifadesi kullanılmış. ocaklarının denetimini, İl Özel Bu ifadeyi kullananları ve izin İdaresi’nde görevli 45 kişi verenleri anlamak mümkün değil” yapıyor. Bu da çok çarpıcı. İzmir diye konuştu. genelinde çok fazla maden varken 45 kişi ile bunları nasıl kontrol ARIM KATLİAMI edeceksin? Denetim fiilen Taş ocağının eski köy yatağında yürütülmüyor. Zaten istenilse de bulunduğunu ve tarımı bu şartlarla yürütülemez” dedi. katledeceğini dile getiren Tevfik Ersöz de, “Burası Menderes’in en verimli arazisidir. Pamuk, mısır, karpuz, salatalık, tahıl, tütün ve daha pek çok ürün yetişmektedir. Taş ocağı faaliyete geçerse bu ürünlerin tamamı perişan olacak. Buraya ruhsat vermek tarımın kalbine hançer saplamaktır” diye konuştu. M T K öylüler tarım arazilerinin bulunduğu verimli arazilerinin çevresine taş ocağı ruhsatı verilmesine karşı, meclis üyeleriyle birlikte eylem yaptı. [email protected] Üretiminin büyük kısmını Bursa’ya gönderen kent, incirin ardından kestane için de harekete geçti Aydın kestaneyi tescilletecek TEVFİK AKBAŞ İngiltere’ye ihraç ediliyor”dedi. AYDIN Coğrafi işaret URSA YANILGISI modası yayılıyor. Aydınlılar, Aydın’da yetiştirilen incirin ardından kestane için de kestanenin büyük kısmının coğrafi işaret almaya kestane şekeri yapılması için hazırlanıyor. Bursa’ya gönderildiğini Aydın Ticaret Borsası kaydeden Bosnalı, “Geçtiğimiz Yönetim Kurulu Başkanı Adnan yıl yine Aydın’a has bir Bosnalı, kestanede Türkiye ürün olan incirimizin rekoltesinin yüzde Coğrafi İşaret 30’unu Aydın’ın Tescil Belgesi’ni karşıladığını Aydın Ticaret kaydetti. Bu Odası almıştı. durumun Şimdi de Aydınlılar kestanenin tarafından Coğrafi bile İşaret Tescil bilinmediğini Belgesini vurgulayan almak için borsa Bosnalı, “Büyük olarak girişimlerimizi Menderes havzasının başlattık. Adnan ydınlı üreticiler Menderes Üniversitesi verimli, bereketli topraklarının üzerine öncülüğünde bölgelerine yılda kurulmuş olan başlatılan Aydın’da ortalama Aydın’ımızın halen ana 35 milyon lira gelir Yerel Ürün Koruma sektörü tarımdır. Kampanyası dahilinde getiren kestanenin Aydın kestanesi Aydın’ın verimli tescili için kolları topraklarında yetişen menşei işareti sıvarken, ‘sırada pamuk, zeytin, incir, başvurusu kestane, narenciye, sebze çalışmalarına başlamış tanıtım atağımız ve daha birçok ürünün bulunmaktayız. var’ diyor. ülke ekonomisine katkısı Kestanenin ilimize herkesçe bilinmektedir. özgü özelliklerine Fakat Aydın’ın kendi ilişkin bilimsel rapor ürünlerinin çevre illerin etiketi üniversitemiz ziraat ile pazara sürüldüğü de acı bir fakültesinden geldi. Aydın, gerçektir. Türkiye’nin en fazla kestaneden yılda ortalama 35 kestane ağacı varlığı milyon lira gelir elde ediyorsa Aydın’dadır. Dağlarında bunu bilmek herkesin hakkı. yaklaşık 60 bin dekar alanda, Bunun içinde incirde olduğu gibi 600 bin ağaçtan yılda 16 bin kestanede de tanıtım atağı 600 ton kestane alınıyor. Bunun başlatacağız. Kestane Bursa’ya ortalama bin 300 tonu İsrail, has bir ürün değil, Aydın’ın İtalya, Almanya, Rusya ve ürünüdür” diye konuştu. B T A Bata çıka hasat... AYDIN (Cumhuriyet) Pamuk fiyatları bu yıl üreticinin yüzünü güldürüyor. Borsada pamuk 4 lira 80 kuruşu gördü. Ancak son dönemde ara ara yağan yağmur üreticinin keyfini kaçırdı. Yağışların ardından bayram öncesinde tarlasına koşan üretici, çamuru hesap edemeyince adeta bata çıka pamuğunu hasat etmek zorunda kaldı. Güneşli günlerde dalında kuruyan pamuğun yüzde 30'a yakını hasat edilmeyi bekliyor. Aydın'daki ziraat odaları başkanları, pamukçunun banka ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının en az üç ay süreyle ertelenmesini istiyor. Germencik'te gerçekleştirilen Aydın ziraat odaları koordinasyon toplantısında bu yönde temenni kararı alındı. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle