17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 AĞUSTOS 2008 CUMA 5 D E N İ Z C İ Tuzdaki İzler... ÜNAL BENLİALPER İzmir Körfezi'nin İnciraltı bölgesinde bulunan tarihi Yenikale önlerindeki kırmızı, yeşil çakarlı denizci dostu iki fenerin puslu ışıkları arasından, maviye dönüşmüş düşlerimi acımazca sorguluyorum. Karanlığın korkularımı yendiği fırtınalı bir gecenin ardından yaşama yeniden sarılabilmenin mutluluğu ve yorgunluğu içindeyim. Çok karışık ve anlatmakta da oldukça zorlandığım duygular demeti kıskacından kurtulmaya çalışıyorum. Gecenin derin uykusunu bozan rüzgarların esintilerinin bir anda öfkeye dönüşmesinin ardından, uyanan denizin üstünde patlayan dalgalar, sanki hançer gibi birer birer teknenin gövdesine saplanıyor. Ardından da, çılgınca akan bir Amazon şelalesinin suları gibi güvertelerin üstünden kıç taraftaki kaptan köşküne ulaşıyor. Birisi daha denize serpilmeden, arkadan bir ikincisi bizi hazırlıksız yakalıyor. Saatlerce süren heyecan, korku ve macera dolu ıslak mücadele. Denizin üstünde mantar gibi kabaran dalgalar saldırıya geçmiş birer ışık topları gibi. Sağlı sollu top ateşine tutulmuş gibiyiz. Baş bodoslama bütün heybetiyle başını gökyüzüne dikiyor. Suyun içine gömülmeden diğerini göğüslüyor. Deniz sanki bize savaş ilan etmiş gibi çok acımasız. Gidecek, sığınacak hiçbir yer yok. Kara ile deniz arasındaki mesafeyi çok iyi korumalıyız. yol gösteren cihaz dalgaların esintisiyle bozulduğundan bütün iş pusulaya, haritalara ve sevgili dostlarımız gecenin bekçileri fenerlere kaldı. Dümende güverte üstünde açıkta olduğu için sırılsıklamım. Nefesler tutulmuş, gözler birer dürbün gibi çevreyi gözetliyor. Yelken direğinden gelen ahşap gıcırtıları kulaklarımızı tırmalıyor. Çarmık telleri yay gibi gerilip gerilip sonra da boşalıyor. Gökyüzündeki yıldızlar donuk, hava da bezgin. Kör karanlığın içinde uzay gemisinde gibiyiz. Sadece dalgaların moral bozan acı sesleri ve dövülen teknemizin yorgun bedeni ile baş başayız. Deniz üstünde sanki yaşam savaşı veriyoruz. Düşündüğümüz tek konu bir an önce alaca karanlığın içinde olmak. Dümende hiç hata yapmamalıyız. Dalgalar çok iyi takip edilmek zorunda. Çünkü böyle bir havada yanlışlık demek, yok olmakla aynı anlama gelebilir. Hepimizin gözlerinden yorgunluk ve uykusuzluk ifadesi. Beş saatlik bir mücadeleden sonra yüzlerde gülücükler oluştu. Hava ağarırken deniz düşmeye, dalgalar azalmaya başladı. Hepimiz birer oh çekip gevşedik. Güneşin ilk ışıkları ile deniz bütün şefkati ve sevgisiyle bizi sarmaladı. Sanki özür diler gibiydi. Güneş de göz kamaştıran büyüleyici etkisiyle tepelerden bizlere hükümdarlığını ilan ediverdi. Hepimiz yorgunluktan tükenmiştik. Ön kol kaslarım ağrı içindeydi. Ama herşeye rağmen yükselen adrenalin, macerayı iliklerimizde hissetmemize neden olmuştu. Fırtınadan sonra çarşaf gibi olan denizin üstünde, buz pistinde kayan kocaman bir teknenin üstünde gibiydik. Büyük bir zafer kazanmış komutan ve askerleri gibi gururlu ve mağrurduk. Dalgaların ve rüzgarın esaretinden kurtulmanın sevinci ile ortalığı toparlamaya başladık. Bizler her ne olursa olsun suların tuzlu izlerini sürmeye devam edeceğiz. Çünkü bizim için deniz yaşam demektir. Varoluşumuzun sonsuz kanıtıdır. Korumacılık anlayışıyla gelişmeyi hedefleyen Foça, ‘butik ilçe’ olma yolunda Zenginlikler korunacak İlçede ‘beach clup’lar yok. Bunun yerine ücretsiz plajlar, tuvaletler, otoparklar, oyun bahçeleri bulunuyor. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Tarihi ve doğal dokusuyla Türkiye'nin ayrıcalıklı bölgelerinden Foça, rotasını “korumacı gelişim” anlayışı üzerine belirlemiş. Akdeniz foklarıyla da anılan ilçeye bin 500 çınar ağacı diktiren, 15 hizmet aracı satın alan ve sağlık ocağı yaptıran Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, “Yurttaşlarım için alternatif eğlence alanları yarattım. Eşimle başka bir ilçemizde 'beach clup' denilen bir yere gittim ve 'ben bunu Foça'da yapmayacağım' dedim. Foça'ya döndüm ve ücretsiz plajlar, tuvaletler, otoparklar, oyun bahçeleri yaptırdım” diye konuşuyor. İletişimin ve koordinasyonun önemine değinen Demirağ, Foça'da temizlik görevlilerinin bile elinde telsizi olduğunu ve hoş olmayan durumların anında giderildiğini vurguluyor. fonlarıyla 2 proje bitirdik. Projelerden biri “Akdeniz Foklarını Tanıtım Odası” diğeri de “Deniz Çayırları”. Foça'nın çevre koruma bölgesinde yer alması kimliğini ortaya çıkarıyor. Foça'ya ismini veren Fokailerin özelliği, çok iyi denizciler olmasıdır. Fokailer 2 bin 500 yıl önca Akdeniz'de koloni kurmuşlardır” diyor. Balıkçı barınağı projesiyle yaklaşık 150 olan yat kapasitesinin 280'e çıkarılacağını belirten Demirağ, bölgedeki SİT alanlarının yoğunluğuyla ilgili de, “Arkeolojik SİT alanları yoğunlukta ve özel çevre korumu kurumuna bağlıyız. Bu noktada koruma amaçlı imar planı yapıyoruz. Bunların kurullardan geçmesi zaman alıyor. Bürokrasinin hızlandırılmasını istiyoruz” yorumunu yapıyor. TERMİK SANTRALE KARŞI Belediye Başkanı Demirağ, ilçede yurttaşlar ve yönetim arasındaki iletişimin önemine dikkat çekiyor. (Fotoğraflar: DUYGU ALBAYRAK) BUTİK İLÇE HEDEFİ Foça, korumacı anlayışla bir dünya kenti olma hedefine doğru adım adım ilerliyor. Tarihi yapıları, temiz denizi ve caddeleri, koruma altındaki Akdeniz fokunun yaşam alanlarını ve sıcakkanlı insanları barındıran ilçede, genç bir belediye başkanı, Demirağ görev yapıyor. Turizmi “butik” tarzda yapmak istediklerini, bu kapsamda ülkenin bir çok noktasındaki çarpıklıklara göz yummadıklarını belirten Demirağ, şöyle konuşuyor: “Turyol firmasıyla anlaşmamız sonucu geçen yıl 4 bine yakın yabancı turist geldi. Bu Foça için çok iyi bir gelişme oldu. Hedefimiz hep butik tarzda faliyet göstermek. 'Herşey dahil' sistemini benimsemiyoruz. Buranın otantik yapısına uygun şehircilik anlayışını ön plana çıkaran bir turizm politikası benimsedik. Bizim için önemli olan turizm sezonunu 12 aya yayabilmektir. Bunun için çeşitli aktiviteler gerçekleştiyoruz. Kış aylarında sempozyumlara ve kongrelere ağırlık veriyoruz. Özellikle spor turizmini geliştirmeyi hedefliyoruz. Butik ilçe olma iddiasıyla ilgili şunu söyleyebilirim. Hiç bir kafede restoranda plastik sandalye yok. Hepsi ahşap. Beton iskeleleri yıktık, her yere ahşap iskeleler yaptık. Foça'nın dokusunu bozacak hiçbir yapılaşmaya izin vermiyoruz. “ Türkiye'deki 14 özel çevre koruma bölgesinden birinin 1990 yılında Foça'da oluşturulduğunu belirten Demirağ, Akdeniz'deki en modern Fok Rehabilite Merkezi'ne sahip olduklarını anımsatıyor. Bu merkezde 80 bin avro değerinde. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın yolladığı bir çevre koruma botunun yer aldığını söylüyor. Balıkçıların da bilinçli olması sayesinde koruma programının başarıyla uygulandığını belirterek, “Yöremizde 15, Türkiye'de100150, Akdeniz'de ise 450'ye yakın Akdeniz foku var. Fok Hastanesi ve Su Altı Araştırma Derneğiyle ortak çalışma içerisindeyiz. Bu konuda çok ciddi çalışıyoruz. Hatta AB CHP'den seçilmiş bir başkan olması nedeniyle hakkında çok sayıda karalama kampanyası yürütüldüğünü de belirten Demirağ, “Meyve veren ağaç taşlanır mantığına bağlıyorum bunları. Bizim veremeyecek hiçbir hesabımız yok. Çalışan insan göze batar, ben çalışıyorum. Bizim kimseden korkumuz yok. Çalışmaya devam edeceğiz” diyor. Belediye başkanı, bölgelerinde ENKA şirketi tarafından kurulmak istenen termik santralle ilgili sorulara da, “20 yıl önce olduğu gibi termik santrale karşıyız. Bu konuda biz, Yeni Foça Belediyesi, Kemal Anadol ve yurttaşlarımız yürütmeyi durdurma kararı için mahkemeye başvurduk. Amacımız termik santrali yaptırmamak. Sonuna kadar karşıyız. Alternatif enerji kaynaklarından yanayız ve bu yöremizde zaten mevcut. Bundan ziyede önemli olan termik santralin neden bizim bölgemizde yapılıyor olması. Bölgemiz, özel çevre koruma bölgesi. Böyle bir bölgede bu santralin açılması büyük bir çelişkidir” yanıtını veriyor. [email protected] 2005 YILINDA TEMELİ ATILAN KONUTLARINA HALA KAVUŞAMADILAR TOKİ mağdurları yargı yolunda İrenbe 25 yaşında ŞAHAP AVCI ALİAĞA TOKİ'nin Aliağa'da 2005 yılının aralık ayında temelini atmasına karşın bugüne dek tamamlayamadığı konutların sahipleri, son çare olarak yargıya başvurmaya hazırlanıyor. Yurttaşların avukatı İrfan Medet Akpınar, davanın gerekirse Yargıtay’a dek götürüleceğini söyledi. 25 Aralık 2005 tarihinde Devlet Bakanı Mehmet Aydın tarafından temeli atılan ve 16 ay içerisinde teslim edileceği belirtilen 500 konut, aradan 32 ay geçmesine karşın hala tamamlanamadı. 85’i arsa karşılığı belediyenin, 415’i de dar gelirli yurttaşların olan TOKİ konutlarının tesliminin yaklaşık 1,5 yıl gecikmesi, hak sahiplerinin tepkisine neden oldu. Bu güne dek çeşitli eylemlerle tepkilerini gösteren yurttaşlar, çareyi dava açmakta buldular. Yurttaşlar, "Artık yeter, perişan olduk. Bize verilen süre nerdeyse ikiye katlandı ama hala bir şey yok. Kime sorduysak bir türlü yanıt alamadık. Biz evi olamayan insanlarız. Hepimiz kiracıyız, Aliağa'da kiralar ateş pahası. Ev sahiplerimize süre vermekten perişan olduk. Her gün kavga ediyoruz. Nerdeyse aile düzenimiz bozulacak. Sebebi de TOKİ" dediler. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Özel İrenbe Kadın Hastalıkları ve Doğum Dal Merkezi'nin 25. yılı, Tepekule Şehir Kulübü'nde gerçekleştirilen yemekle kutlandı. Prof. Dr. Veli Lök, Prof. Dr. Orhan Süren, Prof. Dr. Türkan Süren, Gazetemiz İzmir Temsilcisi Serdar Kızık ve çok sayıda konuğun yer aldığı yemeğin, merkez çalışanları tarafından Prof. Dr. Nurettin Demir'in meslekteki 32. yılını kutlamaya yönelik olduğu da belirtildi. İrenbe kurucularından Op. Dr. Refik Keleş, yoğun çalışma tem posu nedeniyle bir türlü bası mı yapılamayan “Gebelik Serüveni” adlı kitabı, yazarı Demir'e armağan etti. Keleş, İrenbe ekibi ve profesyonel ajansla yürüttükleri 7 aylık özverili çalışmanın sonunda ve Demir'den gizleyerek, kitabın basımını gerçeklestirdiklerini söyledi. Armağanın şaşkınlığını yaşayan Demir de, Keleş ve merkez çalışanlarına teşekkür etti. Özel İrenbe Kadin Hastalıkları ve Doğum Dal Merkezi, 1998 yılında İzmir'in ilk tüp bebek merkezini kurması ve bu alandaki çalışmalarıyla ön plana çıkmıştı. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle