Katalog

[email protected] 30 MART 2024 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER y ç Muammer Akso haklı ıktı isteklerinin tatmin aracı olmuştur. engelliyordu. Bu maddelerin ceza Türk devrimine aykırı olduğunu ileri seçimlerinde Hizbullahçı, şeriatçı bir parti AV. EROL ERTUĞRUL Dini dünyadan ayırmakla yüzyılımızın TBMM’ye girdi. yasamızdan çıkarılması sırasında birçok sürüyordu. Aksoy, 31 Ocak 1990 günü umhuriyet kurulduktan sonra, devleti, insanlığı tarihin bu kanlı Diyarbakır’da “Yaşasın şeriat” afişleri, Şeyh aydınımız özellikle 163. maddenin Ankara’da evinin önünde alçakça bir dev devrimler gerçekleştirildi. sıkıntısından kurtarmış ve dine Sait’i öven afişler sokaklara asıldı. Çağlayan kaldırılmasına karşı çıktılar. saldırı sonucunda yaşamını yitirdi. CHukuk devrimi bu devrimlerin gerçek ve sonsuz bir taht olan vicdanı Adliyesi’nde şeriat yanlısı sloganlar attılar. Prof. Dr. Muammer Aksoy, Cenaze töreninde onun resmini taşıyan Atatürk’e en ağır hakaretleri edenler özgür başında gelmektedir. Din bağlantılı ayırmıştır.” Ne yazık ki bu unutulmaz 163. maddenin ceza yasamızdan Uğur Mumcu onun için “kalpaksız gerekçe, medeni yasanın değiştirilmesi dolaşırken şeriatı eleştirenler gözaltına alındı. yasalarla bir yere varılamayacağından çıkarılmasına karşı çıkıyordu. Kuvayı Milliyeci” diyordu. 12 Nisan sonucunda yasa metninden çıkarılmıştır. Gözaltı kararı kuşkusuz bir savcı kararıdır. gelişmiş ülkelerden bize uyarlanarak Muammer Aksoy 19 Mayıs 1989’da 1991’de TCK’nin 141 ve 142. maddeleri Bizim savcılarımızın sanlarının başında yasalar alındı. Ceza yasamız İtalya’dan, kurulan Atatürkçü Düşünce Derneği’nin ile birlikte 163. maddesi de kaldırıldı. Türk aydınları cumhuriyet sözcüğü vardır. Yani savcılarımız medeni yasamız İsviçre’den alındı. kurucu genel başkanıydı. Milli petrol 2002’de ülkemizde Anayasa Ceza yasamızın 141 ve 142. maddeleri Cumhuriyeti korumak görevindedirler. Hukuk devriminin başında Mahmut politikasının bayraktarıydı. Sevgili Mahkemesi kararı ile laiklik karşıtı bir sosyal sınıfın bir başka sosyal Atatürk’e hakaret edenleri görmezden gelirken Esat Bozkurt bulunuyordu. Dini Aksoy, 163. maddenin düşünce hareketlerin odağı olduğu belirtilen sınıf üzerinde egemenlik kurmasının şeriatı eleştirenleri gözaltına aldıran savcılar esaslara dayalı Mecelle’nin yerine özgürlüğü ile ilgisi olmadığını, eğer bu AKP, ülkemizin yönetimini ele aldı. propagandasını yapmayı suç sayıyordu. acaba hangi hukuk fakültesinden çıkmışlardır. getirilen medeni yasamıza unutulmaz madde kaldırılır, dinci ve bu yoldaki Tam bir kadrolaşma gerçekleştirildi. Bu madde nedeni ile Türk aydınları Kaldı ki yasalarımıza göre şeriat suçtur. Şeriat gerekçeyi Mahmut Esat Bozkurt çalışmalar suç olmaktan çıkarılırsa, Ele geçirilen yargı kullanılarak tüm geçmişte çok sıkıntılar çektiler. Aziz din değil, dinci bir yönetim sisteminin adıdır. yazdı, “Din, vicdanlarda kaldıkça ülkemizde şeriatın yolunun açılacağını, kurumlar susturuldu, Cumhuriyetin Nesin, Yaşar Kemal, İlhan Selçuk Atatürk’ün “Milleti mahveden, harap eden saygındır ve temizdir. Dinin hüküm dinci görüşlerin ülke yönetimine ordusu dahil tüm kurumlar gibi birçok aydınımız işkencelerden kötülükler hep din kisvesi altında gelmiştir” halinde kanunlara girmesi, çoğu kez geçirildiler, cezaevlerinde yattılar. 163. geleceğini, bu durumun Türkiye etkisizleştirildi. Dini uygulamalar sözleri unutulmamalıdır. hükümdarların, zorbaların, keyif ve madde ise şeriatçı, dinci çalışmaları Cumhuriyeti’nin kuruluş anlayışına ve giderek yol aldı. 163. madde kalktı, 2023 Laik Cumhuriyet Milli eğitim bakanı tarikatlarla işbirliği yapıyor ve bunu övünerek anlatıyor . Okullarımızda imamlar, tarikatçılar ders E?jzU?u?r?y???We?euš??eW????W|?e?WU?e?ye???? veriyorlar. Bunlar çoğu kez de ahlak adına yapılıyor. Nietzsche, “Kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa bilin ki en namussuzu Kan Denizindeki Mercek ve Yurt Kemiricileri Okuyacağınız metinler, çocukluk odur” diyor. Ümmetçiliğin öne çıkarılması, kitaplarından oluşan “Karşıdevrim Üçlemesi”- anılarımdan oluşmuştur. Onları katıksız bir demokrasi ve laikliğin geriletilmesi en çok da emperyalizmin işine gelir. Çünkü nin son halkası olan Karşıdevrime Direnir- gerçeklikten yola çıkarak kaleme aldım. emperyalizm düşünen, tartışan değil, susan ve ken’de son çeyrek yüzyılda ülkemizde Doğup büyüdüğüm evde, evimizin biat eden kullar arar. yaşanan karşıdevrim sürecinin en önemli karşısındaki Menekşe Sokağı’nda ve Okullarda bilimsel yöntemler terk edildi. dönemeçleri, araştırmacı bir gazetecinin elli dereleri yukarı akan güzelim Ordu kentinin Dini söylemler öne çıkarıldı. Cumhuriyeti yıllık birikimi ve geleceği aydınlatan diğer sokaklarında tadına vardığım yaşam ve laikliği özümsemiş olan toplum şeriat gözlemleriyle gözler önüne seriliyor. Türkiye’yi dilimleri. Evler, sokaklar, kentler geçicidir; istemiyor. AKP laik Cumhuriyeti yıkıp yerine bir örümcek ağı gibi saran cemaatler, aldığımız kokular, dokunduğumuz bir din devleti getirmek için tüm gücüyle tarikatlar, hilafet özlemcileri, kutsal duyguları nesneler, yakaladığımız bakışlar da… çalışıyor. Ulusumuzun güvendiği tüm ve inançları sömürenler bu ortamda gidilen İlyas Tunç kurumlar şeriata inanan, anayasayı tanımayan bir kadronun eline geçmiştir. Kurtuluş 2023 seçimleri… Savaşı’nı veren kadroların yaptığından başka 13,5x20,5 13,5x20,5 bir yol kalmamıştır: Direnmek ve karanlığa, İnceleme Deneme bağnazlığa, dinciliğe karşı bir savaş vermek 102 sayfa 128 sayfa zorunludur. 35 yıl önce sevgili Muammer Aksoy TCK 163. maddenin kaldırılmasına şeriatın ve dinciliğin önünü açacak diyerek şiddetle karşı İlk olarak Hangi Zamandı Unuttum adıyla Cumhuriyet Devriminin en özgün çıkmıştı. Sevgili Aksoy haklı çıktı. yayımlanan ve yeni yazılarla zenginleştiril- atılımlarından olan Köy Enstitüleri, doğayı miş olarak okuyucusuyla yeniden buluşan ve toplumu değiştirirken kendisi de Arka Sokakta İsyan’da Eren Aysan; Vüs’at kültürel açıdan değişen bir toplumu Sıkılaştırma politikaları O. Bener’den Ulus Baker’e, Refik hedeflemiştir. Köy Enstitüleri, sömürü Durbaş’tan Şükran Kurdakul’a, Gülten düzenini ortadan kaldırmayı amaçlayan, neden tutmuyor? Akın’dan Nezihe Meriç’e kadar kültür ve değişimi ve özgürleşmeyi önüne erek sanat yaşamımızda iz bırakmış pek çok koyan bilinçli yurttaşlar yetiştirmiştir. PROF. DR. SEMA KALAYCIOĞLU isme ilişkin anılarını ve gözlemlerini, Kapatılmalarının üzerinden 70 yıl geçmiş ürkiye, 22 yıl sonra bir kez daha para ve tanıklıklarını paylaşıyor. olsa da bu kurumların aşılamamış Tmaliye politikaları ile dizginlenemeyen bir olmalarının sırrı da buradadır. enflasyonist dönemde. Sıkılaştırmanın devam edeceği söylenirken her şeyden önce atılan her yeni adımının önce enflasyonist, sonra da 13,5x20,5 13,5x20,5 Deneme İnceleme işsizlikle beslenen durgunluk etkisi yaratacağı 200 sayfa 395 sayfa apaçık ortada. Demek ki eksik olan bir şey var. O da toplumda derinleşen güvensizliğin dikkate alınmaması. Nehir yedi yaşında. Okulla tanışmasının nerşmşmmasının neredeedeyse d yse Öğrenmek mutluluktur. Öğretmenlerinin, Kısır döngüyü kırmak için hemen ertesinde söktü okumaayı.yı. Y. Yazmaazmayı dyı da. a. anne babalarının, büyüklerinin çocuklara Derece derece ve ürkek faiz artışlarıyla Derken başkanlık seçimine de girgirrdi. Vdi. Ve… e… epey bir epey bir öncelikle kazandırmaları gereken bilinç geç basılan enflasyon freni ülkeye patinaj oy farkla seçildi de. Babası, şaşkın, nasıl başarşkın, nasıl başardığını dığını budur: Araştırarak, irdeleyerek, soru yaptırmaya devam ediyor. Yüksek kredi sordu. “Zor olmadı.” Dedi Nehir. “. “OkOOkula Haula Havuz vuz sorarak öğrenmenin, bilgi edinmenin, akıl faizleri yatırım maliyetlerini artırdığı için, yaptıracağım dedim seçtiler.” BBaabası artık bası artık b yürütmenin can sıkıcı zorunluluk ya da yatırım ve üretim yeterince artmıyor. Reel “başkanım” diye sesleniyor Nehir’e… Nehir’in hirr’e… Nehir’in ezbercilik değil, bir mutluluk bir sevinç faizlerin yüksek enflasyona yenilmesi Türk umurunda mı, gülüp geçiyor. SSiize de tanıdık geldi zee de tanıdık geldi olduğu… Bu kitabı hazırlarken de Lirası tasarrufları değil, döviz mevduatlarını mi Nehir’in öyküsü? Ötekilerin de yde yabancısı abancısı uygulamaya çalıştığım yöntem bu oldu. veya yastık altı dövizi artırıyor. Hızlanan değilsiniz! “Çocuklardan Çaldığım Öykım Öykm üler”, 100 üler”, 100 yeni yeni döviz talebi, TL’ye değer kaybettiriyor. Bunun Umarım başarılı olmuşumdur. hizmet sektörüne olumlu katkısı olsa bile öyküyle yeniden çalıyor kapınızı…zı…… Ataol Behramoğlu ihraç mallarının rekabet gücünü artırma etkisi sınırlı. Kaldı ki ihracat pul olan ulusal 13,5x20,5 12,5x19,5 para nedeniyle artsa bile, artmayan üretim, iç 160 sayfa Şiir piyasada enflasyonu körüklüyor. Altına kayan Çocuk 32 sayfa tasarruf, paranın korumalı, ama ölü yatırımda tutulması demek. Üstelik altın ithalatını artırıyor; ülke topraklarının altın aramak Kişiyi insan yapan, onur sahibi kılan için delik deşik edilmesine neden oluyor. MEHMET ALEV COŞKUN Erzincan’da kayan toprak altında kalan siyanür toplum etiğine bağlayan, fertler şehitlerinin kanında bu davranışın da eli var. arasındaki diyaloğun uyumlu olmasıdır. Enflasyon zaten adil olmayan bir vergi. Bilinçli bir karakterin uygulamaları çağdaş Atatürk’ün Kamusal “Enflasyonist olmayan” vergiden şimdi dolaylı düşüncelerin toplumdaki kurallarını değil, dolaysız vergilerin yeniden artırılacağı saydamlaştırır, birlikteliği pekiştirir, değer mı ima ediliyor? Yoksa geçen yıl motorlu Ekonomi Politikası yargılarını belirginleştirir ve uyumluluğu taşıtlar vergisinin iki kez alınması gibi, bu sağlar. Prof. Dr. Cihat Karaali, toplumsal yıl da gelir, kurumlar ve emlak vergilerinin yaşamda gereksinim duyulan temel tekrar alınacağı mı haber veriliyor? Bunun DeDevletçvletçilikilik, k, kamuculuk, kamuculuk, karmaarma öğenin “uyumluluk” olduğunu belirtiyor, vergi takatine, barışına, toplumsal güvene ve eekkonomonomi gibi ilki gibi ilkeler eşleler eşliğinde hızlı bir iğinde hızlı bbir bireyin gelişimi için altın değerinde dolayısıyla ekonomi çarklarının işlemesine atılım yatılım yapapan Tan Türkürkiye Cumhuriyeti’nin iye Cumhuriyeti’nin n öğütler sunuyor. etkisi hesaplanıyor mu? Ya vergilerle kemer bu atılımını Alev Coşkbu atılımını Alev Coşkun, Tun, Türkürkiye iye sıkmaktan bunalan mükellefe nispet, devlet eekkonomonomisinin tarihsel gelişimi isinin tarihsel gelişimi 13,5x23 harcamalarını kısıcı ve seçimle birlikte daha Kişisel Gelişim çerçerçeçevesinde, bilimsel belge ve vesinde, bilimsel belge ve da artan israfı engelleyici hiçbir önlemin 130 sayfa verilerverilere de daayyanaranarak ak inceliyor. Daha inceliyor. Daha alınmadığını görmenin, insanlarda nasıl bir sonrsonra Ta Türkiye’de “özelleştirme” adıürkiye’de “özelleştirme” adı kiyede özelleştirme adı aldatılma duygusu yarattığını anlamak çok altında yaltında yapılan KİT satışlarını ve apılan KİT satışlarını ve mu zor? Ne niyete, ne rakamların gerçekliğine, haksız ehaksız elde edilen rldde edilen rantı merantı merceğe ceğe ne politika hedeflemesine, ne de kurumlara “Adalet Mülkün temelidir” sözünde geçen alıyor ve ulusalcı ekalıyor ve uulusalcı ekonomonomi modeline i modeline güven kalmış durumda. Kaybolan güveni “mülk” sözcüğü, devleti ifade etmektedir, onarmak için bir çaba da yok. Uluslararası kredi iilişkin gerlişkin gerçççekleri ortaekleri ortayya ka kooyuyoryuyor.. yani “devlet hukukla yaşar”, tıpkı kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu yükseltse Muammer Aksoy’un söylediği gibi. bile güvensizlik dış yatırımcı için de geçerli. 90’lardaki karanlık suikastlar dizisinin ilk halkası olarak hedef seçilen Güvensizliğin maliyeti Muammer Aksoy, ülkenin tam bağımsızlığı, TÜİK ve TCMB her ay ortak bir tüketici laikliği ve demokrasisi konusunda eğilimi anket sonucu yayımlıyor. Tüketici güven endeksinin 200’ün altında olması, bugüne ve yaşamını feda etmiş, Hıfzı Veldet geleceğe duyulan güvensizliğin işareti. 2023’ün Velidedeoğlu’nun ifadesiyle “Hak ve son ayında 77.4 olan endeks Ocak 2024’te Hukukun Yılmaz Savaşçısı” olmuştur. yüzde 3.9 artarak 80.4 olunca güven arttı mı 13,5x2313,5x23 13,5x20,5 sanıldı? Ya şubat ayında yüzde 1.3 azalarak İncelemeİnceleme İnceleme 79.3’e inmesinin politika karşılığı ne? Ayrıca 208 sayfa208 sayfa 163 sayfa bu rakamlara bile kamuoyu nasıl inansın? 2023 enflasyonu olarak ilan edilen yüzde 53.9 ve yüzde 9.8 işsizliğin gerçek olmadığını yaşayarak gören tüketicinin endekslere inanması kolay mı? Ama güvensizliğin ve güven vermemenin ekonomik maliyeti çok yüksek. Önlemler bu yüzden dikiş tutmuyor.