Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ŞUBAT 2025 CUMA
HABER 3
hakaretin
kerameti
damın biri, bir adama “Yağmur
yağacak!” demiş. O adam da
Aöfkelenerek, “Vay sen bana
ördek dedin!” diyerek o adamın
üzerine yürümüş! Bu kıssadan çıkan
hisse “hakaret” kavramının yorumu
bireysel değil, genel ve anonimdir. Peki
“hakaret”in sözlük karşılığı nedir?
Hakaret (Arapça): Bir kimseye, bir
şeye karşı kullanılan küçültücü söz
ya da aşağılayıcı, küçük düşürücü,
onura dokunma, onur kırma.
Valla bu tanıma göre kan
gövdeyi götürür. Nereden
DEPREMİN İKİNCİ YILDÖNÜMÜNDE SAAT 04:17’DE ZAMAN DURDU, ACILAR TAZELENDİ
baksan öznel (sübjektif) bir tanım.
Artık kimseye “Galiba yağmur
yağacak” diyemezsin. Bir de yasaya
göre “hakaret” neymiş ona bakalım.
Hakaret suçunun cezası Türk
Ceza Kanunu madde 125/1’de, “Bir
Yaralar hâlâ sarılmadı
kimseye onur, şeref ve saygınlığını
rencide edebilecek nitelikte somut
bir fiil veya olgu isnat eden veya
Deprem bölgesine il dışından getirilen bazı polisler
sövmek suretiyle bir kimsenin onur,
“İki yıl geçmiş, her şey ortada. Üstümüzde üniforma şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç
‘Hataylılar dimdik ayakta’
aydan iki yıla kadar hapis veya adli
olmasa çok daha fazlasını söyleriz ama herkesin sizin
para cezası ile cezalandırılır.”
gibi düşündüğünü bilin yeter” ifadelerini kullanıyor.
Hakaret kimi zaman söyleyene,
TAYLAN GÜLKANAT
kimi zaman söylenene (muhataba)
eprem bölgesinde geçen için hızlı asfaltlama ve peyzaj
göre değişiyor. Örneğin bir mahalle
6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden iki
iki yılda yapılanlar çalışmaları yapılınca.
kavgasında kadınlardan biri “Seni gidi
yıl geçti. Depremden en çok etkilenen illerin
Dve yapılmayanlar,
çürük, seni gidi sürtük” diye hitap etse
başında gelen Hatay’da halk, yaşamını
‘Ne gerek vardı?’
ve muhatabı kadın onu mahkemeye
yurttaşa umutsuzluk ve
yitiren yurttaşları andı. Antakya’da bulunan
verse, sanırım, davayı kazanır. Amma
Yolların kapatılmasının
sorun olarak döndü. Yeniden,
Yunus Emre Parkı’nda toplanan binlerce
velakin!
yarattığı trafik keşmekeşi
depremde en büyük yıkımı
Hataylı “Hatay burada, dimdik ayakta”
Ama Cumhurbaşkanı
ayrı, yapılan hizmetin yurttaşı
yaşayan Hatay’dayız. Her 6 sloganlarıyla anmanın yapıldığı yer olan
Erdoğan, sanırım Gezi olayları
ikinci plana atması ayrı tepki
Atatürk Parkı’na yürüdü. Saatler 04.17’yi
Şubat yaklaştıkça sırasında, “Düşünün Dolmabahçe
çekti. Valiliğin anma etkinliği gösterdiğinde saygı duruşu yapıldı. Dualar
Valide Sultan Camisi’nin içinde
kentin kasvetli
okundu. Parkın hemen yanında bulunan Asi bu eşkıyalar, bu teröristler bira
için yürüyüşe izin vermemesi
ve hüznü daha da
şişeleriyle, bira kutularıyla adeta
Nehri’ne karanfiller atıldı.
ise bu hissiyatın üzerine tuz
artıyor. Gelecek
caminin içini pislemişti. Bunlar
Yunus Emre Parkı’ndan Atatürk Parkı’na
biber ekti. Yürümek isteyen
planlarının
böyle. Bunlar çürük, bunlar
yapılan yürüyüş güzergahı boyunca
Çağdaş yapılan, yapılmakta olan ve ne zaman
yurttaşlarla polis arasında
sürtük” diye konuşmuştu. Ama kimse
yerini
BAYr AKTAr
caddede bulunan binaların halen inşaat
tamamlanacağı belli olmayan binalar ve
gerginlik çıktı. Oysa kendisini mahkemeye vermemişti.
gündelik
aşamasında olduğu görüldü. Yapımı henüz
etrafımızda gördüğünüz moloz yığınları
Verse de sanırım, açtığı dava kabul
yurttaşlardan birinin
hedeflerin aldığı tamamlanmamış binaların bazılarında
hâlâ devam ediyor. Altyapı adına hiçbir
edilmezdi.
tepkisi, Hatay Valiliği
Atatürk, Erdoğan posterleri ve Türk
Hatay’da halk şey yok. Bir damla yağmur yağdı, ortalık
Cumhurbaşkanı, 23 Kasım’da
merkezli önlemlerin ne kadar
bayrakları asılıydı. Öte yandan alana çok
yine sel felaketi halinde geçiyor. İnsanların
yılgın, kırgın ve öfkeli. partisinin grup toplantısında CHP
gereksiz olduğunu ortaya
yakın bazı binalardaki gözle görülen hasara
mutsuzluğu yine yüzlerinde” ifadelerini
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na
Büyükşehirde yönetimin
koyuyordu: “Zaten hiçbir şey karşın ışıkların yandığı ve insanların halen
kullandı. özel bir yer ayırıp “saydırdıkça
iktidar partisine geçmesi
bu binalarda konaklamak zorunda oldukları saydırmıştı”. Erdoğan, Kılıçdaroğlu
Hataylıların hâlâ dimdik ayakta olduğunu
kalmamış, ne yapacağız sanki,
bir hareketlilik yaratsa
için “gafil, namert, sefil, kifayetsiz” gibi
dikkat çekti.
gördüklerini belirten Uğur, “Hatay’ı
kendimize mi saldıracağız?
da yapılması gereken ve
ifadeler kullanmıştı.
diriltecek olan yine Hataylılar olacak, bizler
Yapacağımız yürümek, Asi
Gafil: Aymaz; çevresinde olup
yapılabilecek olan seviyeden
‘Altyapı adına bir şey yok’
olacağız. Genel Sağlık-İş olarak Hatay’ı
Nehri’ne yitirdiklerimiz için
bitenlerin, olayların ayrımına varmayan,
hâlâ uzakta. Hatay devasa bir Anma yürüyüşüne Genel Sağlık-İş
yeniden ayağa kaldırana dek her 6 Şubat’ta
çiçek bırakmak ve sonra
gerçekleri görmeyen, sezmeyen
Sendikası Merkez Yönetim Kurulu da katıldı.
şantiyeye dönmüş durumda, burada olmaya devam edeceğiz ve yaraları
(kimse). “Bu ülke aymazların eline
mezarlıklara geçmek. Böyle
Yürüyüş sonrası sendika genel başkanı Dr.
sarmak adına üzerimize düşen ne varsa
toz bulutunun içerisinde
kalmamalı.”
bir günde bu tavra ne gerek
Derya Uğur molozların önünde bir açıklama
yapmaya devam edeceğiz. Tüm Türkiye’ye
insanların barınma, ulaşım,
Namert: Mert olmayan, alçaklık
vardı?”
yaptı. İki yıl içerisinde Hatay’da değişen
geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi.
eden, alçak, korkak, erdemsiz.
sağlık ve eğitim sorunu
bir şey olmadığını kaydeden Uğur, “Yeni
l ha Ta Y
Sefil: Aynı zamanda namussuzlara,
‘Şefkatli bir el’
yaşıyor. Can güvenliği kaygısı
şerefsizlere, rezillere, aşağılıklara da
devam ediyor. Başka bir algı yaratılmak
bir “kınama” sıfatı olarak kullanılabilir
istense de herkes Hatay
dahası tarihte birçok kez kullanılmıştır.
Erken başlayan
gerçeğinin farkında. Öyle ‘Öldüren fazla kazanç hırsıydı’
Kifayetsiz: Yetersiz.
gerilim Sanırım Kemal Kılıçdaroğlu,
ki, 6 Şubat için il dışından
KAhr AmANmAr AŞ merkezli yazık ki, bilime ve mühendisliğe kulak
cumhurbaşkanının kendisine
Deprem davalarındaki getirilen polisler bile
depremlerin ikinci yıldönümü kapsamında tıkandığı, geçmişteki acı tecrübelere
layık gördüğü sıfatlar için yargıya
sürünceme, acılarla sohbet esnasında bir süre
birçok ilde çeşitli anma etkinlikleri rağmen bunca yıldır önlem almayan
başvurmadı. Yargıya gitseydi de bu
yüzleşme, sorunların çekindikten sonra “İki yıl
düzenlendi. Ankara’da Dikmen Demokrasi sorumlulardan hesap sorulmadığı sürece
sıfatlar eleştiri bağlamına alınırdı. Tersi
çözülememesi umutsuzluğu geçmiş, her şey ortada.
Platformu tarafından yürüyüş yapıldı. yeni felaketlerin de kapımızda olduğu olsaydı Kılıçdaroğlu hapse girmese bile
külliyetli miktarda para cezası öderdi.
artırıyor. “Biz bu şehri Üstümüzde üniforma olmasa Platformun çağrısıyla Dikmen Caddesi’nde bilinmelidir” şeklinde konuştu.
Vikipedi’den aldığım örnek
bir araya gelen yurttaşlar, Ahmet Arif Antakya Çevre Koruma Derneği, Dünya
yeniden kuracağız”
çok daha fazlasını söyleriz
içtihatlara göre siyasetçiler; kendilerine
Parkı’na yürüdü. Mirası Adalar Ekoloji ve Kültür Derneği ile
vurgusunun yerini “Sonucu ama herkesin sizin gibi
karşı yapılan eleştirilere, özel kişilere
Ankara Barosu ise Hatay’daki Asi İstanbul Sivil İnisiyatifi basın açıklaması
ne olursa olsun biz kentimizi düşündüğünü bilin yeter”
kıyasla daha fazla hoşgörü göstermek
anmaların yanı sıra Ankara Barosu Eğitim yayımladı. Açıklamada “Bu felaketin
terk etmeyeceğiz” alıyor. diyor. Hatay’ın yalnızca
zorundadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi)
Merkezi’nde (ABEM) yönetim kurulu ardından 60 binden fazla insanın yaşamını
Basın özgürlüğü haber, fikir ve
Öte yandan geçen yıl barınma, sağlık, eğitim,
üyeleri ile hukukçuların katılımıyla anma yitirmesi ‘takdiri ilahi’ değildi. Öldüren,
düşünceleri, çoğaltıcı araçlarla
kısmen yapılan anma istihdam gibi sorunlarının
töreni yapıldı. depremin ötesinde doğayı bir meta olarak
serbestçe açıklayabilme özgürlüğünü
etkinliği kısıtlaması ve çözümüne değil, kent
Eskişehir’de düzenlenen anmada da gören hızlı ve plansız şehirleşme modeli,
ifade etmektedir.
oluşan gerginlik bu yıl daha dinamiklerini dikkate alan
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği bunun yarattığı toplumsal adaletsizlikler,
Basın özgürlüğü sınırsız olmayıp
erken başladı, kısıtlı bir
devletin şefkatli eline ihtiyacı (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası denetimsizlik ve daha fazla kazanç hukuk düzenince çizilen sınırlara
tabidir. Basın tarafından yapılan
Eskişehir Şubesi Başkanı Orkun Kılıç, “Ne hırsıydı” dendi.
bölgeye 6 Şubat yıldönümü var. l HATAY
yayınlarda anayasanın temel hak ve
özgürlükler bölümü ile kanunlarla
güvence altına alınmış bulunan kişilik
haklarına saldırıda bulunmamak, kişilik
haklarına saygı göstermek, bunlara
Kırgın ve yorgun şehir Adıyaman
saldırı niteliği taşıyabilecek tutum ve
davranışlardan kaçınmak yasal ve
Depremin ilk üç günü yardım anlattırmış yaşadıklarını. hukuki bir zorunluluktur.
Basının yaptığı yayın, bir kimsenin
“04.17 Belgeseli Film
alamayan kentte belediyeyi
kişilik hakkını ihlal edici nitelikte
Atölyesi” kameramanı Pınar
kaybeden AKP tüm gücünü
ise bu durumda basın özgürlüğüne
Arslan, iki yıl geçse de her
sığınılamaz ve bu tür bir kişilik hakkı
buraya yığsa da sorunlar
şeyin il günkü gibi olduğunu
ihlali, sorumluluk doğar. Çoğu zaman
anlatıyor ve “Belgeselin
aynen duruyor. Boşanmalar,
basın özgürlüğü ile kişilik hakkı ihlali
özellikle kadınlara yönelik
çatışma halindedir. Bu durumda kişilik
intiharlar artmış. Kiralar 25
olmasını istedik. Çünkü
hakkı mı, yoksa basın özgürlüğü mü
bin TL’den başlıyor, halk
ortada yuva yok, sürekli
daha üstün tutulması gerektiği, haberin
çadır, konteyner... Süreç
konteynere mahkûm. mahiyetine ve haber yapılan kişiye
isteği de artıyor günden güne.
kadınlar için çok zor. Acı hâlâ ilk günkü
göre farklılık arz etmektedir.
S karşı 04.17. Soğuk Özellikle kadınların yükü
gibi... İnsanlar ‘Ne olmuş konteynerde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin
havaya karşın çoluk çocuk Belgeselin müziklerini 16 yaşındaki Dicle Dağdeviren ağır. Hikâyeler hiçbir söze,
yaşayabilirler’ diyorlar. Hayır, kadın için 2018/3022 esas, 2018/5252 karar
yapmış. Dicle anne ve kardeşini kaybetmiş depremde.
binlerce insan depremin tanıma sığmayacak kadar
sayılı ve 03.07.2018 tarihli ilamında;
çok zor. Bu acıları herkes bir görsün, orada
simgesi haline gelen Saat acı. Örneğin, Safiye Kuruş siyasetçinin siyasi kişiliğinin
hayat devam etmiyor” diyor.
intiharlar artmış. Psikolojik destek yok.
bulunması ve eleştirilerin toplumu
Kulesi’ne yürüyor.
ailesinden 19 kişiyi kaybetmiş, kızı Sıla
22 yaşında otizmli bir çocuğu olan
Halk kırgın ve kızgın. Yardım gelmediği ilgilendiren konulara ilişkin olduğundan
Saat tam 04.17’de durmuş.
ile hayata tutunmaya çalışıyor. Sıla açık
ev hanımı Bedriye Özel. Hem acılara
kamusal ilginin bulunması sebebiyle
için göçük altında göz göre göre ölen
Önce “sessiz yürüyüş”
öğretimde. İşsiz. Çağrı merkezinde 18
ortak olmak için hem de hayata yeniden
siyasetçilerin kendilerine getirilen
yakınlarının acısı hiç azalmamış.
deniyor ama tekbir sesleri saat çalıştırılınca kulaklarında sorun
tutunabilmek için bu belgeseli çektiklerini
eleştirilere, özel kişilere nazaran daha
O nedenle dün Cumhurbaşkanı Tayyip
yükseliyor. Ardından başka olmuş. Tek gelirleri sadece 4 bin 500
söylüyor.
geniş bir hoşgörü göstermek zorunda
Erdoğan’ın konut dağıtmak için kente
bir grup da “Sahipsiz kent TL’lik yardım kartı.
JALe Gazeteci Armen Korkmaz belgeselde
olduğu içtihat edilmiştir.
gelmesi nedeniyle dökülen asfaltlar,
Öz Ge NTÜr K
Adıyaman”, “Sesimi duyan
yaşananları anlatırken dayanışmayı
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin
Acımız ilk günkü gibi
yapılan makyaj sessiz tepkileri artırıyor.
var mı?” diye bağırıyor. Tüm
da anlatmak istediklerini söylüyor
10. maddesini temel bilgi olarak
Kent yeniden kuruluyor. Başrolde Adıyaman’da bulunmamızın
sesleri kesen, başlayan mevlüt oluyor.
ve “Bu belgesel çalışmasını yapma aktarıyorum. Gerisi size kalmış.
Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı var.
Komşu illerde meydana gelen 7.7 nedeni müthiş bir proje. Adıyaman “Herkes ifade özgürlüğü hakkına
nedenimiz tarihe miras bırakması ve
Boydan boya yıkılan ana caddede Emlak sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının
şiddetindeki depremden en çok zarar Belediye Başkanlığı’nı yıllar sonra
kolektif bir hafıza projesi oluşturmasıdır.
müdahalesi olmaksızın ve ülke
Konut’un yaptığı lüks bir semt doğuyor.
gören ikinci kent Adıyaman. CHP’ye geçiren Abdurrahman
Acılarımız taze ama sesimiz güçlü.
sınırları gözetilmeksizin, kanaat
Yapı stokunun üçte birini kaybetmiş. Bu konutlarda hak sahibi olanlar ise Tutdere’nin desteği ile yapılan bir proje.
Farkındalık oluşturmak için de belgesel
özgürlüğünü ve haber ve görüş alma
5 bin 953 bina anında yıkılmış. Bugün geleceği belirsiz inşaat döneminin Tutdere’yle çalışan Selma Kara’nın
projesine katıldık” diyor. Atölyenin
ve de verme özgürlüğünü de kapsar.
bitmesini bekliyor. İmzaları atmışlar koordinatörlüğünde, 16-62 yaş arasında
depremzedeler hâlâ sayısı 50’nin üzerinde katılımcılarından Tülay Açık, Feride
Bu madde, devletlerin radyo,
ama konutlar bittiğinde ne kadar ve daha önce tecrübesi olmayan 19
olan konteyner kentlerde yaşıyor. 22 Cömert, Zahide Durmaz kadın
televizyon ve sinema işletmelerini
borçlanacaklar belirsiz.
metrekarelik konutlarda yaşam çok zor. depremzede kadın bir araya gelmiş. Kimi dayanışmasının önemli olduğuna inanmış
bir izin rejimine tabi tutmalarına
Asıl sorun ise toplumsal parçalanma. Yaşayanlar neden yaşadığını sorguluyor kamera, kimi ışık, kimi röportaj eğitimi kadınlar. Adıyaman yeniden doğuyor ama
engel değildir.”
Kentte boşanmalar, madde bağımlılığı, ama ayakta kalma mücadelesi, iyileşme almış ve kendileri gibi travmalı kadınlara kadınların omzunda. l a DIYa Ma N
İZLENİM
İZLENİM
abaha