06 Ekim 2025 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 15 EYLÜL 2025 PAZARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Babailerden Mustafa Seçmeni Kemal’e Anadolu gerçeği duymak gerek inirler gergin. Sandık iradesine karşı kay- MELIHA SELMANPAKOĞLU bu mücadelelerin olduğu taş Veli gerçeği parlamıştır. İn- ile yol gösterici olan Hacı Bektaş yumcu siyaset aklıyla birlikte ekonomi de bilinmektedir. Babailer sanı merkezine alan bu yapı, bir- Veli’ye ve eylemleriyle bu ADD GYK ÜYESİ Sbu toz duman arasında kırılganlığına yeni- likte üretip birlikte bölüşme- ayaklanması da bunlardan anlayışı kurumsallaştıran ve lerinin eklenmesi tedirginliğinde. nin bir yaşam biçimine dönüş- birisidir. Anadolu’daki bu Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran nadolu’yu yurt edinen Ülkenin kurucu partisi CHP kurultayının mesiyle sosyal adaletin ve insan- iptaline yönelik dava bugün görülecek. Günün yoksul halkın, adını bilmeden Mustafa Kemal’e borçludur. Oğuz Türkmenlerinin ya- merak edileni demokrasi mücadelesinde ca yaşamanın temelini oluştur- ortaya koyduğu yalın yaşam Mustafa Kemal’in kurduğu la- Aşadıkları olaylar aleviliğin kazanan kim olacak, sandık iradesi mi, muştur. Bu öğreti, Anadolu’da ve şekli, demokrasinin, laikliğin ik Cumhuriyet ve ulusal bütün- ve Anadolu’nun tarihinde önem- kayyumcu siyaset mi?.. Balkanlar’da Türkmen dervişleri ve toplumsal barışın temelini lüğümüzün teminatı olan anaya- lidir. 13. yüzyıldan itibaren Or- İstanbul il başkanlığına kayyum olma merak- tarafından anlatılarak yaygınlaş- oluşturmuştur. Ancak samız bugün hedef alınmaktadır ta Asya’dan kona-göçe geldikle- lılarının ardından genel merkeze yönelik ben- tırılmış, bu topraklarda birliğin zer bir girişimin yaşanıp yaşanmayacağı üzeri- bunun kabulü hiç kolay ve kurulan komisyondan, Kürt ri bu topraklarda nefes aldıkları ve beraberliğin oluşumuna katkı ne kulisler günlerdir hareketli. Karar bugün çıkar olmamıştır; Bir tarafta şeri açılımından beklenen de ülke- ve kutsadıkları tek yaşam alanı mı bilinmez. Kimine göre kurultay iptal edilebi- vermiştir. kurallarla yönetilen devlet, nin bölünmesidir. dağlar ve çayırlar olan bu göçe- lir, mutlak butlan kararı gelebilir. Kimine göre ise Anadolu’yu yurt edinmiş ve bir tarafta ekonomik ve Emperyalizm, Alevileri be toplumun, özgürlüğüne gem iktidar, yerel seçimlerde yenemediği CHP’yi iç- bedel ödemiş Babailerin 13. sosyal adaletsizlik, her iki bölmeyi başaramayacaktır. ten bölüp güçsüzleştirme arayışı çerçevesinde vurmaya çalışan Selçuklu sul- yüzyıldan 20. yüzyıla kadar süreci zamana yaymayı hedefleyebilir. “Bırakın tarafın da taviz vermemesi Ne Bahçeli’nin Hacıbektaş’ta tanlarına boyun eğmesini bekle- uzanan sosyal yaşam kültürünü daha da tartışsınlar, U dönüşüne iknaya dünden sonucu çatışmalara neden yaptırdığı cemevine ne Lübnan mek hem yanlış olmuş hem de hazır CHP’li görünümlü isimleri kendi saflarımıza Suluca Kara Höyük’te Hacı olmuştur. Selçuklu’da başlayan modeline itibar edecektir. Hacı vahim sonuçlar doğurmuştur. katalım” diyebilir. “Bir rozet, bir koltuk, yeter ki Bektaş gerçekleştirmiş ve kabullenmeyiş, Osmanlı’da Bektaş düşüncesi üzerinde Bu ayrışma ve bölünme, iktidarın ucu kenarı ya da yandaşlık olsun” piya- Avrupa’dan önce Anadolu sası biraz daha harlanabilir. da toplum büyük bedeller planların yapılması başta Anadolu’nun yüzyıllar öncesin- insanında vücut buldurmuştur. CHP’ye yönelik yargı süreci ve çıkacak karar ödemek zorunda kalmıştır. laik Cumhuriyeti hedef alan den günümüze kadar taşınan acı kuşkusuz Türk siyasi tarihi açısından kritik bir Canını kurtaranlar ise gözden radikal İslam ve tarikatlar ama gerçek hikâyesidir. Zalim Çağın önünde, yol gösterici dönemeç. Çok partili sistemin, sandık iradesinin yönetimlerin, halkı kul olarak uzak yerlerde yarı aç, yarı tok eliyle toplumu dönüştürmüş İşte Mustafa Kemal’in dayandığı demokrasiye yönelik sınavlardan biri. yaşamak zorunda kalmıştır. ve mesafe kaydetmiştir. gören anlayışını reddedip bozuk Ülkede parti kapatma, siyasileri tutuklama, mu- kurduğu çağı yakalayan Türkiye halefete ağır baskı dönemleri ilk değil. düzene isyan edenler, bedelini İşte Selçuklu’da Keyhüsrev, Ancak Alevilik inancı bugüne Cumhuriyeti’nin temeli bu Daha geçen hafta 12 Eylül cuntasının geri- canları ile ödemiştir. Osmanlı’da Yavuz Sultan Selim kadar ne zalime boyun köklü düşünce sisteminden ye bıraktığı demokrasi enkazını, yaşattığı acıları, ve ardından II. Mahmut’un eğmiş ne inancından bir şey beslenmiştir. Anadolu insanı bu günümüze doğru döşenen taşlı yolları yeniden Toplumsal barışın kıyımından kurtulup bugüne kaybetmiştir. Çünkü bilirler ki sistemi, Horasan’dan zorluklarla hatırladık. Ve bir kez daha ders aldık mı sorusu- temeli kadar gelen ve yurt edinenlerin inancın kabesi insan, yaradanın Anadolu’ya gelen Türkmen na yanıt aradık... tarihi Anadolu gerçeğidir. evi de gök kubbenin altındaki Bugün, insanlığın ulaştığı babalarına, dervişlerine, zalime Yüzleşme ihtiyacı çağa uygun ve evrensel Anadolu tarihinde var olmak boyun eğmeyen Şeyh Bedrettin, her yerdir. Cemevine İstihdam, gıda, barınma, eğitimdeki kriz değerlerin temelinde, dünyanın için mücadele edilen düşünce sis- Pir Sultan gibi ardıllarına, gereksinim duyarlarsa kendi hallerinden, şiddetten çevre kıyımına, rant çeşitli yerlerinde verilen teminin orta yerinde Hacı Bek- cemevlerini de yaparlar. çağının önünde düşünce yapısı kültürüne onlarca sorun orta yerde dururken ülke gündemini CHP’yi etkisizleştirme, dışarıdan dizayn etme üzerine oturtan siyasetin sokakta karşılığının ne olduğunu iktidarın iyi okuması gerek. Tıpkı CHP içindeki “muhalefetin” de attığı adımların seçmende nasıl bir algı yarattığı Otoriteryen kişilik ve Murtaza konusunda gerçekçi bir yüzleşmeye ihtiyacı olduğu gibi. Tandoğan’da dün, kritik dava öncesi yapılan CHP mitingine yoğun destek seçmenin yaşanan sürece nasıl baktığının IŞIK ÖĞÜTÇÜ karakteri, bu yönüyle hem mesajını ortaya koymuş gözüküyor. bireysel psikolojiyi hem de ARAŞTIRMACI, YAZAR Özel liderliğindeki CHP, partinin sosyolojik yapıyı yansıtan cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB Başkanı güçlü bir araçtır. “13 Derste İmamoğlu ve ekibine yönelik 19 Mart’la eğerli Veysel Batmaz “13 başlayan, ardından diğer belediyeleri de içeren Otoriteryen Kişilik” kitabında DDerste Otoriteryen Kişilik” operasyonların ardından çözümü, demokrasinin yer alması da bu çok katmanlı (Beyaz Baykuş Yay.) kitabında özü halkla buluşarak aradı. Meydanlara çıkarak yapısından kaynaklanmaktadır. “Murtaza”yı konu alarak millet iradesinin güçlü rüzgârını arkasına “Murtaza”, yalnızca bir roman otoriteryen kişiliği işliyor. aldı. Operasyonların, baskıların bir an olsun karakteri değil, aynı zamanda dinmediği bir ortamda CHP’nin haftalardır Kitabın kapağındaki “Orhan vazgeçmeden sürdürdüğü mitingler ve yüksek otoriter toplum yapısının bireyde Kemal Adorno’yu okudu mu?” katılımın anlamı, Türk siyasi tarihinde kuşkusuz yarattığı deformasyonun edebi sorusu üzerine meraklanıp önemli bir şekilde yer alacak. bir izdüşümüdür. Adorno’nun kitabı okudum. Kendisiyle Demokratik, laik hukuk devleti ilkelerinin kuramsal çerçevesi ile Orhan yapılan söyleşi, makale ve değerini bilen genci, yaşlısı milyonlarca Kemal’in realizmi birleştiğinde, görsel açıklamalarını izledim. yurttaş ülkenin içine sokulduğu krizlerden Orhan Kemal edebiyat ve sosyal teorinin nasıl çıkılacağını düşünmekten yorgun. Karşımda ufkumu açan bambaşka Karşıdevrimcilere alan açan, güçler ayrılığı birbirini besleyen alanlar olduğu bir Murtaza’nın var olduğunu ilkesindeki aşınmalara geçit veren, adalete, görevi her şeyin üstünde tutan, rini çözümlerken karakterin yal- bir kez daha görülmektedir. gördüm. Yazı bu görüş ve yargıya güvenin azalmasından gocunmayan bir bireysel duygu ve ilişkileri görev nızca bir bireysel sapma değil, ay- derlemelerle daha da şekillendi. sistem inşa etmeye çalışanlara karşı birlik olmak Toplumun aynası aşkı karşısında değersiz gören nı zamanda yapısal bir sorunun Modern toplumların siyasal ve her zaman ki gibi önemli. İktidara tutunmak için “Murtaza”, Türk toplumunun bir kişiliktir. Bu yönleriyle, temsili olduğunu vurgular. Yani toplumsal yapılarında, bireyin ki- muhalefeti ezip geçme, kendine göre dizayn otoriteyle ilişkisini çözümlemek Adorno’nun otoriteryen kişilik etme çabası demokratik kazanımlar açısından “Murtaza”, tekil bir karakter ol- şilik özellikleri ile otoriteye yö- ölümcül zehir olsa gerek. İçinde bulunduğumuz isteyenler için önemli bir edebi özellikleriyle birebir örtüşür: manın ötesinde, belirli bir zihni- nelik eğilimleri arasındaki ilişki coğrafyada, emperyalistlerin asır öncesi kaynak olarak değerlendirilebilir. Katı disiplin anlayışı, hiyerarşik yetin, özellikle bürokratik yapılar üzerine yapılan çalışmalar, özel- planlarını yeniden haritalara uygulamaya “13 Derste Otoriteryen Kişilik” ki- otoriteye duyulan saygı, farklı içinde çoğalan otoriter kişiliğin likle 20. yüzyılda önemli bir ivme başladığı bir dönemde bu zehre kaşık atanların tabında bu karaktere yer verilme- olana karşı hoşgörüsüzlük ve sembolüdür. Yazarın çizdiği bu kazanmış ve bu bağlamda, The- tarih önünde büyük bir sorumluluğu olacaktır. si, kuramsal bilgilerin somut bir bireysel düşünceden ziyade karakter, yalnızca bireyin değil, odor W. Adorno ve arkadaşları- örnek üzerinden aktarılmasına Özelleştirmeye tam gaz kolektif kurallara bağlılık. toplumun otoriteyle ilişkisini de nın geliştirdiği “otoriteryen kişi- İktidar cephesi iç-dış siyasette hiç sorun yok- katkı sunar. “Murtaza”nın kişiliği Murtaza’nın kişiliği, yaşadığı gözler önüne serer. “Murtaza”nın lik” kuramı, bireyin otoriteye kö- muşçasına gündemi CHP üzerinde tutmakta “ba- üzerinden, otoritenin bireyi nasıl sosyoekonomik koşullarla kuralları sorgulamayan, ahlaki rü körüne bağlılığını, dış gruplara şarılı” bir strateji izlerken geçen hafta “kaçırılan” biçimlendirdiği, bireysel özgür- şekillense de onun göreve değerleri görev ile özdeşleştiren yönelik hoşgörüsüzlüğünü ve ge- konu başlıklarından birkaçını da hatırlayalım: lüklerin nasıl bastırıldığı ve top- duyduğu sadakat neredeyse tutumu, otoriter toplum yapıları- leneksel değerlere sıkı sıkıya sa- 19 Mart’ta başlatılan CHP’ye yönelik ope- lumsal yapının birey üzerindeki kutsal bir bağlılık halini nın birey üzerindeki etkisini açık- rılışını anlamada temel bir çer- rasyonların maliyeti 150 milyar dolara yaklaşır- etkisi açıkça gözlemlenebilir. Bu alır. Fabrikada gece bekçisi ça ortaya koyar. ken iktidar bütçeyi denkleştirmek için çare arı- çeve sunmuştur. “13 Derste Oto- yor. Bulduğu yöntem yine kamuda özelleştir- bağlamda Orhan Kemal’in “Mur- olarak çalışan Murtaza, mesai “Murtaza”nın otoriter kişiliği, riteryen Kişilik” kitabında da bu me ve vergiler üzerinden! Mustafa Çakır’ın tazası”, sadece bir karakter değil, arkadaşlarına, işçilere ve onun bireysel özgürlükler ile ka- kuramsal temel, Türkiye bağla- haberine göre, orta vadeli programa göre otoriteryen toplumun aynasıdır. hatta ailesine karşı bile görev mında kültürel ve edebi örnekler- musal görev arasındaki dengeyi 2025’te 21 milyar TL’lik özelleştirme, gelecek bilinci üzerinden bir baskı Batmaz, kitabın kapağındaki so- le desteklenerek aktarılır. Bu ki- kuramamasına neden olur. Kızı yıl 185 milyar TL’ye çıkacak. İktidar aralarında kurar. Kendisinden üstün olan ruyu eserinin sonunda başka bir tapta örnek olarak sunulan Orhan Firdevs’e karşı gösterdiği katı tu- Antalya ve Muğla’nın da bulunduğu çeşitli yer- lerde deniz kenarlarında bulunan kamu taşın- amirlerinin sözünü sorgusuzca soruyla yanıtlıyor: “Orhan Kemal Kemal’in “Murtaza” karakteri, tum, aile içinde bile disiplini ön- mazlarını otel ve tatil köyü yapılması için yerli kabul ederken, kendisinden ‘somut’ bir yazardı. O otoritenin otoriter kişiliğin edebi temsili açı- celemesi, onun yalnızlaşmasına ve yabancı girişimcilere tahsis ediyor. Bu yer- aşağıda gördüğü kişilere karşı her tanımını, romanında adeta bir sından dikkate değer bir örnektir. yol açar. Toplumsal ilişkileri za- ler arasında ormanlar da var! buyurgan ve cezalandırıcı bir bilimci titizliği ve edebiyatçı ger- yıflar, sevgi ve empati gibi insani Eğitim şefimiz Figen Atalay’ın haberine Adorno’nun kuramsal tavır içindedir. Bu dikey otorite çekçiliği ile kaleme almıştı. Peki, duyguların yerini görev aşkı alır. göre OECD ülkeleri içinde tüm eğitim çerçevesi ilişkisi, Adorno’nun tanımladığı Adorno Orhan Kemal’i okudu mu? kademelerinde öğrenci başına en düşük Bu durum, Adorno’nun öngördü- harcama yapılan Türkiye’de her dört üniversite “otoriteryen sendromun” temel Okumadı ama okusaydı iyi eder- Orhan Kemal’in 1952 yılında ğü gibi, otoriteryen kişiliklerin iç mezunundan biri işsiz. bileşenlerinden biridir. di. Pozitivist ve ampirik olmanın yayımlanan “Murtaza” adlı dünyalarında bastırılmış duygula- MEB, laik eğitim sistemini delgeç romanı, toplumun alt sınıflarına rın birikmesine, dış dünyada ise yararlarını ve çerçevesini daha iyi çabalarında hız kesmiyor. Ece İçmez’in Bireysel özgürlük mü, mensup bir bekçinin, görev uyumlu görünen ama içsel olarak kavrardı.” haberinde yedi ilde kız ortaokulları açan kamusal görev mi? bilinciyle çevresine nasıl baskı gerilimli bireylerin oluşmasına Orhan Kemal 111 yaşında, Murtaza MEB’e yönelik İzmir’de Cumhuriyet Kadınları Derneği’nce eylem yapıldığı aktarıldı. kurduğunu anlatır. Murtaza, “13 Derste Otoriteryen Kişilik” neden olur. ve tüm eserleriyle birlikte geleceğe disiplinli, katı kurallara bağlı, kitabı, “Murtaza”nın bu özellikle- Orhan Kemal’in “Murtaza” doğru yol almaya devam ediyor... Ktap okuduğunuzu blyoruz. kaba ve sekter yaklaşımlara karşı çıkarak okuyacaksınız. Erdoğan Aydın 12,5x19,5 - 96 sayfa - Öykü 13,5x20,5 - 384 sayfa - İnceleme
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle