10 Eylül 2025 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 AĞUSTOS 2025 CUMARTESİ HABER 5 Davalar ayına giren partide kurmaylar maksadı açıkladı: Operasyonlarla gündem değiştirmek Amaç CHP tartışılsın Açıldım açıldım davası” duruşması görülecek. SARP SAĞKAL Bunların yanında; İmamoğlu’nun İstanbul seçimi için 10 kişiye hapis talebi açılamadım Adli tatilin 1 Eylül’de sona ermesiyle yolsuzlukla suçlandığı davanın CHP için “davalar ayı” başlayacak. Bu ahmetli Kamil Sönmez, “Sen bu iddianamesinin yazılmasının beklendiğini seçiminde oy kullanacak olan iki BATUHAN SERİM yaylaları yaylayamazsun” türküsünün kapsamda; 2 Eylül’de Beykoz Belediye de anımsatan CHP kurmayları “İstanbul il delegesi için para teklif edildiği, Rikinci kuplesini kendine özgü Başkanı Alaattin Köseler’in ilk duruşması, il kongresiyle ilgili de bir soruşturma var. CHP İstanbul seçiminde, oylamaya delegelerin ise üç kişi için toplu para Karadeniz ağzıyla şöyle okurdu: 11 Eylül’de CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Parti kapsamlı bir saldırı altında” dedi. hile karıştırıldığı iddiasıyla aralarında istedikleri öne sürüldü. İddianamede, “Açildum, açildum açilamadum/ Terazi Ekrem İmamoğlu’nun diploma davası, Haziran ayı boyunca CHP’nin kurultay CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, “Şüphelilerin mahkemenizde ufak idi tartilamadum.” 15 Eylül’de CHP’nin kurultay davası, davası üzerinden yapılan tartışmaları Beyoğlu Belediye Başkanı İnan yargılamalarının yapılarak eylemlerine AKP’nin iktidara geldiği günden beri CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem anımsatan kurmaylar, “Şimdi eylül ayına Güney ve Beşiktaş Belediye Başkanı uyan sevk maddeleri uyarınca belli periyotlarla gündeme getirdiği Aydın’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı gelince bunu yine yapmaya başlayacaklar. Rıza Akpolat’ın da bulunduğu 10 cezalandırılmalarına, şüpheliler “açılım”ların bir süre sonra kapatıldığını ve Akın Gürlek’e hakaret davası, 18 Eylül’de Gündem değiştirecek bir konu lazım. kişi hakkında iddianame hazırlandı. sonra yeniden açıldığını görünce dilimize hakkında TCK’nin 53. maddesinde kent uzlaşısı soruşturması kapsamında Amaç CHP tartışılsın. Ama mesele dolandı bu sevimli Trabzon türküsü. Savcılık, 10 CHP’li yönetici için 1 yıldan düzenlenilen güvenlik tedbirlerine tutuklanan İstanbul ilçe belediyelerindeki davalar değil. Yargı yoluyla siyaseti dizayn İlki açılım furyasına 2009’da başlayan 3 yıla kadar hapis talep etti. hüküm olunmasına karar verilmesi meclis üyelerinin duruşması, 22 Eylül’de ediyorlar. Asıl sorun bu. Tartışmalar da AKP iktidarı, birbiri ardına önce Kürt İddianamede; dinlenilen ses kayıtları kamu adına talep ve iddia olunur” İstanbul il başkanı Özgür Çelik’in davası bundan oluyor” ifadelerini kullandı. açılımı, ardından Alevi açılımı ve üzerine, CHP İstanbul İl Başkanlığı ifadelerine yer verildi. l iSTANBUl ve 26 Eylül’de İmamoğlu’nun “bilirkişi sonrasında da Roman açılımı adı altında l ANKARA bir dizi çalıştaylar yaptı. Müzakereler, sunumlar, akil adam heyetleri, raporlar gırla gitti. Sonuç; açıldık açıldık açılamadık. Önce Kürt açılımında masa devrildi. Açılımın yerini kapalı rejimlere özgü katı bir otoriterlik aldı. Kayyum atamaları, müzakereleri yürüten siyasilere hapis cezaları ile Öcalan’a tecrit uygulaması ile kapı öyle bir kapandı ki bir daha açılacağına dair en ufak bir umut kalmadı. Ta ki Bahçeli, bir sabah uyanıp “Öcalan gelip Meclis’te konuşsun” deyinceye kadar. Aradan tam tamına 16 yıl geçti. Bahçeli’nin bu şok edici adımı ile yeni bir evreye girdik. Birdenbire Osmanlı millet sistemi, cumhurbaşkanı yardımcılarından birinin Kürt birinin Alevi olması gibi absürt öneriler gündeme geldi. Ve tabii Alevi açılımı için start verildi. Görünürde ne kadar da masum değil mi? Oysa 2009 yılında iktidar bir Alevi açılımı yapmıştı. Bizim de çağrılı olduğumuz bu çalıştayda “Bakın davet ediyoruz ama gelip taleplerini iletmiyorlar” denmesin diye inanmadığımız halde gidip sorunun kaynağını ve çözüm yollarını ilettik. Bu çalıştaylarda pek çok kişi ve kurum Alevi toplumunun rahatsızlıklarını, devletten taleplerini dile getirdi. Alevi sorununun çözümü Kürt meselesi kadar zor ve çetrefilli de değildi üstelik. Cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması, zorunlu din derslerinin seçmeli hale getirilmesi, Madımak’ın müze olması, Hacıbektaş Dergâhı’nın müze olmaktan çıkarılması ve en önemlisi kamuda Alevilere yönelik ayrımcılığa son verilmesi. Osmanlı millet sistemine doğru Bu konularda ne gibi adımlar atıldığına bir bakalım. Zorunlu din derslerini kaldırmak yerine din ve ahlak bilgisi kitaplarına Alevilikle ilgili bölümler eklendi. Bu bölümlerin yazımı da şimdilerde kaçak olan FETÖ’cü bir akademisyene verildi. Sivas katliamının yaşandığı otel kebapçı olmaktan kurtarıldı o kadar. Ha, bir de Kültür Bakanlığı bünyesinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruldu. Başına da yine bir FETÖ’cü getirildi. Devşirme dedeler ve akademisyenler hacca, Kerbela’ya, Necef’e götürüldü. Aleviliği bile yanlış anlamışlar. Kamu parasıyla hac, Kerbela ve Necef ziyareti olmaz, olamaz. İki; Alevilikte hac, bir kutsal mekânı ziyaret değil, gönül kazanmaktır. Üç; rızalık olmadan başkasının parasını kendi inancın için bile harcayamazsın. Oysa yapılacak ilk iş, Alevilere yönelik nefret söylemi ile ilgili yasaların resen devreye girmesi, kamuda ayrımcılığa son verilmesi ve bu konudaki AİHM kararlarının uygulanmasıdır. Ama niyet başka olunca kendilerine göre bir Alevilik, kendilerine göre Alevi yaratma dışında bir adım atılmayacak belli ki. Peki nereden esti de kapatılan bu açılımları yeniden açmak? Osmanlı millet sistemi ya da ABD’nin Ankara Büyükelçisi Thomas J. Barrack’ın Suriye için söylediği “Federasyon değil ama ona yakın bir yönetim modeli” sözlerinin Türkiye’ye uyarlanması olması sakın. Aileler keyfi gözaltılara karşı beşinci kez buluştu Aile Dayanışma Ağı, Saraçhane’deki beşinci buluşmasını yaptı. Saraçhane Parkı’ndaki buluşmaya sanatçılardan ve siyasilerden destek geldi. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi ve sivil toplum gönüllüsü Dilek Kaya İmamoğlu, “Keyfi gözaltılar ve tutuklamalar son bulsun. Adalet yerini bulsun” dedi. Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Kalender Özdemir’in kızı Sidal Özdemir, “Babam, bir kalp krizi geçirdi biz üç gün sonra öğrenebildik. 5 saat boyunca bir cezaevi aracında dolaştırıldı. O 5 saatte, ilaçlarını içmek için bir bardak su bile verilmedi” tepkisini gösterdi. İPA Başkanı Buğra Gökce’nin eşi Filiz Kahveci Gökce, Gökce’ye sorguda yedi soru sorulduğunu belirterek “Peki suçu neydi? Halkın kandırılmasını önlemeye çalışmak” diye konuştu. Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, “Artık bir hukuk devleti, bir demokrasi değiliz” derken sanatçı Onur Akın, “12 Eylül zamanında bile bir hukuk vardı” dedi. Sanatçı Sunay Akın ise “İmamoğlu ve o güzel insanlar hala bal yapıyor. Yapmaya da devam edecekler” açıklamasını yaptı. l BATUHAN SeRiM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle