Katalog

4 K O N U K 11 EYLÜL 2009 CUMA Kurtuluşun Ardından AHMET GÜREL İzmir Türk Koleji Uşakizade Köşkü Müdürü Gündoğdu’daki konserler iptal edilmesine karşın 9 Eylül coşkusu gece de sürdü 1981 yılında, UNESCO Genel Kurulu'na katılan 156 ülkenin oybirliği ile Atatürk için kabul ettiği kararında, “Uluslararası anlayış ve barış yolunda çaba harcamış üstün bir kişi, olağanüstü bir devrimci, sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilk lider, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, insanlar arasında hiçbir renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen eşsiz devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu” denilmektedir. Günümüz dünyasının her zamandan daha çok gereksinimi olduğu ‘barış’ konusunda, Atatürk’ün yaptıklarını ve onun “yurtta barış dünyada barış” ilkesi gereği 1923 ile 1937 yılları arasında 26 komşu devletle ‘dostluk antlaşması’ imzaladığını hatırlayarak makalemize başlayayım. Eğer, bugün o antlaşmalara sadık kalınsaydı, Ortadoğu’da ve Balkanlar’daki bu trajediler yaşanmazdı. Gazi Mustafa Kemal Paşa, savaşırken bile ‘barış’ için gösterdiği çabayı TürkYunan Savaşı’nın bitiminden başlayarak anımsayalım. 1 Eylül 1922, Yunan Başkomutanı General Trikupis, Uşak’ta Türk ordusu tarafından esir edilir. Esir Yunan generalleri Uşak’a götürülür. Birkaç gün önce, Yunan hükümeti, Hacı Anesti’nin yerine Cephe Komutanı Trikupis’i başkomutan olarak atar, ama İzmir’le Yunan cephesinin haberleşme hatları kesilince, Trikupis bu emri alamaz. Türk kurmayının eline geçen bu görev değişikliği haberi, Gazi tarafından Trikupis’e iletilir. Aynı gün, Gazi Mustafa Kemal Paşa, savaş sahasını gezer, etraf binlerce asker ve birbiri üzerine yığılmış topçu hayvanı cesediyle, cephane artıklarıyla doludur. Manzaranın korkunçluğu karşısında Gazi şöyle söylenir: “Bu manzara insanlığı utandırabilir. Fakat haklı vatan savunmamız için buna mecbur olduk. Türkler başka milletlerin vatanında böyle bir harekete kalkışmazlar.” 10 Eylül 1922, muzaffer komutan İzmir Valiliği önüne gelir ve toplanan halka hitabını şöyle bitirir, “Bir rüya görmüş gibiyim.” O gün süvari Çolak İbrahim, atının kuyruğuna bağladığı Yunan bayrağını yerlerde sürükleyerek, Gazi’nin önünden geçer. Başkomutan, emir çavuşu Ali Metin’le, Çolak İbrahim’e şu haberi yollar: “Bayrağı yerde sürümesinler. Bu bizim adaletimize yakışmaz!” Bunun üzerine bayrak, atın kuyruğundan çözülür. 10 Eylül 1922 günü akşamı, Gazi’nin Karşıyaka’da kalacağı İplikçizade Köşkü önünde yaşananları gazeteci Ruşen Eşref Ünaydın şöyle anlatır: “Seni içeri davet ediyorlardı. Sen duruyordun... Yerde yatan örtüyü sordun. O, ipekten kocaman bir Yunan bayrağıydı ki üzerine basılarak geçilecek bir yol halısı gibi böyle serilmişti... Kadınerkek oradaki İzmirliler: Buyurunuz, geçiniz. Bizim öcümüzü yerine getiriniz. Kral Konstantin, bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak geçmişti. Siz, lütfedin. Bu karşılıklı o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir’ diye yalvarıyorlardı. Sen, o yerde serili bayrağın önünde, bulunduğun noktada kaldın. Sana ağlaşarak yalvaran kadınlara, erkeklere tatlılıkla baktın: ‘O, geçmişse hata etmiş. Bir milletin istiklalinin timsali olan bayrak çiğnenmez! Ben onun hatasını tekrar edemem’ dedin. Onu yerden kaldırttın ve bembeyaz mermerlere basarak içeri girdin. İşte, sen İzmir’e ilk gün zaferinle böyle girdin.” Kurtuluş Savaşı biteli 8 sene olmuştu. Yunan Başbakanı Venizelos Türkiye’yi ziyarete gelir. Gazi, Venizelos’a şöyle hitap eder: “Geçmişimizde kalan kötü olaylar bir daha tekrarlanmayacaktır.” 30 Ekim 1930 günü, Ankara’da “TürkiyeYunanistan Ticaret Antlaşması” taraflarca imzalanır. 1931 yılında, Başbakan İsmet Paşa, Yunanistan’a ziyarete gider. Atina’daki törende, İsmet Paşa’nın stadyumda karşılanması haberi üzerine Gazi çok mutlu olur. Yunan Başkomutanı Trikopis, her Cumhuriyet bayramında Atina’daki Türk büyükelçiliğine gelir ve Atatürk’e saygı duruşunda bulunur. Gelelim dostluk adına yapılanların en anlamlısına. Bir zamanlar, Atatürk’ün düşmanı olan Yunan Başbakanı Elefterios Venizelos, 1934 yılında Atatürk’ü ‘Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterir. Yunan Başbakanı Venizelos’un Nobel Ödül Merkezi’ne yazdığı adaylık teklifinin son paragrafına bir göz atalım: “İşte; barış sorununa bu değerli katkıyı sağlayan kişi, Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Mustafa Kemal Paşa’dır. Yakın Doğu’da barış yolunda yeni bir çağ açan YunanTürk Antlaşması’nın imzalandığı dönemde, 1930 yılındaki Yunan Hükümeti’nin Başkanı sıfatıyla, şimdi Nobel Barış Ödülü Komitesi’nin seçkin üyeleri önünde, Mustafa Kemal Paşa’nın adaylığını, bu onur ödülüne layık olarak önermekten şeref duymaktayım.” Atatürk, TürkYunan ilişkisindeki ‘barış’ ortamını, 1938 yılına kadar çok ileri bir seviyeye getirir. İzmirli meydanı boş bırakmadı 9 Eylül kutlamalarının gündüz bölümünün ardından akşam da binlerce İzmirli Kordon'a akın etti, fener alayına katıldı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Anadolu topraklarındaki emperyalist işgalin sona ermesi ve İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 87. yıl dönümü, önceki gün doruğa çıkan etkinliklerle kutlandı. Gündüz tören alanlarındaki coşkuya ortak olan İzmirliler, gece de 87 yıl önce Mustafa Kemal'in Kuvayi Milliye atlılarının nal şakırdattığı Kordonboyu'na akın etti. Marmara'nın batısındaki sel felaketi ve Güneydoğu'da verilen şehitler nedeniyle Gündoğdu'daki konserlerin iptal edilmesine karşın İzmirliler meydanları boş bırakmadı. 9 Eylül kutlamaları kapsamında düzenlenen fener alayı, Cumhuriyet Alanı'ndan Gündoğdu Alanı'na doğru gerçekleştirildi. Ellerinde meşalelerle zafer marşları eşliğinde Kordon’da yürüyen İzmirliler, 87 yıl önceki sevinç ve coşkuyu yeniden hissettirdi. Kentin dört bir yanından gelerek bu coşkuya ortak olan İzmirlilerin arasına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı. Kocaoğlu, Kordonboyu'nda yol kenarında toplanarak fener alayının gecişini izleyen yurttaşlara çiçek dağıttı, kurtuluş bayramlarını kutladı. HAVAGAZINDA RESEPSİYON Fener alayı öncesinde tarihi havagazı fabrikasında 9 Eylül resepsiyonu gerçekleştirildi. Geceye Kocaoğlu, İzmir Valisi Cahit Kıraç, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu'nun yanı sıra davetliler katıldı. ‘Meydan’da tartışma başladı SEDAT KURT DENİZLİ Denizli Valiliği'nin “Kent Meydanı Projesi” tartışmalara neden oldu. Hükümet konağı ve çevresini kapsayan proje kapsamında Vali Vefki Ertürk Kız Meslek Lisesi’nin de taşınacağının öngörülmesi okul aile birliği üyeleri ve öğrencileri tarafından eylemle protesto edildi. Valilik tarafından düzenlenen proje yarışmasının sonucunun açıklandığı gün okul önünde toplanan veliler ve öğrenciler, “Okulumuzdan ayrılmayız” dediler. Okul Aile Birliği Başkanı Nermin Karaıslı, “Yeni öğretim yılında okulun yıkılacak olması nedeniyle bize tahsis edilen Gümüşler İlköğretim Okulu şehir merkezinden çok uzakta. Okulun derslik, atölye, laboratuvar ve diğer yapıları ihtiyacımızı karşılayacak durumda değil. Öğrencilerimizin ekonomik durumunun yetersiz olması da göz önüne alınmalıdır. Çoğu öğrencimiz belde ve köylerden gelmektedir. Velilerin birçoğu taşınma söylemleri yüzünden çocuklarını okuldan almış ve yeni kayıtlarda durgunluk yaşanmıştır” dedi. Bu arada valiliğin açtığı proje yarışmasında birinci olan çalışmada, okul ve mevcut hükümet konağının kültür merkezi ve müze olarak değerlendirilmesi öngörülüyor. Proje, İçişleri Bakanlığı'nın onayına sunulacak. Yayalar kaldırıma çıkacak!.. TEVF K AKBAŞ AYDIN Aydın Belediyesi’nin mülkiyetinde bulunan ve eski yönetimlerce kaldırım gibi gelişi güzel yerlerde yapılmasına göz yumulan büfeler kaldırılıyor. Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, kent merkezinde akla, mantığa sığmayacak yerlerde büfeler olduğunu belirtti. Çerçioğlu, “Çoğu kaldırım üzerlerine konuşlandırılmış büfeler var. Kaldırımlar yayaların yürüyebileceği yollardır. Bu büfeler öyle yerlere verilmiş ki, insanlarımız kaldırımlarda yürüyemez hale gelmiş. Bu konularda sıkıntı yaratan, halkın tepkisine neden olan büfeler ihale süreleri biter bitmez kaldırılacak. Uygulamaya İzmir Bulvarı üzerinde otogar önündeki büfeyi kaldırarak başladık” dedi. Aydın’da, bu durumda olan yaklaşık 100’e yakın büfe bulunduğunu bildiren Çerçioğlu, “Bu konuda büfe işletmecilerinin tepkileri olacaktır. Fakat bizim için önemli olan Aydın halkının huzurudur. Aydın Belediyesi olarak şehrin güzelliği, temizliği adına bu tür operasyonlara devam edeceğiz. Kent estetiği açısından bakıldığında da, bazı büfeler çok büyük görüntü kirliliğine neden oluyor” diye konuştu. C M Y B C MY B