21 Temmuz 2025 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 2025 PAZAR 2 PAZAR YAZILARI Kenya’da kadınlar, “kadın sünneti”ne karşı ÇILGIN KRALIN kitlesel protestolar düzenliyor. SARAYLARI Neuschwanstein Şatosu, bir ortaçağ şövalye şatosu gibi inşa edildi UNESCO’NUN Dünya Mirası Komisyonu 12 Temmuz’da Paris‘teki toplantısında, Bavyera Kralı II. Ludwig’in (1845–1886) Neuschwanstein Şatosu, Herrenchiemsee ve Linderhof Sarayları ile Schachen Dağı’ndaki kraliyet sarayını Dünya Mirası Listesi’ne aldı. Bavyera’da eşsiz bir doğanın içinde yükselen şatoyla saraylar, her yıl 2 milyona yakın turist çekiyor. 19. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen bu olağanüstü yapılar, göreni bir düşler dünyasına götürüyor. Neuschwanstein Şatosu bir ortaçağ şövalye şatosu gibi inşa edilmiş. O çok sayıda kulesi ve masalsı görünümüyle bir “taş rüya”. ‘Bedenim hep hatırladı, “Eksantrik” Kral II. Ludwig’in karşımızda yükselen “eseri” sarayla şato karışımı bir yapı. Karşısında ilk kez durduğunuzda: “Bu yapı bir saray mı, yoksa bir şato mu” diye sormadan edemiyorsunuz. Bir an için düşler dünyasına dalıyorsunuz. “Şan ve şöhret” dolu ben yalnızca SUSTUM’ bir yaşamın özlemini çeken genç kral burada onunla ölümsüzleşmek istemişti. II. Ludwig insanlarla bir arada değil, bir frika, Asya ve Ortadoğu edildikleri anlaşıldı. “Sünnetten sonra acıların halde haber vermeyen kişiler de suçlu düşler dünyasında yaşamış, içine kapanık, ülkelerinde, bazı kabileler en şiddetlisi, ilk defa idrar sayıldı. Bu önlemlere karşın İsveç’te, utangaç ancak kendini hep Bedensel ve Aarasında yüzyıllardan beri yaparken gerçekleşti. 1982–2011 arasında gerçekleştirilen 46 en büyük hissetmiş bir sürdürülen “kadın sünneti” geleneği Dayanılmaz bir acıydı. mental travma kadın sünneti yargıya taşındı. 2006’da kraldı. İnsanlardan ile milyonlarca kadının zorla beden Yetişkin biri bunları yaşasaydı Sünnet, kadın kızını sünnete maruz bırakan bir erkek, uzak olmayı yeğlediği bütünlüğü bozuldu. Uygulama, kimi dayanamaz intihar ederdi. bedenine yapılan fiziksel 3 yıl hapis cezası aldı. 2022’de de kızını için masalımsı şato- zaman inanç kimi zaman gelenek Çocuktum, o acıya nasıl bir saldırı olmakla başka bir ülkede zorla sünnet ettiren sarayının duvarları ve toplum yararı gibi kılıflarla dayandım, bilmiyorum. AHMET ARPAD kalmadı. Enfeksiyon, bir başka erkek ise 10 ay hapis cezasına ardına çekilmiş. perdelenmeye çalışıldı. Sünnet, bir kutlama töreni doğum zorluğu, cinsel çarptırıldı. Milyonlarca “Mark”ı, Stockholm’de yaşayan ve kadın havasında yapıldı. Küçük birleşme sırasında ağrı, Uygur ülkesinin hemen hemen tüm olanaklarını, hakları konusundaki araştırmalarıyla bir ameliyatla ‘çocukluktan kısırlık, özgüven kaybı, İsveç’te 38 bin mağdur gerçekdışı gibi görünen, 200 odalı bu eşsiz tanınan yazar Tülin Uygur’a göre kadınlığa’ geçeceğim depresyon gibi ağır yapıya harcamış. Ona “çılgın” diyenler kadın sünneti, erkeğin, kadının söylendi. Operasyonun bedenimde İsveç Sosyal Sağlık Genel Müdürlüğü psikolojik sonuçlara da yol açtı. olmuştu. cinselliğini kontrol hakkını kendinde kalıcı izler bırakacağını bilmiyordum. (Socialstyrelsen) verilerine göre Konu hakkında konuştuğum Neuschwanstein, belki de Avrupa’nın görmesinde ve kadını ikincil bir varlık Acıdan bayılmışım. Uyandığımda, ülkede sünnet edilmiş Afrika, Asya ve araştırmacı Uygur şu bilgileri verdi: en güzel şato-sarayı! Ancak zamanla II. olarak nitelemesinden kaynaklanıyor. başucumda çeşitli hediyeler vardı. Uzakdoğu kökenli 38 bin dolayında “Sünnetli kadınların yaşadıkları Ludwig’in yaşamından rahatsız olmaya Yüzlerce yıllık bu gelenek, çok tanrılı Övgü ile ‘Çocukluktan kadınlığa kadın bulunuyor. Bunlardan 7 bininin fiziksel ve psikolojik travma, kalıcı başlayan yakın çevresi, bir doktor heyetinin toplumlardan tek tanrılı toplumlara geçtiğimi’ söylediler. Bu onur kırıcı sağlık sorunları Dünya Sağlık Örgütü çocukluk yaşlarında sünnet edildikleri verdiği “psikolojik yetersizlik” raporuyla dek “kadın sünneti kuşağı” denen bir şiddet karşısında çaresizdim. Bunun (WHO) tarafından da belgelendi. saptandı. Somali, Etiyopya, Irak, Eritre Bavyera’yı artık idare edemeyeceğine coğrafyada gerçekleştiriliyor. bedenimde derin izler bırakan fiziki bir Sünnetin ardından yaşanan kan kaybına ve Mısır kökenli kimi ailelelerin 59 bin inandıkları kralı tahtından indirmiş, Kadın sünnetini savunanlara saldırı ve psikolojik bir travma olduğunu bağlı şok ve sorunlar dışında; tetanos, 409 kız çocuklarının da risk altında onu sarayından atmıştı. “Bana komplo göre yapılan işlemle kadının sonradan anladım. Bedenim hep hepatit, HIV gibi hastalıklar, idrar yapıyorlar” diyen II. Ludwig’i, Starnberg oldukları bildirildi. Öyle ki Birleşmiş bekâreti korunuyor, geleneklere hatırladı, ben yalnızca sustum…” yolları sorunları, kronik Gölü’ndeki Berg şatosuna sürmüşlerdi. Kısa bağlılığı kanıtlanıyor, değeri Milletler verilerine göre ise kadın enfeksiyonlar, kist, fistül, süre sonra da gölde ölüsü bulunmuştu. Alınan önlemler yükseltiliyor. Ağır bir baskı sünnetinin tedavi maliyeti bile her yıl 1.5 cinsel organı çevresinde Ölmüş müydü, öldürülmüş müydü? Bu altındaki “sünnetsiz” WHO’ya göre kadın sünneti; kadının milyar dolara ulaşıyor. aşırı duyarlılık veya günümüze dek yanıtlanamamış bir soru. kadınlar ise yaşadıkları cinsel organlarına, tıbbi olmayan Ancak caydırıcı önlemlere karşın ALI HAYDAR tümüyle his kaybı gibi Düşler dünyasının kralı II. Ludwig ardında gruplardan dışlanıyor, müdahalelerle fiziksel zarar verilmesi NERGIS İsveç ve Batı ülkelerinde bazı göçmen sağlık sorunları ortaya büyük borçlar bırakarak anlaşılmaz “pis” ve “evlenilmeyecek işlemidir. grupları bunu sürdürüyor. Yaz aylarında çıkıyor. Her doğumdan yaşamına veda ettiğinde 41 yaşındaydı. kadınlar” olarak görülüyor. Batılılar, kadın sünnetiyle kız çocuklarını ülkelerine veya başka sonra kadının cinsel organı yeniden Kenya’da, sünnet geleneği olmayan bir yüzleşmelerinden sonra konu ülkelere götürerek sünnet ettiriyorlar. Duvarlar altın kaplı dikiliyor. Yani kadınlar, her doğumda bir kabileden, bu geleneğe sahip kabileye uluslararası platformlara taşındı. Kadın kez daha sünnet olmak zorunda kalıyor. Münih’le Salzburg arasındaki Chiemsee, Hatta bu uygulamalara, bazı Batı giden kadının sünnet olması gerekiyor. sünneti, yasadışı ilan edilerek acil Sünnetli kadınlar, sürekli olarak travma, Güney Bavyera’nın güzel göllerinden Somali’de, evlilik sözleşmesi yapılırken önlemler alındı. Sünneti uygulayanlara ülkelerinde “merdiven altı” kliniklerde depresyon, kaygı, kâbus ve korku içinde biri. Burayı çekici yapan Kral II. Ludwig’in başlık parasının ödenmesi, kadın ağır cezalar verilmesi öngörüldü. yapılmaya devam ediliyor. yaşıyorlar.’’ ölümünden kısa süre önce yaptırdığı sünnet edildikten sonraya bırakılıyor. İsveç’te de bazı göçmen grupları İsveç, zaman zaman yetersiz kalsa Herrenchiemsee Sarayı. Versay’dan etkilenmiş İsveç, Norveç, Almanya, Fransa, tarafından yasadışı yollardan gizlice da kadın sünnetine karşı kararlı bir ‘Acıdan bayılmışım…’ yapıda 98 metre uzunluğundaki görkemli ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya sürdürülen sünnet, İsveç parlamentosu tutum sergiliyor. Bilinen temel gerçek, tören salonuyla ikinci kata çıkan merdivenler 9 yaşındayken ülkesinde kadın gibi Batılı ülkeler ise kadın sünnetiyle Riksdag’da çıkarılan bir yasayla insan bedeninin topluma ve devlete ve kralın her yanı altın kaplama yatak odası sünnetinin en ağır şekli olan “Firavun 1980’lerde savaş ve ekonomik yasaklandı. 1999’da yasanın kapsamı değil, bireye ait olduğudur. Ne devlet, göz kamaştırıyor. II. Ludwig, bu sarayda sünneti’’ yöntemiyle karşılaşmak nedenlerle gerçekleşen göçlerden genişletildi. İsveç’te yaşayan kadınlara ne aile, ne gelenek; hiçbir gerekçe bu yaşamının sadece 10 gününü geçirmişti! sonra tanıştı. Somali, Mısır, Etiyopya, zorunda bırakılan Somalili bir yurtdışında maruz bırakılan sünnet Ölümünden birkaç ay önce Tirol yöresinin hakkı ortadan kaldırma yetkisine sahip Yemen ve Umman kökenli kadınların, kadın, yıllar sonra yaşadıklarını işlemi de suç kapsamına alındı. Kadın şirin göllerinden Plansee kıyılarına, Pekin’deki değildir. sağlık sorunları nedeniyle hastanelere İsveçli doktorların yayın organı sünnetini yaptıran, uygulayan, buna “Kış Sarayı”nı anımsatan bir saraycık başvurduklarında zorla sünnet Lakartidningen’de şöyle anlattı: aracılık eden, işlemden haberi olduğu alihaydarnergis@gmail.com kondurmayı planlamıştı. Gerçekleştiremediği başka bir yapı da Avusturya sınırındaki Garmisch’in kuzeyinde, Bizans saraylarını andıran büyük saraydı. II. Ludwig’in başka sarayları da vardı. Bavyera Alpleri’nin çevrelediği Ammergau Sönmeyen 14 Temmuz ateşi yöresindeki Linderhof’u çok severdi. Olağanüstü dağ manzarasıyla ünlü sarayın er yıl 14 Temmuz’da Fransa sokakları hemen hemen bütün odalarının duvarlarını Hbir kez daha devrimin ritmiyle atar. da altınla kaplatmıştı! İnsanlarından kaçan Bastille Hapishanesi’nin yıkılışından tam genç kral, hayranı olduğu ünlü besteci Richard 236 yıl sonra bile bu tarih, bir kutlamadan Wagner’in “Tannhauser” operasındaki dev çok bir halkın suskunluğunu bozup mağaranın benzerini sarayın bahçesine mutlak iktidarın kapılarına yüklendiği, yaptırmıştı. Yine aynı yörede, Schachen yalnızca taşları değil, biatçılığı ve korkuyu tepesine kondurttuğu, 3 bin metrelik yıkmasıdır. Zugspitze ve Avusturya Alpleri manzaralı 14 Temmuz sabahı Fransız devriminin “kral evi” de düşsel bir yapı. Birinci katın bir ulusal bayrama dönüşmesinin kutlamalarına katılmak için erken rengârenk odaları şark saraylarını andırıyor. saatlerde evden çıkıyorum. Paris, Halkın başbakanı! sabahları genellikle tembel uyanır. Sen Nehri kıyısında uzanan kafelerin Başka bir “cevher” de Obersalzberg sandalyeleri yavaş yavaş dizilmeye tepesinde! Buralara kadar gelip de “kuş başlanıyor, fırınlardan taze kruvasan uçuşu” ötedeki tepeye çıkmamak olmaz! kokusu sokaklara yayılıyor. Çünkü Almanya-Avusturya sınırında 2 bin Paris, her yıl 14 Temmuz metreye yaklaşan bu tepenin 1933’ten bu yana Eyfel Kulesi’nde havai fişeklerle sabahı tembellikten çıkıp kötü bir ünü var. Orada da başka bir “çılgın” Paris’teki askeri geçit töreni sırasında bando, binlerce izleyiciye konser verdi. ışık gösterisi düzenleniyor. daha hızlı bir şekilde yaşamıştı. Kendisine “halkın başbakanı” güne başlar. Çünkü o yanına yaklaşıyorum, “14 yaşanır ve tüm Fransa bir kez daha kendi SÜLEYMAN denmesini isteyen megaloman Adolf H. Silahtan fazlası… gün sağcısıyla solcusuyla Temmuz benim için sadece doğum gününü kutlar. buraya kendi çizdiği planlara göre dev bir TOSUNOĞLU 14 Temmuz 1789 sabahı Bastille’in Fransız toplumunu devrim değil” diyor, “Bu karargâh oturtmuş, ülkeyi ve savaşı uzun önüne yürüyen kalabalığın elinde birkaç birleştiren, Fransızların bayramda geçmişi değil yaşadığımız Devrimlere yaslanıyor yıllar oradan yönetmişti. silahtan çok daha fazlası vardı: Biriken “Le quatorze Juillet” dediği o görkemli özgürlüğün de kutluyoruz” diye 14 Temmuz kutlamalarının sonunda öfke, açlık, dışlanmışlık ve adalet talebi. İnanılmaz bir manzara, dimdik yükselen gün. Champs-Elysee caddesi üzerinde devam ediyor. Bir başka kadın, “Benim Bastille Meydanı’ndan geçip eve doğru O sabah, krallığın sembolüne değil, yamaçlar silme çam ormanlarıyla kaplı. askeri geçit törenlerine halkın coşkulu Bastille’im hâlâ ayakta. Kadın hakları, gidiyorum. Artık Bastille Meydanı’nda adaletsizliğe yüklenilmişti. O gün Paris’in alkışları eşlik ediyor. Aşağılarda, pırıl pırıl dereler, suları yemyeşil göçmen hakları, eşit eğitim hakkı…” diye hapishaneden eser yok. Ancak ortasında göbeğinde yer alan keyfi tutuklamaların Akşam saatlerinde düzenlenen halk Königsee. Şirin, küçük, kar beyazı gemiler anlatıyor günün önemini. yükselen Temmuz Sütunu başka bir ve ayrımcılığın simgesi olan Bastille balolarını izliyoruz, yaşlılar akordeonlar arkalarında köpükler bırakarak göldeki 14 Temmuz, 1880’lerde resmen ulusal devrimi, 1830 Devrimi’ni anıyor. Bu da eşliğinde vals yapıyor, gençler Hapishanesi neredeyse boştu, yalnızca küçük yerleşimlere uğruyor. Çok ötelerde bayram ilan edilen 14 Temmuz’daki Fransa’da devrimlerin birbirine nasıl şaraplarını yudumlayarak bayramın yedi mahkûm vardı. Ancak önemli Salzburg, ufukta Alp dorukları... Uçurumun kutlamalar, ne kadar görkemli olursa yaslandığını gösterir. Her 14 Temmuz’da tadını çıkartıyor. Görkemli günün olan içeride kimlerin olduğundan çok, bağrına saplanan bu “kartal yuvası”nda olsun asıl önemli olan o günün Paris yeniden uyanır. Ama uyanan sadece sonunda hava tamamen kararınca Eyfel adaletsizliklerin, sarayda ayrıcalıklar Adolf H. yanında Eva’sı keyif çatıp çayını arkasındaki kırılma: Bir halkın, şehir değil, halkın direniş hafızasıdır. Kulesi’ne geliyoruz, burada yapılan ve köylerde açlık... Bastille’in yıkılması, yudumlarken kafasından kim bilir ne yönetenlere artık itaat etmeyeceğini Bugün Bastille’in kapılarında bir zincir yok havai fişek gösterileri, Paris semalarını monarşinin çözülüşünü başlatır, ardından “kötülükler” geçirmişti? ilan ettiği o sabah. Devrim yalnızca belki ama dünyada hâlâ yıkılması gereken devrimin ışığıyla aydınlatıyor sanki. cumhuriyet kurulur, kral ise giyotine gider. mail@ahmet-arpad.de Yanımdaki gençler devrim ateşinin hâlâ meydanlarda değil, halkın belleğinde de duvarlar, açılması gereken kapılar var. Her 14 Temmuz’da Eyfel bir meşale gibi sönmediğini mırıldıyor. Yaşlı bir adamın kutlanıyor. yanar. Bastille’in yıkıldığı o gün tekrar tosunoglu.sul@gmail.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle