22 Nisan 2025 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MÜZE KORUNMALI AYKUT KÖKSAL (Mimar) CUMHURİYET tarihi açısından önemli bir yapıdır. 1960’lı yıllarda bir yarışmanın sonucu ortaya çıkmış bir proje olan müze müzecilik tarihi açısndan da çok önemlidir. Bayındırlık Bakanlığı’nın açtığı “Antalya Bölge Müzesi Mimari Proje Yarışması”nda, Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüler’in proje birinci seçildi. Yarışma ise o dönemde önem teşkil ediyor çünkü Şaziment Arolat ve Neşet Arolat’ın projesi ikincilik, Dr. Hayati Tabanlıoğlu ve Yusuf Ergüleç’in projesi ise üçüncülük ödülüne değer görülmüştü. Ödüle değer görülen projelere bakıldığında ise çağdaş Türk mimarlığının yakın döneme damgasını vuracak olan önemli isimlerinden oluştuğu da görülüyor. 1970’lerde açılan müze korunmalıdır. l l l Ekonomi: Jale Özgentürk Haber Merkezi: Can Uğur Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına l Reklam Genel Müdürü l l Eğitim: Figen Atalay Spor: Cumhur Önder Arslan l Yaygın süreli yayın Baskı: İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş ALEV COŞKUN l Evsun Sinem Alkan Fotoğraf: Uğur Demir l Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. Ankara : İleri Basım 9 NİSAN 2025 SAYI: 36341 l Genel Yayın Yönetmeni Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Betül Berişe mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Reklam Yönetimi: Yenigün l Tel : 0312 353 29 61. İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Mine Esen Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş l mh. 1199 sok. no:1/7 Sarnıç-Gaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2, 34381 Şişli/İST. Genel Yayın Koordinatörü AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Ege Bölge Temsilcisi: Mehmet Şakir Örs Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul l Hakan Akarsu Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi e-posta: posta@cumhuriyet.com.tr Uets: 25999 - 15079 - 37611 Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Emre Kongar (Bşk. Yrd.), no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yazıişleri Müdürleri l Ankara Temsilciliği: Güzeltepe Mahallesi, Abidin Daver Sokak, No: 14 Çankaya/Ankara Faks: (0212) 251 98 68 Şükran Soner, Işık Kansu, Miyase İlknur, Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilciliği: Halit Ziya Bulvarı 1352 Sok. 2/3 Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınma- Özgür Soyer Cafer Kurt reklam@cumhuriyet.com.tr Pasaport - İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Mine Kırıkkanat, Zülâl Kalkandelen dan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. Antalya Müzesi’nin proje mimarı Doğan Tekeli gazetemize Yıkılıyor! açıklama yaptı ürkiye’nin en önemli Bölge Kurulu’na (AKVKBK) unsurlardır. Antalya Müzesi müzelerinden başvurdu. de bu anlamda şehrimiz için Tbiri olan Antalya ANKA tarafından yapılan vazgeçilmez bir hafıza mekânıdır.” Müzesi’nin 63 yıldır yazılı açıklamada, 1964’te Ayrıca, Antalya Kültürel ÖZNUR hizmet veren binası Doğan Tekeli, Metin Hepgüler Miras Derneği, Antalya OĞRAŞ ÇOLAK yıkılacak. Antalya Müzesi, ve Sami Sisa tarafından Arkeoloji Müzesi’nin yıkımının Arkeoloji ve Tarih Müzesi olarak tasarlanan, 1972’de inşa edilen durdurulması ve yapının kısmen da biliniyor. Anadolu kültür ve 1988’de Avrupa Konseyi Özel korunarak yeniden kullanılması izlerini yansıtan Likya, Pamfilya Ödülü’ne değer görülen müzenin, için kentteki STK’ler ile UNESCO ve Pisidya bölgesinin eserlerini, yalnızca mimari değil toplumsal Türkiye Milli Komisyonu, ICOMOS iki katlı on dört sergi salonunda, bellek açısından da büyük önem Türkiye ve DOCOMOMO açık hava galerisi olan bahçede taşıdığı vurgulandı. Açıklamanın Türkiye’ye destek çağrısında sergileniyor. Türkiye’deki ilk müze bir bölümünde şu ifadeler yer bulundu. binası özelliği taşıyan yapının alıyor: “Yıllardır Antalyalıların ve Özellikle Perge’de bulunan yıkılmasıyla yerine 2.5 milyar TL’lik ziyaretçilerin anılarında yer etmiş Roma dönemi eserleriyle ve müze yeni bir proje uygulanması ise bu yapının yıkılması, kentimizin kurtarma kazılarından ortaya iddialar arasında yer alıyor. kimliğine vurulacak büyük bir çıkan buluntularıyla Antalya Antalya Kültürel Miras Derneği darbedir. Kentler için hafıza Müzesi, dünyanın en önemli (ANKA), yıkılmak istenen Antalya mekânları, geçmişle gelecek müzeleri arasında sayılıyor. Müze, Müzesi’nin kısmen korunarak arasında köprü kuran, toplumsal 1988 yılında “Avrupa Konseyi kullanılması talebiyle Antalya bağları güçlendiren ve aidiyet Yılın Müzesi” ödülüne de değer Kültür Varlıklarını Koruma duygusunu pekiştiren hayati görülmüştü. l İSTANBUL USTA YAZAR, YÖNETMEN, OYUNCU AHMET LEVENDOĞLU, SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI ‘En başta tiyatrocu’ SON VEDA... MEHMET S. AMAN n son iki yıl önce telefonla Tiyatro Stüdyosu’nun kısa sürede Egörüşmüştük. “İz Bırakanlar” kurumlaşmasını sağlayan “ilk dönem” ürk tiyatrosunun önde gelen başlıklı kitabımdaki portresi için çalışmaları arasında “Derin Bir Soluk Tisimlerinden, oyuncu, yönetmen, bir görselini isteyince her zamanki Al” (1994), “Çöplük” (1995) ve “Histeri” eğitimci, sanat yönetmeni, çevirmen, olağanüstü titizliğiyle en doğru AYŞEGÜL (1996) oyunlarının özel bir yeri vardır. editör ve yazar Ahmet Levendoğlu YÜKSEL fotoğrafı bulmak için kendini Oyunların başarısı kurucuları bir (80), dün son yolculuğuna uğurlandı. paralamıştı. Son görüşmemizmiş salon sahibi olmaya yöneltmişti. Ne Levendoğlu için önce İstanbul Şahinler, Kaynarca, Bilginer ve Yöntem meğerse. Oysa o yaz Ankara’ya geleceğini, yazık ki yoğun emek harcayarak bir kültür Atatürk Kültür Merkezi’nde tören Levendoğlu’nu omuzlarında taşıdı. beni de görmek istediğini söylemişti. merkezine dönüştürmeye uğraştıkları düzenlendi. Törene Levendoğlu’nun Ülkemizin en duyarlı, en incelikli tiyatro Üsküdar’daki eski Odeon Sineması 1996’da kızları Eren ve Esma Levendoğlu, özel anları ve Gezi Direnişi’ne verdiği meslektaşların seni sonsuzluğa çalışmalarında imzası olan yönetmenlerden çıkan bir yangınla yok oldu. oğlu Emil Levendoğlu, gazetemizin destek ile son günlerdeki tencere- uğurlamak için toplandık. Yurtdışından birini yitirdik. Ahmet Levendoğlu, önemli bir Neyse ki 1998’de sahnelenen Jean Genet’in yazarları Şükran Soner, Dikmen Gürün tava protestolarına katıldığı anlar dönüp bize, ilk öğrencilerine sahneye koyucu olması yanında tiyatronun “Balkon”u salonsuz Tiyatro Stüdyosu’nu ve M. Sadık Aslankara, Oyuncular yer aldı. Özgeçmişten sonra ailesi hocalık yapmaya başladığın o ilk yılı her alanında çalışmış bir sanatçıydı. doruğa taşıyordu. Yönetmen Başar Sendikası Başkanı Zuhal Olcay, Haluk adına konuşan Emil Levendoğlu, hatırlıyorum. Pardon, düzeltiyorum, Yönetici, oyuncu, çevirmen, eğitmen Sabuncu’nun rejisi, Duygu Sağıroğlu’nun Bilginer, Celal Kadri Kınoğlu, Oktay “Tiyatrocu, yönetmen, oyuncu, anımsıyorum. O kelimeyi kullanmamı Kaynarca, Barış Bağcı, Ayça Bingöl, olarak da sahnelerimize yıllarca hizmet sahne tasarımı ve Selim Atakan’ın yazar, çevirmen, arşivci, sanat isterdin. O zamanlar henüz 26-27 Yıldıray Şahinler, Ayşen İnci, Sefa verdi. Yazar Agâh Sırrı müziğiyle biçimlenen bu yönetmeni ve oyun yazarıydı, her dalda yaşlarında olmalıydın, genceciktin. Sezgin, Bülent Emin Yarar, Ayşegül Levend’in torunu, sahne vurucu üstün-yapımda, mükemmeliyetçiydi. Vatandaş, laik, Nasıl harika bir eğitmen olduğunu İşsever, Bennu Yıldırımlar, Reha Özcan, tasarımcısı ve yönetmen Levendoğlu-Olcay- devlet memuru, Cumhuriyetçi, solcu, daha ilk günlerde gösterdin hepimize. Selçuk Yöntem, Gülsin Onay’ın yanı sıra Tarık Levendoğlu’nun Bilginer üçlüsüne eşlik Atatürkçü, demokrat ve Türktü. Ama Değerli, çok değerli hocam Ahmet… sanatçılar ve yurttaşlar katıldı. oğluydu. eden Derya Alabora, en başta tiyatrocuydu. Hepimizin Sana çok teşekkür ederim hayatıma 1974 yılında, Şebnem Sönmez, Güven Direnişe destek vicdanıydı. Son günlerine dek dokunduğun, bana kattıkların ve Ahmet’in İngiliz Kıraç, Bülent Emin Yarar özgürlüğü ve adaleti savundu” dedi. böyle sağlam bir karakterle, değerli bir Tören, tiyatro sanatçısı Mehmet eşiyle ODTÜ’de aynı gibi oyunculardan oluşan Levendoğlu’ndan sonra konuşan tiyatro insanıyla yol arkadaşı olmama Ali Kaptanlar’ın Levendoğlu’nun bölümde çalışıyorduk. ekip tiyatro tarihimize özgeçmişini okumasıyla başladı. Oyuncular Sendikası Başkanı ve izin verdiğin için. Seni çok seviyorum. Ahmet o sıralarda parlak bir sayfa yazıyordu. tiyatro sanatçısı Zuhal Olcay, “Hocam, Huzurla uyu” ifadelerini kullandı. Ardından, Leventoğlu’nun Devlet Tiyatrosu’nda Tiyatro Stüdyosu görüntülerinden oluşan kısa izleti meslektaşım, yol arkadaşım Ahmet Levendoğlu, AKM’deki törenin oyuncuydu. 2000 yılında -Olcay gösterildi. İzletide Leventoğlu’nun Levendoğlu, bugün burada seni ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda Konservatuvarda da ve Bilginer’in ortaklığı tiyatro sahnesindeki fotoğrafları, sevenler, evlatların, öğrencilerin, toprağa verildi. hocalık yapıyordu. Onun bittikten sonra- Robert Kolej ve Royal Levendoğlu’nun rejisiyle Academy of Dramatic sahneye çıkartılan Art mezunu olduğunu, “Dünya’nın Başkenti Gerçek bir yurtseveri yitirdik İngiltere’de sahne (Speer)” oyununun deneyimi edindiğini de yapımıyla yine YIL 2005... Tiyatro tarihimizin dans etmiş, yorulmamıştı! Tüm ile 49 ödül kazandı, çoğu Türkiye’de bu aşamada öğrendim. gündemdeydi. Topluluğun KONUK hafızası olan Tiyatro Tiyatro kitaplarımı okurdu, benimle daha önce sahnelenmemişti. Bu yazıyı Sonra İstanbul’a göçtüler. Kuruluşunda “20. yıl oyunu ise “ “Şölen”di. Bu yapımın YAZAR dergisine uzun söyleşiler gururlanması benim için gururdu. yazarken aklımdan geçen anılar İstanbul DT’nin müdür yardımcılığını -tıpkı “Aldatma”da olduğu gibi- yönetmeni ÖZLEM yapıyordum. (Henüz Yazdığım tiyatro oyununu ilk ona sayısız, hayatımda o kadar çok yer da yapan sanatçı, eğitmenliğini çeşitli Ahmet Levendoğlu, başoyuncusu Zühal ÖZDEMİR okuttum, notlar alıp geri verdi. etmiş ki... Sadece benim mi? Ortak yaptığımın nehir söyleşi konservatuvar ve sanat okullarında Olcay’dı. Levendoğlu’nun 2000’li yılların olduğunu bilmiyordum, Onun beğenisi en güzel armağandı. dostlarımız Gülay ve Kemal Yiğitcan sürdürdü. “Akademi” adlı özel kuruluşun ortalarındaki sürprizi de “Vanya Dayı” ile ilk mesela, evlendikleri günün ertesinde onu da Ahmet Levendoğlu’ndan başlıca hocalarındandı. kez bir Rus klasiği sunmasıydı. öğrenecektim.) Tiyatroyu seven genç Ayrılmaz üçlü balayına çıkmak yerine onunla oyun Sanatçının çalışma düzeni içinde Ahmet Levendoğlu titizlikle çalışılmış provasına girmiş, onurdur diyerek bir gazeteci olarak yolumu arıyordum. Prensip sahibiydi, titizdi, kimi TV dizileri de vardı. TRT’nin “Ateşten oyunların yönetmeniydi. Sahne olaylarının Derginin yönetim kurulundan biri sayısız oyunda gönüllü çalışmışlardı. zaman huysuzdu ama onu tanırsanız Günler” dizisindeki oyunculuğu belleklere hepsi ayrıntılı biçimde düşünülüp ustalıkla Gökçer Genç ve tiyatronun belkemiği ise tiyatro kökenli olmadığım için nedenlerini de anlardınız. Entelektüel yerleşmiştir. Onu en son “Küçük gerçekleştirilmiş dekor, ışık, müzik yazmamı eleştiriyordu. Sonradan Serda da onu hiç bırakmayanlardandı. birikimiyle sizi etkisi altına alırdı. Kadınlar”da izlediğimi anımsıyorum. tasarımlarına yaslandırılmıştı. Oyunların her Onun tornasından geçip yükselen nice öğrenecektim, o kişi Ahmet Cep telefonundan nefret ederdi, Tiyatro Stüdyosu serüveni 1990’da bir aşamasının gerektirdiği tartım ve hareket Levendoğlu’ydu. ünlü oyuncu ise hastalıklarla geçen son buluşmalarına her zaman önce ve başlıyordu. Levendoğlu’nun Zühal Olcay düzeni özenle tasarlanmıştı. Oyunculukta, erken giderdi. Galalar, Park Cafe’de yıllarda neredeydiler bilemiyorum. ve Haluk Bilginer’le birlikte kurduğu hem bireysel hem de “toplu” performans Enerjisi hiç bitmezdi En son sahnelediği 15 oyunun saatler süren dünya sohbetleri... Üstün topluluğun ilk oyunu “Aldatma”dır. Harold özellikleri gözetilmekteydi. Sonra tanıştık ve o günden Akmen, Ahmet Levendoğlu ve genç kitaplaştırılması için çalışıyordu, yarım Pinter’ın “Aldatma”sı, sanat yönetmeni Levendoğlu, “idealist” sanatçı duruşunu sonra bağımız hiç kopmadı. Ona kaldı. Ondan geriye devasa bir tiyatro bir gazeteci: ayrılmaz bir üçlüydük Ahmet Levendoğlu’nun rejisiyle, Metin koruma yolunda zaman zaman kurumlara tiyatromuzun lordu derdim; asaleti, bir dönem. Onların elinin değdiği biri arşivi kaldı. Katıksız bir Atatürkçüydü. ilkeleri ve Türkçesiyle gerçek bir Ülke için kaygılanır, daha aydınlık Deniz’in sahne tasarımıyla, Zuhal Olcay, ve kişilere ters düşse de ilkelerinden olmanın gururu büyük, öğrendiklerime beyefendiydi. Her zaman ceket giyer, sahip çıkacağım, zamanın ruhuna inat. günleri umutla beklerdi. Ne yazık ki Haluk Bilginer ve Ahmet Levendoğlu’nun vazgeçmeyi bir an bile aklından geçirmemiş, elini cebine koyarak dimdik dururdu. Levendoğlu yalnızca oyuncu değil, göremeden aramızdan ayrıldı. Ben, yorumlarıyla sunulmuştu. Çarpıcı bir “ilk” inandığı türde tiyatro yapmayı güç koşullara Sevdiği insanlarla birlikteyken yönetmen, çevirmen ve öğretmendi. eksikliğini her zaman hissedeceğim bir çalışmaydı “Aldatma.” Aldatırken aldatılan, karşın sürdürmüştür. esprili, enerjisi hiç bitmeyen biriydi. Ateşten Günler dizisinde unutulmaz büyüğümü, tiyatro dünyası bir ustayı, yalnızlaşan, yoksunlaşan üç kişinin, “aşk Tiyatronun her alanında nitelikli bir 30’lu yaşlarımın bir doğum günü bir performans sergiledi. 1990’da ülkemiz ise gerçek bir yurtseveri yitirdi. üçgeni” sarmalında oynadığı, gerilimini “iç sanatçı ve değerli bir dosttu. Ahmet kutlamasında sabaha kadar bizimle kurduğu Tiyatro Stüdyosu’nun oyunları Başımız sağ olsun... aksiyon”dan alan bir “sorgulama” oyunuydu. Levendoğlu’yla vedalaşmak zor geliyor. imi dinleyici viyolayı keman ile oluşturduğu oda müziği topluluğunun Haitink birinci şef, Eugen Jochum  yıl Londra Filarmoni’nin baş viyolacısı; karıştırır. Viyola, tok sesiyle yaylı üyesi olmuş; ünlü Concertgebouw daimi konuk şefti. En beğendiğim şef  ardından 60 yaş nedeniyle emekli Ksazlar ailesinin önemli bir üyesidir. Orkestrası’nın sınavına girip kazanmış. Harnoncourt’tu.” oluncaya kadar da BBC Orkestrasının Viyolanın boyu da yayı da kemandan Eşi ile birlikte1969’da Hollanda’ya Ruşen Güneş ise İngiltere’nin en ünlü birinci viyolacısı olmuş. Nice ünlü şef ve farklıdır. Orkestrada birinci kemanlar gitmişler. Bu harika orkestrada tam 28 orkestralarında baş viyolacı olarak kendini solistle anılar biriktirmişti. Pierre Boulez, sabit bir yerde çalarken viyola ve ikinci yıl, zamanın en ünlü şef ve solistleriyle kanıtlamıştı. Ankara’da dünyaya gelmiş, onu sahnede en çok heyecanlandıran kemanların salonun akustiğine göre yer çalmış, 2000 yılındaki emekliliğine Ankara Konservatuvarı’nda Necdet şeflerden biriymiş. Ondan “Kendine  değiştirebildiğini görürüz. Yaylı çalgılar dek bu orkestrayla birlikte sayısız Remzi Atak ile eğitim görmüş. Okulu güvenli bir bilgeydi” diye söz etmişti. ailesinde sesin gürlük sıralamasına doğru kayıtlar ve sayısız turneler yapmış. O, yeni bitirdiği yıl Cumhurbaşkanlığı Senfoni Bir de Sir Reginal Goodall ile Avrupa keman, viyola, viyolonsel ve kontrbas yer şefleri birer hoca ve orkestraları büyük bir Orkestrası’nda çalmaya başlamış ve Covent Garden’da çaldıkları Parsifal’i alır. Viyolayı tesadüfen seçmiş müzikçiler deneyim olarak kabul ediyordu: “Günde 6 bir İngiliz şefin dikkatini çekmiş. Onun unutamamıştı. “Şef usta bir kemancının  olduğu gibi onun sesindeki toklukla saat çalışma, yılda 6 hafta tatil. Neredeyse  British Council’dan burs bulmasını yay çekmesi gibi yönetiyordu topluluğu” orkestralarında özleşmiş müzikçiler de vardır. maaş bile vermeseler gider çalışırdım.  sağlamış. Böylece iki yıl Royal Collage demişti. Bugün Ruşen Güneş’in İkisi de Avrupa’nın ünlü Büyük şeflerden aklımda en çok kalan  of Music gibi bir kurumda okumuş. viyolasının sesi Londra Filarmoni ve iki viyolacımız orkestralarında yer almış, Ankara Devlet Eugen Jochum’dur. Podyuma çıktığında  Raslantılar sonucu Kraliyet Operası’nın BBC Senfoni gibi toplulukların yüzlerce Konservatuvarı’nda yetişmiş ve aynı rüya görüyorum sanmıştım. Çünkü  orkestrasında işe başlamış. Ardından beş kaydında yer alıyor. “Türk Bestecilerinin  Bölümü’nü bitirmiş, önce Ankara Operası yıl vefat etmiş iki değerli viyolacımıza Jochum bir ilahtı benim için. Bir de tabii  yıl da English Chamber Orkestrası’nın Viyola Parçaları” başlıklı kaydı piyasada Orkestrası’nda beş yıl çalmış. Sonra değinmek istiyorum: İmer Saraçoğlu David Oystrah ve Isaac Stern’e eşlik  üyesi olmuş. Karamsarlığa kapıldığı bir satılmakta: Albümde, bir bölümü Ruşen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’na (1935-2020) ve Ruşen Güneş (1940- etmek büyük bir heyecandı. Zaman içinde  sırada Türkiye’den Saygun’un Viyola Güneş’in siparişi üzerine bestelenmiş, geçmiş ve orada çalışırken Hollanda’daki 2020). bu ünlü şef ve solistlerle konserler vermek  Konçertosu’nun notaları gelmiş. Bundan Necil Kazım Akses, İlhan Usmanbaş, bir yaylı çalgılar dörtlüsü ona burs Amsterdam Concertgebouw Kraliyet doğal gelmeye başladı. Concertgebouw  sonra Türkiye’de yazılmış bütün viyola Yalçın Tura, Herman Özkalfayan, İpek bulmuş, önce Den Haag’a gidip bir süre Orkestrası’nda tam 28 yıl viyola grubunun Orkestrası’nda 20 yıl Haitink’le, 10 yıl  konçertolarının ilk çalınışını yapmış. Mine Sonakın ve Ateş Pars’ın eserlerinin bir viyola hocasından ders almış. Daha üyesi olan İmer Saraçoğlu, 1957’de Riccardo Chailly’yle, tabii bu arada ünlü  Cengiz Tanç da onun isteği üzere bir yanı sıra Güneş’in kendi bestelediği parça sonra Concertgebouw Orkestrası’nın Ankara Devlet Konservatuvarı Viyola konuk şeflerle de çalıştım. İlk yıllarda,  viyola konçertosu yazmıştı. Sonra on da yer alıyor. viyola grup şefi Klaas Boon’un Kolay geliyor... DOĞAN TEKELİ (Mimar) ANTALYA Müzesi, 1963-1964 yıllarında Bayındırlık Bakanlığı’nın açtığı proje yarışmasında ekibim yani ben, Sami Sisa ve Metin Hepgüler ile hazırladığımız proje birinci olmuştu. Oldukça farklı bir projeydi yapılması itina istiyordu ama Bayındırlık Bakanlığı mimarlara mesleki kontrollük hizmeti yaptırmak istemedi. Yani Bayındırlık Bakanlığı tasarruf nedeniyle, mesleki kontrollüğü bize vermedi, inşaat Bayındırlık müdürlüklerindeki teknik elemanlarca yürütüldü. Bir ustanın kötü çalınmış notası gibi oldu. Ama restore edilebilirdi... Tabii ki restorasyon belli bir hassasiyetle yapılmalı. Ama bunlar hızlı uygulamaya alışmışlar yıkmak kolay geliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle