Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 SPOR GÜNDEMİ 10 TEMMUZ 2009 CUMA Yaz Spor Okulları... NÜVİT TOKDEMİR Okullar kapandığı günden başlayarak çocuklarımız tatilin keyfini çıkarmak amacıyla önlerine çıkan seçeneklerden yararlanmaya çalışıyor. Evleri olanlar tatil yörelerine çoktan göçetti. Kent içinde kalanlar, Gençlik ve Spor Müdürlüğü ile belediyelerin hemen her alanda açtığı yaz spor okullarına koştu. Bunaltıcı sıcakların bastırdığı bugünlerde hiç kuşkusuz en büyük ilgiyi yüzme dalı çekiyor. Yüzmeden sonra ilgi çeken dallar futbol ve basketbol diyebiliriz. Çeşme, Foça, Marmaris ve Datça gibi yörelerimizde de yelken sporuna yönelen gençlerin çoğunlukta olduğu bilgileri geliyor. Alaçatı sörf merkezinde ise sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yelkenler rüzgarla doluyor. Bir dönem yüzme sporunda şampiyonlar, rekortmenler çıkaran İzmir geçiyor usumdan. Bir film şeridi canlanıyor gözlerimin önünde. Yerel yönetimlerin varsıl olmayan ailelerin çocuklarına yönelik spor yapma olanağı sağlamasını hiç kuşkusuz alkışlıyoruz. Bu işi öncelikli görev olarak algıladıklarını da biliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, Konak Belediyesi'nin spor kulüplerinin birer sporcu eğitim merkezi gibi çalıştıklarını da gerek uluslararası yarışmalarda topladıkları madalyalar ve dereceler, sporun her alanında Türkiye çapında dereceye giren sporcularıyla görüyoruz. Ya kulüper ne yapıyor? Görünen o ki, gelir kaynaklarını artırmak için bir araç olarak görüyorlar yaz spor okullarını. Geleceğe dönük sporcu arayışı içinde olmadıkları apaçık ortada. Oysa büyük bir kaynak oluşturacak okullu çocuklarımızı, gençlerimizi spor eğitmenleriyle bir yönlendirebilseler, gerekli çalışma alanlarını yaratabilseler, hem kendileri hem de Türk sporu çok büyük değerler kazanacak. Türkiye'de sporun altyapısı güçlenecek, geleceğin şampiyonları, rekortmenleri ortaya çıkacak. Daha önce de vurgulamaya çalıştığımız gibi, bugün Karşıyaka dışında amatör sporlara yönelmiş kulübümüz yok. O nedenle de, futbol ve basketbol dışında hemen tüm branşlarda belediye spor kulübü takım ve sporcuları başarıdan başarıya koşuyor. İzmir'in yüzünü güldürüyor. Kulüplerin futboldan başka düşüncelerinin olmaması, kendilerini bu noktaya kilitlemeleri bu kentte yaşayan çocukları, gençleri ister istemez etkiliyor. Bilmelidirler ki, bu düşünceden sıyrılmadıkları sürece, her geçen yıl biriken başarısızlıklarla bir gün tribünlere koşan futbol sevdalılarını da yanlarında göremeyecekler. Yalnızca bu yitinle kalsalar o da iyi... Biriken borç yığınlarıyla köşe bucak kaçan kulüp yöneticilerini de bulamayacaklar. Burada salt kulüpleri ve yöneticilerini de suçlamamak gerek aslında. Sistem neyi gerektiriyorsa onun peşinde koşuyorlar. Devletin bilinçli bir spor politikası olmaması, kulüpleri altyapıya zorlayıcı yasaların çıkarılamaması bu sonucu yarattı ve öyle de gidiyor. İzmir kulüpleri içinde aklını kullanan, yaz spor okullarını sürekli kılar ve geleceğini kurtarır. Ancak içinde bulunduğumuz görüntüde bunu başaracak yöneticiler var mı sizce? Veliler adres değiştiriyor! H CRAN ÖZDAMAR Veliler, öğrencilerinin geleceğini belirlemek için adres değiştiriyor. Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi kapsamında çocuklarını bulunduğu bölgedeki okula yazdırması gereken aileler, sistemi “kiralama” yoluyla deliyor. Aileler, çocuklarını yazdırmak istedikleri okulun çevresinde geçici olarak ev, dükkan kiralayarak adreslerini bu alanlara taşıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, 20092010 eğitim öğretim yılında ülke genelinde ilköğretim okullarına öğrenci kayıtlarının ulusal adres veri tabanındaki adresler ve nüfus bilgileri esas alınarak ekayıt uygulaması sistemiyle yapılacağını 2009/30 No'lu genelgeyle açıklamıştı. Bakanlık, bir milyon 283 bin 643 çocuğun okullarının kayıt alanlarının belirlendiği, 31 bin 705 çocuğunsa zaman içerisinde adres tanımlamalarının yapılacağı belirtmişti. Eğitimciler, okullarda eğitim eşitliği olmadığı gerekçesiyle velilerin kayıt döneminde çözüm yolları aradığına dikkat çekerken, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, sistemin yığılmaları azaltacağını vurguluyor. EğitimSen İzmir 1 No'lu Şube Örgütlenme Sekreteri Barış Çam, velilerin çocuklarını eğitim olanaklarını daha iyi gördükleri okullara kayıt ettirmek istediğini kaydederek, “Sonuçta veli öğrencisini düşünerek farklı çözüm yolları arıyor. İkametgah değişikliğine giderek, kayıt yaptırmak istediği okulların çevresindeki ev, iş yerlerini geçiçi olarak kiralıyor ya da aile yakınlarının yanına nüfus kayıtlarını aldırıyorlar. Veliler, eğitimde fırsat eşitliği olmadığı için doğru olmayan bir yönteme sevk ediliyor. Şimdiye dek veliler öğrencilerini servislerle merkezi yerlerdeki okullara göndermeyi tercih ediyorlardı. Bu sistemin değişeceğini düşünmüyoruz” diye konuştu. Sistemin doğru olup olmadığına ilişkin bir tartışma içinde olmadıklarını kaydeden Çam, okullara yeterli kaynak aktarılmadığı sürece daha büyük sorunlarla karşılaşılacağını söyledi. Yerel seçimler öncesinde kentlerin kıyı bölgelerinde yaşayan birçok ailenin oy kullanmak amacıyla doğdukları kentte kayıtlandıklarını anımsatan Çam, “Kayıt dönemi başladı. Aileler, çocuklarının okullara kayıtlarını yaptırabilmek için adres değişikliğine gidecek. Açıklanan sayıdan çok daha fazla öğrencinin kayıtları için adres belirlenecek. Bu veriler çok sağlıklı değil. Kayıtların son bulacağı 24 Eylül'e dek birçok sorunla karşı karşıya kalacağız” dedi. Çocuklarını istedikleri okullara kaydettirmek için o bölgeden ev veya işyeri kiralıyorlar n.tokdemir@hotmail.com Ürkmez’de bir kültür yuvası METE KIZIK Ege'nin kıyısında Ürkmez'de yarısı yabancı dilde 70 bin kitaplık bir kütüphane, bir çeşit kültür evi var desek, ne düşünürsünüz? Mandalina üretimi ile geçimini sağlayan, henüz kitle turizminin olumsuz etkilerini yaşamamış, mavi bayraklı denize ve ılıman orman havasına sahip beldenin içinde Akşit Kültür. Üç dönümlük bir araziye kurulu. Seminer odaları, merkezi kütüphanesiyle dingin bir çalışma ortamı. Akşit Kültür'ün amacı, yerli ve yabancı, kültürü seven ve üretenlere yaratıcı ve verimli olabilecekleri bir buluşma ortamı sunarak, düşün ve yazın dünyamıza katkıda bulunmak. Özerk bir kurum olarak kültürü seven ve üretenlerin yarattıklarıyla hayat bulan ve gelişen, herkese açık bir kültür kurumu olmaya özen gösteriliyor. Çalışmalarda ana unsur karşılıklı destek, dayanışma ve yardımlaşma. enilikçi projelerle kültürlerin yakınlaşma sürecine katkıda bulunulması hedefleniyor. Çoçuk, genç ve yetişkinlere yönelik felsefe, tarih ve arkeloji, tiyatro, çeviri hizmetleri, müzik, konser, resimden bir çok alana uzanan çeşitli kültür sanat etkinlikleri ve kurslar yazın ve sanat dünyasından uzmanlarla yürütülüyor. Merkezin kurucusu Tevfik Akşit, Avrupa'da kazandığı deneyimlerin ardından beş yıl önce başlamış düşlerini gerçekleştirmeye. Birikimlerinin yanısıra borç ve harçla, dayanışmayla kurmuşlar kültür merkezini. Kitaplar çeşitli kültür ofislerinden, Avrupa'daki yayıncılardan, belediyelerden gelir. Ancak Tevfik Akşit, bir konuda çok hassas: “Kütüphanemizde 40 bin Almanca kitap var. Türkiye'de bu sayıya ulaşan başka bir merkez yok. Bunu güçlükle sağladık. Kültürel ve sanatsal merkezimizin ekonomik bağımsızlığı bizim için çok önemli. Hiç bir ülkenin kültür ofisi olmadan bağımsız kalmak, bizim için işin olmazsa olmazı. Mustafa Kemal'in 'Bağımsızlık ve devrim benim karekterim' sözü bize yol gösteriyor. Özel ve özerk olmamız ana ilkemiz. Bu kurumun özerkliğini kabul eden ve etkinliklerine katkı vermek isteyen kişi ve kuruluşlarının desteğine de açığız. Ancak düşünsel ve kurumsal özerkliğimize en ufak bir zarar gelmemesine dikkat ediyoruz.” Aktiş Kültür'de bugün Vivace Müzik Yaz Akademisi öğretmen ve öğrencileri konuklara klasik müzik konseri verecek. A K Ş T K Ü LT Ü R E V C M Y B C MY B