23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 27 EYLÜL 2024 CUMA 2 olaylar ve görüşler üst noktasında ama toplumdaki desteğinin en zayıf Toprağı çiçeklendiren anında: Yapılacak ilk seçimlerde kendisini yenecek bir aday profiline sahip olan İstanbul CHP’nin Belediye Başkanı Ekrem yazar: Talip Apaydın İmamoğlu’na, kurulan bir kumpasla... İmamoğlu Yine emrine aldığı yargı erkini Su ApAydın Öğe Apaydın ise savaşan güçlerin odağına kullanarak bir siyaset yasağı direnişi getirmek çabasında olduğu köylüleri koymuştur. Kurtuluş Savaşı’nı anlaşılmaktadır. “Derelerin içinde bir diken tohumu, bir halk hareketi olarak ele almıştır. rdoğan/AKP iktidarı HHH Tomurcuk olmuş dünyaya karşı, Parlamenter Rejim’i ‘Topraktan öğrenip kitapsız bilenler’, CHP Grup Başkanvekili Etahrip ederken CHP Kendime benzettim.” savaşı kazandıktan sonra büyük bir düş Gökhan Günaydın, Ekrem hiçbir zaman Demokratik Biz üç kardeş, babamız Talip Apaydın’ın kırıklığı yaşamışlardır.” İmamoğlu’na haksız ve Direniş hakkını kullanamadı. şiirlerinden yukarıdaki dizeleri onun Cumhuriyet ilan edilmiştir ama düş hukuksuz olarak siyaset En temel yanlış, 16 Nisan mezar taşına yazdırdık. Bu dizeler onun kırıklıkları devam etmiştir. Bir tümce ile yasağı getirilmesi halinde 2017’de, OHAL baskıları yaşam özeti gibi. Talip Apaydın yoksul Anadolu’yu adım adım Talip Apaydın’ı şöyle tanımlıyor: “Halkın altında yapılan ve bu dolaşacaklarını belirtmiş ve ve öksüz bir köy çocuğuydu. Bir bozkır acılarını roman ve öykülerinin özdeği yetmiyormuş gibi yasalara şunları söylemiş: çocuğu, derelerin içinde bir diken tohumu. göre geçersiz olan oyların kılan, aydınlık günlerin özlemini yalın bir “Hiç kimse temyizde o sayılmasıyla, üstelik de Ama tomurcuk oldu dünyaya karşı. Değerli dille umudun toprağında çiçeklendiren bir kararı çıkartmaya cesaret Talip Apaydın resmi süreçler bitmeden edebiyat ödülleri alan bir yazar oldu. Tabii bahçıvandır o.” edemeyecektir. “Atı alan Üsküdar’ı geçti” bunun arkasında Köy Enstitüleri mucizesi, Köylüler” adlı üçleme Kurtuluş Savaşı Öykücü, değerli yazar Osman Şahin’e Erken seçimi 2026-2027’ye diye sonucu açıklanan bir Cumhuriyet projesi, bir Aydınlanma romanlarıdır. Üçlemenin son kitabı göre Talip Apaydın, insan emeğini bırakmadan memleketi sözde halkoylamasına seçime zorlayacak bir hale hamlesi vardı. Buna ek olarak zekâsı, Köylüler ile 1992 Orhan Kemal Roman eksen almıştır. Şahin onun için, “Bütün karşı, Demokratik Direniş dönüştüreceğiz.” yetenekleri ve bir ömür boyu verdiği haklarını kullanmadan rejimin Ödülü’nü ve Edebiyatçılar Derneği Büyük olumsuzluklara karşın yeni bir çağın, İmamoğlu’na siyasi yasak değiştirilmesine boyun eğmesi mücadeleler onun yaşamını oluşturdu. Ödülü’nü, 2009’da Köy Enstitüleri Vakfı yeni bir umudun sökmekte olduğunu gelirse ne yapacaklarına idi. O, halka karşı olanlara daima muhalifti. Eğitim Başarı Ödülü’nü, 2009’da Yeni okurlarına ustaca sezdirirken, kendi dair Özgür Özel de ABD’ye Oysa daha oyların yasalara Onurlu ve emekçilerden yana bir duruş Kuşak Köy Enstitüler Derneği’nin Mustafa yaratıcı gücünü de katarak, sosyalist giderken şöyle konuşmuş: aykırı olarak sayılacağı sergiledi. Düşüncelerinden hiç ödün Necati Öğretmenlik Onur Ödülü’nü aldı. gerçekçi sanat anlayışının getirdiği taze “Biz her ihtimali göz önüne ilan edildiği anda derhal vermedi. Yaşamının bütün dönemlerinde Eskişehir Odunpazarı Belediyesi adını renk ve tonlarda, kıyıda köşede kalmış alıyoruz. Demokratik Direniş hakkı Böyle bir gündemin bu duruşun bedellerini de ödedi. Çalıştı, yaşatmak için “Talip Apaydın Parkı”, insan ruhlarının sözcüsü olmuştur. (...) kullanılsaydı: yerleşmesine izin verilmemesi Milletvekillerinin biriktirdi, üretti. Talip Apaydın’ın Öykülerinde canlı bir gözlem gücü, sıcacık Burhaniye Belediyesi, Ören’de “Talip gerekir. öncülüğünde, binlerce kişiliğinde üç ayrı kimlik vardır. bir yaşanmışlık, tahlilci bir güç ve bize Apaydın Çamlığı ve Parkı” açtı. Tunceli’de Böyle bir saçmalık, avukat, politikacı ve seçmen, özgü yerli ulusal bir şiir, ve ruh kokusu, Vecihi Timuroğlu Kütüphanesi’nde şuursuzluk yok. yasaların uygulanması adına, İz bırakan eğitimci ruh soluğu var. Ayrıca bazı öykülerinin de Talip Apaydın köşesi vardır. Talip Türkiye’ye böyle bir ayıbı YSK’nin kapısına dayansaydı Birincisi değerli bir eğitimcidir. derininde yer yer bir caz müziğinin hafif Apaydın’ın bir ömür biriktirdiği kitaplarını yaşatacaklarını düşünmüyorum. Rejim’in (üstelik yasalara Eskişehir Çifteler Köy Enstitüsü’nü uçarılığı var” demiştir. bağışladığımız Beylikdüzü Belediyesi de Demokrasi tokadından ders aykırı olarak gerçekleştirilen) tamamladıktan sonra Hasanoğlan Yüksek almadınız mı? 2023’te Talip Apaydın Kitaplığı kurdu. Değerli müzik yazarı ve eleştirmeni bu tahribatı önlenebilirdi. Geçen seferki demokrasi Belki en son önemli Köy Enstitüsü’nde, güzel sanatlar müzik Ahmet Say, Ortakçının Oğlu isimli tokadından ders almadıysanız Sendika öncüsü örneklerden biri de Tayyip bölümünü bitirdi. Okulun en iyi keman makalesinde Talip Apaydın için şunları millet çok daha şiddetlisini Erdoğan’ın Anayasa’ya aykırı çalan öğrencisi olduğu söylenir. Mezun Talip Apaydın aynı zamanda Türkiye söylüyor: “Topraksız köylüler yöresine atar.” olarak 14-28 Mayıs 2023 olduğu 1946 yılı enstitülerin kapatılmaya Öğretmenler Sendikası’nın (TÖS) göre ‘yancı’, ‘maraba’, ‘ortakçı’ diye Daha önce Onursal Cumhurbaşkanı seçimlerinde başlandığı tarihtir. Çalıştığı okullarda kurucularından ve Anadolu’daki adlandırılır. ‘Efendi’ olan yoktur içlerinde. Adıgüzel de şöyle demişti: aday olması ve seçilmesidir. çoksesli korolar, mandolin koroları örgütlenmesindeki öncülerindendi. Ama bir ortakçının oğlu Talip Apaydın “Ekrem İmamoğlu hak Bu eylemsizlik ve boyun Öğretmen sendikacılığına emek vermiş; yemedi, kimseye de hakkını kurmuştu. İz bırakan öğretmenlerdendi. vardır ki o, herhangi bir ‘efendi’ değil, eğiş nedeniyle CHP’liler yedirmedi. bakanlık emrine alınıp öğretmenlik Kemal Kılıçdaroğlu’nu hiç 30 öğretmenlikten sonra emekli olup bir tam anlamıyla ‘beyefendi’dir. Başarılı Biz de size Ekrem bağışlamıyorlar. yapamadığı dönemde, Anadolu’da TÖS süre müşavirlik de yapmıştı. bir yazar olarak ün kazanması onun İmamoğlu’nu yedirmeyiz. Şimdi artık rejim değiştirilmiş, şubelerini dolaşmış, eğitim ve örgütlenme beyefendiliğini pekiştirmiştir. Bizim Köy Gökkubbeyi başınıza yıkarız. “Şahsım Devleti”, yargı erki Üretken bir edebiyatçı çalışmaları yapmış, izlenimlerini İmece Enstitülü yazarlarımızın da topu birden Aklınızı başınıza alın.” dahil, bütün erkleri ve güçleri Apaydın, bir yanıyla da değerli ödüller dergisinde paylaşmıştır. böyle alçakgönüllüdürler. Oysa sanıyorum HHH elinde toplamış, Anayasa’yı almış bir edebiyatçıydı. 17 roman, 220 Yitirdiğimiz değerli eleştirmen Emin ki Talip ağabeyin bu az rastlanır Şimdi soru ve sorun şu: rafa kaldırmış, hem ülkeyi öyküyü içeren 14 hikâye kitabı, 2 şiir, Böyle bir haksızlık ve Özdemir, Talip Apaydın için “...özgür beyefendiliği sanatçı kişiliğinden yansıyan açlığa mahkûm etmiş hem hukuksuzluk yapıldığı 3 anı, 4 deneme, 4 tiyatro oyunu, çeşitli de herkesi korkutarak bir düzenin özlemini dile getiren, incelikler bütünüydü. Çünkü sanatçı susturmuştur. takdirde, Özgür Özel’in Genel dergilerde çıkan henüz kitaplaşmamış halkının acılarını, çektiklerini yüreğinin kişiliğinin derin duyarlıklarını o, aynı Başkan olmasıyla, üzerindeki Ama yine de 31 Mart 2024 şiirleri ve hikâyeleri vardır. derinliklerinde duyan bir yazar, bir ozan” zamanda yaşam biçimine dönüştürmüştü. seçimlerinde ikinci sıraya ölü toprağını atan, geniş “Toprağa Basınca” adlı çocuk romanı ile demiştir. Talip Apaydın’ı tanıyan herkes onun ‘ipek katılımlı mitingler düzenleyen düşmüş, yani yanlış olarak “Doğan Kardeş Çocuk Romanı Ödülü”nü Özdemir, Apaydın’ın Kurtuluş Savaşı gibi bir insan’ olduğunda birleşir.” “Milli İrade” diye tanımladıkları, CHP bu kez, bütün ülkede, kazanmış, “Yapılar Yapılırken ve “Otobüs üçlemesi “Toz Duman İçinde, Vatan Talip Apaydın, gerici iktidar bütün örgütleriyle ve artık seçmenlerin çoğunluğunun Yarışı” adlı basılmamış radyo oyunları ile tercih ettikleri seçenek olmak tahammül sınırları aşılmış Dediler, Köylüler” kitabı için eleştirel dönemlerinde bakanlık emrine alınmış, özelliğini de yitirmiştir. olan halkın da katılımıyla, “1970 TRT Sanat Ödülleri” yarışmasında tabanlı bir çalışma yapmış ve şunları eserleri sıkıyönetim mahkemelerinde İşte iktidarın, kaba Demokratik Direniş refleksini iki başarı ödülü, 1975 yılında yazdığı söylemiştir: “Talip Apaydın’ın Kurtuluş yargılanmıştır. kuvvete dayalı gücünün en gösterebilecek midir? “Tütün Yorgunu” adlı eseri ile 1976’da Savaşı romanlarının diğer Kurtuluş Savaşı Yaşamı mücadelelerle, üretkenlikle “Fikret Madaralı Roman Ödülü”nü romanlarından farkı şudur: O romanlarda geçen babam Talip Apaydın’ın, boşa almıştır. savaşan güçler arasında eşraf, ağalar, harcanmamış sevgi dolu onurlu bir yaşamı “Toz Duman İçinde, Vatan Dediler, subaylar vardır. Köylüler yoktur. Talip vardı. Sevgiyle, özlemle... Anayasa, geçim derdi ve yurttaş olmamıştır. Bu nasıl bir zihniyettir ki diye... “Ne yapıyorsunuz” diyoruz; “yol HAlil SArıgÖz devletin kurucu değerleri ve niteliklerini yaptık, stadyumlar yaptık, AVM’ler yaptık Tarihçi kısacası yüksek yüksek binalar yaptık” tartışmaya açmaya çalışmaktadır? Bu topraklarda 1808 yılından bu yana diyorlar. Yatırımlar elbette ki imar ve ani meşhur bir söz vardır ya; “El alem çeşitli anayasal metinler oluştu. 1808’deki bayındırlık faaliyetleri açısından önemlidir Hgider Mersin’e, biz gideriz tersine” diye, Sened-i İttifak, 1839’daki Tanzimat Fermanı, bunu kimse reddetmiyor. Ancak önemli olan sosyal, siyasal, kültürel her alanda bugün 1856’daki Islahat Fermanı, 1876’daki inşadan önce sosyal ve kültürel olanlardır. bu sözü maalesef yaşıyoruz... Takvimlerimiz Kanuni Esasi, 1921 Anayasası, 1924, 1961, 2024 yılını gösteriyor ancak zihinler Yurttaşın sorunları büyüyor 1982 Anayasaları, çeşitli dönemlerdeki ortaçağın düşüncesinden bir adım dahi ileri referandumlara olan değişikler... Yurttaşlar geçinemezlerken onlara gidemiyor. Elbette genel konuşmuyorum, duble otoyol yaptık veyahut binlerce kimleri veyahut neyi kastettiğim Rejimle kavga kapasiteli stadyum yaptık demek gülünçtür. malumunuzdur... Yaklaşık 200-250 yıldır bu topraklarda Ülkemizde iyiye giden hiçbir şey yok Dedik ya 2024 yılındayız, tabiri caizse çeşitli anayasal fikirler oldu. Hazırlanan demek istemiyorum, bu içimi acıtıyor. “gâvur memleketler” uzay diyor, bilim hiçbir metin de normal olarak herkes Ancak maalesef her gün bundan daha diyor, bilmem ne diyor... Biz mi? Asıl derdi tarafından beğenilmedi. Bu anayasa bize bol kötüsü olamaz derken bir sonraki aşamaya ilk üç madde olup da sonradan çark edip, diyenler de oldu, bu anayasa hürriyetimizi geçiyoruz. anayasanın ilk üç maddesinde sıkıntı yok boğuyor diyenler de... Elbette herkes her Ekonomi yerlerde, yurttaşlar geçinemiyor, ama ilk üç maddeyi değiştirilmez kılan şeyi beğenmeyebilir, karşı çıkıp kabullenmek sınır kapıları yolgeçen hanına dönmüş, dördüncü maddede sıkıntı var diyen bir istemeye de bilir. Bu normaldir ancak gençler yurtdışına kaçıp dönmek istemiyor, zihniyetin söylemlerini tartışıyoruz... bugünlerde konuşulan konuların bununla kutuplaşmalar üst düzeyde, ilk ve orta Asıl niyet ilgisi yoktur. Anayasanın ilk dört maddesini öğretim çağındaki öğrenciler kırtasiye tartışmaya çalışmak en basit tabirle masraflarıyla, üniversite çağındakiler Özgürlükler şüphesiz önemlidir, her utanmazlıktır. Bir kimsenin veyahut bir barınma ve günlük temel ihtiyaçlar düşünce zaten düşünce olduğu için güruhun devletin rejimi olan Cumhuriyet konusundaki dertlerle, öğrenciliğini kıymetlidir. Düşünce özgürlüğünün sekteye ile Cumhuriyetin nitelikleriyle, devletin bitirenler işsizlikle mücadele etmeye uğraması durumunda buna ilk karşı çıkacaklar elbette gene bizleriz. Ancak bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, başkenti çalışırken, Ortadoğu’da kan gövdeyi ortaçağ batılından kendini sıyıramamış ve marşıyla derdinin olması korkunç bir götürüyorken, kimilerinin derdi de fikirler, düşünce değildir. Dertleri, durumdur. anayasanın ilk dört maddesi... Ne diyelim özgürlükler falan hiçbir zaman da zaten Başta da dedik ya “nereye gidiyoruz” Allah akıl fikir versin... Kan Denzndek Mercek ve Yurt Kemrcler Cumhuryet Devrmnn en Eğtmde cnsyet ayrımcılığı, kadını ktaplarından oluşan “Karşıdevrm özgün atılımlarından olan Köy knc sınıf vatandaş saydığı çn, Üçlemes”nn son halkası olan Karşıdevr- Ensttüler, doğayı ve toplumu sadece çağdaşlığa değl, nsan me Drenrken’de son çeyrek yüzyılda değştrrken kends de kültürel haklarına da aykırıdır. ülkemzde yaşanan karşıdevrm sürecnn açıdan değşen br toplumu en öneml dönemeçler, araştırmacı hedeflemştr. Köy Ensttüler, Emre Kongar br gazetecnn ell yıllık brkm ve geleceğ sömürü düzenn ortadan aydınlatan gözlemleryle gözler kaldırmayı amaçlayan, değşm Prof. Dr. Ahmet Yıldız’ın derledğ önüne serlyor. Türkye’y br örümcek ağı ve özgürleşmey önüne erek ktapta, Cumhuryet’n en öneml gb saran cemaatler, tarkatlar, koyan blnçl yurttaşlar atılımlarından karma eğtm alanında hlafet özlemcler, kutsal duyguları ve yetştrmştr. Kapatılmalarının uzman smler anlatıyor. nançları sömürenler bu ortamda üzernden 70 yıl geçmş olsa da gdlen 2023 seçmler… bu kurumların aşılamamış İlyas Tunç olmalarının sırrı da buradadır. 13,5x20,5 / 102 Sayfa / İnceleme 13,5x20,5 / 395 Sayfa / İnceleme 16x24 / 95 Sayfa / İnceleme
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle