09 Mart 2025 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sağnak 19 ŞUBAT 2025 ÇARŞAMBA 6 İNCELEME Atatürk’ün konuşmasının ‘102 yıl önce söyledikleri Bu bir suç düşündürdükleri bugüne ışık tutuyor’ duyurusudur! 5-16 Şubat 2025 tarihlerinde ”Şahsi saltanatta her konuda taç sahiplerinin arzusu, iradesi ve isteği hâkimdir, söz konusu Diyarbakır’da HÜDA PAR SINAN MEYDAN olan yalnız odur (onlardır). Milletin arzuları, istekleri, ihtiyaçları söz konusu değildir. Çünkü 1tarafından yapılan “Kürt Meselesine İnsani Çözüm taç sahipleri kendilerini Allah’ın gönderdiğini farz ederlerdi.” Mustafa Kemal Atatürk, 1923 Çalıştayı”nda anayasal düzene karşı Tarihten gelindi ve suç işlendi. Ne yazık ki şimdiye kadar gerçek olduğunu ve devletin yabancı sermayenin Günümüze ve bilimsel anlamda “Milli bir devir jandarmalığını yaptığını hatırlatarak “artık “Kürtlerin yoğun ve toplu yaşamadık. Dolayısıyla milli bir tarihe her medeni devlet gibi, millet gibi yeni olarak yaşadığı Kürdistan, ümmet sahip olmadık” sonucuna varır. Ne Türkiye de buna razı olamaz; burasını coğrafyasının merkezindedir” demek istediğini daha iyi anlatabilmek esir ülkesi yaptıramaz” der. cümlesiyle başlayan sonuç için de Osmanlı tarihinin klasik bildirgesinde, Cumhuriyet dönemi “yüz Lozan Görüşmeleri çağından üç padişahı; Fatih, Yavuz ve yıllık kayıp” olarak değerlendirildi. Kanuni’yi örnek gösterir. Bu kudretli Atatürk, buradan sözü Lozan Kürt meselesinin çözümü için ulus ustafa Kemal Atatürk, 102 yıl önce, padişahların izledikleri dış siyasette Görüşmelerine getirerek şunları söyler: devletin tasfiyesi istenerek İslamın “kendi emelleri, hırsları ve arzularına “Lozan’da muhataplarımız bizimle bir bağımsızlık savaşının ardından, referans alınması şartı getirildi. Müstelik savaş yorgunu, borçlu dayandıklarını”, iç siyasetlerini de bu üç senelik, dört senelik bir hesabı dış siyasete göre düzenlediklerini, oysa görmüyorlar; üç yüz, dört yüz senelik “Darbe anayasasının Kemalist ve bağımlı bir din-tarım toplumunda, olanca gerçekçiliğiyle, akla ve bilime dış siyasetin, iç teşkilat ve iç siyasete hesapları görmeye başlamışlardır. zihniyetin ürünü olduğu” iddiasında dayandırılması gerektiğini söyler. Hayali Ve muhataplarımız hala eski Osmanlı dayanarak tam bağımsız, laik ve çağdaş bulunuldu. bir Cumhuriyet kurmuştu. Türkiye’nin dış siyasetler peşinde koşanların Devleti’nin tarihe karıştığını ve bugün Anayasanın 66. maddesinde yer alan yeni bir Türkiye Devleti’nin mevcut nereden nereye getirildiğini gösterebilmek dayanak noktalarını kaybedeceklerini vatandaşlık tanımının değiştirilmesi, için bugün sizleri, 102 yıl önce İzmir’de belirtir. Padişahların milletin asli olduğunu ve bu Türkiye Devletini kuran “eşit vatandaşlık” temelinde yeni bir toplanan Türkiye İzmir İktisat Kongresi’nin unsurunu (Türkleri), fetih peşinde diyar Türk milletinin çok azimli ve kahraman anayasa yapılması ve Kürtçenin ana dil diyar dolaştırarak hem onların kendi bir millet olduğunu ve bu milletin açılışına götüreceğim. Daha doğrusu size, olarak kabul edilmesi talep edildi. Başkomutan ve TBMM Başkanı Mustafa yurtlarını düşünmelerini engellediklerini artık tam bağımsızlığından ve milli Şeyh Sait meselesi nedeniyle devlet hem de fethedilen yerlerden gelen halkı hâkimiyetinden zerre kadar fedakârlık Kemal Atatürk’ün İktisat Kongresi’ni açış adına özür dilenmesi istendi. konuşmasını hatırlatacağım. (azınlıkları) ve yabancıları memnun yapmayacağını anlayamamışlardır.” Atatürk, daha sonra,” Bütün millet, Çalıştayda konuşan Peygamber edebilmek için asli unsurun hukukundan, İzmir İktisat Kongresi ekonomik kaynaklarından birçok bütün cihan bilsin ki, en nihayet, bu Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı ve millet tam bağımsızlığının sağlandığını Emperyalizmi İzmir’den denize döken şeyleri “lütuf olarak, ihsan olarak, Doğru haber gazetesi yazarı Mehmet hediye olarak” onlara bahşettiklerini görmedikçe yürümeye başladığı muzaffer orduların Başkomutanı Mustafa Göktaş, “Bir Şeyh Sait’in bir kendi Kemal Atatürk ve arkadaşları, İzmir’in ve belirterek Fatih ve Kanuni zamanlarında yolda bir an durmayacaktır” diyerek fotoğrafınızın bir de onu şehit edenlerin Lozan’da kapitülasyonların kaldırılmasına Anadolu’nun kurtuluşundan yaklaşık 5 Cenevizlilere, Patrik’e, Venediklilere fotoğraflarını alıp bakın, kim İngilizlere ay sonra, 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri verilen kapitülasyonların böyle ortaya yanaşmayan Batı emperyalizmine adeta benziyor. Özür dilemek yetmez, çıkıp meydan okur. arasında İzmir’de, Türkiye’nin ilk İktisat çıktığını anlatır. Bu ayrıcalıkların, devletin ‘Biz hainlik yaptık’ deyin!” diyerek halkı Kongresi’ni düzenlediler. Savaş biter en güçlü zamanlarında, üstelik daha kin ve düşmanlığa tahrik etti. Üretim odaklı eğitim bitmez böyle bir kongre düzenlemeye zayıf devletlere, yalnız padişahların Mustafa Kemal’in 30 Ocak 1923’te İzmir Feodal düzenden yana “müsaadesi, ihsanı” olarak verildiğini Atatürk daha sonra ekonominin her şey karar vermişlerdi. olup emperyalistlerle işbirliği İzmir İktisat Kongresi; Osmanlı’yı de söyler. gazetecilerine mülakat verdi. demek olduğunu; tarım, ticaret, çalışmak demek olduğunu, çağdaş yöntemlerle borçlu ve bağımlı hale getiren yapan Cumhuriyet ve Atatürk Kılıç-saban metaforu emperyalizme, emperyalizmin ayrıcalıklı şahısların ve zümrelerin hal ve hareketlerini ülkemizi demir yolları ile kara yolları ile düşmanları Seyit Rıza, Şeyh Sait ve donatmak zorunda olduğumuzu, tarım, kapitalist şirketlerine ve Türkleri geri Atatürk, Osmanlı’da Türk milletinin kaydeden bir destandan başka bir şey Said Nursi’nin fotoğraflarının asıldığı bırakan siyasi ve ekonomik anlayışa olmadığını belirtir. Osmanlı Devleti’nin I. ticaret ve sanayimizi geliştirmemiz hayati araçlardan yasaklı olarak diyar diyar etkinliğe katılanlar arasında eski karşı akılcı, bilimsel, gerçekçi ve cesur dolaştırılıp “kılıçla fetihler yaparken” Dünya Savaşı’nda dağılıp parçalandığını, gerektiğini, bunun için ülkenin ve milletin AKP milletvekilleri Mehmet Metiner, bir meydan okumaydı. Kongrenin, yakılıp ihtiyacına uygun esaslı bir program buralarda yaşayan halkın birçok Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan Sait Yüce, Abdurrahim Akdağ, yıkılmış, işgalin acısını ve kurtuluşun ayrıcalıklara sahip olarak “sabana yapışıp sonra Anadolu’nun, Trakya’nın ve üzerinde bütün milletin beraber ve Orhan Miroğlu, eski AKP Diyarbakır gururunu yaşamış İzmir’de toplanması da uyumlu biçimde çalışması gerektiğini toprak üzerinde çalıştığını” belirterek İstanbul’un işgal edildiğini anlatır. Bu İl Başkanı Av. Muhammed Akar, anlamlıydı. şöyle der: “Arkadaşlar kılıç ile fetihler söyleyerek “Yeni devletimizin, yeni sırada sarayın ihanetinden; padişahın AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Kongreye çiftçi, tüccar, sanayici ve hükümetimizin bütün esasları, bütün yapanlar, sabanla fetihler yapanlara ihanet fetvalarından, Hilafet Ordusundan Ensarioğlu, DEVA Partisi Genel işçilerden oluşan 1135 delege katıldı. programları ekonomi programından yenilmeye ve sonuçta yerlerini terk söz eder. Türk milletinin “hayatını, çıkmalıdır” der. Üretim odaklı bir eğitim- Kongre başkanlığına Kâzım Karabekir etmeye mecburdurlar. Nitekim şerefini, namusunu kurtarmak için Başkan Yardımcısı Mehmet Paşa seçildi. öğretim sistemi kurulmasını isteyerek Osmanlı saltanatı da böyle olmuştur.” büyük bir azimle başını kaldırıp, birlik Emin Ekmen, eski HDP şunları söyler: “Evlatlarımızı o şekilde Osmanlı’da Bulgarlar, Sırplar, Macarlar ve dayanışma içinde ortaya atıldığını” Milletvekili Altan Tan, eski Taraf Atatürk’ün konuşması eğitmeliyiz, onlara o şekilde ilim ve ve Rumların sabanlarına yapışarak haykırır. Milletimizin kurtuluşa ulaşmak için şimdi Serbestiyet yazarı Yıldıray Oğur 17 Şubat 1923’te İzmir’de İktisat varlıklarını koruduklarını; buna karşın bizim irfan vermeliyiz ki, ticaret, tarım ve iki ilkeye dayanmanın gerekli olduğunu da var. sanat dünyasında ve bütün bunların Kongresi toplanırken 4 Şubat 1923’te milletimizin fatihlerin peşinde dolaşıp anladığını belirterek o iki ilkenin, Misakı Lozan görüşmeleri kesilmiştir; ufukta faaliyet alanlarında verimli olsunlar. kendi anayurdunda çalışmamasından Milli’deki “tam bağımsızlık” ve Teşkilatı Emperyalist işbirlikçileri Dolayısıyla eğitim programımız gerek savaş bulutları dolaşmaktadır; İstanbul dolayı onlara yenildiğini belirtir. Bu kuralın Esasiye Kanunu’ndaki “kayıtsız şartsız hala işgal altındadır; saltanatın ilk eğitimde, gerek orta eğitimde dünyanın her yerinde geçerli olduğunu; milli egemenlik” olduğunu belirtir. hortladı verilecek bütün bilgiler bu görüşe göre kaldırılmasından sonra Cumhuriyetin örneğin, Fransızlar Kanada’da kılıç Bu çalıştay, anayasanın ilanından kuşkulanan muhafazakârlar olmalıdır.” sallarken oraya giren İngiliz çiftçisinin Tam bağımsızlığın temeli değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek Atatürk, son olarak, bizim halkımızın halifenin etrafında toplanmaktadır; Kanada’ya sahip olduğunu; saban kılıç ekonomi olan ilk dört maddesine aykırıdır. çıkarları birbirinden ayrı sınıflar halinde İstanbul basını halifeyi ve Meclis’teki mücadelesinde sonuçta sabanının Yayımlanan sonuç bildirisi, laik Atatürk, çok önemli askeri zaferler muhalefeti desteklemektedir. Ayrıca olmadığını; tam tersine birbirine ihtiyaç kazandığını söyler. “Efendiler, kılıç kazandıklarını, ancak tam bağımsızlık Türkiye Cumhuriyeti’ne temelden duyan sınıflardan oluştuğunu; çiftçinin savaştan çıkmış ülkenin bir an önce kullanan kol yorulur, nihayet kılıcı için ekonomik bağımsızlığa ihtiyaç karşı olmakla kalmayıp, onun yıkılarak ekonomik kalkınmaya ihtiyacı vardır. Bu sanatkâra, sanatkârın çiftçiye, çiftçinin kınına koyar… fakat saban kullanan kol olduğunu şöyle ifade eder: “Askeri, yerine Suriye’dekine benzer şekilde nedenle Atatürk, İktisat Kongresi’nde gittikçe daha fazla güçlenir ve daha çok tüccara ve bunları hepsinin birbirine siyasi zaferler, ne kadar büyük yapacağı konuşmada, bir taraftan muhtaç olduğunu belirtir. Fabrikalarımızda toprağa sahip olur” der. şeriata dayalı Kürt/Arap ve Türk olursa olsunlar, ekonomik zaferlerle Lozan’da kapitülasyonların kaldırılmasını kendi işçilerimizin çalışmasını, “Say federasyonu kurulmasını öneriyor. taçlandırılmazlarsa meydana istemeyen emperyalist Batı’ya “ekonomik Sorumlu şahsi idare (Emek) Misakı Millisi” adlı bir program Geçmişte domuz bağcılarıyla ve gelen zaferler başarılı olamaz, bağımsızlık” mesajı verirken diğer hazırlanmasını, milletin azim ve imanla, Atatürk, Osmanlı’da “milletin içine Hizbullah’la ilişkileri konuşulan bir az zamanda söner… Bu nedenle taraftan içeride Cumhuriyeti ilan etmeden birlik ve dayanışma içinde olmasıyla düştüğü bu hazin halin, bu sefaletin” yapı, şimdi “insani çözüm” diyerek ekonomik bağımsızlığımızın sağlanıp önce ulusal egemenliğin ve ekonomik sorumlusunun “şahsi saltanata” başarıya ulaşılacağını belirtir. “birlik” söyleminin ardında dinci genişletilmesi gerekir.” Atatürk, şimdi kalkınmanın önemini dile getirecektir. dayanan devlet anlayışı olduğunu İktisat Kongresinin önemi başlayan milli devrin, halk devri olduğunu, ve etnikçi bölünmeyi hedefliyor. Bu Bunu yaparken tarih-bilimsel bir belirtir. ”Şahsi saltanatta her konuda Atatürk sözlerini, Türkiye İktisat bunun da “iktisat devri” kavramıyla tam olarak emperyalizmin Türkiye çözümleme yapacaktır. taç sahiplerinin arzusu, iradesi ve Kongresi’nin öneminden söz ederek ifade edileceğini belirtir. “Öyle bir için kurduğu tezgâhtır! isteği hâkimdir, söz konusu olan iktisat devri ki, onda ülkemiz bayındır şöyle bitirir: “Türkiye İktisat Kongresi, Kongrenin amacı Bu gerçeği söyleyen herkesi yalnız odur. Milletin arzuları, istekleri, çok önemlidir, çok tarihidir. Nasıl ki olsun, milletimiz müreffeh ve zengin Atatürk konuşmasına, kongrenin, “Silahlar mı konuşsun istiyorsun?” ihtiyaçları söz konusu değildir. Çünkü Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi, olsun” der. Bu noktada “Bir felsefeyi “Aziz Türkiye’mizin iktisadi yükselmesi taç sahipleri kendilerini Allah’ın diyerek tehdit edenler, “barış” felaket noktasına gelmiş olan bu milleti hatırlatayım” diyerek “El kanaatü araçlarını aramak ve bulmak gibi vatani, gönderdiğini farz ederlerdi” diyerek, kelimesinin ardına gizlenen kurtarmak konusunda Misakı Milli’nin kenzi layüfna” (Kanaat tükenmez hayati, milli ve mukaddes bir amaçla” böyle irade ve hâkimiyetinden yoksun emperyalist işbirlikçileridir. Amaç hazinedir) felsefesine iktisat devrinde ve Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun ilk toplandığını söyleyerek başlar. Doğrudan kalmayı kabul eden bir milletin sonunun gerçekten barışsa, kimsenin silahlarla temel taşlarını atma konusunda ekili artık son verilmesi gerektiğini söyler. Bu doğruya halk sınıflarının içinden gelen ve bu “elbette felaket elbette musibet” işi olmaz; şiddeti barış için şantaj olmuş ise bu kongre de milletin ve felsefenin sahiplerinin bu kıymetli vatanı nedenle milleti çok iyi tanıyan delegelerin olacağını söyler. amacıyla kullanmaz! zindan ve cehennem yaptıklarını, oysa memleketin kurtuluşunu sağlayacak sözlerinin, önerilerinin, doğrudan doğruya ilkenin temel taşlarını ortaya koymak bu vatanın evlat ve torunlarımız için halkın dilinden söyleneceği için çok isabetli Osmanlı bağımsızlığını cennet yapılmaya layık olduğunu belirtir. suretiyle tarihte geçecektir…” Adaletin terazisi olacağını belirtip “Zira halkın sesi Hakk’ın kaybetmişti (Böylece ekonomide “naslarla” değil, HHH sesidir” der. çalışmıyor Atatürk, daha sonra Osmanlı Devleti’nin Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir İktisat akılcı ve bilimsel kurallarla hareket etmek Atatürk konuşmasını, ekonominin tarihsel Türkiye Cumhuriyeti’nde anayasal bağımsızlığını kaybettiğini anlatır. gerektiğini vurgular.) Kongresi’nin açış konuşması çok dikkat öneminden söz ederek sürdürür. Tarihin, “Gerçekten bir devlet ki kendi tebaasına düzeni korumakla görevli olan Atatürk, sözünü ettiği “iktisat devri”ni çekicidir. Her şeyden önce konuşmada, milletlerin yükseliş ve düşüş sebeplerini koyduğu bir vergiyi yabancılara yaklaşık 8 ay sonra kurulacak Türkiye cumhuriyet savcıları, bunları görüp de şöyle açıklar: “Öyle bir iktisat sayarken siyasi, askeri, toplumsal birçok koyamaz; gümrük uygulamalarını, devri lazımdır ki, artık milletimiz Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş hiçbir şey yapmıyorsa görevlerini nedenler bulup saydığını, şüphesiz vergilerini memleketin ihtiyaçlarına felsefesinin ipuçları vardır. Konuşmanın insanca yaşamasını bilsin, insanca bütün bunların toplumsal olaylarda yerine getirmiyorlar demektir. göre düzenlemesi yasaktır ve bir devlet yaşamanın neye bağlı olduğunu odağında “tam bağımsızlık” ve “ulusal etkili olduğunu belirterek şöyle der: İktidarı sert bir şekilde eleştirdikleri ki fazla olarak yabancılar üzerinde yargı anlasın… Hepimizin arzusu şudur egemenlik” ile bunların bütünleyicisi “Fakat bir milletin doğrudan doğruya için tarihçi Dr. Çiğdem Bayraktar hakkını uygulamaktan mahrumdur, “ekonomik bağımsızlık” vurgusu yer alır. ki, bu memleketin fertleri, ellerinde hayatıyla, yükselişiyle, düşüşüyle Ör’ü, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. böyle bir devlete tabi ki bağımsız örnekleriyle tarımın, ticaretin, sanatın, Atatürk, “Yeni Türkiye”de, Osmanlı’nın ilgili olan o milletin ekonomisidir… Dr. Ümit Özdağ’ı ve işçilerin denilemez” der. Devletin, demiryolu, emeğin, hayatın bir temsilcisi olsun. Ve fetih siyasetinin yerini üretim odaklı Gerçekten Türk tarihi incelenirse bütün haklarını savundu diye BİRTEK-SEN fabrika, her şeyi yapmak için özgür artık bu memleket fakir, bu millet hakir ekonomik kalkınma siyasetinin alacağını yükseliş ve düşüş sebeplerinin bir Genel Başkanı Mehmet Türkmen’i olmadığını belirtir. “Devlet, bağımsızlığını değil, belki memleketimize zengin belirtmiştir. Atatürk’ün konuşmasında iktisat (ekonomi) konusundan başka çoktan kaybetmişti. Osmanlı ülkesi tutuklayanların adalet terazisi, konu memleketi, zenginler memleketi, bu “Halkın Sesi Hakk’ın Sesi”,“Milli Devir”, bir şey olmadığı derhal anlaşılır.” Bu yabancıların serbest bir sömürgesinden laik Cumhuriyet düşmanı şeriatçı yeni Türkiye’nin adına da çalışkanlar “Halk Devri”, “İktisat Devri”, “Zenginler nedenle “Yeni Türkiye’mizi layık olduğu başka bir şey değildi. Osmanlı halkı diyarı denilsin.” Memleki”, “Çalışanlar Diyarı”, “Emek HÜDA PAR olunca hiç çalışmıyor! düzeye çıkarabilmek için mutlaka içindeki Türk milleti de tamamen esir ekonomiye birinci derecede önem Misakı Millisi” “Sabanla Fetih Yapmak” Herhalde Adalet Bakanlığı, bir duruma getirilmişti” diyerek bu Burasını esir ülkesi yaptırmayız gibi kavramları dile getirmesi dikkat vermek mecburiyetindeyiz” der. “Çünkü cumhuriyetçiler, CHP ve İmamoğlu durumun, “milletin kendi iradesine, zamanımız tamamen bir ekonomi Atatürk daha sonra sözü yabancı çekicidir. Atatürk, hayalci, duygusal, ile uğraşmaktan başka bir işe zaman hâkimiyetine sahip olmamasından ve hamasi, bir nutuk atmak yerine, akılcı, devresinden başka bir şey değildir” diye sermayeye getirir. Yabancı sermayeye bulamıyor diyeceğim ama HÜDA irade ve hâkimiyetinin şunun bunun de ekler. karşı olmadıklarını söyler. Ülkemizin bilimsel ve gerçekçi bir yaklaşımla PAR’ı TBMM’ye bugünler için AKP’nin elinde kullanılmış olmasından ileri geniş olduğunu, Çok çalışmaya ve geçmişten dersler çıkarmıştır. Konuşma soktuğunu da unutmuyorum. geldiğini” söyler. Milli bir devir yaşamadık bütünüyle, o günü anlamayı ve geleceği sermayeye ihtiyaç olduğunu belirterek, Etnik kökeni ve inancı ne olursa “kanunlarımıza uymaları şartıyla inşa etmeyi amaçlayan diyalektik bir Atatürk, ekonomi konusundaki olsun, tüm vatandaşlar, bu ülkede Sarayın ihaneti ve Türk milleti genel değerlendirmelerinden sonra yabancı sermayeye gereken metindir. Atatürk’ün Türkiye (İzmir) halkın verdiği Kurtuluş Savaşı’nın İktisat Kongresi açış konuşması, aradan sözü Osmanlı tarihine getirir. Bizim Atatürk daha sonra, Osmanlı döneminde güvenceyi vermeye her zaman hazırız” sonunda 1923’te kurulan Türkiye geçmişte ekonomimize gerektiği kadar “milli bir devir yaşanmadığımızı, milli der. Osmanlı’da özellikle Tanzimat geçen 102 yıla rağmen güncelliğini önem vermediğimizi, bunun nedenini bir tarihe sahip olmadığımızı”; Osmanlı döneminden sonra, yabancı sermayenin korumakta ve bugün bile ilham verip yol Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşıdır. tarihimizde aramak gerektiğini belirtir. tarihinin baştan sona padişahların, devlette ayrıcalıklı bir yere sahip göstermektedir. Anayasanın 10. maddesinde “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, Kadınları sevindiren karar mezhep ve benzeri sebeplerle 4. İzmir Kadın ve İktisat Kongresi kapılarını açtı ayırım gözetilmeksizin kanun An AyAsA Mahkemesi, eşlerinin önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler İzMİr Kadın ve İktisat Kongresi’nin katkılarıyla yapıldı. Kongre boyunca borcundan dolayı oturdukları eşit haklara sahiptir” yazıyor. 4’üncüsü, “Güçlü kadınlarla, güçlü pek çok panel, söyleşi, açık oturum aile konutuna gelen hacze karşı Mesele, bu maddeyi gerçekten ekonomi” sloganıyla Ahmed Adnan ve sempozyum düzenlenecek. açtıkları davalar “ehliyet yönünden” uygulatacak bir iktidarın olmayışıdır. Saygun Merkezi’nde başladı. Batı Açılış konuşmasını yapan İzmir reddedilen kadınların, aile yaşamına Şimdi emperyalizm, Türkiye’yi de Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil saygı hakkının ihlal edildiğine karar Irak ve Suriye’ye benzetmek istiyor Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Tugay, “Bu ülkedeki insanların verdi. Gerekçede, aile konutunun, diye, muazzam bir bağımsızlık tarafından düzenlenen kongre, yarısı kadın yarısı erkek. Bir yarısını çocukların geleceği için bir güvence mücadelesiyle kurulan bu ülkeyi İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir önünü açıyorsunuz diğer yarısını olduğu, aile konutunun maliki dinci/etnikçi/mezhepçi bir şekilde Ticaret Odası, Türk İş Dünyası bağlıyorsunuz. Kadın olmadan olmayan eşin haciz karşısında yargı bölmek, kimsenin yapabileceği bir Konfederasyonu (TÜRKONFED) kalkınma olmaz, ekonomi gelişmez, yoluna başvurabileceği vurgulandı. iş değildir. Aklınızı başınıza alın! ve ana sponsor REV Holding’in hiçbir şey olamaz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle