23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Kargo, 16 yıl aradan sonra tekrar bir arada TÜRK rock müziği gruplarından Kargo, 16 yıl aradan Barış Demirel, Cem Adrian, Deniz Tekin, Evdeki sonra Koray Candemir, Selim Öztürk, Serkan Çeliköz, Saat, Jabbar, mor ve ötesi, Vega ve Yalın gibi isimler Mehmet Şenol Şişli ve Burak Karataş’tan oluşan Kargo’nun şarkılarını söylüyor. Albüm kapsamında kadrosuyla bir araya geldi. Grup, “Yarına Kalan düzenlenecek turnede ise ilk konserler İstanbul (1 Şarkılar” saygı albümü kapsamında son kez bir Haziran / u niq), Ankara (18 Mayıs / Cer Modern) ve araya geleceği konser serisine hazırlanıyor. Albümde İzmir’de (2 Haziran / Kültürpark) yapılacak. 2 MAYIS 2024 PERŞEMBE KÜLTÜR 11 Kültür sanat emekçileri alanlardaydı daha özel bir 1 Mayıs. Daha kalabalık 1 Meh Met S. A MAn Mayıs olacağını düşünüyorum genel olarak. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Dilerim daha güzel 1 Mayıslarda buluşuruz” alanlarda kültür sanat dünyasının emekçileri diye konuştu. de vardı. Oyunculardan set emekçilerine, yaratıcı reklamcılardan yayınevi emekçilerine ‘Fazla mesai, az ücret’ birçok yurttaş Yenikapı’da buluşup Taksim’e Sinema Televizyon Sendikası altındaki yürümek istedi. Yenikapı’da işçilerin kortejine Reklamcılar Platformu adına konuşan katılan Sinema ve Televizyon Sendikası ile Beste Atasoy, “‘Reklamcılar örgütlenemez’ Oyuncular Sendikası’nın üyeleri sloganlara miti vardı ve biz onu yıktık” dedi. Atasoy eşlik etti. sözlerine şöyle devam etti: “90’ların reklamcılığındaki o imaj şimdi yok. Çok ‘Özel bir 1 Mayıs’ yoğun çalışıyoruz. Fazla mesai yapıyor, az Yazar Paul Auster Oyuncular Sendikası Genel Başkanı ücret alıyoruz. Maaşını hâlâ elden veren Vahide Perçin, “Oyuncular Sendikası ajanslar var. Milyarlarca liralık medya yaşamını yitirdi olarak alanlarda olmak istiyoruz ve üretimi yapan sektörün çalışanları karşılığını çoğalmak istiyoruz. Bu 1 Mayıs, geçen yerel alamıyor. Bunların sonlanması için 1 Mayıs’ta “n ew York Üçlemesi” gibi kara Oyuncular Sendikası ve Sinema Televizyon Sendikası seçimlerden alınan sonuçlardan sonra alanlardayız.” roman türünde eserleriyle tanınan Paul Auster, 77 yaşında hayatını kaybetti. Ölümünü arkadaşı Jacki Lyden’ın doğruladığı yazarın Geçen hafta İstanbul’da Gerçek mucİzelere tanıklık ettİk akciğer kanserinden kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle öldüğü açıklandı. Auster, ABD’nin yaratıcı yazarlarından biri olarak nitelendiriliyordu. Auster romanlarında yalnızlık, dışlanmışlık gibi konuları ele alan varoluşçu yapıtlarıyla adını Avrupa’da da duyurdu. Yazarın 30’dan Dans hayattır fazla kitabı 40’tan fazla dile çevrildi. Yazarın kariyeri 1982’de “Yalnızlığın İcadı” anı kitabıyla yükselişe geçti. stanbul muhteşem, İstanbul olağanüstü. AKM’de bugüne dek Daha sonra tek bir ciltte toplanacak İyaşadığım en görkemli prodüksiyona olan üç romandan oluşan “New York dönüşme tutkusunu, İstanbul’un tanık oldum... Yaşasın! Kentin her serüvenini, toplumun Üçlemesi” The New York Times’ın köşesi yeni bir festivale “İstanbul Dans ona tepkilerini izledik. derlemesine göre son 100 yılın en Günleri”ne kavuştu. Bu büyülü kentte yeni festivali Soluğumuzu tutarak önemli 25 New York romanından insan nereye yetişeceğini şaşırıyor! Hayır, izledik. biri olarak seçilmişti. Wayne Wang hayır, bu yazıyı yazmaya koyulduğum Üç kadın, dört erkek, tarafından yönetilen 1995 yapımı anlarda (dün) İstanbul korkunç! İstanbul Ön Ce İBB’yi, İBB Kültür’ü ve yedi dansçının, (tüm “Smoke” filminin senaryosu Paul felaket! 45 bin polisle İstanbul ablukaya CRR yöneticilerini kutluyorum; cinsiyetlerden arınmış olsalar Auster tarafından yazıldı. Ayrıca alınmış! Polisin uyguladığı şiddetle, İstanbul’da böylesine geniş da) birbirleriyle ilişkisi çarpıcıydı. yönetmen Wang’la birlikte “Blue in the copla, tankla, yere yatırdıklarına ters kapsamlı, nitelikli ve yarınlara Dönüşüm sırasında Pupo’nun Face” filminde de Auster’in imzası var. Carmina Burana kelepçe uygulamakla, 1 Mayıs işkencesi yönelik bir dans festivali karşılaştığı ödüllendirilme/ yaşatılıyor millete! Tarihi su kemerleri, gerçekleştirdikleri için... İstanbul cezalandırılma/aşk/nefret/ olarak Türkçe verilmemesi olmuş. Erdoğan’la polemik yaşamıştı alanlar, polis duvarlarıyla örülmüş! Dans Günleri eşsiz İspanyol Çok isabetli bir karar. İDOB’un sanat böbürlenme/aşağılama/alay/ Paul Auster, 2012 yılında “gazetecileri Unutmayın bu görüntüleri! İşte giderayak dansçı Patricia Guerrero’nun eleştiri/hüzün/sevinç sarmalında yönetmeni Caner Akgün’ün deyişiyle hapsettiği” için Türkiye’yi ziyaret hükümetin “Yeni Türkiye’si”! (Zeynep “Deliranza” temsiliyle 22 “metnin izleyiciyi yönlendirmemesi” müthiş bir yolculuğa çıktık. etmeyeceğini söylemiş, dönemin kendine gel! Haleti ruhiyeyi bırak, sadede Nisan’da başladı; bu akşam İnsan ve kukla birbirine karıştı. çok doğru. Kader çarkı dönerken her başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ise bu gel! Baştan başlıyorum:) “Geleneğin İzinden” programıyla izleyici kendi duyguları, çağrışımları, Commedia dell arte esintileriyle açıklamaya tepki göstermişti. Erdoğan, (Anadolu’nun her yöresinden beden dili de... sorgulamasıyla baş başa bırakılmış. “Gelsen ne olur, gelmesen ne olur? Carmina Burana mucizesi farklı halk oyunlarıyla) sona Sonra: 7 dansçı da adeta kemiksizdi. O Türkiye irtifa mı kaybeder?” demişti. erecek. Bir hafta boyunca bomboş sahnede akıp durdular Geçen hafta İstanbul’da gerçek Sonra Tolga Atalay şefliğinde İDOB nitelikten ödün verilmemesi, mucizelere tanıklık ettik. 29 Nisan Orkestra ve Korosu, Klasik Balesi, Modern ve bir saat içinde bize dansın gösterilerin kentin her yanına sınırsızlığını göstermekle “Dünya Dans Günü”nde Atatürk Kültür Dans Topluluğu, çocuk balesi, çocuk korosu, dağılması (CRR, Müze Gazhane, Merkezi’ndeki, Carl Orff’un “Carmina üç muhteşem solist, soprano Evren Işık kalmadılar aynı zamanda Feshane, Baruthane, Metrohan, yeryüzünün tüm duygularını da Burana”sı, bugüne dek AKM’de izlediğim Yasemin, tenor Caner Akın, bariton Burak Beyoğlu Sineması, Çubuklu en görkemli ve en bütüncül sahne Kul en zor parçaları bile soluk alıp verir gibi yaşattılar. Silolar ve Tuzla Kültür Merkezi), Her iki dans olayında da emeği olayıydı diyebilirim. bize iletiyor... atölyeler, konferanslar, dans Bestecinin (1895-1982) bu çok popüler Hangisi ön planda derseniz? Hiçbiri. geçenleri, katkıda bulunanları filmleriyle de desteklenmesi bu kutlarım. eseri, dünya politik konjonktürüne göre Yani hepsi. O kadar da değil. festivalin büyük artılarıydı. birçok yerde (yok Nazi yanlısı, yok Ön planda Volkan Ersoy ve Ayşem Ben arada ancak İtalya’dan komünist yanlısı, yok ahlaksızlık, yok Sunal Savaşkurt imzasını taşıyan reji. gelen koreograf Sofia Nappi şeytani vb. nedenlerle) kâh yasaklansa Çünkü AKM’nin tüm teknik olanaklarını yönetimindeki “Komoco” kâh göklere çıkarılsa da klasik müzik kullanmışlar. Adeta başrolü tavanda topluluğunun “Pupo” repertuvarının vazgeçilmezi olmayı hareket eden sofito borularına vermişler. adlı performansını sürdürdü ve sürdürecek. Sonuçta Sadece balerinler dansçılar değil, izleyebildim... ortaçağda yazılmış, aşkı, sevgiyi, tüm sahne (döner sahne, inen kalkan İtalya’da doğayı, insanın zaaflarını, duygularını, platformlar, ön, arka, yan şeritler) hepsi ve dünya karamsarlığını, mutluluğunu, umudunu dans ediyor. Neredeyse koro dans festivallerinde yücelten, kader tanrısına yakarışını ya ediyor. Müzik zaten dans ediyor. Tüm çok izlenen bir da meydan okuyuşunu dile getiren sahne devinim halinde. Hayır en çok İSTANBuL’uN topluluğun dizelerden oluşan 25 bölümlük bir Burhan Sezer’in ışık tasarımı dans yeni eseriydi sahne kantatı. Bugüne dek pek çok ediyor. ELEKTRİK “Pupo”. Carlo yerde geleneksel/modern/deneysel, Bütün bu devinim ve dansın Collodi’nin her türlü sahnelendi. Gelelim İstanbul koreografisi beş ayrı koreografa verilmiş: ölümsüz eseri Devlet Opera ve Balesi’nin bu muhteşem D. Özaydın, B. Sarıbay, Ö. İnanç, A. ‘YOLCuLuğu’ “Pinokyo”dan prodüksiyonuna. Marangos ve F. Güneş’e... Hiçbiri esinlenmış. Akşamımız, Tan Sağtürk’ün Dünya Dans ötekini ezmiyor, hepsi farklı duyarlılıklarla OSMANl I’NIN kent ölçekli ilk Yedi dansçı Günü mesajıyla başladı. “Dans edelim. Dans yaratıcılığı yüceltiyor ve birbirini elektrik santralı olan Silahtarağa aracılığıyla etmek hayattır” diyordu mesajında. Bundan tamamlıyor. Elektrik Santralı’nın arşivine ait seçili tahtadan oyulmuş isabetli bir mesaj olamaz. Sonuç mükemmellik, ustalık, görkem. materyaller İstanbul Bilgi Üniversitesi Pupo’nun insana Bence en akıllı seçimlerden biri, Bu eser daha sık gösterilmeli AKM’de. ve Paribu işbirliğinde dijitalleşiyor. sözlerin çevirisinin altyazı ya da üstyazı Aynen öyle: Müzik ve dans hayattır! 1925-1935 yılları arasında elektriğin Pupo geniş kitlelere tanıtılması amacıyla yayımlanan Ameli Elektrik Dergisi ise kuruluşunun 100. yılında bu proje Atölye Modern’in yeni semineri: Ömer Orhun’un kapsamında dijital restorasyon ile günümüze taşındı. Koleksiyonerliğin Antropolojisi İstanbul Bilgi Üniversitesi fotoğraf sergisi bünyesindeki Silahtarağa Arşiv’de muhafaza edilen dergi sayılarının SCHNEIDERTEMPEl Sanat İSTANBul Modern’in yetişkinlere bugüne koleksiyonculuğun restore edilmiş bir seçkisi “100. Yılında Merkezi’nde Ömer Orhun’un yönelik atölye ve seminer programı nasıl değiştiği, çağdaş sanat Ameli Elektrik Sergisi”nde ziyaretçilerle fotoğraf sergisi “Şimdi Buradaydı” Atölye Modern’in yeni semineri koleksiyonlarının nasıl oluştuğu buluşuyor. Serginin açılış etkinliği bugün açılıyor. Sergideki fotoğraflar, “Koleksiyonerliğin Antropolojisi” ve geliştiğinin örnekler üzerinden İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli İstanbul’da 1960 yılında doğan 1982’de bugün başlıyor. “Koleksiyonerliğin aktarıldığı program Doç. Dr. Heyet Başkan Yardımcıları Mehmet Güzel Sanatlar Akademisi Fotoğraf Antropolojisi” başlıklı seminer Ebru Nalan Sülün yönetiminde Can ve Prof. Dr. M. Remzi Sanver, Ana Sanat Dalı’nı bitiren 1999-2001 programında geçmiş ve düzenleniyor. 6 haftalık seminer İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. yılları arasında YTÜ Müzecilik Ana günümüzden örnekler aracılığıyla programının başlıkları arasında Dr. M. Ege Yazgan, Paribu Kurucu ve Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimi koleksiyonculuğun tarihi, kültür Endüstri Toplumu, Kültürel CEO’su Yasin Oral’ın katılımıyla Enerji alan sanatçının 2018-2024 yılları politikaları ve bunların topluma Dönüşüm ve Koleksiyonerlik, Müzesi’nde yapıldı. arasındaki çalışmalarından derlenen etkisi ele alınıyor. Kültürel bir Türkiye’de Koleksiyonerliğe Genel özel bir seçkiden oluşuyor. üretim alanı olarak geçmişten Bakış gibi pek çok başlık yer alıyor. 40 yıllık öyküler kitap oldu Anadolu Ateşi 25. yaşını TAYYAR Özkan’ın temellerini 40 yıl önce attığı stadyumda kutluyor Caveman / Mağara Adamı öyküleri ANADOlu Ateşi dans topluluğu 2 Haziran’da bir koleksiyon Beşiktaş Stadyumu’nda 25. yılını kutlayacak. albümünde Topluluğun kurucusu Mustafa Erdoğan düzenlenen toplandı. basın toplantısında gösteride Anadolu Ateşi’nin Koleksiyon 25 yıllık birikiminin sahneye taşınacağını söyledi. albümünde ilk defa Erdoğan, “Bu proje sadece klasik bir Anadolu Ateşi gösterisi değil, dünden yarına yaptığımız ve bütün öyküleri bir yapacaklarımızı göstereceğimiz bir gösteri olacak. araya getiriyor. Anadolu Ateşi’nin klasik sahneleri ile Troya, 300 sayfalık kitap İstanbul Dreams, Davul, Kıvılcım ve yeni çalışmakta sert ve yumuşak olduğumuz İpek Yolu’nun da ilk sahnelerini ciltli kapakları ve seyircimize ileteceğiz. Sürprizlerle dolu bir gösteri iki farklı kapak olacak. 500 dansçı ile olimpiyat kıvamında müthiş tasarımıyla Presstij bir gövde gösterisi yapacağız” diye konuştu. Çizgi Roman Yayınları’ndan çıktı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle