Katalog

8 13 ŞUBAT 2009 CUMA Gölcük Gölü'nün kirlilikten kurtarılması için ayrılan bütçenin, siyasi nedenlerle yatırıma aktarılmadığı ileri sürülüyor GÖLDE SİYASİ KİRLİLİK EMRE DÖKER Ödemiş’e bağlı Bozdağ Yaylası’ndaki Gölcük Gölü’nün kirlilikten kurtarılması için 2 yıl önce ayrılan 700 bin lira, bir türlü göl için harcanamıyor. Sudaki kirlilik artarak sürerken, İzmir İl Özel İdaresi’yle Ödemiş Kaymakamlığı’nın, CHP'li belediye tarafından yönetilen ilçede paranın harcanmasına engel olduğu öne sürülüyor. Bir çok belediye parasızlıktan yakınırken, İzmir’de farklı bir durum yaşanıyor. İzmir İl Özel İdaresi bütçesinden gölün temizlenmesi için 700 bin TL ödenek çıkarıldı. Ödenek 2007 yılında meclisin stratejik planı ve programına konuldu. Birçok belediye parasızlıktan yakınırken, Gölcük'e aktarılan bütçenin kullanımının AKP'liler tarafından engellendiği belirtiliyor. Gölcük Gölü için İzmir İl Özel İdaresi'yle Ödemiş Kaymakamlığı arasında protokol imzalanmıştı. 28 Ağustos 2007 tarihinde, İzmir İl Özel İdaresi’yle Ödemiş Kaymakamlığı arasında gölün temizlenmesi için proje oluşturulması amacıyla protokol imzalandı. Ancak aradan geçen süre içinde Gölcük Gölü temizlenmek bir yana daha da kirlendi. İzmir İl Genel Meclisi'nin CHP’li üyesi Serdar Değirmenci, çevre komisyonu başkanı olduğu dönemde alınan karara karşın paranın “siyasi nedenlerle” harcanmadığını, bu nedenle Ödemiş Kaymakamlığı ve İzmir İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Türkiye'de bir çok yerde ödenek sıkıntısı yaşandığını ve yatırımların parasızlık nedeniyle durduğunu belirten Değirmenci, “Gölcük Belediyesi’nin CHP’li olması nedeniyle gölü kurtarma projesi engelleniyor. İzmir Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Kaçmaz ve Ödemiş Kaymakamı arasında protokol imzalanarak proje onaylandı. Çevre müdürlüğüne 700 bin TL ödenek gönderdik. Ancak bu para iki yıl boyunca kullanılmadı. Ödemiş AKP İlçe Başkanı Mehmet Emin Davran, kaymakama baskı yaparak projenin yaşama geçirilmesini engelledi. Böylece meclisin yıllık plana ve stratejik planına aldığı proje, siyasi baskılar nedeniyle yapılmadı. Gölcük Belediyesi’nin CHP’li olması bu gölün kurtarılamamasındaki en büyük nedendir” diye konuştu. AYVALIKLI BALIKÇILAR Ayvalıklı balıkçılar, AB uyum yasalarına göre ‘trata’ yöntemiyle avlanmalarının yasaklanmasına tepki gösterdi. Papalina’da trata isyanı OYA UĞRAL AYVALIK Avrupa Birliği (AB) uyum yasalarına göre 1 Ocak 2009’dan itibaren “trata” yöntemiyle avlanmalarının yasaklanmasına tepki gösteren Ayvalıklı balıkçılar, “Papalina balığının geleneksel avlama yöntemi olan trata avcılığı, sualtı canlılarına zarar veren diğer avlanma teknikleriyle karıştırılmamalı” dediler. Tratanın yaklaşık 100 yıldır Ayvalık’a özgü geleneksel bir avlanma yöntemi olduğunu ve büyük delikli ağların kullanıldığını belirten Ayvalık Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mesut Yıldız, bunun dipteki canlılara zarar vermediğini savundu. Trata yasağına ilişkin yaşadıkları sorunları anlatmak için Ankara’da Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’le görüştüklerini ve bakanın kendilerine olumlu yaklaştığını belirten Yıldız, “Bakanla karşılıklı görüşüp, tratanın diğer avlanma şekillerinden farklı olduğunu ve deniz canlılarına zarar vermediğini anlattık. Sayın bakan ‘hallederiz’ dedi ancak koruma kontrol daire başkanından bir türlü izin çıkmadı. Trata bizim için dededen kalan bir yöntem” diye konuştu. Balıkçıları ziyaret eden DSP Balıkesir Milletvekili Prof. Hüseyin Pazarcı, ilgili bakanlığa soru önergesi vererek, konuyu izleyeceğini söyledi. Pazarcı, “Eğer kanunla yasaklanan bir durum söz konusuysa yapılabilecek bir şey yok” dedi. Küçük tekne balıkçıları da, iç deniz balığı olan papalina avcılığının yasaklanmasının yöre turizmini olumsuz etkileyeceğini savunarak, “Biz denizimizi herkesten çok korur, sahip çıkarız. Papalinanın 2 aydır yasak olmasına karşın, halen tezgahlarda satılmasına da anlam veremiyoruz. Asıl gırgırla avcılığın zararı büyük” diye konuştular. C M Y B C MY B