Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 K O N U K 22 AĞUSTOS 2008 CUMA Cumhuriyet Eseri SANCAR MARUFLU 1953 yılından beri tam 55 yıldır mutlaka açılış örenlerindeki coşkuyu heyecanla yaşadığım İzmir Enternasyonal Fuarı'nı 77’nci kez gönlüme sindirmenin onur ve gururu içindeyim. Hatırlanacağı gibi 1972 1983 yılları arasında düzenlenen İzmir Uluslararası Akdeniz Festivalleri, İzmir’e kültürel ve sosyal anlamda canlılık kazandırmıştı. Bu festivaller nedeniyle İzmir’e epeyce turist geliyordu. Nedense birileri Akdeniz festivallerinin yapılmasını gereksiz buldu. Unutuldu gitti. Şimdi İEF'yle birlikte fuarın dışına da taşan bir Kültürpark Festivali’nin yapılması akıllıca bir düşüncedir. Umarım kalıcı olur. Fuarımız Türkiye’nin çeşitli yerlerinden, özellikle İstanbul’dan gelen sanatçıların bir geleneksel buluşma noktasıdır. Bu buluşmayı bir festival ile zenginleştirmek mükemmel bir düşüncedir. Kültürpark ve İzmir Fuarı, hafife alınmayacak ciddi bir cumhuriyet eseridir. 20'nci yüzyılda yüz akımız, aydınlık yüzümüz olmuştur. Avrupa sözcüğünün çok fazla telaffuz edildiği 21’nci yüzyılda ise enternasyonal fuarımızın önemi ve fonksiyonu daha da artmıştır. 77 yıllık evrensel hüviyeti ile İzmir Enternasyonal Fuarı’mız, Uluslararası Fuarlar Birliği’nin en eski üyesi olarak, Türkiye’nin Avrupa ülkelerine karşı güçlü bir kozudur. EXPO 2015’i alamamış olmamızın fazla önemi yoktur. Alınsaydı elbette iyi olurdu, ancak EXPO ayrı, İzmir Fuarı ise tamamen ayrı bir olgudur. Bu nedenle cumhuriyet hükümetleri İzmir Fuarı'na gereken önemi vermelidirler. İnönü, Saraçoğlu, Peker, Bayar, Menderes, Demirel, Ecevit ve Özal dönemlerindeki gelenek yeniden canlandırılmalıdır. Hükümet başkanları, eski yıllarda olduğu gibi memleket için alınacak önemli ekonomik kararların açıklamalarını İzmir Fuarı'nın açılacağı güne denk getirmelidirler. İzmir Enternasyonal Fuarı, kendine özgü özellikleri olan, farklı ve ilginç bir fuardır. Bir halkla kaynaşma ve bütünleşme etkinliğidir. Sadece Ege’nin ve İzmir’in değil, tüm Türkiye’nin en önemli organizasyonudur. Dünyada en az 100 yıllık geçmişe sahip fuar ve sergicilik kavramı, Türkiye’de ilk kez 1923 İzmir İktisat Kongresi sırasında açılan “Yerli Malları Sergisi”yle kendisini göstermiştir. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın yeni Cumhuriyet Türkiye’sini kurarken başlattığı bu çağdaş atılım sayesinde günümüzün Türk fuarcılığı doğmuş ve gelişmiştir. Fuar, cumhuriyetin ilk yıllarında henüz emeklemekte olan yerli imalatçı ve tüccarlarımıza çalışma ve moral azmi kazandırmıştır. Türk ulusu ve İzmirliler İzmir Fuarı’yla övünmelidir. Dr. Behçet Uz, tam 76 yıl önce, 1932'de şimdiki fuarın kurulduğu ve istilacı düşmanın yakıp yıkarak harabeye çevirdiği, “yangın alanı” denilen Kültürpark alanını “Bu enkazı siz 40 yılda ancak kaldırabilirsiniz” diyenleri utandırırcasına 23 ay gibi kısa bir sürede tertemiz yaptırmayı başarmıştır. Dr. Behçet Uz’a, Kültürpark alanındaki enkazın temizlenmesinde Yol Müteahhidi Bayburtlu Niyazi (Ersoy) ile İtfaiye Kumandanı Konyalı Uzun İbrahim (Günay) yardım etmişlerdir. Tonlarca enkazı gece gündüz taşıyan arabaların atlarından 68 tanesi ölünce Dr. Behçet Uz, Kültürpark’ın yapımında ölen atlar için bir anıt dahi yaptırmıştır. Şu anda hayvanat bahçesinde bulunan bu “anıt çeşme”nin gerçek yeri, Basmane 9 Eylül Kapısı girişinde, şimdiki Behçet Uz Heykeli’nin bulunduğu yerin yanındaydı. Birileri 1963 yılında anıtı oradan kaldırmış hayvanat bahçesine götürüp koydurmuş! Şimdi de bu önemli anıtın, hiç ilgisi olmayan Sasalı’da ki Doğal Yaşam Parkı’na götürülmesinin endişesi içindeyim. Umarım böyle bir yanlışlık yapılmaz. Bu “anıt çeşme” Kültürpark’ın yapımında ölen atların anısına yapılmıştır. Kültürpark’ta korunmalıdır. İlk kez 1923 İzmir İktisat Kongresi'nin beraberinde, Atatürk’e mütercimlik de yapan, ihracatçı Şerif Remzi (Reyend) Bey'in İzmir'in Konak semtindeki incirüzüm işletmesinde Yerli Mallar Sergisi adıyla açılan, sonra 1927 yılına kadar Mithatpaşa Sanatlar Mektebi'nde devam eden, 1929’dan itibaren 6 kez de Pasaport'taki Gazi Heykeli'nin arkasında; şimdiki Büyük Efes Oteli'nin bulunduğu alanda İzmir Dokuz Eylül Panayırı adıyla açılan İzmir Beynelmilel Fuarı, gerçek kimliğini, 76 yıl önce Dr. Behçet Uz ve arkadaşlarının İzmir'e kazandırdıkları Kültürpark içindeki düzenlenmesiyle bulmuştur. 77. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın cumhuriyetimizin 85’inci yıldönümüne yakışır, başarılı bir fuar olmasını, 77 yıllık geleneksel nostaljik özünü korumasını ve İzmirlilere bol kazanç getirmesini diliyorum. KORDON’DA UZLAŞMA ARAYIŞI İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Başta yasal sınırlardan fazla atılan masalar olmak üzere Kordon'daki işyerlerinde yaşanan sorunlar, büyükşehir belediyesinde gerçekleştirilen toplantıda masaya yatırıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ, belediye bürokratları ile Kordon İşadamları Derneği Yönetim Kurulu üyeleri ve Kordon esnafının katıldığı toplantıda işyerlerinin önüne fazladan atılan masa ve sandalyeler, tenteler, tuvalet, faytoncular, seyyar satıcı ve otopark konuları tartışıldı. Kocaoğlu, sorunların çözümü için birlikte hareket edeceklerini dile getirerek, Kordon’daki işyeri sahiplerine “Fazla masa atarak değil, farklılık yaratarak müşteri kazanın” önerisinde bulundu. Kordon ve Pasaport’da denetimlerin artacağını söyleyen Kocaoğlu, ceza yazıp sandalye kaldırmak yerine Kordon’da gereken düzenin sağlanması için esnafın da gereken desteği vermesini istedi. İkisi bir arada olsa... İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Tahtalı Barajı'nda suyun azalması nedeniyle kentin önemli bölümünde su kesintileri uygulanmaya başlarken, ilginç bir tezat da ortaya çıktı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ''Tahtalı Barajı'nda bizim 6 bin litre/saniyelik arıtmamız var, suyumuz yok. Kuzeyde suyumuz var, arıtmamız yok'' dedi. Kocaoğlu, İzmir'de, su sorunun henüz konuşulmadığı 2007 yılının nisan ayında kampanya başlattıklarını, baraj ve tedbir projelerini açıkladıklarını söyledi. Türkiye'de daha önce yer altı sularının klorlanıp sisteme verildiğini dile getiren Kocaoğlu, şunları söyledi: Tahtalı Barajı'nda arıtma var, ama su yok, İzmir'in kuzeyinde ise su olmasına karşın arıtma yok İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 'Gelecek yıl su sıkıntısı olacağını düşünmüyorum, ama yine de yağışlara bağlı' dedi. “Yüzey sularında arıtma vardı, ancak şimdi toprağın kirlenmesi ve küresel ısınma konusuna baktığımızda ister yer altı suyu, ister yer üstü suyu olsun arıtma yaptıktan sonra suyu şebekeye vermek zorunda olduğumuzu görüyoruz. İzmir'in su kaynaklarını değerlendirdiğimizde Tahtalı'da bizim 6 bin litre/saniyelik arıtmamız var, orada suyumuz yok. Kuzeyde suyumuz var, arıtmamız yok.'' İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin su konusunda yol haritası çizdiğini, bu yol haritasını da kamuoyuna duyurduğunu kaydeden Aziz Kocaoğlu, ''İzmir Büyükşehir Belediyesi, ÇED ve orman ile Hazine arazilerinin tahsisi için çalışmaya başlamış ve su konusunda tasarruf öngörmüştür. Ama bunların büyük çoğunluğunun inisiyatifi Ankara'dadır. İnisiyatifi Ankara'da olanların büyük çoğunluğunu gerçekleştiremedik'' dedi. Projeleri gerçekleştirmek için çaba gösterdiklerini ve yeni kaynak arayışında olduklarını belirten Aziz Kocaoğlu, ''Gelecek yıl susuzluğun İzmir'de çok büyük bir sorun olacağını düşünmüyorum. Yine de yağışlara bağlı'' dedi. Kente saniyede 7 bin7 bin 500 litre civarında su verdiklerini kaydeden Aziz Kocaoğlu, ''Yüzey sularının mümkün olan her yerde tutulması gerekiyor. Gelişmiş ülkelere bakıyorsun çok küçük göletler yapılmış. Ekonomik getirisi de yok, ama tuttuğu su, o çevredeki bitki örtüsünün gelişmesine, buharlaşmaya faydalı oluyor. Bu da bir değer'' diye konuştu. C M Y B C MY B