29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 4 A Ğ U S T O S 2 0 0 9 C U M A / Y I L : 5 / S A Y I : 2 5 4 Odalar kenti gözetiyor! OZAN YAYMAN Ortak yaşam alanları üzerine alınan kararların, katılımcılık ilkesi gözetilerek hazırlanması gerektiğini savunan meslek odaları, bilimi, bu planlara, yargı yoluyla dahil etmeye çalışıyorlar. Kentin bütününü ilgilendiren planlara halkın ve meslek odalarının doğrudan müdahil olması gerektiğini bildiren oda yetkilileri, açtıkları davalar ardından “istemezükçü” olarak nitelendirilmelerinin altında, yöneticilerin iş bilmezliğinin yattığını dile getiriyorlar. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi ve Mimarlar Odası İzmir Şubesi'nin, kent bütününe yönelik hazırlanan planlara karşı açtığı çok sayıda dava var. Meslek odalarının kamu yararına faaliyet gösteren birimler olduğuna dikkat çeken Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi 2. Başkanı Sabri Yüksel, “Bu anlamda yaşam alanlarındaki icraatları denetlemek gibi yetkilerimiz var. Planların şehircilik ilkelerine uygunluğunu araştırıyoruz. Yönetimler, bakanlıklar, anıtlar kurulu gibi birimlerin hazırladığı planların bilimsel kıstaslara uygunluğu konusunda müdahil olmak istiyoruz. Ancak sözü geçen birimler katılımcı bir anlayış sergilemiyorlar. Bize de yapılan yanlışları mahkeme aracılığıyla değiştirme seçeneği kalıyor” diyor. Yüksel, demokrasilerde başvurulması gereken son yolun mahkemeler olduğunu söyleyerek şu görüşlere yer veriyor: “Hazırlanan planların yargı aracılığıyla değiştirilmesini istememizin temelinde, diyalog eksikliği ve yerel yönetimlerin, bakan Meslek odaları, açtıkları davalarla, katılımcılık ilkesi göz ardı edilerek hazırlanan ‘tartışmalı’ planların üstesinden geliyor YETKİMİZ VAR... Açtıkları davalar nedeniyle 'istemezükçü' ilan edilen oda temsilcileri 'Bu tanımı sadece sermayenin yaklaşımı değil, icraatın başındakilerin beceriksizliklerini örtme çabası olarak görüyoruz' diyor. lıkların demokrasi kültürü yoksunluğu yer alıyor. Yaşam alanlarına ilişkin hazırlanan planların, şehircilik ilkelerine göre yanlışlıkları oluyor. Bunları dile getiriyoruz ancak ciddiye alınmıyoruz. Katılımcı demokrasi anlayışında, bilimin en üst seviyede temsil edilmesi gerekir. Halkın katılımı, bizlerin karar sürecine katılması esastır. Kararlar ortak iradeyle çıkmadığı için davalar açılıyor. Bir yerde planlama yapılacaksa öncelikle o alanın zemin etüdü yapılır. Ancak bazı planların zemin etüdü yapılmadan hazırlandığına tanık oluyoruz, itiraz ediyoruz ve ciddiye alınmıyoruz, bizlere de yargı yoluna giderek bu yanlışlığın değişmesini istemek düşüyor. Tarım alanlarına, sit alanlarına imar izni veriyorlar. Şe hircilik ilkelerine tamamen aykırı kararlar çıkarıyorlar. Tüm bu olanlara seyirci kalamayız”. Yüksel, açtıkları davalar sonrası bazı kesimler tarafından “istemezükçü” nitelemesiyle karalanmak istediklerine de dikkat çekerek, “Bu tanım sadece sermayenin yaklaşımı değil. Bu söylemi, icraatın başında olan kişilerin beceriksizliklerini örtme çabası olarak görüyoruz. Bizler kamunun olanaklarının boşa harcanmasını istemiyoruz” yönünde görüş belirtiyor. Oda bünyesindeki plan inceleme komisyonunda Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nden akademisyenlerin yer aldığını kaydederek, “İzmir'in akademik anlamda ciddi bir birikimi var. Planlar kurulda inceleniyor. Yasal süresinde itiraz ediliyor. Ancak planları hazırlayanlar, itirazlarımıza itibar etmiyorlar. Değişikliğe gidilmediği anda da dava açıyoruz” diyor. Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Hasan Topal da, uzmanlık alanı kentleşme olan meslek odalarının planlı gelişme beklentisi içinde olduklarını söylüyor. Topal, söz konusu istemin yasal zorunluluk olduğuna dikkat çekerek, “İdarenin, özellikle imara ilişkin faaliyetlerinin yasalar ve yönetmeliklere uygun olması gerekmektedir. Mevzuatlara uygun olmayan planlamaların, kent yaşamına yeni yükler getireceğinden hareket ederek, gerekli itirazlarımızı yapıyoruz. İtirazların değerlendirilmediği hallerde de yargı yoluna gidiyoruz” diye konuşuyor. DAVA YAĞMURU ¦ 3’TE ‘ESNAF ZİHNİYETİ VAR’ 3 KAZIKLANACAK KERİZLER!... ge’de festival ve şenliklerle başlayan hareketlilik sürüyor. Etkinliklerde yazarlar, sanatçılar kitlelerle buluşuyor. ¦ 8’DE 5 ZORUNLULUK KARABURUN Festivaller Ege’yi ısıtıyor Akçay, Ayvalık, Aliağa, Karaburun ve Urla’daki festivaller, içerikleriyle konuklarına dopdolu bir hafta sonu vaat ediyor URLA E BOSTANLI Rüzgârın çocukları kanatlanıyor!.. Oturmaya inceleme! ZM R (Cumhuriyet Ege Bürosu) Karşıyaka'daki Bostanlı ve Mavişehir bölgelerinde yeraltı sularının yoğun olarak kullanılması nedeniyle zemin oturmalarının yaşandığı yönündeki rapor, uzmanları harekete geçirdi. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İzmir Şubesi bünyesinde oluşturulan komisyonun bölgede bilimsel inceleme yapacağı bildirildi. Cumhuriyet Ege'de geçen hafta yer alan “Bostanlı Dibe Batıyor” başlıklı haber yankı buldu. 2005 yılında İZSU tarafından Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne “Bostanlı ve Yöresi Oturma Problemleri Analizi Raporu” hazırlatılmıştı. Raporda, bölgedeki konutların çoğalmasıyla yeraltından çekilen suyun arttığı, bunun sonucu olarak “alansal oturmanın” kaçınılmaz olduğu vurgulanmıştı. Ayrıca aradan geçen süreye karşın gerekli önlemlerin alımadığı bildirilmişti.Haberin ardından harekete geçen Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, konuyu incelemek üzere bünyesinde bir komisyon oluşturdu. Oda Başkanı Muhittin Selvitopu, “Kentle ilgili önemli bir sorun olduğu için buna duyarsız kalamazdık. Şimdi arkadaşlarımız yaklaşık 1 yıl sürece çalışma kapsamında bölgedeki belirli noktalarda ölçümler yapacaklar. Sürekli izlemelerle değişimi gözleyecekler. Çalışma sonunda oturmanın boyutu tam anlamıyla ortaya çıkacak” diye konuştu. ’den Batarken!.. SERDAR KIZIK Günlerdir tartışılıyor, metro çöker mi, çökmez mi?.. Oysa çok somut, açık, dört yıl öncesinden bilimsel raporlarla saptanmış bir gerçek var. Geçen hafta Ege ekimizin manşetinde yer almıştı: ¦ Devamı SAYFA 3’te İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Alaçatı'da devam eden Pegasus Airlines Windsurf Dünya Kupası, hem yarışlardaki mücadele hem de izleyicilere yönelik organizasyonlarla dikkat çekiyor. Yarışları izleyen konuklar, hem rüzgârın çocuklarının yaşadığı heyecana ortak oluyor, hem de keyifli dakikaların tadını çıkarabiliyor. Alaçatı'nın kuvvetli rüzgârıyla hızlarını daha da arttıran sörfçüler, birbirinden ilginç görüntülerle görsel şölen sunuyorlar. Yarışma sponsorlarının düzenlediği etkinliklerde, izleyicilerin eğlenceli bir gün geçirmesine olanak sağlıyor. Rüzgâr beldesindeki şölene ortak olmak isteyenler, bugün ve yarın Alaçatı'nın yolunu tutabilir. Çünkü bugün de devam edecek organizasyon, yarın yapılacak büyük finalle sona erecek. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle