18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 K O N U K 6 HAZİRAN 2008 CUMA Haziran Acıları AYDOĞAN YAVAŞLI “Haziranda ölmek zor” demişti Hasan Hüseyin. Onlar haziranda öldüler: Türk şiirinin doruğu Nâzım Hikmet, roman ve öykücülüğümüzün gerçek emekçisi Orhan Kemal, tepeden tırnağa yürek kesilmiş Ahmed Arif ve dil titizliğiyle hatırlardan hiç çıkmayacak olan Tahsin Saraç... Hepsi haziranda ayrıldılar aramızdan. Belki burada adlarını anımsayamadığım daha niceleri... Dünyanın en güzel yazı ve konuşma dillerinden biri olan Türkçe’nin gelişmesi, kırk kollu bir çınar gibi serpilmesi için kimileri gardiyanların burunlarının dibinde yazdılar, kimileri İkbal Kahvesi'nin sessiz, derin bir köşesinde... Kimisi de yüksek, çok yüksek dağların burçlarında... Haziran acılı da temmuz farklı mı sanki?.. Edebiyatımızın gülümseyen ve gülümseten yüzü Aziz Nesin’i, en ağır acıdan bile bir gülücük koparabilen Rıfat Ilgaz’ı, “karınca”lığı herkesçe bilinen Asım Bezirci’yi, Behçet Aysan’ı, Metin Altıok’u temmuz soğuklarında kaybettik. Onları yitirdik yitireli ülkemiz belki de o yüzden “kültürsüzlüğün kara kışı”na girdi. Ülkemizin yazarları, şairleri belki o yüzden daha bir yetim, daha bir öksüz artık. Bu kadar yoğun ve arka arkaya gelen acıya karşın nereye ve ne kadar yol aldık, diye düşünecek olursak... Daha dün, dünyaca ünlü bir müzik insanımızın, Leyla Gencer’in külleriyle ilgi olarak karanlık kuyuları andıran ağzını açan birileri ve sanatın içine tükürenler bugün iktidar koltuklarında oturmaktadırlar. Bu durum, Nâzım Hikmet’in ve Ahmed Arif’in şiirlerinden etkilendiğini söyleyen bütün şairleri tavır almaya ve gereğini yapmaya zorlamalıdır. Bu karanlık kara kış, Orhan Kemal’in izinden giden bütün kalem erbabını harekete geçirmeli; emperyalizmle ve onun yerli işbirlikçileriyle girişilen bu savaşın kesinlikle kazanılması için geNe deceli gündüzlü çalışılmalıdır. mişti Türk şiirinin yiğit seslerinden biri olan Tahsin Saraç? Ben ozanım / Kaç seviden kurşun yesem / Göveririm kendi külümden / Yeniden Böyledir, gerçekten de halkının öz kültürüne, ulusal değerlerine bağlı sanatçılar, tıpkı masal kuşları gibi kendi küllerinden göverir, çağları aşarlar. Nitekim Türkçe’nin süt dişi Yunus Emre’yi yüzyıllardan günümüze taşıyan temel gerçek budur. Nâzım Hikmet’in şiirleri dikkatle okunduğunda, onun bütün şiir geleneğimizi çok iyi özümsediği ve oradan yeni bir bileşime vardığı görülecektir. Orhan Kemal’in romanlarındaysa emekçilerin dramlarıyla, ekmek kavgalarıyla, küçük dünyalarının büyük düşleriyle karşılaşırız. O, Türk edebiyatının gerçek bir emekçisidir. Yaşamı boyunca geçim sıkıntısı çekmiş, kendi durumunda yaşayan emekçilerle aynı yazgıyı paylaşmış, fakat o zor koşullarda yazdıklarıyla bugün edebiyatımızın köşe taşlarından biri olmuştur. Ahmed Arif de başkentte yıllarca gazetecilik yapmış, gecekondularda yaşayan emekçilerin, gurbetçilerin yaşamlarına daima yakın durmuştur. Şiirimizin önemli çekim merkezlerinden biri olmuş, alçakgönüllü davranışlarıyla günümüz şairlerine örnek olmuştur. Nâzım’ların, Orhan Kemal’lerin, Ahmed Arif’lerin, Tahsin Saraç’ların yaşadığı, yazdığı, daha aydınlık bir Türkiye için savaşım verdiği bu topraklarda yaşamak ve onların izinden gitmek bir onur değilse nedir, dostlar, nedir? İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği yatırımlarla 5 bin 90 olan kentteki koltuk kapasitesi 15 bin 795 olacak. İzmir’in koltukları katlanıyor! Kültürsanat altyapısına yönelik yatırımlarla izleyici koltuğu sayısı 3 katına çıkıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce kentin değişik yerlerinde başlatılan kültürsanat yatırımları sayesinde koltuk kapasitesinin 5 bin 90’dan 15 bin 795’e çıkacağı bildirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, yapılan yatırımlarla kent, kültür sanat alanında atılım içine girdi. İzmirlilerin sezon boyunca büyük rağbet gösterdiği İsmet İnönü Sanat Merkezi, İzmir Sanat, Gençlik Tiyatrosu, İnciraltı Açıkhava Tiyatrosu ve Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu’nun toplam oturma kapasitesi 5 bin 90. Yeni projelerle bu rakamın üç katına çıkarılması için çaba harcanıyor. Bu yapılara ek olarak geçtiği Bin 140 kişilik Güzelbahçe Amfiyatrosu'nun açılışı, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilmişti. miz günlerde bin 140 kişilik Güzelbahçe Amfitiyatrosu devreye girdi. 170 kişilik Gümüldür Çok Amaçlı Salon, yapımı süren bin 475 kapasiteli Adnan Saygun Sanat Merkezi ve açılışına gün sayılan 170 kişi kapasiteli Bornova Kültür Merkezi yakın süreçte İz mirlileri ağırlamaya başlayacak. Bu yıl sonuna kadar yapımına başlanacak olan 5 bin kapasiteli Bornova Amfitiyatrosu’nun da kentin önemli kültür sanat mekanlarından biri olması hedefleniyor. Çiğli Kültür Merkezi'nin bu ay içinde yapım ihalesi gerçekleştirilecek. İlçe ve belde belediyelerde de “akıllı salon” yatırımları sürüyor. Öte yandan yıllardır gündemde olan ve yapımı büyük heyecanla beklenen Adnan Saygun Sanat Merkezi'ndeki inşaat çalışmalarının planlandığı biçimde sürdüğü bildirildi. Türkiye’de “konser amaçlı ilk ve tek sanat merkezi ” olma özelliği taşıyan merkezin inşaat çalışmaları bu yılın yaz aylarında tamamlanacak. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle