02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 HAZİRAN 2008 CUMA 3 EGE’DEN ‘Mustafa Kemal’in yolundayız’ OZAN YAYMAN İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının milli mücadele döneminde işgal kuvvetleri tarafından çeteci olmakla suçlandığına dikkat çekerek, “Bugün ülkemizde adı konulmamış bir işgal yaşanıyor. Emperyalistler tanklarıyla, toplarıyla ele geçiremedikleri yurdumuzu kültürel erozyonla zapt etmek istiyorlar. Bu aşamada Mustafa Kemal'in yolundan gidenler, yine çeteci olmakla suçlanıyor” diyor. İzmir Barosu Başkanlığı'nda ikinci dönemini geçiren Erdemir, İzmir Barosu'nun, emperyalizme karşı dik duruşuyla tüm yurtseverlerin takdirini topladığını vurguluyor. Türkiye'deki tüm kurum, kuruluş ve bireylerin yaşanan süreçte bağımsızlığı savunmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Erdemir, “Bu olgu hepimiz için hayati önem taşıyor. Bağımsızlığını yitirmiş bir toplumun kaybedecek daha önemli bir değeri olamaz” diyor. İzmir Barosu'nun, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında Türkiye'ye biçilen role kararlı biçimde karşı çıktığını söyleyen Erdemir, “Bir ülkenin Başbakan'ını düşünün ki, 'Ben BOP'un eşbaşkanıyım' diyebiliyor ve ABD ile birlikte hareket ettiklerini açıklayabiliyor. Ülkemizde İzmir Barosu ve benzer kararlılığı üstlenen oluşumların artmasıyla bu zihniyet bertaraf edilecektir” diye konuşuyor. Erdemir, Atatürk ve arkadaşlarının da milli mücadele döneminde çetecilikle suçlandığını anımsattı Aydınlığın Resmi SERDAR KIZIK ve acılı bir süreç, ama onurlu... Bu mücadelede önemli tarihsel dönüm noktaları var. Fransız Devrimi, Sovyet Devrimi, Türk Devrimi... Bir dizi ulusal kurtuluş mücadelesi. Mücadele bugün de sürüyor, Asıl olan ilerlemeyse eğer, sonsuza değin sürecek bir uğraşı... Dünyadaki gelişmeler, bugün için ne yazık ki umut vermiyor. Yurdumuzda yaşadığımız süreç daha sancılı, sıkıntılı, kaygılı. Büyük bir gerilim içinde toplum. Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde büyük bir devrimle kurulan cumhuriyetimiz, zorlu bir süreç yaşıyor. İktidar partisi, ülke varlığının temel ilkelerine karşı çıktığı savıyla yargılanıyor Anayasa Mahkemesi'nde. Garip bir çelişki, üzücü bir durum... Sömürgeci Batı'nın sözcülerinden, AKP destekçisi AB Komisyonu Başkanı Barroso, partinin kapatılmasının ilerleme sürecini durdurup durdurmayacağına ilişkin bir soruya, “Onu bilmem ama AKP'nin kapatılması önemli sonuçlar doğuracak” diye karşılık verdi. Haklı Baroso, önemli sonuçlar doğuracak! Akılcı, onurlu, bağımsız bir dış politikayla belki de üst perdeden konuşamayacak olmanın kaygısını taşıyor. Ahkam kesemeyecek o zaman. “Onu böyle yapın, bunu şöyle yapın” diyemeyecek Türkiye'ye. ### Cumhuriyetçilerin, Atatürkçülerin, Kemalistlerin, aydınlanmayı savunanların bir dizi güçlüğü göze alarak yürüttükleri mücadele sürüyor. Aydınlanma mücadelesi, insan ömrüne sığmayacak büyüklükte. Dün cumhuriyete, Atatürk devrimlerine büyük bir içtenlikle bağlı, çok eski bir cumhuriyet okurumuzu yitirdik. Cumhuriyet dostu Muhsin Bilgehan'ı kaybettik. Eşi Tangül Hanım'la örnek bir cumhuriyet sevdalısı olarak yaşayan, tertemiz bir hayat geçiren Muhsin Bilgehan'ı dostları ve sevenleriyle son yolculuğuna uğurladık. Eşiyle birlikte yıllardır uğraşıp didinen Tangül Hanım, bir fotoğraf iletti Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ eliyle bana. Yıllar önce Sığacık'ta çekilmiş, tarihi bir fotoğraf... Oktay Akbal, Muhsin ve Tangül Bilgehan, Uğur Mumcu, Berrin ve Nadir Nadi, İlhan Selçuk ve Handan Selçuk, Hikmet Çetinkaya yan yana. Ne kadar aydınlık bir resim... Yarınları da aydınlatıyor... İzmir Barosu'nun emperyalizme karşı dik duruşuyla Türkiye'ye biçilen role karşı durduğunu kaydeden Nevzat Erdemir, 'Bağımsızlığını yitirmiş bir toplumun kaybedecek daha önemli bir değeri olamaz' diyor. EN BÜYÜK ÇETE... Erdemir, Türkiye'de son dönemlerde çeteleşme olgusunun sürekli kamuoyu gündemine geldiğine dikkat çekerek şunları söylüyor: “Bugün ülkemizde ve içinde bulunduğumuz coğrafyadaki en büyük çete Fethullah Gülen Cemaati'dir. Emniyete ve yargıya kadar sızmışlardır. Gülen Cemaati, küresel bir çetedir. Fethullah Gülen, tamamen Hristiyanlık misyoneridir. Bu konuda özel görev üstlenmiştir. Kendisi halen ABD'nin himayesinde olup, ülkemiz üzerine oynanan oyunların bir parçasıdır. Bu gerçek göz önündeyken Mustafa Kemal'in yolundan yürüyenlerin çetecilikle suçlanması manidardır. Unutulmasın ki, ülkemiz emperyalistler tarafından işgal edildiğinde, işgal kuvvetleri, milli mücadele sürecini başlatan Mustafa Kemal ve arkadaşlarını da, çeteci olmakla suçluyorlardı. Son dönemlerde yaşananlar, işgalcilerin yurtseverlere karşı bakış açısının hala değişmediğini gösteriyor.” HESAPLI BİR PROJE Erdemir, geçtiğimiz günlerde türbanlı bir misyonerin “Mustafa Kemal'i sevmiyorum ama Humeyni'yi seviyorum” yönündeki söylemine de vurgu yaparak, “Onlardan daha çok, onları, bu hale getirenlere daha fazla tepki gösteriyorum. Kafalarındaki tutsaklık simgesini, özgürlük olarak yansıtanlara öfkeleniyorum. Ülke nasıl oldu da bu hale geldi diyecekleri yerde, em peryalizme baş kaldıran Mustafa Kemal'e yükleniyorlar. Bu insanların söylemleri ciddi, hesaplı bir projenin ürünüdür. Uzun yıllardan bu yana ülkemiz üzerine hesap yapanların, yarattığı insan modeli var karşımızda. Tüm bunların bertarafı için öncelikle eğitim sistemimizi gözden geçirmemiz gerekiyor” görüşlerine yer veriyor. Erdemir, AKP'nin kapatılma sürecine de değinerek, İzmir Barosu olarak 21 Şubat 2007 tarihinde Yargıtay'a başvurduklarını ve AKP'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı konumuna geldiğine dikkat çektiklerini anımsatarak, şu görüşlere yer veriyor: “AKP'nin laiklik karşıtı uygulamaları olduğunu ve kapatılması gerektiğini bildirdik. Türkiye'nin tekil devlet yapısının federatif modele dönüştürülmek için çalışmalar olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Soros Vakfı, örgütlenmesini her geçen gün daha da yoğunlaştırıyor. Temelini yabancı vakıfların attığı çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Ülkemiz bir kültür emperyalizmiyle karşı karşıya. Emperyalistler milli mücadeleyi bir türlü hazmedemiyorlar. Hesaplarında, politikalarında bir değişiklik olmadığı görülüyor. Tanklarıyla, toplarıyla ele geçiremedikleri yurdumuzu kültür emperyalizmiyle ele geçirmeye çalışıyorlar. Ama yurtseverlerin kararlılığı sürdükçe, yenilgileri kaçınılmazdır.” YENİDEN ADAY Erdemir, İzmir Barosu'nun önümüzdeki Ekim ayında genel kurula gideceğine dikkat çekerek, “Bu dönemde de başkanlığa adayım” diyor. Baro üyelerinin genel kurulda, meslek örgütlerinin emperyalizme karşı dik duruşlarını değerlendireceğini söyleyen Erdemir, “Bunun yanı sıra meslektaşlarımızın, savunma hakkını en iyi biçimde gerçekleştirmeleri için yaptığımız uygulamalar da göz önünde bulundurulacaktır. Görevde bulunduğumuz süre içerisinde İzmir Barosu'nun, hizmet anlayışını üst seviyeye çıkardığımıza inanıyorum” görüşlerine yer veriyor. [email protected] C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle