02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 SPOR GÜNDEMİ 5 EYLÜL 2008 CUMA Bizim Lig... NÜVİT TOKDEMİR Bunaltan sıcaklardaki hazırlık maçları yoğunluğundan takımlarımızı kurtaran, "Bizim Lig" diyebileceğimiz Bank Asya 1. Lig ve 2. Lig grup maçlarının başlaması oldu. "Bizim Lig" diyorum, çünkü, bilindiği gibi Süper Lig'de takımımız yok. En yakınımızdaki Manisaspor da bizimkilerin arasına katıldı ne yazık ki! İnanılacak gibi değildi, yaz ortasında iki günde bir maç oynanan turnuvalara katılmış olmak. Kimileri bu olaya, "Takımlar kamp giderlerinden kurtuluyor" gözüyle bakıyor olsa da, futbolcu sağlığı ve onların gelecekleri yönünden bakılmasında yarar vardı ki, lig futbolcuların kurtarıcısı gibi imdada yetişti. O hazırlık maçlarındaki performanslarına baktığımızda, elbette kesin bir yargıya varmak ve bu yönde lig için konuşmak haksızlık olurdu doğrusu. Yapılan transferlerin eksik olduğunu söylemek için de aynı düşünceyi taşıyorum. Takıldığım tek nokta takımlarımızın harcadıkları paranın karşılığını alıp almayacak olmalarıdır. Bunu geçmişte de sürekli yinelemiştim. Bank Asya 1. Ligi'nde mücadele eden takımlarımız Altay ve Karşıyaka ilk haftayı kârlı kapattılar. Altay'ın Kartalspor'u zor da olsa İzmir'de 32'lik skorla aşması, yandaşlarını olduğu kadar, yönetimi ve teknik heyeti de hayli mutlandırmışa benziyor. Öyle olmalı ki, bir gece operasyonuyla Beşiktaş'tan Mehmet Sedef'i kadrolarına alarak gelecek için umutlarını çoğalttılar bir anlamda. Karşıyaka için de aynı değerlendirmeler geçerli olabilir. Teknik direktör Reha Kapsal'ın yeni kurulan kadroya uyguladığı sıkı hazırlık programı sonrasında ilk deplasmandan üç puanla dönmeyi başararak, taraftarlarına da yeşil ışık yakmış oldular. "Biz iyi takım olacağız ve bu lige damgamızı vuracağız" anlamını taşıyan bu yeşil ışık, taraftara "destek verin" çağrısı olarak da algılanabilir.Manisaspor da haftayı iyi bir sonuç ve üç puanla geçti. Deneyimli kadrosu ve teknik heyetiyle lige damgasını vuracak takımlar arasında görünüyorlar. Ama her şey önümüzdeki haftalarda netleşecek ve neler yaşayacağız hep birlikte göreceğiz. 2.Lig Klasman Grubu'ndaki takımlarımızdan bize umut veren, TSYD Kupası'nı alan, ardından da lige deplasman galibiyetiyle başlayan Bucaspor, Kemal Kılıç yönetiminde "Yükselma Grubu'na çıkacak en büyük aday biziz" der gibi. Her ne kadar Kılıç, takımının sonuç olarak iyi, futbol açısından istediği düzeye gelmediğini söylese de, Bucaspor yakaladığı istikrarı sürdürecek izlenimi veriyor. Aynı grubun yeni takımı Altınordu, 3.Lig'de de İzmir'de puan vermeye alışkın olduğu Turgutluspor'a yenilerek kötü başlayan tek takım oldu. "Şeytanlar" için önümüzdeki günlerde ayrı bir sayfa açacağım için şimdilik sözü uzatmak istemiyorum. Görüldüğü üzere bu yıl yine biz bize sevinip, biz bize üzüleceğiz. Kimlerin doğru, kimlerin yanlış yatırımlar yaptıklarına da tanıklık edeceğiz. Ne diyelim? Haydi hayırlısı!.. İzmir'de dalış eğitimi veren kursların sayısının 25'e yükseldiği belirtiliyor Dalışa ilgi artıyor EMRE DÖKER Sualtının 'renkli' dünyasını keşfetmek isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Denizin derinliklerine merak salanlar, İzmir'de Çeşme, Seferihisar ve Karaburun'u tercih ediyor. Suyun altındaki farklı dünyayı keşfetmek isteyenler, sualtı dalışlara ilgi gösteriyor. Dünyada her yıl 1 milyon kişi sualtına inerken, Türkiye'de ise 3 bin kişi su altının değişik renklerini görme fırsatı buluyor. İzmir'de artan ilgiyle birlikte dalış eğitimi veren kursların sayısı 25'e yükseldi. 300 liradan başlayan dalış eğitimlerini alanlar 18 metreye kadar dalış becerisi kazanıyor. Dalış sporunun zaman yönetimi, disiplin ve kendine güven kazandırdığı biliniyor. cek seviyeye getirdiklerini kaydediyor. Özdemir, “Dalış sporu bireysel olarak yapılmıyor. Kişinin gidip malzemeleri tek başına almasına gerek yok. Tüm dalış okulları, kişilere bu malzemeleri sağlıyor. Kişinin yalnızca palet ve yüzüne maske alması yeterli oluyor. Daha sonra verdiğimiz eğitimlerde yeterli düzeye gelenlere dalış yaptırıyoruz” diye konuşuyor. Eğitmen Özdemir, dalış sporunun kolektif olarak yapıldığına dikkat çekiyor. KEYİFLİ VE RİSKLİ... Dalışın keyifli olduğunu ancak riskli yanlarının da bulunduğunu vurgulayan Özdemir, “Tüm doğa sporları gibi dalışta da riskler vardır. Bireylere aldıkları eğitimde bu risklerle karşı karşıya kaldıklarında nelere yapabileceklerini öğretiyoruz. Kurallara uymadığınız zaman deniz affetmiyor. Bu nedenle kurallara uymayı öğreniyorsunuz. Bu da size disiplin, zaman yönetimi ve kendine güven kazandırıyor” diye konuşuyor. DERİNLİKLERDE.. Türkiye'de en çok dalış yapılan yerler Fethiye, Kaş, İzmir'de ise Çeşme, Seferihisar ve Karaburun. Kurslarda eğitim alanlar, bu bölgelere gelerek denizin derinliklerini görme fırsatı buluyor. Son dönem dalışın yüksek ilgi görmesiyle sualtı fotoğrafçılığında da büyük [email protected] ilerleme sağlandı. Jerfi Dalış ve Seyahat Şirketi Dalış Eğitmen Gencer Özdemir, dalış sporunun her yıl daha fazla ilgi görmeye başladığını, buna karşın sporun “pahalı” olarak bilinmesi nedeniyle bir çok kişinin de çekindiğini söylüyor. 300 liradan başlayan eğitim olanaklarıyla 14 hafta arasında kursiyerlere eğitim verdiklerini ve onları dalış yapabile C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle