Katalog

9 ŞUBAT 2024 CUMA KÜLTÜR 11 11 da Osc AdAyı f Ant Ast İK dr AmAt İK Komed İ Özgür ‘ZAvAllıl Ar’ göster İme g İrd İ Kadının öyküsü ürklerin Oğuz boylarıyla devletleşmeye yöneldiği dönemi Tanlatan Dede Korkut, kadını eşinin bahtı, evinin tahtı sayar. O, kadın servi boylu, kara saçlı, yaya benzer çatma kaşlı, güz elması gibi al yanaklıdır. “Beyrek” öyküsünde de babası nasıl bir kızla evlenmek istediğini sorduğu oğlu, “Bana öyle bir kız bul ki ben yerimden kalkmadan o kalkmalı, ben atıma binmeden o Bella binmeli, ben çatışmaya girmeden o bana baş getirmeli” der. Kitabın girişinde de kadın, “Yazıdan yabandan bir konuk gelse, kocası da evde olmasa, konuğu yedirir içirir, ‘Dünyayı tanıdıkça dünya keşiflere, yeniliklere açık bir uzar, kostümleri farklılaşır. cinselliği, gerçek yaşamı keşfini gönderir” diye tanımlanır. bizim olur’ zamandır, teknoloji sürekli Çağın önyargılarına kulak asmaz, yansıtır. Godwin’in plastik yüz O kadın, Kurtuluş Savaşı’nda gelişir. Bella da geliştikçe suçluluk, utanç duymaz, “Beden makyajı için Francis Bacon’ın kağnının önüne kendini koşup öpek Dişi, The Lobster, dışarıdaki dünyayı çok merak benim bedenim, yeni hayatım, otoportresi kullanıldı. cepheye sırtında mermi taşıyacak Kutsal Geyiğin Ölümü, eder, serüven yaşamaya heves eski klitorisimden memnunum’ Alasdair Gray’in romanından denli özverilidir. KSarayın Gözdesi’nin eder. Babası bildiği Godwin’i ve diyerek kimlik arayışını sürdürür. (1992), Mary Shelley’in Atatürk Aydınlanması yaratıcısı Yorgos nişanlısını ardında bırakıp çapkın Frankenstein’ından (1818), Mel ‘İnsanlar gariban Önce Kurtuluş Savaşı’nı başlatarak Lanthimos son filmi avukat Duncan’la dünyayı ve Brooks’un Young Frankenstein ülkeden yabancı işgalcileri kovar hayvanlardır’ Zavallılar’da da insan kendini keşfetme yolculuğuna (1974) filminden, Ken Russell Mustafa Kemal. Cephede savaş ruhunun karanlık çıkar. Bella’nın ifade biçimi, Lanthimos 2010’dan beri ve Monty Python’dan etkilenen sürerken, bir toplumu özgür, bölgesine dalarak, iletişim kurma özelliği yaşadığı düşlediği projesini gerçeküstü, yönetmen evrensel boyutu, bağımsız, eşitlikçi, barışçı, vicdanlı aslı sosyal yapıların deneyimlerle değişmeye başlar. stilize biçemde, ironik bir iletisiyle günümüzde hâlâ kılmanın eğitimle gerçekleşeceği selçuk ne denli anlamsız, Cinsellik onun için özgürleştirici vurguyla, görkemli bir görsellikle süren ataerkillik, kadına şiddet, inancıyla öncelikle yüzyıllarca soyut olduklarını bir deneyimdir. anlatır. İzleyiciyi Bella’nın ayrımcılık, özgür irade, kadının eğitimden, özgürce yaşamaktan yoksun insanımızı bilgiyle donatmayı sergiliyor. Her filminde olduğu Narsist, toksik, güdümleyici dünyasına sokar, gitgide özgürleşmesini feminist, kışkırtıcı düşünür. gibi hayvanların en akıllısı (!) en Duncan onu evcilleştirmek, özgürleşmesini, seçimler yapma bir bakışla sorgular, “Biz insanlar Daha beş altı yaşlarındayken, acımasızı insanın çağlar boyunca köleleştirmek ister ama kapasitesini, topluma göre değil gariban hayvanlarız” der. öğretime dinsel törenlerle başlatıldığı hiç değişmediğini vurgulayarak başaramaz. Bella cinselliğini kafasına estiği gibi yaşamasını, Emma Stone, Mark Ruffalo, mahalle mektebinden babasının günümüze göndermeler yapıyor. bir kadın olarak alabildiğine doktor olmasını etkileyici bir Willem Dafoe, Ramy Youssef, isteği üzerine ayrılarak, hiçbir törene Viktroya döneminde geçen özgür, kaygısız yaşar. Hiçbir şey ustalıkla aktarır. Siyah beyaz renk Hanna Schygulla’nın oynadığı gerek duyulmadan öğrencinin yeni konularla karşılaşmasını sağlayan öykünün ana kahramanı Bella onu durduramaz. Yeni insanlar, seçimi, balık göz objektif Bella’nın Zavallılar Venedik’te Altın Aslan, Şemsi Efendi Okulu’na geçer. intihar edince Doktor Godwin ülkeler onu geliştirir, büyür, malikânedeki tutsaklığını, canlı Altın Küre’de en iyi komedi, kadın onu yeniden diriltir, bu dönem olgunlaşır, kitap okur, saçları renkler, tablo tadında kadrajlar oyuncu (E. Stone) ödüllerini aldı. Cumhuriyet kadını Türkiye’nin çağdaşlaşma tarihi, kadını sanat, bilim, sosyal alanlarında tys , 50. yılınd A esKİ Bİr yetiştiren okullarla başlamıştır. Ondan sonra kadın, eskiden olduğu gibi, ona geleneğ İ yAşAmA ge Çİrd İ yakıştırılan güzelliğiyle, çekiciliğiyle değil, bilimsel, sanatsal, toplumsal başarılarıyla değerlendirilmiştir. Bugün üniversitelerde, eğitimde, sanatta, bilimde kadın-erkek sayısı eşit olmasa da birbirine yakındır. Atatürk, bilime, sanata, Edebiyat buluşlara öncelik vererek toplumu Aydınlanmaya yöneltti. Nâzım Hikmet’in “bizim kadınlarımız: / korkunç ve mübarek elleri/ ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle/ matineleri... anamız, avradımız, yarimiz” dediği kadının her alanda kendini Vicdan Efe ile 2023 Fakir Meh Met s . aM an yetiştirmesi, Cumhuriyet okullarının Baykurt Öykü Ödülü ve 2023 armağanıdır. aşar Kemal ile Aziz Haldun Taner Öykü Ödülü YNesin’in girişimiyle 70 Çağdaşlık düşmanları sahibi Polat Özlüoğlu’nun şair, yazar, gazeteci, oyun Gelişim düşmanı ortaçağ kafalı öyküleri okundu. yazarı ve senaristten oluşan gericiler hemen her gün, Atatürk’ün gençliğe emanet ettiği çağdaş yazarlarca 4 Şubat 1974 ‘matineler devam Türkiye’yi temelden sarsacak tarihinde kurulan Türkiye edecek’ eylemlerde bulunurken, üst düzeyden Yazarlar Sendikası (TYS), Etkinlik sonunda kişiler, onları destekleyici açıklamalar Hatay’da yıkıntılar 50. yaşını kutluyor. TYS, 50. gazetemize konuşan TYS yapıyor. yılında eskimiş bir geleneği Bir yandan umut yitimine uğrayan Başkanı Adnan Özyalçıner, yeniden canlandırarak Cumhuriyetin emanetçisi genç “Benim gençliğimde kadınlar, çözümü canlarına kıymakta “Edebiyat Matineleri”ni yaşadığımız edebiyat arasında anma sergisi buluyor: yaşama geçiriyor. Edebiyat matinelerini 50. yılda, gençler - Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü 1. sınıf matinelerinin HAtAy’dA 6 Şubat depremlerinin birinci Mansuroğlu, Manolya Keşre, Mehmet de görsünler, öğrencisi Elif Coşkun (18), yerleşke yılında, sanatçılar yıkıntılar arasında Oflazoglu, Necla Daloğlu, Nihal Gures, ilki, önceki yazarlarımızı içindeki banyoda bornoz ipiyle asılı eserlerini sergiledi. Ansam Kültür Perihan Çapar, Rukiye Peyzo, Selva gün İstanbul halde bulundu. sahnede Derneği ve Artantakya tarafından Saray Pekmezci, Selvane Asker Bakımcı, Semire Kadıköy Barış - Son bir ayda dördüncü intihar: öyküleriyle, Caddesi’nde düzenlenen anma sergisinde Erdem, Sema Çağlak, Senem Eminoğlu, Manço Kültür Hacettepe Üniversitesi Beytepe şiirleriyle sanatçıların farklı tekniklerle yaptığı Serpil Sultanoğlu, Süleyman Gülbol, Öğrenci Evlerinde bir öğrenci Merkezi’nde görsünler, tablolar yer aldı. Turgay Çakmak, Yusuf Yeniocak ve Zeynep odasında yaşamına son verdi. yapıldı. “14 Küratörlüğünü Fatma Elvin Öztürk’ün & Naim Gülbol. dinlesinler, - Geçtiğimiz aylarda da Eskişehir, Şubat Dünya üstlendiği sergide yer alan sanatçılar Sergi koordinatörü ve katılımcısı kendilerine göre Ankara gibi büyük kentlerde üç Öykü Günü” şöyle: Burak Genç, Durdunaz Günaydın, Mehmet Oflazoğlu, gazetecilere, öğrenci birden canına kıymıştı. bir coşku, bir temasıyla Edip Bağdatlı, Elmas Yiğit, Emel Genç, sanatın iyileştirici gücü ile kayıplarını Ne acıdır ki yetkililerin kulakları umut yaratsınlar yapılan Emel Temizkan, Enes Günay, Esra anmak istediklerini söyledi. Sanatçı Edip işitmiyor, gözleri görmüyor, ağızları istedik” Sönmez, Evrim Erbek Reşitoğlu, Fikret Bağdatlı da Antakyalıların güçlü insanlar etkinlikte, kilitli... ifadelerini Yalın, Gizem Sanli, Gülleman Erdal, İlker olduğunu belirtti. birçok TYS kullandı. “Edebiyat üyesi ve yazar bir araya geldi. sağaltıcıdır, insanı umutlandırır, ileriye götürür, Bildiri Ayla Kutlu’dan ışık saçar” diyen Özyalçıner, meCİdİyeKö y sAn At ’tA 90’lı yıllarda yazar Özcan “Matineler 21 Mart’ta Karabulut ve arkadaşlarının Dünya Şiir Günü’nde, nisan Ankara Öykü Günleri adı n â Zım HİKmet... ayında çocuk edebiyatı ve altında düzenlediği edebiyat mayıs ayında emek şiirleri buluşmaları, 2002 yılında İst An Bul’un kamusal sanat yıl türkiye f otoğraf sanatı f ederasyonu temasıyla sürecek” dedi. alanlarından mecidiyeköy sanat, (tfsf ) ile işbirliği içinde düzenlediği “14 Şubat Dünya Öykü Özyalçıner, TYS’nin 50. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) “memleketimden İnsan manzaraları” Günü”nü doğurmuş, bugün, yılı ile ilgili de şu ifadeleri ve n âzım Hikmet vakfı işbirliği ile fotoğraf yarışmasına türkiye’nin 51 2003’te Mexico City’de kullandı: “TYS, kuruluşundan gerçekleşecek olan “memleketimden ilinden 346 katılımcı başvuru yaptı. yapılan 69. Uluslararası PEN. İnsan manzaraları” fotoğraf sergisine, yarışmada üç ödül, üç mansiyon verildi bugüne düşünce ve ifade Kongresi’nin delegeler Meclisi 9-25 şubat tarihleri arasında ev sahipliği ve 15 katılımcının fotoğrafları da özgürlüğünün sağlanması, toplantısında onaylanarak yapıyor. n âzım Hikmet vakfı’nın geçen sergilenmeye değer görüldü. korunması, yaygınlaşması kabul edilmişti. UNESCO’nun için mücadele etti. Ama 2005’teki kongresiyle de bilindiği gibi düşünce ve ifade resmileşen ve her yıl bir özgürlüğünün olmadığı yerde, bildiriyle kutlanan 14 Şubat Karamustafa’nın eseri Venedik’te sergilenecek insan hak ve özgürlükleri Dünya Öykü Günü’nün 2024 de yok demektir. TYS’nin yılı bildirisini, yazar Ayla İst An Bul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) pratiğini sürdürüyor. Sanatçının Venedik yaratma geleneğini devam ettirerek, yaşanan amaç maddesinde yalnız Kutlu kaleme aldı. Etkinlik, koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali Bienali için üzerinde çalıştığı yeni eseri, olayların ardında bıraktığı boşluk, oyuk ve yazı ve ses özgürlüğünü TYS Genel Sekreteri Tahin Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu dünyanın savaşlar, afetler, kırıklıkların izlerini, farklı objeler korumak, geliştirmek, Şilkan’ın bildiriyi okumasıyla bu yıl Gülsün Karamustafa’nın mekâna doğa ve çevre sorunları gibi aracılığıyla mekâna taşımayı mücadele etmek yoktur. İnsan başladı. Ardından sendikanın özel ürettiği eseri Oyuk ve Kırık Dökük: Bir zorluklarla karşı karşıya amaçlıyor. Sergideki yerleştirmeyle hak ve özgürlükleri için de öykücü eski genel başkanları Dünya Hâli başlıklı yerleştirmeye ev sahipliği kalması sonucu ortaya çıkan dünyayı “bir savaş alanı” ve Aziz Nesin, Yaşar Kemal, ekonomik, toplumsal, siyasal yapacak. Venedik Bienali 20 Nisan-24 Kasım acıları, kaybolan değerleri ve “sürekli değişen bir zemin” olarak ve anayasal özgürlükleri için tarihleri arasında düzenlenecek. zayıflayan insan ilişkilerini tasvir eden sanatçı, yapıtının Oktay Akbal ile şimdiki Gülsün Karamustafa, 50 yıldan uzun ele alıyor. Karamustafa bu bir bölümünde kadim inançlara de mücadele etme amacını başkan Adnan Özyalçıner’in süredir, göç, bellek, aidiyet, kültürel kimlikler eserinde, günlük nesneler ve insanlar arasında süregelen güder. Bugün de bu amaç öykülerinin yanı sıra 2023 gibi toplumsal meselelere odaklanarak sanat üzerinden yeni anlamlar çatışmalara gönderme yapıyor. Türkan Sanat Ödülü sahibi doğrultusunda yürüyoruz.” ar ald