Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MÜZE KORUNMALI
AYKUT KÖKSAL (Mimar)
CUMHURİYET tarihi açısından önemli bir yapıdır. 1960’lı
yıllarda bir yarışmanın sonucu ortaya çıkmış bir proje
olan müze müzecilik tarihi açısndan da çok önemlidir.
Bayındırlık Bakanlığı’nın açtığı “Antalya Bölge Müzesi
Mimari Proje Yarışması”nda, Doğan Tekeli, Sami Sisa
ve Metin Hepgüler’in proje birinci seçildi. Yarışma ise o
dönemde önem teşkil ediyor çünkü Şaziment Arolat ve
Neşet Arolat’ın projesi ikincilik, Dr. Hayati Tabanlıoğlu
ve Yusuf Ergüleç’in projesi ise üçüncülük ödülüne değer
görülmüştü. Ödüle değer görülen projelere bakıldığında
ise çağdaş Türk mimarlığının yakın döneme damgasını
vuracak olan önemli isimlerinden oluştuğu da
görülüyor. 1970’lerde açılan müze korunmalıdır.
l l l
Ekonomi: Jale Özgentürk Haber Merkezi: Can Uğur Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer
İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına
l
Reklam Genel Müdürü
l l
Eğitim: Figen Atalay Spor: Cumhur Önder Arslan
l
Yaygın süreli yayın Baskı: İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş
ALEV COŞKUN
l Evsun Sinem Alkan
Fotoğraf: Uğur Demir l
Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. Ankara : İleri Basım
9 NİSAN 2025 SAYI: 36341
l
Genel Yayın Yönetmeni Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Betül Berişe mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara
Reklam Yönetimi: Yenigün
l
Tel : 0312 353 29 61. İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih
Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Mine Esen
Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık
Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş
l
mh. 1199 sok. no:1/7 Sarnıç-Gaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam
Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2, 34381 Şişli/İST.
Genel Yayın Koordinatörü AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel
Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25.
Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64
Ege Bölge Temsilcisi: Mehmet Şakir Örs
Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul
l
Hakan Akarsu Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi
e-posta: posta@cumhuriyet.com.tr Uets: 25999 - 15079 - 37611
Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat)
Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Emre Kongar (Bşk. Yrd.),
no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.
Yazıişleri Müdürleri
l Ankara Temsilciliği: Güzeltepe Mahallesi, Abidin Daver Sokak, No: 14 Çankaya/Ankara
Faks: (0212) 251 98 68
Şükran Soner, Işık Kansu, Miyase İlknur,
Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilciliği: Halit Ziya Bulvarı 1352 Sok. 2/3
Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınma-
Özgür Soyer Cafer Kurt reklam@cumhuriyet.com.tr
Pasaport - İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Mine Kırıkkanat, Zülâl Kalkandelen
dan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir.
Antalya Müzesi’nin
proje mimarı Doğan
Tekeli gazetemize
Yıkılıyor!
açıklama yaptı
ürkiye’nin en önemli Bölge Kurulu’na (AKVKBK) unsurlardır. Antalya Müzesi
müzelerinden başvurdu. de bu anlamda şehrimiz için
Tbiri olan Antalya ANKA tarafından yapılan vazgeçilmez bir hafıza mekânıdır.”
Müzesi’nin 63 yıldır yazılı açıklamada, 1964’te Ayrıca, Antalya Kültürel
ÖZNUR
hizmet veren binası Doğan Tekeli, Metin Hepgüler Miras Derneği, Antalya
OĞRAŞ ÇOLAK
yıkılacak. Antalya Müzesi, ve Sami Sisa tarafından Arkeoloji Müzesi’nin yıkımının
Arkeoloji ve Tarih Müzesi olarak tasarlanan, 1972’de inşa edilen durdurulması ve yapının kısmen
da biliniyor. Anadolu kültür ve 1988’de Avrupa Konseyi Özel korunarak yeniden kullanılması
izlerini yansıtan Likya, Pamfilya Ödülü’ne değer görülen müzenin, için kentteki STK’ler ile UNESCO
ve Pisidya bölgesinin eserlerini, yalnızca mimari değil toplumsal Türkiye Milli Komisyonu, ICOMOS
iki katlı on dört sergi salonunda, bellek açısından da büyük önem Türkiye ve DOCOMOMO
açık hava galerisi olan bahçede taşıdığı vurgulandı. Açıklamanın Türkiye’ye destek çağrısında
sergileniyor. Türkiye’deki ilk müze bir bölümünde şu ifadeler yer bulundu.
binası özelliği taşıyan yapının alıyor: “Yıllardır Antalyalıların ve Özellikle Perge’de bulunan
yıkılmasıyla yerine 2.5 milyar TL’lik ziyaretçilerin anılarında yer etmiş Roma dönemi eserleriyle ve müze
yeni bir proje uygulanması ise bu yapının yıkılması, kentimizin kurtarma kazılarından ortaya
iddialar arasında yer alıyor. kimliğine vurulacak büyük bir çıkan buluntularıyla Antalya
Antalya Kültürel Miras Derneği darbedir. Kentler için hafıza Müzesi, dünyanın en önemli
(ANKA), yıkılmak istenen Antalya mekânları, geçmişle gelecek müzeleri arasında sayılıyor. Müze,
Müzesi’nin kısmen korunarak arasında köprü kuran, toplumsal 1988 yılında “Avrupa Konseyi
kullanılması talebiyle Antalya bağları güçlendiren ve aidiyet Yılın Müzesi” ödülüne de değer
Kültür Varlıklarını Koruma duygusunu pekiştiren hayati görülmüştü. l İSTANBUL
USTA YAZAR, YÖNETMEN, OYUNCU AHMET LEVENDOĞLU, SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
‘En başta tiyatrocu’
SON VEDA...
MEHMET S. AMAN
n son iki yıl önce telefonla Tiyatro Stüdyosu’nun kısa sürede
Egörüşmüştük. “İz Bırakanlar” kurumlaşmasını sağlayan “ilk dönem”
ürk tiyatrosunun önde gelen
başlıklı kitabımdaki portresi için çalışmaları arasında “Derin Bir Soluk
Tisimlerinden, oyuncu, yönetmen,
bir görselini isteyince her zamanki Al” (1994), “Çöplük” (1995) ve “Histeri”
eğitimci, sanat yönetmeni, çevirmen,
olağanüstü titizliğiyle en doğru AYŞEGÜL (1996) oyunlarının özel bir yeri vardır.
editör ve yazar Ahmet Levendoğlu
YÜKSEL
fotoğrafı bulmak için kendini Oyunların başarısı kurucuları bir
(80), dün son yolculuğuna uğurlandı.
paralamıştı. Son görüşmemizmiş salon sahibi olmaya yöneltmişti. Ne
Levendoğlu için önce İstanbul
Şahinler, Kaynarca, Bilginer ve Yöntem
meğerse. Oysa o yaz Ankara’ya geleceğini, yazık ki yoğun emek harcayarak bir kültür
Atatürk Kültür Merkezi’nde tören
Levendoğlu’nu omuzlarında taşıdı.
beni de görmek istediğini söylemişti. merkezine dönüştürmeye uğraştıkları
düzenlendi. Törene Levendoğlu’nun
Ülkemizin en duyarlı, en incelikli tiyatro Üsküdar’daki eski Odeon Sineması 1996’da
kızları Eren ve Esma Levendoğlu,
özel anları ve Gezi Direnişi’ne verdiği meslektaşların seni sonsuzluğa
çalışmalarında imzası olan yönetmenlerden çıkan bir yangınla yok oldu.
oğlu Emil Levendoğlu, gazetemizin
destek ile son günlerdeki tencere- uğurlamak için toplandık. Yurtdışından
birini yitirdik. Ahmet Levendoğlu, önemli bir Neyse ki 1998’de sahnelenen Jean Genet’in
yazarları Şükran Soner, Dikmen Gürün
tava protestolarına katıldığı anlar dönüp bize, ilk öğrencilerine
sahneye koyucu olması yanında tiyatronun “Balkon”u salonsuz Tiyatro Stüdyosu’nu ve M. Sadık Aslankara, Oyuncular
yer aldı. Özgeçmişten sonra ailesi hocalık yapmaya başladığın o ilk yılı
her alanında çalışmış bir sanatçıydı. doruğa taşıyordu. Yönetmen Başar Sendikası Başkanı Zuhal Olcay, Haluk
adına konuşan Emil Levendoğlu, hatırlıyorum. Pardon, düzeltiyorum,
Yönetici, oyuncu, çevirmen, eğitmen Sabuncu’nun rejisi, Duygu Sağıroğlu’nun Bilginer, Celal Kadri Kınoğlu, Oktay
“Tiyatrocu, yönetmen, oyuncu, anımsıyorum. O kelimeyi kullanmamı
Kaynarca, Barış Bağcı, Ayça Bingöl,
olarak da sahnelerimize yıllarca hizmet sahne tasarımı ve Selim Atakan’ın
yazar, çevirmen, arşivci, sanat isterdin. O zamanlar henüz 26-27
Yıldıray Şahinler, Ayşen İnci, Sefa
verdi. Yazar Agâh Sırrı müziğiyle biçimlenen bu
yönetmeni ve oyun yazarıydı, her dalda yaşlarında olmalıydın, genceciktin.
Sezgin, Bülent Emin Yarar, Ayşegül
Levend’in torunu, sahne vurucu üstün-yapımda,
mükemmeliyetçiydi. Vatandaş, laik, Nasıl harika bir eğitmen olduğunu
İşsever, Bennu Yıldırımlar, Reha Özcan,
tasarımcısı ve yönetmen Levendoğlu-Olcay-
devlet memuru, Cumhuriyetçi, solcu, daha ilk günlerde gösterdin hepimize.
Selçuk Yöntem, Gülsin Onay’ın yanı sıra
Tarık Levendoğlu’nun Bilginer üçlüsüne eşlik
Atatürkçü, demokrat ve Türktü. Ama Değerli, çok değerli hocam Ahmet…
sanatçılar ve yurttaşlar katıldı.
oğluydu. eden Derya Alabora,
en başta tiyatrocuydu. Hepimizin Sana çok teşekkür ederim hayatıma
1974 yılında, Şebnem Sönmez, Güven
Direnişe destek
vicdanıydı. Son günlerine dek dokunduğun, bana kattıkların ve
Ahmet’in İngiliz Kıraç, Bülent Emin Yarar
özgürlüğü ve adaleti savundu” dedi. böyle sağlam bir karakterle, değerli bir
Tören, tiyatro sanatçısı Mehmet
eşiyle ODTÜ’de aynı gibi oyunculardan oluşan
Levendoğlu’ndan sonra konuşan tiyatro insanıyla yol arkadaşı olmama
Ali Kaptanlar’ın Levendoğlu’nun
bölümde çalışıyorduk. ekip tiyatro tarihimize
özgeçmişini okumasıyla başladı. Oyuncular Sendikası Başkanı ve izin verdiğin için. Seni çok seviyorum.
Ahmet o sıralarda parlak bir sayfa yazıyordu.
tiyatro sanatçısı Zuhal Olcay, “Hocam, Huzurla uyu” ifadelerini kullandı.
Ardından, Leventoğlu’nun
Devlet Tiyatrosu’nda Tiyatro Stüdyosu
görüntülerinden oluşan kısa izleti meslektaşım, yol arkadaşım Ahmet Levendoğlu, AKM’deki törenin
oyuncuydu. 2000 yılında -Olcay
gösterildi. İzletide Leventoğlu’nun Levendoğlu, bugün burada seni ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda
Konservatuvarda da ve Bilginer’in ortaklığı
tiyatro sahnesindeki fotoğrafları, sevenler, evlatların, öğrencilerin, toprağa verildi.
hocalık yapıyordu. Onun bittikten sonra-
Robert Kolej ve Royal Levendoğlu’nun rejisiyle
Academy of Dramatic sahneye çıkartılan
Art mezunu olduğunu, “Dünya’nın Başkenti
Gerçek bir yurtseveri yitirdik
İngiltere’de sahne (Speer)” oyununun
deneyimi edindiğini de yapımıyla yine
YIL 2005... Tiyatro tarihimizin dans etmiş, yorulmamıştı! Tüm ile 49 ödül kazandı, çoğu Türkiye’de
bu aşamada öğrendim. gündemdeydi. Topluluğun KONUK
hafızası olan Tiyatro Tiyatro kitaplarımı okurdu, benimle daha önce sahnelenmemişti. Bu yazıyı
Sonra İstanbul’a göçtüler. Kuruluşunda “20. yıl oyunu ise “ “Şölen”di. Bu yapımın YAZAR
dergisine uzun söyleşiler gururlanması benim için gururdu. yazarken aklımdan geçen anılar
İstanbul DT’nin müdür yardımcılığını -tıpkı “Aldatma”da olduğu gibi- yönetmeni
ÖZLEM
yapıyordum. (Henüz Yazdığım tiyatro oyununu ilk ona sayısız, hayatımda o kadar çok yer
da yapan sanatçı, eğitmenliğini çeşitli Ahmet Levendoğlu, başoyuncusu Zühal
ÖZDEMİR
okuttum, notlar alıp geri verdi. etmiş ki... Sadece benim mi? Ortak
yaptığımın nehir söyleşi
konservatuvar ve sanat okullarında Olcay’dı. Levendoğlu’nun 2000’li yılların
olduğunu bilmiyordum, Onun beğenisi en güzel armağandı. dostlarımız Gülay ve Kemal Yiğitcan
sürdürdü. “Akademi” adlı özel kuruluşun ortalarındaki sürprizi de “Vanya Dayı” ile ilk
mesela, evlendikleri günün ertesinde
onu da Ahmet Levendoğlu’ndan
başlıca hocalarındandı. kez bir Rus klasiği sunmasıydı.
öğrenecektim.) Tiyatroyu seven genç Ayrılmaz üçlü balayına çıkmak yerine onunla oyun
Sanatçının çalışma düzeni içinde Ahmet Levendoğlu titizlikle çalışılmış
provasına girmiş, onurdur diyerek
bir gazeteci olarak yolumu arıyordum.
Prensip sahibiydi, titizdi, kimi
TV dizileri de vardı. TRT’nin “Ateşten oyunların yönetmeniydi. Sahne olaylarının
Derginin yönetim kurulundan biri sayısız oyunda gönüllü çalışmışlardı.
zaman huysuzdu ama onu tanırsanız
Günler” dizisindeki oyunculuğu belleklere hepsi ayrıntılı biçimde düşünülüp ustalıkla
Gökçer Genç ve tiyatronun belkemiği
ise tiyatro kökenli olmadığım için
nedenlerini de anlardınız. Entelektüel
yerleşmiştir. Onu en son “Küçük gerçekleştirilmiş dekor, ışık, müzik
yazmamı eleştiriyordu. Sonradan Serda da onu hiç bırakmayanlardandı.
birikimiyle sizi etkisi altına alırdı.
Kadınlar”da izlediğimi anımsıyorum. tasarımlarına yaslandırılmıştı. Oyunların her
Onun tornasından geçip yükselen nice
öğrenecektim, o kişi Ahmet Cep telefonundan nefret ederdi,
Tiyatro Stüdyosu serüveni 1990’da bir aşamasının gerektirdiği tartım ve hareket
Levendoğlu’ydu. ünlü oyuncu ise hastalıklarla geçen son
buluşmalarına her zaman önce ve
başlıyordu. Levendoğlu’nun Zühal Olcay düzeni özenle tasarlanmıştı. Oyunculukta,
erken giderdi. Galalar, Park Cafe’de yıllarda neredeydiler bilemiyorum.
ve Haluk Bilginer’le birlikte kurduğu hem bireysel hem de “toplu” performans Enerjisi hiç bitmezdi
En son sahnelediği 15 oyunun
saatler süren dünya sohbetleri... Üstün
topluluğun ilk oyunu “Aldatma”dır. Harold özellikleri gözetilmekteydi. Sonra tanıştık ve o günden
Akmen, Ahmet Levendoğlu ve genç kitaplaştırılması için çalışıyordu, yarım
Pinter’ın “Aldatma”sı, sanat yönetmeni Levendoğlu, “idealist” sanatçı duruşunu sonra bağımız hiç kopmadı. Ona kaldı. Ondan geriye devasa bir tiyatro
bir gazeteci: ayrılmaz bir üçlüydük
Ahmet Levendoğlu’nun rejisiyle, Metin koruma yolunda zaman zaman kurumlara tiyatromuzun lordu derdim; asaleti, bir dönem. Onların elinin değdiği biri arşivi kaldı. Katıksız bir Atatürkçüydü.
ilkeleri ve Türkçesiyle gerçek bir Ülke için kaygılanır, daha aydınlık
Deniz’in sahne tasarımıyla, Zuhal Olcay, ve kişilere ters düşse de ilkelerinden olmanın gururu büyük, öğrendiklerime
beyefendiydi. Her zaman ceket giyer, sahip çıkacağım, zamanın ruhuna inat. günleri umutla beklerdi. Ne yazık ki
Haluk Bilginer ve Ahmet Levendoğlu’nun vazgeçmeyi bir an bile aklından geçirmemiş,
elini cebine koyarak dimdik dururdu. Levendoğlu yalnızca oyuncu değil, göremeden aramızdan ayrıldı. Ben,
yorumlarıyla sunulmuştu. Çarpıcı bir “ilk” inandığı türde tiyatro yapmayı güç koşullara
Sevdiği insanlarla birlikteyken yönetmen, çevirmen ve öğretmendi. eksikliğini her zaman hissedeceğim bir
çalışmaydı “Aldatma.” Aldatırken aldatılan, karşın sürdürmüştür.
esprili, enerjisi hiç bitmeyen biriydi. Ateşten Günler dizisinde unutulmaz büyüğümü, tiyatro dünyası bir ustayı,
yalnızlaşan, yoksunlaşan üç kişinin, “aşk Tiyatronun her alanında nitelikli bir
30’lu yaşlarımın bir doğum günü bir performans sergiledi. 1990’da ülkemiz ise gerçek bir yurtseveri yitirdi.
üçgeni” sarmalında oynadığı, gerilimini “iç sanatçı ve değerli bir dosttu. Ahmet
kutlamasında sabaha kadar bizimle kurduğu Tiyatro Stüdyosu’nun oyunları Başımız sağ olsun...
aksiyon”dan alan bir “sorgulama” oyunuydu. Levendoğlu’yla vedalaşmak zor geliyor.
imi dinleyici viyolayı keman ile oluşturduğu oda müziği topluluğunun Haitink birinci şef, Eugen Jochum yıl Londra Filarmoni’nin baş viyolacısı;
karıştırır. Viyola, tok sesiyle yaylı üyesi olmuş; ünlü Concertgebouw daimi konuk şefti. En beğendiğim şef ardından 60 yaş nedeniyle emekli
Ksazlar ailesinin önemli bir üyesidir. Orkestrası’nın sınavına girip kazanmış. Harnoncourt’tu.” oluncaya kadar da BBC Orkestrasının
Viyolanın boyu da yayı da kemandan Eşi ile birlikte1969’da Hollanda’ya Ruşen Güneş ise İngiltere’nin en ünlü birinci viyolacısı olmuş. Nice ünlü şef ve
farklıdır. Orkestrada birinci kemanlar gitmişler. Bu harika orkestrada tam 28 orkestralarında baş viyolacı olarak kendini solistle anılar biriktirmişti. Pierre Boulez,
sabit bir yerde çalarken viyola ve ikinci yıl, zamanın en ünlü şef ve solistleriyle kanıtlamıştı. Ankara’da dünyaya gelmiş, onu sahnede en çok heyecanlandıran
kemanların salonun akustiğine göre yer çalmış, 2000 yılındaki emekliliğine Ankara Konservatuvarı’nda Necdet şeflerden biriymiş. Ondan “Kendine
değiştirebildiğini görürüz. Yaylı çalgılar dek bu orkestrayla birlikte sayısız Remzi Atak ile eğitim görmüş. Okulu güvenli bir bilgeydi” diye söz etmişti.
ailesinde sesin gürlük sıralamasına doğru kayıtlar ve sayısız turneler yapmış. O, yeni bitirdiği yıl Cumhurbaşkanlığı Senfoni Bir de Sir Reginal Goodall ile
Avrupa
keman, viyola, viyolonsel ve kontrbas yer şefleri birer hoca ve orkestraları büyük bir Orkestrası’nda çalmaya başlamış ve Covent Garden’da çaldıkları Parsifal’i
alır. Viyolayı tesadüfen seçmiş müzikçiler deneyim olarak kabul ediyordu: “Günde 6 bir İngiliz şefin dikkatini çekmiş. Onun unutamamıştı. “Şef usta bir kemancının
olduğu gibi onun sesindeki toklukla saat çalışma, yılda 6 hafta tatil. Neredeyse British Council’dan burs bulmasını yay çekmesi gibi yönetiyordu topluluğu”
orkestralarında
özleşmiş müzikçiler de vardır. maaş bile vermeseler gider çalışırdım. sağlamış. Böylece iki yıl Royal Collage demişti. Bugün Ruşen Güneş’in
İkisi de Avrupa’nın ünlü Büyük şeflerden aklımda en çok kalan of Music gibi bir kurumda okumuş. viyolasının sesi Londra Filarmoni ve
iki viyolacımız
orkestralarında yer almış, Ankara Devlet Eugen Jochum’dur. Podyuma çıktığında Raslantılar sonucu Kraliyet Operası’nın BBC Senfoni gibi toplulukların yüzlerce
Konservatuvarı’nda yetişmiş ve aynı rüya görüyorum sanmıştım. Çünkü orkestrasında işe başlamış. Ardından beş kaydında yer alıyor. “Türk Bestecilerinin
Bölümü’nü bitirmiş, önce Ankara Operası
yıl vefat etmiş iki değerli viyolacımıza Jochum bir ilahtı benim için. Bir de tabii yıl da English Chamber Orkestrası’nın Viyola Parçaları” başlıklı kaydı piyasada
Orkestrası’nda beş yıl çalmış. Sonra
değinmek istiyorum: İmer Saraçoğlu David Oystrah ve Isaac Stern’e eşlik üyesi olmuş. Karamsarlığa kapıldığı bir satılmakta: Albümde, bir bölümü Ruşen
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’na
(1935-2020) ve Ruşen Güneş (1940- etmek büyük bir heyecandı. Zaman içinde sırada Türkiye’den Saygun’un Viyola Güneş’in siparişi üzerine bestelenmiş,
geçmiş ve orada çalışırken Hollanda’daki
2020). bu ünlü şef ve solistlerle konserler vermek Konçertosu’nun notaları gelmiş. Bundan Necil Kazım Akses, İlhan Usmanbaş,
bir yaylı çalgılar dörtlüsü ona burs
Amsterdam Concertgebouw Kraliyet doğal gelmeye başladı. Concertgebouw sonra Türkiye’de yazılmış bütün viyola Yalçın Tura, Herman Özkalfayan, İpek
bulmuş, önce Den Haag’a gidip bir süre
Orkestrası’nda tam 28 yıl viyola grubunun Orkestrası’nda 20 yıl Haitink’le, 10 yıl konçertolarının ilk çalınışını yapmış. Mine Sonakın ve Ateş Pars’ın eserlerinin
bir viyola hocasından ders almış. Daha
üyesi olan İmer Saraçoğlu, 1957’de Riccardo Chailly’yle, tabii bu arada ünlü Cengiz Tanç da onun isteği üzere bir yanı sıra Güneş’in kendi bestelediği parça
sonra Concertgebouw Orkestrası’nın
Ankara Devlet Konservatuvarı Viyola konuk şeflerle de çalıştım. İlk yıllarda, viyola konçertosu yazmıştı. Sonra on da yer alıyor.
viyola grup şefi Klaas Boon’un
Kolay geliyor...
DOĞAN TEKELİ (Mimar)
ANTALYA Müzesi, 1963-1964 yıllarında Bayındırlık
Bakanlığı’nın açtığı proje yarışmasında ekibim yani
ben, Sami Sisa ve Metin Hepgüler ile hazırladığımız
proje birinci olmuştu. Oldukça farklı bir projeydi
yapılması itina istiyordu ama Bayındırlık Bakanlığı
mimarlara mesleki kontrollük hizmeti yaptırmak
istemedi. Yani Bayındırlık Bakanlığı tasarruf
nedeniyle, mesleki kontrollüğü bize vermedi, inşaat
Bayındırlık müdürlüklerindeki teknik elemanlarca
yürütüldü. Bir ustanın kötü çalınmış notası gibi
oldu. Ama restore edilebilirdi... Tabii ki restorasyon
belli bir hassasiyetle yapılmalı. Ama bunlar hızlı
uygulamaya alışmışlar yıkmak kolay geliyor.