Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağnak
19 ŞUBAT 2025 ÇARŞAMBA
6 İNCELEME
Atatürk’ün konuşmasının
‘102 yıl önce söyledikleri
Bu bir suç
düşündürdükleri
bugüne ışık tutuyor’
duyurusudur!
5-16 Şubat 2025 tarihlerinde
”Şahsi saltanatta her konuda taç sahiplerinin arzusu, iradesi ve isteği hâkimdir, söz konusu
Diyarbakır’da HÜDA PAR
SINAN MEYDAN
olan yalnız odur (onlardır). Milletin arzuları, istekleri, ihtiyaçları söz konusu değildir. Çünkü
1tarafından yapılan “Kürt
Meselesine İnsani Çözüm
taç sahipleri kendilerini Allah’ın gönderdiğini farz ederlerdi.” Mustafa Kemal Atatürk, 1923
Çalıştayı”nda anayasal düzene karşı
Tarihten
gelindi ve suç işlendi.
Ne yazık ki şimdiye kadar gerçek olduğunu ve devletin yabancı sermayenin
Günümüze ve bilimsel anlamda “Milli bir devir jandarmalığını yaptığını hatırlatarak “artık
“Kürtlerin yoğun ve toplu
yaşamadık. Dolayısıyla milli bir tarihe her medeni devlet gibi, millet gibi yeni
olarak yaşadığı Kürdistan, ümmet
sahip olmadık” sonucuna varır. Ne Türkiye de buna razı olamaz; burasını
coğrafyasının merkezindedir”
demek istediğini daha iyi anlatabilmek esir ülkesi yaptıramaz” der.
cümlesiyle başlayan sonuç
için de Osmanlı tarihinin klasik
bildirgesinde, Cumhuriyet dönemi “yüz
Lozan Görüşmeleri
çağından üç padişahı; Fatih, Yavuz ve
yıllık kayıp” olarak değerlendirildi.
Kanuni’yi örnek gösterir. Bu kudretli Atatürk, buradan sözü Lozan
Kürt meselesinin çözümü için ulus
ustafa Kemal Atatürk, 102 yıl önce, padişahların izledikleri dış siyasette Görüşmelerine getirerek şunları söyler:
devletin tasfiyesi istenerek İslamın
“kendi emelleri, hırsları ve arzularına “Lozan’da muhataplarımız bizimle
bir bağımsızlık savaşının ardından,
referans alınması şartı getirildi.
Müstelik savaş yorgunu, borçlu dayandıklarını”, iç siyasetlerini de bu üç senelik, dört senelik bir hesabı
dış siyasete göre düzenlediklerini, oysa görmüyorlar; üç yüz, dört yüz senelik “Darbe anayasasının Kemalist
ve bağımlı bir din-tarım toplumunda,
olanca gerçekçiliğiyle, akla ve bilime dış siyasetin, iç teşkilat ve iç siyasete hesapları görmeye başlamışlardır. zihniyetin ürünü olduğu” iddiasında
dayandırılması gerektiğini söyler. Hayali Ve muhataplarımız hala eski Osmanlı
dayanarak tam bağımsız, laik ve çağdaş
bulunuldu.
bir Cumhuriyet kurmuştu. Türkiye’nin dış siyasetler peşinde koşanların Devleti’nin tarihe karıştığını ve bugün
Anayasanın 66. maddesinde yer alan
yeni bir Türkiye Devleti’nin mevcut
nereden nereye getirildiğini gösterebilmek dayanak noktalarını kaybedeceklerini
vatandaşlık tanımının değiştirilmesi,
için bugün sizleri, 102 yıl önce İzmir’de belirtir. Padişahların milletin asli olduğunu ve bu Türkiye Devletini kuran
“eşit vatandaşlık” temelinde yeni bir
toplanan Türkiye İzmir İktisat Kongresi’nin unsurunu (Türkleri), fetih peşinde diyar Türk milletinin çok azimli ve kahraman
anayasa yapılması ve Kürtçenin ana dil
diyar dolaştırarak hem onların kendi bir millet olduğunu ve bu milletin
açılışına götüreceğim. Daha doğrusu size,
olarak kabul edilmesi talep edildi.
Başkomutan ve TBMM Başkanı Mustafa yurtlarını düşünmelerini engellediklerini artık tam bağımsızlığından ve milli
Şeyh Sait meselesi nedeniyle devlet
hem de fethedilen yerlerden gelen halkı hâkimiyetinden zerre kadar fedakârlık
Kemal Atatürk’ün İktisat Kongresi’ni açış
adına özür dilenmesi istendi.
konuşmasını hatırlatacağım. (azınlıkları) ve yabancıları memnun yapmayacağını anlayamamışlardır.”
Atatürk, daha sonra,” Bütün millet, Çalıştayda konuşan Peygamber
edebilmek için asli unsurun hukukundan,
İzmir İktisat Kongresi ekonomik kaynaklarından birçok bütün cihan bilsin ki, en nihayet, bu Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı ve
millet tam bağımsızlığının sağlandığını
Emperyalizmi İzmir’den denize döken şeyleri “lütuf olarak, ihsan olarak,
Doğru haber gazetesi yazarı Mehmet
hediye olarak” onlara bahşettiklerini görmedikçe yürümeye başladığı
muzaffer orduların Başkomutanı Mustafa
Göktaş, “Bir Şeyh Sait’in bir kendi
Kemal Atatürk ve arkadaşları, İzmir’in ve belirterek Fatih ve Kanuni zamanlarında yolda bir an durmayacaktır” diyerek
fotoğrafınızın bir de onu şehit edenlerin
Lozan’da kapitülasyonların kaldırılmasına
Anadolu’nun kurtuluşundan yaklaşık 5 Cenevizlilere, Patrik’e, Venediklilere
fotoğraflarını alıp bakın, kim İngilizlere
ay sonra, 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri verilen kapitülasyonların böyle ortaya yanaşmayan Batı emperyalizmine adeta
benziyor. Özür dilemek yetmez, çıkıp
meydan okur.
arasında İzmir’de, Türkiye’nin ilk İktisat çıktığını anlatır. Bu ayrıcalıkların, devletin
‘Biz hainlik yaptık’ deyin!” diyerek halkı
Kongresi’ni düzenlediler. Savaş biter en güçlü zamanlarında, üstelik daha
kin ve düşmanlığa tahrik etti.
Üretim odaklı eğitim
bitmez böyle bir kongre düzenlemeye zayıf devletlere, yalnız padişahların
Mustafa Kemal’in 30 Ocak 1923’te İzmir Feodal düzenden yana
“müsaadesi, ihsanı” olarak verildiğini Atatürk daha sonra ekonominin her şey
karar vermişlerdi.
olup emperyalistlerle işbirliği
İzmir İktisat Kongresi; Osmanlı’yı de söyler. gazetecilerine mülakat verdi. demek olduğunu; tarım, ticaret, çalışmak
demek olduğunu, çağdaş yöntemlerle
borçlu ve bağımlı hale getiren yapan Cumhuriyet ve Atatürk
Kılıç-saban metaforu
emperyalizme, emperyalizmin ayrıcalıklı şahısların ve zümrelerin hal ve hareketlerini ülkemizi demir yolları ile kara yolları ile
düşmanları Seyit Rıza, Şeyh Sait ve
donatmak zorunda olduğumuzu, tarım,
kapitalist şirketlerine ve Türkleri geri Atatürk, Osmanlı’da Türk milletinin kaydeden bir destandan başka bir şey
Said Nursi’nin fotoğraflarının asıldığı
bırakan siyasi ve ekonomik anlayışa olmadığını belirtir. Osmanlı Devleti’nin I. ticaret ve sanayimizi geliştirmemiz
hayati araçlardan yasaklı olarak diyar diyar
etkinliğe katılanlar arasında eski
karşı akılcı, bilimsel, gerçekçi ve cesur dolaştırılıp “kılıçla fetihler yaparken” Dünya Savaşı’nda dağılıp parçalandığını, gerektiğini, bunun için ülkenin ve milletin
AKP milletvekilleri Mehmet Metiner,
bir meydan okumaydı. Kongrenin, yakılıp ihtiyacına uygun esaslı bir program
buralarda yaşayan halkın birçok Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan
Sait Yüce, Abdurrahim Akdağ,
yıkılmış, işgalin acısını ve kurtuluşun ayrıcalıklara sahip olarak “sabana yapışıp sonra Anadolu’nun, Trakya’nın ve üzerinde bütün milletin beraber ve
Orhan Miroğlu, eski AKP Diyarbakır
gururunu yaşamış İzmir’de toplanması da uyumlu biçimde çalışması gerektiğini
toprak üzerinde çalıştığını” belirterek İstanbul’un işgal edildiğini anlatır. Bu
İl Başkanı Av. Muhammed Akar,
anlamlıydı. şöyle der: “Arkadaşlar kılıç ile fetihler söyleyerek “Yeni devletimizin, yeni
sırada sarayın ihanetinden; padişahın
AKP Diyarbakır Milletvekili Galip
Kongreye çiftçi, tüccar, sanayici ve hükümetimizin bütün esasları, bütün
yapanlar, sabanla fetihler yapanlara ihanet fetvalarından, Hilafet Ordusundan
Ensarioğlu, DEVA Partisi Genel
işçilerden oluşan 1135 delege katıldı. programları ekonomi programından
yenilmeye ve sonuçta yerlerini terk söz eder. Türk milletinin “hayatını,
çıkmalıdır” der. Üretim odaklı bir eğitim-
Kongre başkanlığına Kâzım Karabekir etmeye mecburdurlar. Nitekim şerefini, namusunu kurtarmak için Başkan Yardımcısı Mehmet
Paşa seçildi. öğretim sistemi kurulmasını isteyerek
Osmanlı saltanatı da böyle olmuştur.” büyük bir azimle başını kaldırıp, birlik
Emin Ekmen, eski HDP
şunları söyler: “Evlatlarımızı o şekilde
Osmanlı’da Bulgarlar, Sırplar, Macarlar
ve dayanışma içinde ortaya atıldığını”
Milletvekili Altan Tan, eski Taraf
Atatürk’ün konuşması
eğitmeliyiz, onlara o şekilde ilim ve
ve Rumların sabanlarına yapışarak haykırır. Milletimizin kurtuluşa ulaşmak için
şimdi Serbestiyet yazarı Yıldıray Oğur
17 Şubat 1923’te İzmir’de İktisat varlıklarını koruduklarını; buna karşın bizim irfan vermeliyiz ki, ticaret, tarım ve
iki ilkeye dayanmanın gerekli olduğunu
da var.
sanat dünyasında ve bütün bunların
Kongresi toplanırken 4 Şubat 1923’te milletimizin fatihlerin peşinde dolaşıp
anladığını belirterek o iki ilkenin, Misakı
Lozan görüşmeleri kesilmiştir; ufukta faaliyet alanlarında verimli olsunlar.
kendi anayurdunda çalışmamasından Milli’deki “tam bağımsızlık” ve Teşkilatı
Emperyalist işbirlikçileri
Dolayısıyla eğitim programımız gerek
savaş bulutları dolaşmaktadır; İstanbul dolayı onlara yenildiğini belirtir. Bu kuralın
Esasiye Kanunu’ndaki “kayıtsız şartsız
hala işgal altındadır; saltanatın ilk eğitimde, gerek orta eğitimde
dünyanın her yerinde geçerli olduğunu; milli egemenlik” olduğunu belirtir. hortladı
verilecek bütün bilgiler bu görüşe göre
kaldırılmasından sonra Cumhuriyetin örneğin, Fransızlar Kanada’da kılıç
Bu çalıştay, anayasanın
ilanından kuşkulanan muhafazakârlar olmalıdır.”
sallarken oraya giren İngiliz çiftçisinin Tam bağımsızlığın temeli
değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek
Atatürk, son olarak, bizim halkımızın
halifenin etrafında toplanmaktadır;
Kanada’ya sahip olduğunu; saban kılıç
ekonomi olan ilk dört maddesine aykırıdır.
çıkarları birbirinden ayrı sınıflar halinde
İstanbul basını halifeyi ve Meclis’teki mücadelesinde sonuçta sabanının
Yayımlanan sonuç bildirisi, laik
Atatürk, çok önemli askeri zaferler
muhalefeti desteklemektedir. Ayrıca olmadığını; tam tersine birbirine ihtiyaç
kazandığını söyler. “Efendiler, kılıç
kazandıklarını, ancak tam bağımsızlık
Türkiye Cumhuriyeti’ne temelden
duyan sınıflardan oluştuğunu; çiftçinin
savaştan çıkmış ülkenin bir an önce kullanan kol yorulur, nihayet kılıcı
için ekonomik bağımsızlığa ihtiyaç
karşı olmakla kalmayıp, onun yıkılarak
ekonomik kalkınmaya ihtiyacı vardır. Bu sanatkâra, sanatkârın çiftçiye, çiftçinin
kınına koyar… fakat saban kullanan kol
olduğunu şöyle ifade eder: “Askeri,
yerine Suriye’dekine benzer şekilde
nedenle Atatürk, İktisat Kongresi’nde gittikçe daha fazla güçlenir ve daha çok tüccara ve bunları hepsinin birbirine
siyasi zaferler, ne kadar büyük
yapacağı konuşmada, bir taraftan muhtaç olduğunu belirtir. Fabrikalarımızda
toprağa sahip olur” der. şeriata dayalı Kürt/Arap ve Türk
olursa olsunlar, ekonomik zaferlerle
Lozan’da kapitülasyonların kaldırılmasını kendi işçilerimizin çalışmasını, “Say
federasyonu kurulmasını öneriyor.
taçlandırılmazlarsa meydana
istemeyen emperyalist Batı’ya “ekonomik Sorumlu şahsi idare
(Emek) Misakı Millisi” adlı bir program
Geçmişte domuz bağcılarıyla ve
gelen zaferler başarılı olamaz,
bağımsızlık” mesajı verirken diğer hazırlanmasını, milletin azim ve imanla,
Atatürk, Osmanlı’da “milletin içine
Hizbullah’la ilişkileri konuşulan bir
az zamanda söner… Bu nedenle
taraftan içeride Cumhuriyeti ilan etmeden
birlik ve dayanışma içinde olmasıyla
düştüğü bu hazin halin, bu sefaletin”
yapı, şimdi “insani çözüm” diyerek
ekonomik bağımsızlığımızın sağlanıp
önce ulusal egemenliğin ve ekonomik
sorumlusunun “şahsi saltanata” başarıya ulaşılacağını belirtir.
“birlik” söyleminin ardında dinci
genişletilmesi gerekir.” Atatürk, şimdi
kalkınmanın önemini dile getirecektir.
dayanan devlet anlayışı olduğunu
İktisat Kongresinin önemi
başlayan milli devrin, halk devri olduğunu, ve etnikçi bölünmeyi hedefliyor. Bu
Bunu yaparken tarih-bilimsel bir
belirtir. ”Şahsi saltanatta her konuda
Atatürk sözlerini, Türkiye İktisat
bunun da “iktisat devri” kavramıyla tam olarak emperyalizmin Türkiye
çözümleme yapacaktır.
taç sahiplerinin arzusu, iradesi ve
Kongresi’nin öneminden söz ederek
ifade edileceğini belirtir. “Öyle bir
için kurduğu tezgâhtır!
isteği hâkimdir, söz konusu olan
iktisat devri ki, onda ülkemiz bayındır şöyle bitirir: “Türkiye İktisat Kongresi,
Kongrenin amacı Bu gerçeği söyleyen herkesi
yalnız odur. Milletin arzuları, istekleri,
çok önemlidir, çok tarihidir. Nasıl ki
olsun, milletimiz müreffeh ve zengin
Atatürk konuşmasına, kongrenin, “Silahlar mı konuşsun istiyorsun?”
ihtiyaçları söz konusu değildir. Çünkü
Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi,
olsun” der. Bu noktada “Bir felsefeyi
“Aziz Türkiye’mizin iktisadi yükselmesi
taç sahipleri kendilerini Allah’ın diyerek tehdit edenler, “barış”
felaket noktasına gelmiş olan bu milleti
hatırlatayım” diyerek “El kanaatü
araçlarını aramak ve bulmak gibi vatani,
gönderdiğini farz ederlerdi” diyerek,
kelimesinin ardına gizlenen
kurtarmak konusunda Misakı Milli’nin
kenzi layüfna” (Kanaat tükenmez
hayati, milli ve mukaddes bir amaçla”
böyle irade ve hâkimiyetinden yoksun
emperyalist işbirlikçileridir. Amaç
hazinedir) felsefesine iktisat devrinde ve Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun ilk
toplandığını söyleyerek başlar. Doğrudan
kalmayı kabul eden bir milletin sonunun
gerçekten barışsa, kimsenin silahlarla
temel taşlarını atma konusunda ekili
artık son verilmesi gerektiğini söyler. Bu
doğruya halk sınıflarının içinden gelen ve bu
“elbette felaket elbette musibet”
işi olmaz; şiddeti barış için şantaj
olmuş ise bu kongre de milletin ve
felsefenin sahiplerinin bu kıymetli vatanı
nedenle milleti çok iyi tanıyan delegelerin
olacağını söyler.
amacıyla kullanmaz!
zindan ve cehennem yaptıklarını, oysa memleketin kurtuluşunu sağlayacak
sözlerinin, önerilerinin, doğrudan doğruya
ilkenin temel taşlarını ortaya koymak
bu vatanın evlat ve torunlarımız için
halkın dilinden söyleneceği için çok isabetli Osmanlı bağımsızlığını
cennet yapılmaya layık olduğunu belirtir. suretiyle tarihte geçecektir…”
Adaletin terazisi
olacağını belirtip “Zira halkın sesi Hakk’ın
kaybetmişti
(Böylece ekonomide “naslarla” değil, HHH
sesidir” der.
çalışmıyor
Atatürk, daha sonra Osmanlı Devleti’nin
Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir İktisat
akılcı ve bilimsel kurallarla hareket etmek
Atatürk konuşmasını, ekonominin tarihsel
Türkiye Cumhuriyeti’nde anayasal
bağımsızlığını kaybettiğini anlatır.
gerektiğini vurgular.) Kongresi’nin açış konuşması çok dikkat
öneminden söz ederek sürdürür. Tarihin,
“Gerçekten bir devlet ki kendi tebaasına düzeni korumakla görevli olan
Atatürk, sözünü ettiği “iktisat devri”ni çekicidir. Her şeyden önce konuşmada,
milletlerin yükseliş ve düşüş sebeplerini
koyduğu bir vergiyi yabancılara
yaklaşık 8 ay sonra kurulacak Türkiye cumhuriyet savcıları, bunları görüp
de şöyle açıklar: “Öyle bir iktisat
sayarken siyasi, askeri, toplumsal birçok
koyamaz; gümrük uygulamalarını,
devri lazımdır ki, artık milletimiz Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş hiçbir şey yapmıyorsa görevlerini
nedenler bulup saydığını, şüphesiz
vergilerini memleketin ihtiyaçlarına
felsefesinin ipuçları vardır. Konuşmanın
insanca yaşamasını bilsin, insanca
bütün bunların toplumsal olaylarda yerine getirmiyorlar demektir.
göre düzenlemesi yasaktır ve bir devlet
yaşamanın neye bağlı olduğunu odağında “tam bağımsızlık” ve “ulusal
etkili olduğunu belirterek şöyle der:
İktidarı sert bir şekilde eleştirdikleri
ki fazla olarak yabancılar üzerinde yargı
anlasın… Hepimizin arzusu şudur egemenlik” ile bunların bütünleyicisi
“Fakat bir milletin doğrudan doğruya
için tarihçi Dr. Çiğdem Bayraktar
hakkını uygulamaktan mahrumdur,
“ekonomik bağımsızlık” vurgusu yer alır.
ki, bu memleketin fertleri, ellerinde
hayatıyla, yükselişiyle, düşüşüyle
Ör’ü, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof.
böyle bir devlete tabi ki bağımsız
örnekleriyle tarımın, ticaretin, sanatın, Atatürk, “Yeni Türkiye”de, Osmanlı’nın
ilgili olan o milletin ekonomisidir…
Dr. Ümit Özdağ’ı ve işçilerin
denilemez” der. Devletin, demiryolu,
emeğin, hayatın bir temsilcisi olsun. Ve fetih siyasetinin yerini üretim odaklı
Gerçekten Türk tarihi incelenirse bütün
haklarını savundu diye BİRTEK-SEN
fabrika, her şeyi yapmak için özgür
artık bu memleket fakir, bu millet hakir ekonomik kalkınma siyasetinin alacağını
yükseliş ve düşüş sebeplerinin bir
Genel Başkanı Mehmet Türkmen’i
olmadığını belirtir. “Devlet, bağımsızlığını
değil, belki memleketimize zengin belirtmiştir. Atatürk’ün konuşmasında
iktisat (ekonomi) konusundan başka
çoktan kaybetmişti. Osmanlı ülkesi tutuklayanların adalet terazisi, konu
memleketi, zenginler memleketi, bu “Halkın Sesi Hakk’ın Sesi”,“Milli Devir”,
bir şey olmadığı derhal anlaşılır.” Bu
yabancıların serbest bir sömürgesinden
laik Cumhuriyet düşmanı şeriatçı
yeni Türkiye’nin adına da çalışkanlar “Halk Devri”, “İktisat Devri”, “Zenginler
nedenle “Yeni Türkiye’mizi layık olduğu
başka bir şey değildi. Osmanlı halkı
diyarı denilsin.” Memleki”, “Çalışanlar Diyarı”, “Emek HÜDA PAR olunca hiç çalışmıyor!
düzeye çıkarabilmek için mutlaka
içindeki Türk milleti de tamamen esir
ekonomiye birinci derecede önem Misakı Millisi” “Sabanla Fetih Yapmak” Herhalde Adalet Bakanlığı,
bir duruma getirilmişti” diyerek bu
Burasını esir ülkesi yaptırmayız
gibi kavramları dile getirmesi dikkat
vermek mecburiyetindeyiz” der. “Çünkü
cumhuriyetçiler, CHP ve İmamoğlu
durumun, “milletin kendi iradesine,
zamanımız tamamen bir ekonomi Atatürk daha sonra sözü yabancı çekicidir. Atatürk, hayalci, duygusal,
ile uğraşmaktan başka bir işe zaman
hâkimiyetine sahip olmamasından ve
hamasi, bir nutuk atmak yerine, akılcı,
devresinden başka bir şey değildir” diye sermayeye getirir. Yabancı sermayeye
bulamıyor diyeceğim ama HÜDA
irade ve hâkimiyetinin şunun bunun
de ekler. karşı olmadıklarını söyler. Ülkemizin bilimsel ve gerçekçi bir yaklaşımla
PAR’ı TBMM’ye bugünler için AKP’nin
elinde kullanılmış olmasından ileri
geniş olduğunu, Çok çalışmaya ve geçmişten dersler çıkarmıştır. Konuşma
soktuğunu da unutmuyorum.
geldiğini” söyler.
Milli bir devir yaşamadık bütünüyle, o günü anlamayı ve geleceği
sermayeye ihtiyaç olduğunu belirterek,
Etnik kökeni ve inancı ne olursa
“kanunlarımıza uymaları şartıyla inşa etmeyi amaçlayan diyalektik bir
Atatürk, ekonomi konusundaki
olsun, tüm vatandaşlar, bu ülkede
Sarayın ihaneti ve Türk milleti
genel değerlendirmelerinden sonra yabancı sermayeye gereken metindir. Atatürk’ün Türkiye (İzmir)
halkın verdiği Kurtuluş Savaşı’nın
İktisat Kongresi açış konuşması, aradan
sözü Osmanlı tarihine getirir. Bizim Atatürk daha sonra, Osmanlı döneminde güvenceyi vermeye her zaman hazırız”
sonunda 1923’te kurulan Türkiye
geçmişte ekonomimize gerektiği kadar “milli bir devir yaşanmadığımızı, milli der. Osmanlı’da özellikle Tanzimat geçen 102 yıla rağmen güncelliğini
önem vermediğimizi, bunun nedenini bir tarihe sahip olmadığımızı”; Osmanlı döneminden sonra, yabancı sermayenin korumakta ve bugün bile ilham verip yol Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşıdır.
tarihimizde aramak gerektiğini belirtir. tarihinin baştan sona padişahların, devlette ayrıcalıklı bir yere sahip göstermektedir.
Anayasanın 10. maddesinde
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet,
siyasi düşünce, felsefi inanç, din,
Kadınları sevindiren karar
mezhep ve benzeri sebeplerle
4. İzmir Kadın ve İktisat Kongresi kapılarını açtı
ayırım gözetilmeksizin kanun
An AyAsA Mahkemesi, eşlerinin
önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler
İzMİr Kadın ve İktisat Kongresi’nin katkılarıyla yapıldı. Kongre boyunca
borcundan dolayı oturdukları
eşit haklara sahiptir” yazıyor.
4’üncüsü, “Güçlü kadınlarla, güçlü pek çok panel, söyleşi, açık oturum
aile konutuna gelen hacze karşı
Mesele, bu maddeyi gerçekten
ekonomi” sloganıyla Ahmed Adnan ve sempozyum düzenlenecek.
açtıkları davalar “ehliyet yönünden”
uygulatacak bir iktidarın olmayışıdır.
Saygun Merkezi’nde başladı. Batı Açılış konuşmasını yapan İzmir
reddedilen kadınların, aile yaşamına
Şimdi emperyalizm, Türkiye’yi de
Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil
saygı hakkının ihlal edildiğine karar
Irak ve Suriye’ye benzetmek istiyor
Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Tugay, “Bu ülkedeki insanların
verdi. Gerekçede, aile konutunun,
diye, muazzam bir bağımsızlık
tarafından düzenlenen kongre, yarısı kadın yarısı erkek. Bir yarısını
çocukların geleceği için bir güvence
mücadelesiyle kurulan bu ülkeyi
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir önünü açıyorsunuz diğer yarısını
olduğu, aile konutunun maliki
dinci/etnikçi/mezhepçi bir şekilde
Ticaret Odası, Türk İş Dünyası bağlıyorsunuz. Kadın olmadan
olmayan eşin haciz karşısında yargı
bölmek, kimsenin yapabileceği bir
Konfederasyonu (TÜRKONFED) kalkınma olmaz, ekonomi gelişmez,
yoluna başvurabileceği vurgulandı.
iş değildir. Aklınızı başınıza alın!
ve ana sponsor REV Holding’in hiçbir şey olamaz” dedi.