07 Ocak 2025 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 14 ARALIK 2024 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Atatürk’ün dış politika stratejisi ve günümüz tehdidine başvurmamayı ve uluslararası 1935 Haziran’ında Amerikalı gazeteci belirleyici rol oynadığı, Atatürk’ün ortaya Cemiyeti’nin üyesi olduktan sonra, DOÇ. DR. HÜNER TUNCER uyuşmazlıkların barışçı yollarla çözüme Baker’a şunları söylemişti: “Eğer sürekli koyduğu dış politika ilkeleri arasındadır. Ortadoğu’nun en güçlü devleti olarak rtadoğu ülkeleri, yanıbaşımızdaki kavuşturulmasını ifade eder. Atatürk, barış isteniyorsa halkların durumunu Bunun özellikle etrafımızdaki ülkelerde görülmeye başlandı. Böylelikle Batılılarca Suriye başta olmak üzere, “Biz kimsenin düşmanı değiliz, yalnızca iyileştirecek uluslararası önlemler şiddet sarmalığının doruğa tırmandığı “Avrupa’nın hasta adamı” olarak Okendilerini bir anarşi ve şiddet insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız” alınmalıdır. İnsanlığın tümünün refahı, zamanlarda dikkate alınması gerekir. nitelendirilen Osmanlı Devleti’nin yerini, sarmalında bulurken Türkiye’nin, çok derken eşsiz bir insan sevgisinden ve açlık ve baskının yerine geçmelidir.” Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde dikkatli ve rasyonel bir dış politika Barışçıl ortam saygısından söz etmekteydi. Atatürk’ün bir diğer dış politika ilkesi “Balkanlar’ın ve Ortadoğu’nun sağlıklı izlemesi gerekmektedir. Burada de “gerçekçilik”ti. Gerçekçi bir dış politika, adamı” almıştı. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin dış cumhuriyetimizin kurucusu ve çağdaş Gerçekçi olmak maceracılıktan uzak bir politika olmalıydı. Türkiye, Atatürk’ün dış politika politikasını şöyle tanımlamaktaydı: Türkiye’nin yaratıcısı Atatürk’ün dış Atatürk, bu dış politika anlayışını şu ilkelerini uygulayarak Ortadoğu’da Atatürk’e göre Türkiye, barışı isteyen “Ulusal politika demek, ulusal sınırlarımız politika ilkelerinin rehber alınması şarttır. sözleriyle dile getirmekteydi: “Sınırlarımızı yeniden bir denge unsuru olabilir ve bölge ve amaçlayan devletlerle işbirliği içinde içerisinde her şeyden önce kendi Bu nedenle burada, büyük Atatürk’ün dış ve olanaklarımızı bilelim!” Türkiye, devletlerinin istikrara kavuşmasında olmalıydı. Atatürk, Kasım 1931’de gücümüze dayanarak varlığımızı korumak, politika ilkelerinin başlıcalarını bir kez gücünün ve olanaklarının bilincinde belirleyici bir rol oynayabilir. Bu rolü şöyle demekteydi: “Amacı Türkiye’nin ulusun ve ülkenin gerçek mutluluğuna daha anımsamamızda yarar vardır. olarak dış politikasını saptamalı, ayrıca oynayabilmesi için öncelikle devletimizin güvenliği olan ve hiçbir ulusa karşı ve refahına çalışmak ve yabancı Atatürk’ün dış politika ilkelerinin diğer devletlerin güçlerinin de bilincinde kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e olmayan bir barış yolunu izlemek, ideolojilerden (komünizm, panislamizm, başında “Yurtta barış, cihanda barış” olmalıydı. Bu “gerçekçilik”te “ödün sahip çıkılması ve bu büyük insanın iç bizim her zaman ilkemiz olacaktır.” panturanizm gibi) uzak kalmaktır.” ilkesi gelmektedir. “Yurtta barış”, vermek” ya da “sindirilmek” söz konusu ve dış politikada benimsediği ilkeler Atatürk’ün bu ilkesinden hareketle Atatürk döneminde saldırgan olmayan devlete vatandaşını huzur ve güven değildi. çerçevesinde politika uygulayarak Türkiye Cumhuriyeti, bölgesindeki barışı dış politikasıyla Türkiye, Doğu Akdeniz’de içinde yaşatabilmesi için sorumluluk Dış ilişkilerde dostlukların ya da Türkiye Cumhuriyeti’ni yeniden sözü da koruma yükümlülüğü altındadır ve ve Ortadoğu’da barışçı bir ortamın yüklemektedir. “Cihanda barış” ise düşmanlıkların söz konusu olmadığı, dinlenir bir devlet konumuna getirmesi dünya barışını korumayı amaçlayan gelişmesinde de çok önemli bir rol uluslararası ilişkilerde güce ve güç yalnızca devletlerin ulusal çıkarlarının gerekmektedir. bir dış politika izlemelidir. Atatürk, oynamıştı. Türkiye, 1932 yılında Milletler Aile hekimliği Geçmiş ve gelecek arasında köprü kuran kitaplar... sorunları Ulus olarak en büyük eks€ğ€m€z€n b€lg€s€zl€k Prof. Dr. F€rdevs Gümüşoğlu’nun bu t€t€z çalışmasında 1933 PROF. DR. KAYA ÖZGEN olduğunu düşünüyorum. B€z böyle değ€ld€k yılından 1950 yılına dek 17 yıl ayakta kalan Ülkü’de €şlenen ama g€derek böyle olduk. B€lg€s€zl€ğ€m€z€n (E) İTÜ ÖĞRETİM ÜYESİ konular, Sosyal B€l€mler alanında öneml€ yöntemlerden b€r€ yanı sıra buna €l€şk€n b€r de yanlışımız var: olan “€çer€k çözümlemes€” yoluyla €rdelen€yor. Türk€ye’n€n B€lg€ ed€nmen€n yöntem€n€ ezberlemek lkemizde tıp fakültelerinin en zor öğretim toplumsal ve s€yasal yaşamında damga vurmuş olan sanıyoruz. Oysa b€lg€ ed€nmek b€r sev€nçt€r. Ükurumlarından biri olduğu biliniyor. Daha derg€, tüm sayıları €le €lk kez merceğe alınmaktadır. Bu Öğretmenler€n, anne babaların, büyükler€n işin başında üniversite seçme ve yerleştirme çalışma, yen€ toplum oluşturma yolunda gerçekleşt€r€len çocuklara öncel€kle kazandırmaları gereken sınavlarında en yüksek puan alan lise reformların dönüştürücü etk€ler€n€n görüldüğü b€r b€l€nç budur: Araştırarak, €rdeleyerek, öğrencilerinin büyük bölümü tıp fakültelerini dönem€, aklın ve b€l€m€n egemen kılındığı devlet düzen€ne soru sorarak öğrenmen€n, b€lg€ ed€nmen€n, tercih ediyorlar. Zor bir eğitim süreci sonrası ge瀺 serüven€n€ gözler önüne sermekted€r. Ülkü akıl yürütmen€n can sıkıcı zorunluluk ya da hayata atılıyorlar. Bununla da bitmiyor. derg€s€nde ele alınan konuların çözümlenmes€, derg€n€n ezberc€l€k değ€l, b€r mutluluk, b€r sev€nç olduğu... Uzmanlık yapmak isteynler kontenjanlar sınırlı Kemal€st Toplum Model€n€ yaratmadak€ rolünü ve önem€n€ Yüzüncü yılında 19 Mayıs 1919 dersler€n€ olduğu için en ağır sınavlardan birine daha açıkça ortaya koymaktadır. hazırlarken uygulamaya çalıştığım yöntem giriyor ve uzman oluyorlar. Ülkeye maliyeti bu oldu. Umarım başarılı olmuşumdur. açısından bakıldığında da tıp fakülteleri ilk 13,5x20,5 13,5x21 İnceleme sırada yer alıyor. Hekimler aşırı yük altında Ş r 464 sayfa görevlerini yapmaya çalışıyorlar. Giderek 72 sayfa arttığı gözlenen darp olaylarının kabul edilmesi mümkün değil, buna karşı en ağır yaptırımlarla önlem alınması kaçınılmaz bir gerçek. Çalışma koşulları ve çevre etkilerinden bunalan doktorlar çareyi yurtdışına gitmekte buluyorlar. Gidenlerin çoğunun yabancı dil bilen uzmanlar olduğu düşünüldüğünde - durum daha da vahim bir hal alıyor. Olayın - “Giderlerse gitsinler” söylemine indirgenerek hafife alınması kabul edilemez/edilmemeli. aldığımız kokular, dokunduğumuz Gidenlerin bıraktıkları boşluktan kaynaklanan nesneler, yakaladığımız bakışlar da… hizmet aksamalarının yanında, mali açından İlyas Tunç ülke için büyük bir kaynak israfı olduğu bilinen bir gerçek. 13,5x20,5 Yönetmelik iptal edilmeli Deneme Gelinen noktada canımızı emanet 128 sayfa ettiğimiz doktorların sorunları, çalışma koşulları olabildiğince iyileştirilmelidir. 13,5x20,5 Dahası yurtdışına göçlerinin engellenmesi İnceleme gerekiyor. Gidenlerin yerini, nitelikleri 102 sayfa belirsiz sığınmacılarla doldurmaya çalışmak kabul edilemez. Doktorların bir bölümünün aile hekimi olarak ASM’lerde çalıştıkları biliniyor, halk sağlığı alanında büyük bir boşluğu dolduruyorlar. Kolay ulaşılabilmeleri ve vatandaşlarla kurdukları yakın ilişkiler de övgüye değer. Dahası klinik - tedavi gerektirmeyen hastaları iyileştirerek zaten yoğun olan hastanelerin yükünü Arka Sokakta İsyan’da Eren Aysan; Vüs’at olsa da bu kurumların aşılamamış hafifletiyorlar. “İlaç yazıyor” gibi söylemlerle yaptıkları görev de küçümsenemez, kronik olmalarının sırrı da buradadır. Durbaş’tan Şükran Kurdakul’a, Gülten hastalar kullanmak zorunda oldukları ilaçları bu sayede hastaneye gitmeden kolayca 13,5x20,5 alabiliyorlar. İnceleme Halk sağlığı için yararlı bir düzen, Sağlık 395 sayfa Bakanlığı tarafından “Ben yaptım oldu” tanıklıklarını paylaşıyor. mantığıyla, “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” kapsamında altüst ediliyor. 13,5x20,5 TTB, Sağlık Bakanlığı’nı uyardı ve beş gün iş Deneme bıraktı. Kabul edilmesi mümkün olmayan 200 sayfa böyle bir yönetmelik için Sağlık Bakanlığı’nın öncelikle aile hekimleriyle görüşmesi gerekirdi, böylelikle sistemin aksayan yönlerinin giderilmesi sağlanmış olurdu. Halk sağlığı tehlikede “Ben€m ömrüm, laf üretmek, Öngörülen yönetmelikle aile hekimliği b€r€ler€n€ karalamak yer€ne kurumuna kabul edilmesi mümkün olmayan ülkeye yararlı €şler üretmekle ağır kısıtlamalar getiriliyor. Bu durumda bu insanları görevde tutmak mümkün geçt€. Kend€m €ç€n k€mseden görünmüyor, bunun zararı da vatandaşa olur. h€çb€r şey beklemed€m. 13,5x20,5 Söz konusu yönetmelik bu şekliyle yürürlülüğe İnceleme Mustafa Kemal Atatürk’ün b€ze girerse zaten yoğun olan hastanelerin 407 sayfa yükü daha da artacaktır. Hastanelerden sunduğu bu güzel ülkeye ve randevu almanın büyük bir sorun olduğu olağanüstü öngörüsüyle düşünüldüğünde halk sağlığı açısından durum kurduğu la€k düzene, b€l€nçl€ daha da kötü bir hal alacaktır. “Adalet Mülkün temel€d€r” sözünde geçen Doktorlar ve aile hekimleri canımızı emanet b€r yurttaşın sorumluluğuyla “mülk” sözcüğü, devlet€ €fade etmekted€r, ettiğimiz, kendilerini toplum sağlığına ve tutkulu b€r çalışmayla katkıda yan€ “devlet hukukla yaşar”, tıpkı adamış bireylerdir. Bu nadide insanların bulunmanın, O’na olan borcumuzu Muammer Aksoy’un söyled€ğ€ g€b€. çalışma koşullarının ve özlük haklarının 90’lardak€ karanlık su€kastlar ödemede en uygun yol olduğu görüş olabildiğince iyileştirilmesi gereği açıktır. Aile d€z€s€n€n €lk halkası olarak hedef seç€len hekimlerinin de halk sağlığı alanında büyük ve €nancındayım ve bir boşluğu doldurdukları gözetilerek önlerine Muammer Aksoy, ülken€n tam bağımsızlığı, bu coşkuyla çalışıyorum. “ engeller çıkarılmamalı, motivasyonları la€kl€ğ€ ve demokras€s€ konusunda zedelenmemelidir. Tüm bu tutarsızlıkların, yaşamını feda etm€ş, Hıfzı Veldet iktidarın öngördüğü tasarruf önlemleri Vel€dedeoğlu’nun €fades€yle “Hak ve 13,5x20,5 kapsamında gündeme getirildiği anlaşılıyor. Bu Deneme Hukukun Yılmaz Savaşçısı” olmuştur. yoldan halkın sağlığını riske ederek sağlanması 119 sayfa 13,5x20,5 düşünülen tasarrufun son derece cılız kalacağı İnceleme gözetilerek bir an önce vazgeçilmesi zorunlu 163 sayfa görünmektedir. İktidar tasarruf etmek istiyorsa çok daha öncelikli/etkin kaynaklara yönetilmesi gereği açıktır. Bu bağlamda yoğun araç tahsisleri, aşırı vergi afları, yolcu ve araç geçiş garantileri, vakıf ve derneklere aktarılan paralar gibi birçok aşırı israf kalemlerinin gündeme getirilmesi düşünülmelidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle