22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 HAZİRAN 2024 PAZAR KÜLTÜR 11 Levan Akın’ın İstanbul’a aşk mektubu olarak tanımladığı Geçiş gösterime girdi Dayanışmanın gücü Uygarlığı yaratanlar “İstanbul kaybolduğun ama kendini bulduğun bir kent.” kadınlardır! ürcü kökenli İsveçli yönetmen alı keşfeden kadınlar. Bulguru icat eden kadınlar. Tuzu icat eden Levan Akın’ın uzun metrajı Bkadınlar. Salçayı yani tuzlayarak G“Ve Sonra Dans Ettik”, saklamayı keşfeden, kadınlar... Gürcistan’da eşcinselliği açık Sümer’de bağcılığı, birayı ve tavernayı bir şekilde yansıtan ilk yapımdı, keşfeden kadınlardı. homofobik saldırılara uğradı. Büyük Hitit’te kadınlar yarattıkları sayısal sistemle doğayı ve kültürü bir araya bir bölümünü İstanbul’da çektiği getirdiler! İsveç-Danimarka-Fransa- Güzel kokulu bitkileri zeytinyağına Türkiye-Gürcistan karıştırıp yemeğe katmakla kalmayıp ortak yapımı “Geçiş”i parfüm düşüncesini ve uygulamasını (Crossing/ 2024) Akın, başlatan da kadın önderler, şamanlardı. Tarım devrimini gerçekleştiren dayanışmaya saygı ve ASLI kadınlardı. SELÇUK İstanbul’a aşk mektubu Yemek ve giysi kültürü, yemek ve giysi olarak tanımlıyor. Dram, dili, yemek ve giysi uygarlığı kadınlar melankoli, komedi türlerini iç içe sayesinde dünyaya yayıldı. Ta arkaik geçirerek belli bir denge kuran, çağlardan günümüze. Eyyy Meclis’teki badem bıyıklılar! yaşanmış olaylardan yola çıkan; Eyyy mafya liderlerine, Hamasçılara, üç ana karakter üzerinden arayış, Taliban kafalılara, bakmaktan başka Isveç, Danimarka, Fransa, Türkiye, Gürcistan ortak yapımında Mzia Arabuli, Lucas Kankava ve Deniz Dumanlı rol alıyor. özgürlük, ön yargı, hoşgörü, bilinç, bir işe yaramayan bakanlara, şu bu vicdan, trans bireylik, nezaket, tarikatın peşi sıra gidenlere özel uçaklar empati, pişmanlık ve bağışlamayı tahsis edip milli kıvancımız Atatürk’ün Achi’nin de dramatik öyküsünü Levan Akın, “cinéma vérité” tarzı yorgun, umudunu yitirmiş Lia için kızlarından her şeyi esirgeyenler! gerçekçi, duygusal, etkileyici bir öğreniriz, Batum’dayken İstanbul’a anlatımını filmi boyunca sürdürür, İstanbul kendini yeniden bulma, Eyyy ABD yolculuğundaki uçak anlatımla betimler yönetmen. çalışmaya giden annesi de tıpkı keşfetme yolculuğuna dönüşür. anın duygusunu yakalar, tüm rezilliğini pinpon topu gibi birbirine atan Emekli öğretmen Lia, kız kardeşine Tekla gibi ortadan kaybolmuştur. olayları doğal akışında aktarır. THY ve federasyon yetkilisi baylar! Önemli olan insanlık söz verdiği için kayıplara karışan “Demek ki İstanbul insanların Eyyy milli takımımızdaki o muhteşem Bir yandan sokak çocuklarını, bir yeğeni Tekla’yı bulmak üzere yola Geleceğim, planım yok diyen kızlarımıza baktıklarında, azim, irade, kaybolmak için geldikleri bir yandan Evrim’le öğretmeni olmayı yetenek, çalışma gücü, disiplin, çıkar. Tekla’yı soruştururken üvey Lia; gelecek için plan yapmaya yer” der Lia. Tekla’yı aramaya planlayan taksi şoförünün flörtünü, dayanışma, akıl, özgüven, sinerji, umut ağabeyinin baskısından kurtulmak başlar. Filmin müziği Dario başlarlar. Yolları trans bireylerin randevu evinin patroniçesinin görmek yerine, sadece baldır bacak, isteyen ergen Achi’yle karşılaşır. Moreno, Neşet Ertaş, Selda Bağcan, hakları için mücadele veren avukat çıplak ten ve et görebilen ahlaksız ahlak kurallarını izleriz. Finale Tekla’nın trans kadınlarla aynı evde Sezen Aksu, Müslüm Gürses, Evrim’le kesişir, Onun yardımıyla yaratıklar! yakın düğün sahnesi etkileyicidir. oturduğunu Lia’ya söyleyen Achi, Ferdi Özbeğen, Koray Avcı, Kesin sesinizi ve susun artık! Zorla Beyoğlu’nun arka sokaklarında Evrim’i canlandıran amatör oyuncu da olsa kadına saygı göstermeyi özgürlüğüne doğru ilk adımını atar. Gaye Su Akyol’un şarkılarından yaşayan trans bireylere ulaşırlar. Deniz Dumanlı, Pedro Almodovar’ın öğreneceksiniz! (Sevgili okurlar bu Lia ile Achi, komşunun bahçesinden oluşuyor. Hem Türkçede hem Lia-Evrim-Achi arasında güçlü, sıcak haykıran dil için sizlerden özür dilerim. Bu gözde oyuncusu Rossy De Palma’yı domates-salatalık topladıktan, de Gürcücede cinsiyet ayrımları bir bağ kurulur. benim dilim değil. Ancak 21 yıldır onların anımsatıyor. Başroldeki Lia’da altın bilezik bozdurduktan sonra yoktur cümlesiyle başlayan “Geçiş”, bu öfke ve ayrımcı dili ister istemez Mzia Arabuli olağanüstü. “Babam Kendini bulma yolculuğu otobüs biletlerini alıp yola çıkarlar. önemli olan insanlık, zarafet, hepimizi etkiliyor.) çocukluğumda beni İstanbul’a Kızlarımız zaferden zafere koşadursun; Akın, Gürcistan’daki yoksulluğu, “İnsanlar arasındaki nezakete nezaket, empati, dayanışmadır maçları kazansın ya da kaybetsinler onlar getirmişti. İstanbul’u gördükten insanların çaresizliğini küçük dayalı küçük davranışlar, jestler gerisi lüzumsuz ayrıntıdır der. bizim umudumuz, geleceğimiz. sonra tarih öğretmeni olmaya dokunuşlarla aktarır. Lia, otobüsteki ilgimi çekiyor. Genelde her şeyin Mzia Arabuli, Lucas Kankava, Bu yazının başındaki bilgileri, günlerdir karar verdim” diyen Lia, Tekla’yı Gürcü kadınları süzerek “Gürcü kötü gittiğine inanıyorum. Ama Deniz Dumanlı, Ziya Sudançıkmaz, kucağımdan düşürmediğim bir kitaptan aldım. elalem ne der diye yüzüstü bıraktığı kadınlarda hiç namus kalmadı, sonra dönüp baktığımda insanların Bünyamin Değer, Sema Sultan Sayısız araştırma kitabına imza atmış Yıldız Cıbıroğlu’nun yeni kitabı eskiden bir zarafetleri vardı” diyerek nezaket ve empati kapasitesi için çok pişmandır. Bir zamanlar Elekçi, Soner Yalçın’ın oynadığı “Beslenme Uygarlığını Yaratan Kadınlar: söylenir. İstanbul’a vardıktan sonra olduğunu görüyorum” diyen köyünün afeti ve en iyi dansçısı olan Geçiş; gösterime girdi. Kül Çiçekleri 1” kitabından aldım. (Arkeoloji ve Sanat Yayınları) “Yazı öncesinde, icat eden kadınları tarih yazmadı. Oysa toplulukları ilk derleyip örgütleyenler, kurucu öyküleri yaratanlar; simgeci dili, kültürü, el sanatlarını başlatıp ilkeler koyanlar onlardı” diyen Cıbıroğlu, Ne kavgadan ne sevdadan sırf anne kimliği nedeniyle değil uygarlığı başlatanlar oldukları için kadınlara saygı duyulması gerektiğini anlatıyor 500 sayfa boyunca. Bunu sanat tarihi, farklı coğrafyalar, etimoloji, antropoloji arasında geçen şair: Ahmed Arif dolaşarak yapıyor. Müthiş bir araştırma, özenli bir çalışma, tadına doyulmayan bir okuma. ARDINDA yalnızca bir şiir kitabı ilçesinde, 33 kişinin hayvan eskittim” diyecekti. Takvimler bırakmasına karşın edebiyatımızın kaçakçılığı iddiasıyla 3. Ordu 1951’i gösterirken tutuklanan Belediyelere bir öneri mihenk taşlarından Ahmed Arif, Komutanı Orgeneral Mustafa 184 kişiden biri olan Ahmed Arif, Bu öneri benden değil. “Derin Yoksulluk 33 yıl önce bugün yaşamını yitirdi. Muğlalı’nın emriyle yargısız olarak dönemin işkencehanesi Sansaryan Ağı”nın kurucusu, insan hakları aktivisti, Lise dönemlerinde tanıştığı şiir ile kurşuna dizilmesini konu aldı. “Ben Han’a hapsedildi. 128 gün güneş hayran olduğum bir çalışkan karıncadan sosyalist düşünceyi harmanlayan yazmazsam kim yazacak?” dedi, o yüzü görmedi, aç-susuz zindanda Hacer Foggo’dan. Ben Kapsül Arif, bu topraklarda toplumcu- dönemin gündemine bomba gibi kaldı. Polisler, onun komünist Kültür’den öğrendim sizlerle paylaşmadan gerçekçi edebiyatın önde gelen düşen yargısız infazı şu dizelerle teşkilatlanmaya para topladığını edemedim: Hacer Foggo’nun önerisi şöyle: isimlerinden biri oldu. günümüze taşıdı: söylemesini istedi, direndi. Dokuz “Çocuklara artık oyuncak alınamıyor, “Vurulmuşum gün dokuz gece hiç durmaksızın çok pahalı çünkü. Oyuncaksız büyüyor ‘Ben yazmasam...’ Düşüm, gecelerden kara işkenceye maruz kaldı. Karanlık çocuklar. Kullanılmış oyuncakları toplayıp, Şiirleri de mücadelesi gibi kalıplara Bir hayra yoranım çıkmaz zindanlarda elinde bir zamanı duvara tamir edip çocukların erişebilecekleri sığmadı Ahmed Arif’in, Nâzım’ın Canım alırlar ecelsiz kazıdığı kibrit çöpü vardı bir de yerlere, mahallelere belediyeler öncülüğünde bu topraklara gelen Sığdıramam kitaplara sevdası. Sevdasına sarıldı, şu dizeleri OYUNCAK KÜTÜPHANESİ kurabilir.” serbest şiir tarzı, Arif’te devam Şifre buyurmuş bir paşa o dönemde yazdı: etti. Klasik tartışmada ise safı hep Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız” “Terk etmedi sevdan beni (Önal) evlendi. Çok sevdiği bir Gezi’nin yıldönümü belliydi: Sanat elbette toplum Aç kaldım, susuz kaldım oğlu da oldu, adını Filinta koydu. İktidar ve güç sahipleri kadınlardan ‘Leylim Leylim’ içindi! Şiirlerinde Çukurova ve Hayın, karanlıktı gece Yazdığı şiirleri de bir tek kitapta korktukları kadar gençlerden de hatta Güneydoğu’da yaşayan insanların Ömrü inandığı değerler uğruna Can garip, can suskun topladı. “Hasretinden Prangalar öldürdükleri gençlerden de korkuyorlar. sorunlarını yazdı. Üstü kapatılmak kavga ederek geçti. Kavgayı da Can paramparça” Eskittim” adıyla yayımlanan kitap İstanbul’da önceki gün Taksim, Gezi Parkı ve çevresini öyle bir abluka altına aldırmışlardı istenen olayları kalemiyle tarihe sevdayı da doruklarına kadar edebiyat tarihimizin en çok satılan ki gören düşman işgalindeyiz sanır. Gönüllerde taht kurdu kazıdı. Haksızlıklara karşı susmadı; yaşamayı bildi. Kendisi gibi şair olan kitaplarından oldu. Ahmed Arif ise Gezi Parkı olayları hayatımızdaki en “33 Kurşun” şiirinde; 1943 yılının Leyla Erbil’e düşmüştü yüreği, “Kaç Hapishaneden çıktıktan sonra tek kitabıyla gönüllerde taht kuran masum, en kendiliğinden oluşmuş, en 28 Temmuz’unda, Van’ın Özalp leylim bahar, hasretinden prangalar gazetecilik yaptı, Aynur Hanım’la şair... l ANKARA geniş katılımlı, en barışçıl, “Yaşamıma, düşünceme, duyarlığıma karışma!” protestosuydu. Türkiye’nin her yerinde milyonların katıldığı bir direnişti. Küçük ressam Ayaz’ın Zafer Toprak, konferansla anılacak Bunca yıl sonra hâlâ korkmak yerine, adaleti tecelli ettirsinler yeter. Milyonların ilk sergisi açıldı GEÇEN yıl yaşamını yitiren Disiplinlerarası Yaklaşımlar” katıldığı ama sudan bahanelerle o Emeritus Prof. Dr. Zafer başlıklı konferansla Anamed gün bugün içeride tuttuklarını serbest CEMİL CİĞERİM Toprak, yaşamını yitirdiği Oditoryum’da anılacak. Alan bıraksınlar yeter! gün olan 3 Haziran’da Duben’in açılış konuşmasını RESIM kursu, 10.30-17.00 saatleri yapacağı konferansta Binnaz Erdal Atabek satranç, arasında Türk-Amerikan Toprak, François Georgeon, Birbirimizi tanıdığımızda yıl 1967’ydi. futbol ve şiire Zafer Toprak İlmi Araştırmalar Derneği Çağlar Keyder, Edhem Eldem, O gün bugün; sadece bana değil benim Orhan Kemal Roman ilgi duyan, tarafından düzenlenen Selçuk Esenbel, Şevket gibi binlerce gence, koca bir topluma ışık Atakum tuttu. Yolumuzu aydınlattı. Kitaplarıyla, “Zafer Toprak’ın Dostlarından Pamuk yer alacak. Armağanı Tanergeç’e Mimar Sinan yazılarıyla, sohbetleriyle, dostluğuyla... TÜRK edebiyatının toplumcu-gerçekçi Şu yazdığım yukarıdaki yazıyı okusaydı İlkokulu 2. sınıf öğrencisi Ayaz Metin’in 2023’ÜN EN IYILERI yine beni kucaklardı. Hepimizden daha yazarı Orhan Kemal anısına verilen ve bu ilk resim sergisi Atakum Belediyesi NordArt’ta yedi feministti, hepimizden daha çok çocukları, yıl 54. düzenlenen Orhan Kemal Roman Ata Sanat Merkezi’nde ISTANBUL MODERN’DE gençleri, adaleti düşünen, herkesten önce Armağanı, önceki gün yapılan törenle açıldı. Serginin açılışına Türk sanatçı tepki gösterendi. (Barış Derneği sürecini ISTANBUL Modern sahibini buldu. Beyazıt Orhan Kemal Mimar Sinan İlkokulu hiç unutmadım.) Sinema, film AVRUPA’NIN önemli Halk Kütüphanesi’nde düzenlenen öğrencileri, öğretmenler ve Hepimize örnek oldu. İyi insan, bilge eleştirmenlerinden tam çağdaş sanat sergilerinden törenle Ezgi Tanergeç ödülünü teslim Atakum Belediye Başkanı insan olmanın güzelliğini, emeğin en not alan 2023’ün en iyi biri olan NordArt’ta, bu aldı. “Devridaim” romanıyla ödülü alan Serhat Türkel katıldı. büyük değer olduğunu gösterdi. Toplum beş filmini “TOP 5” başlığı yıl Türkiye’den yedi sanatçı Tanergeç’e plaketi Beyoğlu Belediye Metin, ziyaretçilere yaptığı için emek vermenin önemini de... altında 8-13 Haziran Ayaz Metin yer alıyor. 1 Haziran-6 Ekim Başkanı İnan Güney, yazar Ayşe Kulin, yağlıboya tablolar hakkında Dürüst olmanın yüceliğini yaşadı ve tarihleri arasında sinemaseverlerle tarihleri arasında Büdelsdorf Orhan Kemal’in oğlu, Orhan Kemal yaşattı. Devrimciydi. bilgi verdi. Atakum Belediye buluşturacak. Programda, “İlgi Alanı”, Ama belki de en önemlisi şuydu: Şefkat Almanya’da düzenlenecek sergide Müzesi’nin kurucusu Işık Öğütçü Başkanı Serhat Türkel de “Küçük ve sevgi göstermenin ne yüce bir erdem “Çocuk ve Balıkçıl”, “Dolunay Katilleri”, Server Demirtaş, İrfan Önürmen, tarafından verildi. Türkiye Yazarlar Ressam Ayaz’ın resim sergisindeyiz. olduğunu, çok önemli bir ilaç olduğunu, “Bir Skandalın Peşinde” ve “Dünyanın Varol Topaç, Zuhal Baysar, Sendikası Genel Başkanı Adnan İstiklal Marşı’mızın kabulünün yol gösterici olduğunu ispatladı. Sonundan Çok da Bir Şey Beklemeyin” Kemal Tufan, Ayla Turan ve Erdil Özyalçıner’in katıldığı etkinlikte; Okan yıldönümünde evinde ziyaret ettiğim Onun için tek yol sevgiydi. filmleri yer alıyor. İlk gösterim 8 Haziran Yaşaroğlu’nun eserleri, dört ay Toygar, Tuğba Çelik Korat, Tahir Şilkan, ve marşımızın 10 kıtasını da ezbere Aydınlanmaydı. saat 13.00’te “Bir Skandalın Peşinde” boyunce sanatseverlerle buluşacak. Banu Tozluyurt, Ayşe Kulin ve Çimen bilen minik Ayaz’ın on parmağında on Ah be Erdal abi seni çok özleyeceğim. filmiyle yapılacak. Günay-Erkol konuşmacı olarak yer aldı. marifet var” dedi. l SAMSUN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle