21 Temmuz 2025 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 19 TEMMUZ 2025 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Zeytinlikler buzdağının görünen yüzüdür! SERDAR KARSU açılacaktır. de basında boy göstermekte. Yurtsever Ülkemizin altın, gümüş, bilim insanları, bu müthiş buluşa MÜHENDIS nikel, krom vb. madenlerinin gerekli yanıtı verdiler. Ama ne fayda; eclis’te görüşülen Maden ve teknolojik bakımdan “yalan”, gerçek ortaya çıkana dek Kanunu değişilik tasarısı, stratejik değerde olan nadir dünyayı turlamasa da talan yasasına Mbuzdağının yalnızca elementlerinin, sömürgeci ülke gerekçe olmuş... görünen yüzüdür. şirketlerince ve yerli ortaklarınca Yağmalanan Anadolu Yasalaşması durumunda; yağmalanmasının önü açılacaktır. Diyelim ki-kim inanır- çoğu yeni çevre etki değerlendirmesi Kapitalist dünya düzeninin ortamına tutunamayacak on binlerce (ÇED) kuralları da hiçe sayılarak ve teknolojik gelişimlerinin, ölmez ağacı taşımaya kalktınız, o ülkemizin ormanları, meraları, insanları/toplumları sürekli daha güzelim köylerin derelerini, vadilerini, yaylaları, ovaları, koruma fazla tüketime yönlendirdiği, çayırlarını, toprağını, mezarlıklarını alanları... Neyi varsa tüm doğası ekolojik değerleri iklim krizleriyle ve yüzlerce yıllık köy ortamlarını nasıl talana açılacaktır. ve doğa talanıyla bir yok etme taşıyacaksınız?!.. Maden ve kömür Yalnızca, Maden ve Petrol İşleri süreci! uğruna şimdiye değin yok edilen Genel Müdürlüğü kararlarıyla, Profesör unvanlı, maden doğa ortada!.. Yıllar önce ülkeye uçak yürürlükteki koruma yasaları şirketleri için rapor hazırlamış bir penceresinden bakan bir kişi uçsuz da atlatılarak her türlü vahşi/ kişi, “zeytinler taşınabilir” diye bucaksız bir cennet görürdü. Şimdi ise sömürge madenciliğin önü bir buluş yapmış(!) ve günlerdir madenlerle, taş ocaklarıyla delik deşik olmuş, yangınlarla inleyen, yağmalanan bir Anadolu!.. Geçmiş ve gelecek arasında köprü kuran kitaplar... Kömürcüler, termikçiler yazmakta: “Yerli ve milli elektrik için linyit santralları!” Karbon/zehir salınımları, arkeolojik değerleriyle birlikte yok edilen doğa, kanserden yitirilen canlar, ısınan küre, iklim krizi, kurutulmuş dereler ve yerlerinden sürülen üretici/kültür yaşatıcı insanlarımız... Bu kömür beylerinin, maden sömürgecilerinin umrunda mı?! Bu yasa çıkıp da uygulanırsa, gelecek nesillere doğası katledilmiş, yaşam de- ğerleri sönümlenmiş bir ülke kalacaktır. O yüzden de Ankara’nın gündüz sıcağında, gece ayazında günlerdir bir parkta direnen ve şimdi de açlık greviyle, insanlık değerlerine ve doğaya sığınan sevgili İkizköylülerin sesini yüreğimizde duyumsayalım... Tüm muhalefet partileri, demokratik toplum örgütleri, meslek odaları 13,5x21 / İnceleme / 336 sayfa 16x30 / Çocuk (6+) / 40 sayfa 12,5x19,5 / Çocuk-Şr / 96 sayfa 13x21 / Çocuk / 120 sayfa bu sese kulak verin!.. Anadolu’nun tarihsel mücadelelerinden yankılanan ve toprağın derinliklerinden gelen bu yürek atımına! İnsanlık onuru işkenceyi yenecek mi? DR. HÜSEYIN ÖZKAHRAMAN ESKI CHP BAHÇELIEVLER ILÇE BAŞKANI epimizin bildiği bir gerçeği hemen Hhemen her yerde yazdık çizdik, anlattık durduk. Ama insanlıktan nasibini almamış iktidar erkinin birlikte karar 13,5x21 / Deneme-Syas Yazılar / 256 sayfa 13,5x21 / Gez / 176 sayfa 13,5x21 / İnceleme / 319 sayfa 13,5x21 / Anı / 216 sayfa aldıkları aparatları, intikam duygusuyla, pırıl pırıl bir kamu yöneticisini, gözlerimizin önünde ölüme gönderiyor. Pes doğrusu... İnsanlık bu kadar mı küçüldü? Vicdan, ahlak duygusu bu kadar mı kitaplar ı... Necati Cumalı çürüdü? Geçmişte çok ciddi bir hastalık olan lösemiyi atlatan, halihazırda aynı hastalığın nüksetmesi ile bir dizi kontrole ve tedaviye alınan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın sağlığı büyük bir tehlikede. Filmlere konu olan “faşist yönetimlerde” gördüğümüz ibretlik manzaralara benziyor yaşanan durum. Bu ne kadar acı değil mi? İnsanlık tarihinin onca acılarından hiçbir ders çıkarmayanlar, Silivri’deki bu drama da sessiz kalıyor. Bir insanın canı yanarken yaşadığı acılara kayıtsız kalmak, onun varlığını hiçe saymakla eşanlamlıdır. Hele hele o insan üzgün, yorgun, moralsiz, kırılgan bir hasta iken... Bu keyfiyetin düşman hukukunda dahi yeri yoktur. Hasta birine yapılan işkence, yalnızca fiziksel bir eziyet değildir. O eylem, merhametin olmadığı, vicdanın sustuğu, karanlık, derin bir çukurdur. İnsan, en çok düştüğünde bir elin kendisine uzanmasını bekler. Ama şefkat dolu el yerine şiddet gelirse; işte orada insanlık da haysiyet de toprağa gömülür gider. Hastanın bedenine değil, umuduna da saldırılır bu işkencede. “Anlaşılma” beklentisi yerini dehşete bırakır. İlaç ve bakım yerine manevi şiddet... Bu yapılanlar, salt işlenmekte olan bir suç değil, aynı zamanda vicdanın da inkârıdır. Dört duvar arasında yankılanan çığlık yalnızca bir bireyin değil, susturulmuş insan onurunun da feryadıdır. Çünkü bir toplum, şartlar gereği de olsa, zayıfına nasıl davrandığıyla ölçülür. Ona kıydığımız her an, insanlığımızdan biraz daha uzaklaşırız. İnsanlık onuru işkenceyi yenecek, kötülük kaybedecek, iyilik kazanacak desek de nafile... Mehmet Murat Çalık her gün biraz daha sağlığını yitiriyor; hepimiz için, insanlık için... Yazık, hem de çok yazık...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle