29 Eylül 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

27 HAZİRAN 2008 CUMA 3 EGE’DEN Önceleri Gelibolu Milli Parkı’ndan yansıyan sarıklı, cüppeli, çarşaflı görüntüler, şimdilerde kent merkezine taşındı Çanakkale’ye tarikat kuşatması MEHMET CELEN Suyun İki Yüzü SERDAR KIZIK geliştiriyor. Anımsarsanız, AB’nin gözü de sularımızda. Sularımızın yönetimi ve kullanımı hakkının peşindeler. Küresel ısınmayla birlikte yaşamsal önem kazanan su konusuna nasıl bakıyoruz? Ülkenin varını yoğunu satan zihniyete bırakılsa, bir olasılık sularımız da elden gidecek. Şu İzmir'de, burnumuzun dibinde yaşadığımız ve bir kaç kez gündeme getirdiğimiz örneğe bakar mısınız? Belediye, kentin su gereksinimini önemli ölçüde karşılayacak Çamlı Barajı’nı kendi öz kaynaklarıyla projelendiriyor. Ancak AKP iktidarı, olumlu ÇED vermiyor, engelliyor. Bununla kalsa, neyse! Daha ileri gidiyor. Çamlı Barajı’nın tepesinde, doğa harikası Efemçukuru’nda altın işletilmesine izin veriyor. İzin vermekle de kalmıyor, altıncılara direnen köylülerin topraklarına el koymak için Bakanlar Kurulu’ndan kamulaştırma kararı çıkarılıyor. Üstelik gerekçe, Türkiye’nin ulusal güvenliği... Komediye bakar mısınız, altıncılara hortumun gerekçesi, ülke güvenliği... Bir yanda İzmir halkı, diğer yanda doğayı talan edecek yabancı şirket. Gülebilirseniz gülün, ağlayabilirseniz ağlayın. Anlaşılıyor ki, altın madenine verilen ruhsat nedeniyle, Çamlı Barajı’na “hayır” diyor AKP. Birkaç duyarlı çevre dışında iktidarın bu kararına İzmir'den güçlü bir ses çıkmıyor. Neyse ki işlerine geldiğinde beğendikleri, gelmediğinde açıkça karşı çıktıkları hukuk ve yargı var ülkede. Çevrecilerin başvurusuyla mahkeme, kamulaştırma kararını durduruyor. Bu arada Aziz Kocaoğlu, Çamlı Barajı dosyasıyla yeniden Ankara yollarında. Gelelim diğer bir konuya, kentin bazı bölgelerindeki sularda limitlerin üstünde arsenik çıkmasına. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu konudaki savlara yanıt vermekte gecikti. Aziz Kocaoğlu bu gecikmeyi “inceleme sürecinin uzunluğuna” bağladı. Yapılan açıklamalara göre, üç bölgenin kuyularındaki arsenik oranı, 3 yıl önce yükseltilen standartların üzerinde. Şimdi tehlikeli kuyular kapatıldı, yenileri açılıyor. Demek ki su, İzmir için yaşamsal önemde. Bu durumda kentlinin Çamlı Barajı için harekete geçmesi gerekmiyor mu? İktidarın iki yüzlü politikalarını daha ne anlatabilir ki? [email protected] Otogar güvenlik kamerası kayıtlarına göre, yaşları 17 ile 40 arasında değişen tarikat üyeleri, 3'erli gruplar halinde Çanakkale’ye akın ediyor. ÇANAKKALE Son zamanlarda Gelibolu Milli Parkı’nda görülen cüppeli, sarıklı tarikat üyeleri, bugünlerde kent merkezinde cirit atmaya başladı. Türkiye’nin değişik kentlerinden gelen kara çarşaflı, cüppe ve sarıklıların Gelibolu kuşatmasından sonra Çanakkale merkezini de etki altına almaya kalkışması tepki çekiyor. kiyor. Bu kişilerin Çanakkale’de kimlerle ilişki kurduğunun araştırılması isteniyor. YERALTI ÇALIŞMALARI ADD Çanakkale Şube Başkanı Yrd. Doç. Necmi Akyalçın, daha önceden tanıdıkları bazı isimlerle temasa geçtiği öne sürülen tarikat şeyhlerinin, daha sonra Çanakkale’de hayır, bağış, sözde eğitime yardım, iş kurma gibi nedenlerle geldiklerini ve kısa süre sonra cemaati genişletecek bazı evlerde propaganda çalışmaları yaptıklarını söyledi. Akyalçın, kiralanan evler ve buralarda sözde “dua günleri” adı altında yapılan yer altı çalışmaların son 34 yıl içinde arttığını da söyledi. GRUPLAR HALİNDE Sakallarıyla dikkat çeken, ellerinde cami yararına düzenlenmiş makbuzlarla kapı kapı dolaşan sarık ve cüppeli tarikat üyelerinin, ellerini kollarını sağlayarak bağış topladıkları belirlendi. “Kuşatmanın” Sarıklı cüppeli kişiler, Çanakkale’yi mesken tutmaya başladı. bir başka boyutu da Çanakkaleİzmir hattında gidip gelen tarikat üyeleri. Çanakkale Otogarı güvenlik kamerası ka yıtlarına göre yaşları 17 ile 40 arasında değişen üyelerin, 3’erli gruplar halinde Çanakkale’ye gelip gitmesi dikkat çe Buca’ya deprem suçlaması İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Prof. Dr. Coşkun Sarı, Buca Belediyesi'ni imar yönetmeliğine aykırı davranmakla suçladı. Sarı, belediyenin olası bir depremde yurttaşların can ve mal güvenliğini tehdit ettiğini ileri sürdü. Sarı, belediyenin depremle ilgili zemin etüd raporlarını eksik uyguladığını kaydetti. Bunun da imar yönetmeliğine aykırı olduğunu vurguladı. Konuyla ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi ve valiliğin denetleyici konumda olduğunu belirterek, Buca Belediyesi'nin imar yönetmeliğine uyması için bu kuruluşlara başvuru yaptıklarını söyledi. Sarı, yapı ruhsatlarının verilme Belediyenin, imar yönetmeliğine aykırı davranarak olası depremde can güvenliğini tehdit ettiği savlandı sinde temel ölçüt sayılan zemin etüt raporlarının büyükşehir belediyesi imar yönetmeliğine uygun biçimde düzenlenmesi gerektiğini belirterek, “Yönetmelik, zemin etüt raporlarının jeoloji, jeofizik ve inşaat mühendislerinin ortak görüş ve imzaları doğrultusunda oluşturulmasını emretmektedir. Ancak bu yönetmeliğe rağmen metropol ilçe belediyeleri arasında yalnızca Buca Belediyesi 2006 yılının ortasından bugüne dek bu yönetmeliği uygulamamaktadır. Jeofizik mühendislerinin görüş ve imzalarını istemeden yapılara ruhsat vermektedir. Bu durum imar yönetmeliğinin uygulanmadığını apaçık ortaya koymaktadır. Bugüne dek yaptığımız yazılı ve sözlü uyarılara yanıt verilmemiştir” diye konuştu C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle